Afgan Kadınlar hakları için 10 dakika yürüyebildiler

Afgan kadınlar, Taliban’ın uluslararası olarak tanınması olasılığına karşı gösteri yapıyor

Kabil’de düzenlenen gösteriden bir kadın (AFP)
Kabil’de düzenlenen gösteriden bir kadın (AFP)
TT

Afgan Kadınlar hakları için 10 dakika yürüyebildiler

Kabil’de düzenlenen gösteriden bir kadın (AFP)
Kabil’de düzenlenen gösteriden bir kadın (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) toplantısından iki gün önce onlarca Afgan kadın, Taliban hükümetinin uluslararası olarak tanınma olasılığını protesto etmek için başkent Kabil’de gösteri düzenledi.
Kabil’de kadınlar, ‘Taliban’ı kadın haklarının ihlali olarak tanıyın!’ ve ‘Birleşmiş Milletler uluslararası hakları ihlal ediyor!’ sloganları atarak Kabil’de bir sokakta 10 dakika yürüyüş yaptı. BM, bazı dosyalarla ilgili ‘beklentileri netleştirmek’ amacıyla 1 ve 2 Mayıs tarihlerinde Doha’da Afganistan konusunda uluslararası bir toplantı düzenleme kararı aldı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Mohammed 17 Nisan’da Princeton Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda, Taliban’ın olası tanınmasının ele alınması ve şartlar belirlenerek buna yönelik yönelik ‘küçük adımlar’ atılması olasılığına dikkat çekti. Mohammed “Bu tartışmanın gerçekleşmesi gerekiyor. Bazıları bunun asla olmaması gerektiğini düşünürken, bazıları olması gerektiğini söylüyor” dedi. Ardından “Taliban tanınmak istiyor. Bu bizim kozumuz” ifadelerini de sözlerine ekledi.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Taliban’ı tanıma konusuna ‘yalnızca üye devletler karar verebileceğini’ söyledi. Dujarric’e göre, Amina Muhammed Princeton’daki toplantıda ‘uluslararası toplumun Afganistan’a koordineli bir yaklaşım bulması gerektiğini’ yeniden vurguladı. Toplantının amacının ‘Afganistan’daki durumla ilgili olarak sürdürülebilir bir yola doğru ortak hedefler etrafında uluslararası katılımı canlandırmak’ olduğunu da sözlerine ekledi.
Uluslararası toplum, Taliban rejiminin tanınmasını ve yoksulluk içindeki Afganları desteklemek için hayati önem taşıyan insani ve mali yardımın serbest bırakılmasını, Taliban’ın insan haklarına, özellikle de kadınların eğitim ve çalışma haklarına saygı duyması ile olabileceğini belirtti.
Taliban, Nisan ayının başlarında Afgan kadın çalışanların BM için çalışmasını yasakladı. O zamandan bu yana, Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA), BM örgütünün ülkedeki operasyonlarının yürütülmesine ilişkin bir inceleme başlattı ve incelemenin 5 Mayıs’a kadar devam etmesi planlanıyor.



Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
TT

Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin sürekli parlama noktası olan tartışmalı Keşmir bölgesi, son yılların en ölümcül saldırısının ardından yeni bir tırmanışa sahne oldu. Bu tırmanış, 2019'da neredeyse patlak verecek olan silahlı çatışmanın hayaletini yeniden gündeme getirdi.

Hindistan Keşmir'inin doğal Besaran Vadisi'ndeki Pahalgam kasabası yakınlarında salı günü düzenlenen silahlı saldırıda en az 26 turist öldü ve birçoğu da yaralandı. Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre, Hintli yetkililer resmi olarak belirli bir tarafı suçlamasa da Pakistan'a karşı terör saldırısı olarak cezalandırıcı adımlar atmakta hızlı davranırken, Hindistan'ın açıklamaları askeri saldırı olasılığını ima etti ve bu Pakistan’da yaygın bir endişeye yol açtı.

Keşmir... bölünmeden bu yana devam eden bir çatışma

Çatışmanın kökleri, İngiltere'nin Hindistan kolonisini Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan olmak üzere iki bağımsız devlete böldüğü 1947 yılına dayanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesindeki durum karmaşıktı; Hindu hükümdarı her iki ülkeye katılmayı reddetti, ancak daha sonra Hindistan'a katılmayı kabul etti, bu da iki ülke arasındaki ilk savaşı ateşledi. Bölgenin fiili olarak iki ülke arasında bölünmesine yol açtı ve yasal statüsü henüz belirlenmedi.

Silahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (APSilahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (AP)

Üç savaş ve sürekli kanama

O tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan Keşmir için üç kez savaştı ve silahlı operasyonlar ile bombalamalar da dâhil olmak üzere tekrarlanan şiddet olayları yaşandı. 1999'daki son savaş, çatışmanın en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor, ancak 2019'da 40'tan fazla Hint askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı, Yeni Delhi'nin Pakistan destekli Ceyş-i Muhammed grubunu saldırıyı gerçekleştirmekle suçlamasının ardından neredeyse topyekûn bir savaşı tetikledi.

On yıllık siyasi çıkmaz

Uluslararası arabuluculuk girişimlerine ve yatıştırma çabalarına rağmen her iki tarafın katı tutumları devam etti. Hindistan, Pakistan'ı ayrılıkçıları desteklemekle suçlarken, İslamabad, Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkı tanıyan bir BM referandumu talep ediyor. Bu çıkmazın ortasında, her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması göz önüne alındığında, krizin tırmanması konusundaki uluslararası endişeler sürüyor.

Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)

Modi'nin kararları gerilimi yeniden alevlendiriyor

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümeti Cammu ve Keşmir'in sahip olduğu özerkliği kaldırma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın kınaması ve uluslararası endişeler arasında, özgürlüklerin kısıtlanması, iletişimin kesilmesi ve yaygın tutuklamaların eşlik ettiği bir protesto dalgasına ve sıkı bir merkezi yönetim uygulamasına yol açtı.

Şiddet olaylarının son zamanlarda azalmasına ve bazı bölgelerde seçimlerin yeniden başlamasına rağmen, hem Hindistan tarafından kontrol edilen Keşmir'de hem iç koşullardan duyulan memnuniyetsizliği yansıtan protestoların ortaya çıktığı Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'de sıkı güvenlik önlemleri halkın öfkesini alevlendirdi.

 Savaş hayaleti yeniden belirdi

Son saldırının ardından gerilim tırmanırken, iki nükleer güç arasındaki açık çatışma korkuları daha ciddi hale geldi. Karşılıklı suçlamalar, siyasi tırmanış ve askeri müdahaleler arasında Keşmir bir kez daha coğrafi sınırları aşan ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir çatışmanın eşiğinde görünüyor.