Kuveyt’te seçim süreci başladı

Ulusal Meclisi’nin kararname ile feshedilmesinin ardından seçim kararı alındı.

Kuveyt’te dün kabine toplantısı düzenlendi. (KUNA)
Kuveyt’te dün kabine toplantısı düzenlendi. (KUNA)
TT

Kuveyt’te seçim süreci başladı

Kuveyt’te dün kabine toplantısı düzenlendi. (KUNA)
Kuveyt’te dün kabine toplantısı düzenlendi. (KUNA)

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah dün, Anayasa Mahkemesi kararıyla yayınladığı kararname ile 19 Mart'ta göreve geri dönen meclisi feshetme ve birkaç ay içinde yeni bir seçime gitme kararı aldı.
Kararname, emirin bazı yetkilerini üstlenen Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed adına yayınlandı. Emirlik kararnamesinde şu ifadelere yer verildi:
“Anayasaya güvenmek, halkın iradesine saygı duymak, ülkenin üstün çıkarlarını gözetmek, içinde bulunduğumuz dönemde uluslararası ve bölgesel ekonomik değişimlerin ortasında istikrarı korumak ve daha iyi bir yarın hedefine ulaşmak için vatandaşları refah ve ilerleme düzeyinde gelişmiş milletler saflarına yerleştirmek ve otorite kaynağı olarak Ulusal Meclis’e başvurmak gerekir.” 
Kararname meclisin ‘Başbakan'ın teklifi üzerine ve Bakanlar Kurulu'nun onayından sonra’ feshedilmesini öngörüyor.
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, 17 Nisan’da Anayasa Mahkemesi kararıyla 2020 Ulusal Meclisi’nin feshedildiğini ve ilerleyen aylar için genel seçim çağrısı yapıldığını duyurdu.
19 Mart’ta Anayasa Mahkemesi’nin 2022 Ulusal Meclis seçimlerini hükümsüz kılan bir karar vermesiyle eski Ulusal Meclis Başkanı’nın ve tüm üyelerinin geri dönmesini öngören bir karar yayınladı (2020 Meclisi).
Mahkeme kararıyla dönen meclis, en başta seçilen üyelerin yarısından fazlasını temsil eden 28'den fazla milletvekilinin boykot edilmesi ve hükümetin meclis oturumlarını boykot etmesi gibi engellere tanık oldu.
Meclisi feshetme kararı, Ulusal Meclis Başkanlığı koltuğuna oturan Merzuk el-Ganim'in meclis oturumu için çağrıda bulunduğu tarihten bir gün önce geldi. Bazı milletvekillerinin parlamento yarışına katılma konusundaki isteksizliklerini açıkladıkları Kuveyt'te siyasi huzursuzluğa rağmen, bazı milletvekilleri dün fesih kararnamesinin yayınlanmasının hemen ardından parlamentoda milletvekili olmak için aday olma niyetlerini duyurdular.
Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed, Ramazan Ayı’nda yaptığı konuşmada, ‘bir dizi siyasi ve yasal reformlar yaparak anlaşmazlıkları önlemek için devleti yeni bir disiplin ve yasal başvuru aşamasına geçirmek, yasama ve yürütme erklerinin her türlü yetki suiistimalini önlemek, yönetişim sistemini bileşimi ve görev tanımı bakımından güçlendirerek yargının tarafsızlığını ve bütünlüğünü sağlamak” konularına değindi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre anayasanın 107’inci maddesi, özellikle yasama ve yürütme erkleri arasındaki ilişkilerde, genellikle siyasi blokajı aşmak için devreye giriyor. Bu maddede şu ifadeler yer alıyor:
 “Emir, Ulusal Meclisi fesih sebeplerini belirten bir kararname ile feshedebilir. Meclisin feshedilmesi halinde fesih tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere yeni meclis için seçim yapılması zorunludur.”
Ulusal Meclis, 29 Eylül 2020'de Kuveyt'te iktidara gelen Şeyh Ahmed Nevvaf el-Ahmed es-Sabah döneminde ikinci kez feshediliyor. Daha önce 2 Ağustos 2022'de, Şeyh Ahmed Nevvaf el-Ahmed es-Sabah başbakanlığı devralmasının ardından Ulusal Meclisi fesheden bir emirlik kararnamesi yayınlanmıştı.
Kuveytliler, Şeyh Abdullah Es-Salim es-Sabah'ı Kuveyt'te demokratik deneyimi tesis eden bağımsızlık insanı olarak görüyor. Hükümdarlığı sırasında, Körfez'de türünün ilk belgesi olan anayasa onaylandı ve mevcut Kuveyt anayasası, 11 Kasım 1962'de bağımsızlıktan sonra ilan edildi. Resmi olarak 29 Ocak 1963'te yürürlüğe girdi. Kuveyt anayasası demokratik sistemi benimsiyor. 6’ıncı madde, ‘Kuveyt'teki hükümet sisteminin demokratik olduğunu ve egemenliğin tüm güçlerin kaynağı olan ulusa ait olduğunu’ vurguluyor.
Bağımsızlık ve anayasanın ilanından sonra 1963'te Ulusal Meclisi'nin ilk oluşumundan bu yana Ulusal Meclis yaklaşık 11 kez feshedilmeye maruz kaldı. Bu fesihler ya bir emirlik kararnamesiyle ya da iki anayasaya aykırı fesih vakası (1976 ve 1986) da dahil olmak üzere yargı kararlarıyla gerçekleşti. 1976 ve 1986’da Meclis anayasaya aykırı olarak feshedildi ve anayasanın bazı maddelerinin çalışması askıya alındı.
1975 Ulusal Meclisi, Kuveyt Eski Emiri Şeyh Sabah es-Salim'in 29 Ağustos 1976'da anayasanın bazı maddelerinin uygulanmasını askıya alan bir Emirlik kararnamesi yayınlamasının ardından Ulusal Meclis feshedildi. Hükümet ile Ulusal Meclis arasındaki anlaşmazlık ve iki taraf arasındaki suçlama alışverişi bu fesih kararı için gerekçe gösterildi. Kuveyt'te parlamento hayatı yaklaşık dört yıl durdu. Bir sonraki seçimler 23 Şubat 1981'de yapıldı.
1985 Ulusal Meclisi ülkede ikinci kez feshedilen meclis olarak kayıtlara geçti. 9 Mart 1985'te göreve başlayan Ulusal Meclis 3 Temmuz 1986'da feshedilmişti. Ülkenin Eski Emiri Şeyh Cabir el-Ahmad ise iklim krizi nedeniyle parlamento ile hükümet arasında yaşanan çatışmaların ardından anayasanın bazı maddelerinin çalışmasını durduran bir emirlik kararnamesi çıkardı. Kuveyt'te parlamento hayatı yaklaşık 4 yıl durdu. Bir sonraki seçimler 23 Şubat 1981'de yapıldı.
Üçüncü fesih, Şeyh Cabir el-Ahmed döneminde 1999’da gerçekleşti. Bu fesih Milletvekili Abbas el-Hudari'nin Kur'an-ı Kerim'in basımındaki hatalar nedeniyle Adalet Bakanı ve Evkaf ve İslami İşler Bakanı Ahmed el-Küleyb hakkında gensoru önergesi vermesi nedeniyle oldu.
2003 Ulusal Meclisi, Şeyh Sabah el-Ahmed döneminde ‘seçim bölgesi krizi’ olarak bilinen olay nedeniyle dördüncü feshe maruz kalan meclis oldu. 
Beşinci fesih ise vatandaşlığa kabul sorunları ve Başbakanlık giderleri nedeniyle Şeyh Sabah el-Ahmed'in imzasıyla feshedilen 2006 Ulusal Meclisi üzerinde gerçekleşti.
2008 Ulusal Meclisi 290 günlük çalışmadan sonra altıncı feshe maruz kalan meclis oldu. 1 Haziran 2008'de çalışmaya başlayan bu meclis 18 Mart 2009'da Şeyh Sabah el-Ahmed döneminde feshedildi.
Yedinci ve sekizinci fesihler iki kere feshedilen 2009 Ulusal Meclisi üzerinde gerçekleşti. Anayasa Mahkemesi 2012’de Haziran ve Şubat aylarında iki kez meclisin feshine karar verdi. Bunun nedeni, 2009 Konseyi'nin feshinde kararnamede ortaya çıkan usul hatasıydı. Bu nedenle mahkeme yeni meclisin geçersizliğine hükmetti.
2013 Ulusal Meclisi, Şeyh Sabah el-Ahmed tarafından 16 Ekim 2016'da anayasal olarak feshedilmesi üzerine dokuzuncu feshe tanık oldu.
2020 Ulusal Meclisi, parlamenter yaşam tarihindeki onuncu feshe tanık oldu. Bu, Şeyh Ahmed Nevvaf el-Ahmed es-Sabah dönemindeki ilk fesih vakası olarak kayıtlara geçti.
2020 Meclisi’nin feshi de ise dün kararname ile açıklandı. Bu da Kuveyt'te Parlamento'nun feshedilmesi tarihindeki 11'inci vaka oldu.



Abbas: Suudi Arabistan'ın çabaları, Fransa'nın Filistin devletini tanımasına katkıda bulundu

Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)
TT

Abbas: Suudi Arabistan'ın çabaları, Fransa'nın Filistin devletini tanımasına katkıda bulundu

Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ile Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman'a, Fransa'nın Filistin devletini tanıma yönündeki tarihi taahhüdüne katkıda bulunan çabaları ve onurlu duruşları için derin şükran ve takdirlerini sundu.

Filistin Devlet Başkanı, Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'un, eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında ülkesinin Filistin devletini tanıma kararlılığını teyit eden mektubunu memnuniyetle karşıladı ve uluslararası meşruiyet ve uluslararası hukuk hükümlerine uygun olarak iki devletli çözüm temelinde barışın tesis edilmesine katkıda bulunacak bu cesur adımı takdir etti.

Abbas, Macron'un açıklamasının Filistinlilerin haklarının zaferi olduğunu ve Fransa'nın Filistin halkını ve onların toprakları ve vatanları üzerindeki sabit ve meşru haklarını destekleme konusundaki kararlılığını ve uluslararası hukuka bağlılığını yansıttığını vurguladı. Abbas, dünya ülkelerini benzer adımlar atmaya ve uluslararası meşruiyet kararlarına dayalı olarak, uluslararası alanda tanınan iki devletli çözüm temelinde Filistin devletini tanımaya çağırdı.

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 21 Eylül 2021'de Paris'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı karşıladı. (AFP)Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 21 Eylül 2021'de Paris'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı karşıladı. (AFP)

Filistin meselesi, çeşitli uluslararası platformlarda onu savunmaktan çekinmeyen Suudi Arabistan'ın büyük ilgisini çekiyor. Suudi Arabistan, bu meselenin kendileri için en önemli mesele olduğunu defalarca vurgulamış ve Filistin halkının 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını destekleyen sabit bir tutum benimsemiştir.

Suudi Arabistan, BM Güvenlik Konseyi'nin hiçbir bahaneyle sorumluluklarından kaçamayacağını vurgulayarak, Filistin halkının mahrum bırakıldığı haklarını güvence altına alacak cesur kararlar alması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Macron'un açıklaması ‘tarihi bir karar’ olarak nitelendirildi ve uluslararası toplumun Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkına ilişkin mutabakatını teyit ettiği belirtildi. Açıklamada, Filistin’i henüz tanımayan diğer ülkelere de barış ve Filistinlilerin haklarını destekleyen bu tür olumlu adımlar ve ciddi tutumlar sergilemeleri çağrısı yinelendi.

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 11 Kasım 2024 tarihinde Riyad'da Filistin Devlet Başkan Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 11 Kasım 2024 tarihinde Riyad'da Filistin Devlet Başkan Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)

Suudi Arabistan'ın rolü sadece siyasi duruşlarla sınırlı kalmadı; aynı zamanda Filistin halkına destek sağlayan bağışçı ülkeler arasında başı çekti ve çeşitli kalkınma ve insani yardım sektörlerinde 306 projeye toplam 5,5 milyar dolarlık yardım sağladı.