Libya: Zaviye, milislerin ‘işgaline’ karşı ayaklan

52’nci Piyade Tugayı Kuvvetleri’nin Zaviye şehrinden geri çekilmelerini gösteren bir fotoğraf (Askeri bölge)
52’nci Piyade Tugayı Kuvvetleri’nin Zaviye şehrinden geri çekilmelerini gösteren bir fotoğraf (Askeri bölge)
TT

Libya: Zaviye, milislerin ‘işgaline’ karşı ayaklan

52’nci Piyade Tugayı Kuvvetleri’nin Zaviye şehrinden geri çekilmelerini gösteren bir fotoğraf (Askeri bölge)
52’nci Piyade Tugayı Kuvvetleri’nin Zaviye şehrinden geri çekilmelerini gösteren bir fotoğraf (Askeri bölge)

Libya’nın batısında yer alan Zaviye şehrinde yaşanan gerginlik ve öfke atmosferi sürerken Batı kıyısındaki askeri bölgeye bağlı 52. Piyade Tugayı güçleri, şehre ulaşmalarından birkaç dakika sonra üzerlerine ateş açılması üzerine geri çekilmeyi ve kışlalarına geri dönmeyi tercih etti. 52. Piyade Tugayı, halkı ‘hukuk devleti düşmanlarından’ koruma sözü verdi.
Arka arkaya iki gündür Zaviye sokakları, milislerin şehirlerine ‘saldırısını’ protesto etmek ve şehrin geçmiş yıllarda suça karışan herkesten temizlenmesini talep etmek için sokaklara akın eden erkeklerle doluydu. 28 Nisan sabahı erken saatlerde sokaklarda toplanan gençlerin bir kısmı, askeri tugayın konvoydan ayrılmasının ‘kuvvetleri arasında Suriyeli paralı asker unsurlarını barındırdığı’ gerekçesiyle konvoyda bulunmayı reddetmelerinden kaynaklandığını söyledi. Ancak batı kıyısındaki askeri bölgeden yapılan açıklamada, “Libya ordusu güçlerinin Zaviye şehrinde konuşlanmasından dakikalar sonra, bir dizi kanun kaçağı ve kiralık unsur, mevzilerine ateş açtı. Diğer mevzileri de bilinmeyen kişilerin fırlattığı taşlara maruz kaldı” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, üyelerine yönelik bu saldırıların, ‘askeri kuruluşun mensuplarını kışkırtmak ve şehir içinde kargaşa yaratmak için ve bazı casuslar ve hukuk devleti ve kurumlarının düşmanları tarafından çabalanan umutsuz bir girişim’ olduğunu vurguladı. Batı kıyısı askeri bölgesi ayrıca, “Vatandaşların hayatını korumak, kötü niyetlilere, fitnecilere ve özel gündemcilere engel olmak amacıyla tüm askeri birliklere, geri çekilip kışlalarına dönmeleri emri verildi” açıklamasında bulunarak, tugay güçlerinin vatandaşlara ateş açtığına dair söylentileri de yalanladı. Açıklamada ayrıca, kanaat önderleri, gençler ve tüm Zaviye halkıyla sürekli iletişim halinde oldukları ve onları bir avuç suçlu ve kanun kaçağına rehin bırakmayacakları vurgulandı.
Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’ne yöneltilen ‘şehirden vazgeçtiği’ suçlamaları ortasında Zaviye, geçen çarşamba akşamından bu yana şehirde milislerle birlikte çalışan Afrikalı paralı askerlerin şehir halkına karşı gerçekleştirdiği her türlü suç, işkence ve tacizi reddeden kitlesel barışçıl gösterilere tanık oluyor. Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre gösteriler sırasında bazı protestocular, Emniyet Müdürlüğü’nü, Belediye Meclisi’ni ve Zaviya Rafinerisi’ni kapattılar ve şehir, vatandaşları ve kurumları güvence altına alınana kadar kapsamlı bir sivil ayaklanma çağrısında bulundular.
Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri de kriz hattına dahil olurken, “Ulusal güvenliğin tamamen çökmesi ve suç çeteleri oluşturma noktasına varan yasadışı göçün Libya topraklarını işgal etmesi ortasında hayatta kalmak ve devam etmek için devlet fonlarını ve yürütme kurumlarını kullanmakla meşgul olan hükümetin, tek şehrin hükümeti olmayı sevdiğini görüyoruz” açıklaması yaptı.
Dibeybe hükümetine atıfta bulunan Mişri, “Libya Merkez Bankası’nın kasaları kontrolsüz bir şekilde hükümete açıktır. Kutlamalar düzenlemek ve hayali toplantılar düzenlemekle meşgul olması, başbakanlık ofisinden sadece 40 kilometre uzaklıktaki Libya’nın dördüncü büyük şehri Zaviye’de yaşananları görmezden gelmesine neden oluyor” dedi.
Öte yandan Temsilciler Meclisi Sözcüsü Akile Salih, İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’ya destek verdiğini ve adil ve şeffaf bir cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri gerçekleştirerek Libyalıların isteklerini yerine getirme yeteneğine güven duyduğunu dile getirdi.
Salih, geçen perşembe günü el-Kubba şehrinde Başağa ile bir araya gelerek, mevcut siyasi durumun, hükümetin 6+6 komitesinin seçim yasasını onaylama yolundaki rolünün ve bakanlıklar ve bağlı kurumlar aracılığıyla hükümetin çalışmalarındaki son gelişmelerin yanı sıra vatandaşları ilgilendiren bir dizi hizmet konusunu, vatandaşın gıda, ilaç ve elektrik gibi ihtiyaçlarının karşılanma gerekliliğini ele aldı. Görüşmenin sonunda Başağa, yerel yönetimlerin idaresi ve valiliklerin kurulmasına ilişkin hükümet tarafından hazırlanan yasa tasarısını Temsilciler Meclisi Başkanı’na teslim etti. Bu durum ise rakibi Dibeybe hükümeti ile iktidar konusundaki çatışmasının yeniden başladığını gösterdi.
Görüşmeyle eş zamanlı olarak Belediye Meclisi Seçimleri Merkez Komitesi, Zuvara, Daraj, Burgan el-Culeyde belediyelerinde belediye meclisi seçimleri için adaylık başvurularının gelecek pazar gününe kadar uzatıldığını duyurdu. Komite, bu prosedürün ‘aday olmak isteyenlere fırsat sağlamayı ve onları bu belediyelerde seçim sürecini sonuna kadar uygulamak için alt komisyonlar nezdinde gerekli tüm prosedürleri tamamlamaya teşvik etmeyi’ amaçladığını vurguladı. Belediyecilikle ilgilenen ve belediye meclisi seçimlerine aday olan herkesin ilan edilen bu süre içinde başvurularını yapmalarını umut ettiğini belirten komite, “Belediyelerini daha iyiye doğru inşa etme ve geliştirme sürecine katkıda bulunmak için bu fırsattan yararlanmalarını temenni ediyoruz” dedi.



Sudan Atbara'daki İHA saldırılarının arkasında kim var?

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif kentinde El Cezire eyaletinden kaçan yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kamp, 23 Kasım 2024. (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif kentinde El Cezire eyaletinden kaçan yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kamp, 23 Kasım 2024. (AFP)
TT

Sudan Atbara'daki İHA saldırılarının arkasında kim var?

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif kentinde El Cezire eyaletinden kaçan yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kamp, 23 Kasım 2024. (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif kentinde El Cezire eyaletinden kaçan yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kamp, 23 Kasım 2024. (AFP)

Sudan'ın kuzeyindeki Nil Nehri eyaletinin Atbara kentinde dün şafak vakti kamikaze İHA’lar tarafından vurulduğu anlaşılan evlerin enkazından çocuklar sağ olarak çıkarıldı. Olayın sorumluluğunu üstlenen olmadı, ancak suçlamalar yaklaşık 18 aydır iktidar için orduyla mücadele eden Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) yöneltildi.

Sudan ordusunun karadaki uçaksavar savunması dört gün üst üste, hangi bölgelerden fırlatıldıkları belirtilmeksizin eyaletin farklı bölgelerini hedef alan onlarca İHA’yı engelledi.

Yerel kaynaklar Şarku’l Avsat'a, İHA'ların dün şafak vakti Sudan ordusunun en eski mevzilerinden biri olan Atbara'daki topçu birliklerinin doğu kampına ait konutları hedef aldığını söyledi.

Şehir sakinleri ise şu ifadeleri kullandılar: “Mahalleyi sarsan şiddetli bir patlama sesiyle uyandık. İHA’lar, doğrudan orduya bağlı askeri tümeni hedef aldı.”

Ülkedeki mevcut çatışmaların başladığı 15 Nisan 2023 tarihinden bu yana HDK sık sık ordunun kontrolü altındaki sivil bölgeleri hedef almakla suçlanmış, ancak İHA saldırılarıyla herhangi bir bağlantısı olduğunu her zaman reddetmişti.

Şarku’l Avsat'a konuşan bir güvenlik kaynağı, “Dün şafak vakti İHA'ları kimin fırlattığı ya da nereden fırlatıldıkları konusunda henüz yeterli bilgi yok” dedi.

Kaynak, ülkede devam eden çatışmalar ışığında, ‘hedef alınan bölgeler ordunun kontrolü altında olduğu için HDK'ye yönelik suçlamaların doğal olduğunu’ belirtti.

Birkaç gün önce Sudan'ın kuzeyindeki Nil Nehri eyaletinin Şendi kentinde bulunan Üçüncü Piyade Tümeni'ne ait havaalanı dört kamikaze İHA tarafından saldırıya uğradı.

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, geçen yıl temmuz ayında ülkenin doğusundaki Gebeit askeri bölgesinde katıldığı askerî geçit törenini hedef alan kimliği belirsiz İHA’ların saldırısına uğradığı suikast girişiminden sağ kurtulmuştu.

Saldırı, saldırının kim tarafından ve nereden düzenlendiği, saldırının HDK'den mi geldiği yoksa ordu komutanını ortadan kaldırma girişimine üçüncü bir tarafın mı karışmış olabileceği sorularını gündeme getirdi.

Birkaç ay önce, İslami Hareket'e bağlı el-Bera bin Malik Tugayı'nın iftar buluşmasını hedef alan bir İHA saldırısında çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 15 kişi ölmüş ve çok sayıda kişi yaralanmıştı. Bu da bazı çevrelerin hedefin arkasında dost ateşi olup olmadığını sorgulamasına yol açtı.

xc
Sudan ordusu mensupları bir askeri geçit töreni sırasında (Arşiv - AFP)

Söz konusu saldırı, Sudan Ordusu Komutan Yardımcısı Şemseddin Kebaşi'nin ordu dışındaki silahlı grupların varlığına ilişkin açıklamalar yaparak, ‘halk direnişinin’ ve silahlı kuvvetlere bağlı kamplardaki gönüllülerin (İslamcılarla bağlantılı) yasallaştırılması gerektiğine atıfta bulunmasından birkaç gün sonra gerçekleşti.

Geçtiğimiz pazar günü Atbara, Sudan ordusunun uçaksavar silahlarının sesleriyle aynı zamana denk gelen ani bir elektrik kesintisiyle sarsıldı. Bu, kamikaze İHA’larının kullanıldığı art arda dördüncü saldırı oldu.

Görgü tanıkları İHA’ların doğrudan şehrin havaalanını hedef aldığını bildirdi.

Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan üst düzey HDK kaynakları, Nil Nehri eyaletini ya da kontrol ettiği savaş cepheleri dışındaki herhangi bir bölgeyi hedef alan son saldırılarla herhangi bir bağlantıları olduğunu reddetti.

Yaşananların büyük olasılıkla ‘Sudan ordu kampı içinde bir hesaplaşma’ olduğunu söyleyen kaynaklar, “Ordu liderlerine, askeri kurumda karar alma mekanizmasını kontrol edenlerin kendileri olduğuna dair güçlü mesajlar göndermek isteyen İslamcı akımlar var” dedi.

Kaynaklar, “Bu konu hakkında çok konuşuyoruz... Mevcut ordu komutanlarının herhangi bir yetkisi yok. Karar, savaşı başlatan ve yeniden iktidara gelmek için savaşı sürdürmek isteyen İslamcı hareketin elinde” ifadelerini kullandılar.

Adının açıklanmasını istemeyen bir askeri uzman, HDK'nin ülkenin herhangi bir bölgesine ulaşabilen İHA’lara sahip olabileceğini belirterek, “İHA’ların gerçekten HDK'den olması mümkün, ancak üçüncü bir taraftan da olabilirler” dedi.

Uzman, Nil Nehri eyaletinde dört günden fazla bir süredir devam eden saldırıların, HDK'nin çatışmayı ülkenin kuzeyine, ülkede mevcut çatışmanın patlak vermesinden bu yana çatışma kapsamı dışında kalan bölgelere taşıma kabiliyetine sahip olduğu mesajını vermeyi amaçladığını öne sürdü.

“İHA saldırılarının Sudan ordusuna sadık üçüncü bir tarafça gerçekleştirilmiş olması ihtimalini göz ardı ediyorum. Zira bu tarafların baş düşmanları olan HDK'ye fayda sağlamak için vatandaşları terörize etmek ve yerlerinden etmek gibi bir amaçları yok” diyen uzman, İHA’ları fırlatan tarafın Atbara şehri içindeki askeri ya da sivil hedeflere ulaşmasını sağlayan bir güvenlik ihlali ihtimaline işaret etti.