IMF, Asya-Pasifik Bölgesi’nin 2023 büyüme tahminini artırdı

AA
AA
TT

IMF, Asya-Pasifik Bölgesi’nin 2023 büyüme tahminini artırdı

AA
AA

Uluslararası Para Fonu (IMF), Asya – Pasifik Bölgesi için ekonomik büyüme tahmininin 0,3 artırılarak yüzde 4,6’ya yükseltildiğini bildirdi.
IMF, “Belirsizliğin ortasında hızı azalan toparlanma” başlıklı Asya – Pasifik Bölgesel Ekonomik Görünüm raporunu yayımladı.
Raporda, küresel ekonomik büyümenin hız kesmesi ve Rusya-Ukrayna savaşının ekonomik aktivite üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekilirken 2023 yılının küresel ekonomi için zorlu bir yıl olduğu belirtildi.
IMF raporunda, ABD ve Avrupa’da finans sektöründe görülen sorunların Asya – Pasifik Bölgesi’nin kompleks ekonomik yapısı üzerinde ek belirsizlik yarattığı kaydedildi.
Raporda, zorluklara rağmen Asya – Pasifik Bölgesi’nin dinamik bir bölge olduğu belirtilirken, zayıflayan dış talebe karşın parasal sıkılaştırmanın ve iç talebin güçlü olduğu hatırlatıldı.
Raporda, kuruluşun Asya – Pasifik Bölgesi’nin bu yıl için ekonomik büyüme tahminini 0,3 artırarak yüzde 4,6’ya yükselttiği bildirildi. Raporda bölgenin 2024 yılına ilişkin büyüme tahminin ise 0,2 puan azaltılarak yüzde 4,4’e çekildiği kaydedildi.
Raporda, bölgenin 2023 yılında küresel ekonomik büyümenin yüzde 70’ini oluşturmasının beklendiği, Asya ekonomisindeki büyümenin ağırlıklı olarak Çin ve Hindistan’daki ekonomik toparlanmayı yansıttığı vurgulandı.
Küresel talebin azalmasının Asya – Pasifik Bölgesi’ndeki ekonomiler üzerinde de ağırlığını hissettirdiğinin belirtildiği raporda, manşet enflasyonun azalmaya başlamasına rağmen halen pek çok ülkenin hedef seviyelerinin üstünde seyrettiği değerlendirmesi yapıldı.
Raporda, ABD ve Avrupa bankacılık sektörlerindeki krizin Asya – Pasifik Bölgesi üzerindeki yayılma etkilerinin sınırlı olmasına rağmen, sıkılaşan küresel para politikalarının yarattığı kırılganlıklarının arttığı bildirildi.

Çin’in bu yıl yüzde 5,2 büyümesi bekleniyor
Raporda, Çin’in bu yıl ekonomik büyüme tahmininin 0,8 puan artırılarak 5,2’ye yükseltildiği, gelecek yıl için büyüme tahminin ise 4,5 ile sabit tutulduğu kaydedildi.
IMF raporunda, Hindistan’ın bu yıl için ekonomik büyüme tahmininin 0,2 puan azaltılarak yüzde 5,9’a, 2024 için ise 0,5 puan azaltılarak yüzde 6,3’e çekildiğinin altı çizildi.
Raporda, gelişmiş Asya ekonomilerinin bu yıla ilişkin büyüme öngörülerinin 0,4 puan azaltılarak yüzde 1,6’ya, gelecek yıla ilişkin büyüme öngörülerinin ise gelecek yıl 0,2 puan azaltılarak yüzde 1,7’ye düşürüldüğü görüldü.
IMF raporunda, Endonezya’nın 2023 yılına ilişkin büyüme tahmininin yüzde 5 ile sabit tutulduğu, gelecek yıla ilişkin büyümenin de 0,3 puan azaltılarak yüzde 5,1’e çekildiği kaydedildi.
Raporda, Malezya’nın bu yıla ilişkin ekonomik büyüme öngörüsünün 0,1 puan artırılarak yüzde 4,5’e yükseltildiği, gelecek yıla ilişkin büyüme öngörüsünün 0,4 puan azaltılarak yüzde 4,5’e çekildiği bildirildi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe