Tanrı Dağları'nın eteğindeki tek başkent: Bişkek

Fotoğraf: Nazir Aliyev Tayfur - AA
Fotoğraf: Nazir Aliyev Tayfur - AA
TT

Tanrı Dağları'nın eteğindeki tek başkent: Bişkek

Fotoğraf: Nazir Aliyev Tayfur - AA
Fotoğraf: Nazir Aliyev Tayfur - AA

Orta Asya'nın büyük dağ silsilelerinden Tanrı Dağları'nın eteğinde bulunan Kırgızistan'ın başkenti Bişkek, 145. kuruluş yılını kutluyor.
Şehrin temeli, Hokand Hanlığı döneminde 1825'te Pişpek Kalesi'nin inşa edilmesiyle atıldı, 1863'te Rus Çarlığı'na bağlandı ve 1921'den sonraki Sovyetler Birliği döneminde planlı şekilde kuruldu.
Pişpek şehrinin ilk resmi yerleşimcileri, toplam 182 nüfustan oluşan 9 Rus ailesi, 48 Özbek ailesi ve bir Tatar ailesiydi.
Şehrin inşa edilmesiyle "Pişpek" adındaki Hokand Kalesi yıkıldı ve buradan alınan malzemeler yeni binaların inşaatında kullanıldı.
Sovyet yönetimi, 1 Ocak 1918'de Pişpek'i bir şehri olarak ilan etti ve 1926 yılında şehre komutan ve tıp doktoru Mihail Frunze'nin adını verdi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1991'de Frunze şehrinin adı Bişkek oldu.
Bişkek adı, Kırgızların öz topraklarına kavuşması için mücadele verirken Kırgızistan'daki Tanrı Dağları ile Kazakistan'ın Balkaş Gölü arasında küçük beylikler halinde yaşayan Kalmukları dağıtan Kırgız kahramanına ait.
Ala-Too (Tanrı Dağı) Meydanı etrafında kurulan şehir, gri renkli Sovyet yapımı binaları ve sarı renkli modern yapıları, düzenli parkları, geniş meydanları, caddeleri, açık hava pazarları ve doğayla iç içe yaşamıyla insanları cezbediyor.

- Bişkek'in çehresi 145 yılda çok değişti
Bişkek Belediye Başkanı Emilbek Abdıkadırov, AA muhabirine, 145 yılda başkentin çehresinin çok değiştiğini söyledi.
Şehir sakinlerinin ve misafirlerinin kentle övünmesi için alt ve üst yapının geliştirilmesine odaklandıklarını ifade eden Abdıkadırov, "Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'in güzel ve yeşil kalması bizim elimizde." dedi.
Abdıkadırov, milli bütçedeki gelirin yüzde 40'ının Bişkek'ten sağlandığını ve vergilerin yüzde 57'sinin bu şehirde toplandığını anlattı.
Bugünlerde Bişkek'in kuruluşunun 145. yıl dönümünü konserler, kültürel ve sportif etkinliklerle kutladıklarını belirten Abdıkadırov, bunun için şehrin Pişkek, Frunze ve Bişkek dönemlerini anlatan film hazırladıklarını söyledi.
Abdıkadırov, Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un "Yeşil Miras Projesi" kapsamında her kurumun üzerine düşen fidan dikme görevini yerine getirdiğini belirtti.

- Devlet ve kamu binalarının önündeki duvarlar kaldırıldı
Cumhurbaşkanı Caparov'un 2021 yılının başında iktidara gelmesinin ardından şehirdeki ana yollar yeniden asfaltlandı, ana caddelerdeki gri renkli tüm binalar boyandı, kaldırımlar genişletilerek bisiklet yolları oluşturuldu, kamu binalarının önündeki duvarlar kaldırıldı.
Tanrı Dağı'na doğru genişleyerek büyüyen şehirde bugünlerde modern yüksek katlı binalar yapılıyor, dış aydınlatma modernize ediliyor, sosyal ve kültürel kurumlar inşa ediliyor, parklar ve çevre düzenlemesi, yolların rehabilitasyonu, belediyenin alt ve üstyapı inşaatı sürüyor.
Başkentte 321 milyon dolara mal olması beklenen 444 daireli rezidans, 1200 araç kapasiteli otopark ve 296 odalı 5 yıldızlı otelin yer alacağı modern ve çok işlevli kompleksin, başkent Bişkek yakınlarında Orta Say köyünde inşa edilecek İman Merkezi'nin (İman Borboru) ve çok sayıda iş merkezi ve parkların temeli de atıldı.
Şehrin güneyinde Cumhurbaşkanlığı binasının yanı sıra onlarca apartman ve sitelerin inşaatları sürüyor.
Kutlamalar kapsamında şehrin sembol yapılarıyla donatılan şehrin ana meydanındaki afişlerde Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfınca yaptırılan ve 2018 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılışı gerçekleştirilen Bişkek Cumhuriyet Merkez İmam Serahsi Camisi'ne, Sovyetler döneminde inşa edilen yapıların arasında yer verildiği dikkati çekiyor.
Şehirde Mustafa Kemal Atatürk adlı parkta Atatürk heykeli, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ), Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilkokul, ortaokul, imam hatip lisesi, teknik lise, Kırgız-Türk Anadolu Kız Meslek Lisesi, Maarif Eğitim Kompleksi, onlarca Türk restoran ve kafeler ile iş yerleri bulunuyor.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal