Suudi Arabistan Veliaht Prens: Bölgemizin çatışma alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prens: Bölgemizin çatışma alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin açılışında konuşuyor (Saudi TV)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin açılışında konuşuyor (Saudi TV)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, Arap ülkelerinin halkların çıkarlarını sağlayacak ve ulusun haklarını koruyacak şekilde barışa, iyiliğe, işbirliğine ve inşaya doğru ilerlediklerini söyleyerek, bölgenin bir çatışma alanına dönüşmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nin açılışında Kral Selman bin Abdulaziz adına bir konuşma yapan Veliaht Prens, “Sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan’da ağırlamaktan ve zirvenin konuğu Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i misafir etmekten mutluluk duyuyoruz” dedi.

Zirveye ilişkin çabalarının başarı ile taçlanması yönünde dilekte bulunan Veliaht Prens, “Cezayir Devlet Başkanı’na ülkesinin dönem başkanlığı sırasındaki çabaları için teşekkür ediyoruz. Aynı şekilde, Arap Birliği Genel Sekreteri ve tüm çalışanlarına ortak Arap eylemine hizmet etme çabaları için teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.

Veliaht Prens zirvede yaptığı konuşmasına şu ifadelerle devam etti;

“Komşu ülkelere, Batı ve Doğu’daki dostlarımıza, halklarımızın çıkarlarını sağlayacak ve ulusumuzun haklarını koruyacak şekilde barış, iyilik, işbirliği ve inşa için ilerlediğimize dair güvence veriyoruz. Bölgemizin savaş alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Geçmişin sayfasını çevirmekle birlikte, bölgenin yaşadığı, halkların çektiği, kalkınma sürecinin sekteye uğradığı sancılı yılları hatırlamak bize yetiyor.”

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in zirveye katılmasına değinen Veliaht Prens şunları söyledi;

“Bugün Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in bu zirvede bulunmasından ve Arap Birliği’nin Suriye heyetinin Arap Birliği toplantılarına yeniden katılmasına ilişkin kararından memnuniyet duyuyoruz. Bunun Suriye’nin istikrarına, her şeyin normale dönmesine ve Arap dünyasındaki doğal rolünün yeniden başlamasına katkıda bulunacağını umuyoruz.”

Muhammed bin Selman, Filistin meselesinin Araplar ve Müslümanların her zaman ana meselesi olduğunu vurgulayarak, şu ifadelerle devam etti;

“Filistin konusu, Suudi Arabistan dış politikasının önceliklerinin başında geliyor. Suudi Arabistan, uluslararası meşruiyet kararlarına, Arap Barış Girişimi’ne ve üzerinde anlaşmaya varılan diğer uluslararası referanslara uygun olarak, kardeş Filistin halkının topraklarını geri alması, meşru haklarını geri kazanması ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde Filistin topraklarında bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurulması için destek vermekte hiçbir zaman tereddüt etmedi.”

Konuşmasında Yemen’e de değinen Veliaht Prens, “Suudi Arabistan’daki kardeşleriniz çabalarını Arap davalarını desteklemeye adadı ve biz de Yemenli tarafların Yemen krizini sona erdirmeleri için kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmalarına yardımcı olmak için çalışıyoruz” dedi.

Diyalog dilinin Sudan’ın birliği ve halkın güvenliğini koruma noktasında bir temel olacağı yönünde umudunu dile getiren Veliaht Prens şu ifadelerle konuşmasını sürdürdü;

“Suudi Arabistan, Sudan’da çatışan tarafların sivilleri koruma ve insani yardım faaliyetlerini kolaylaştırma taahhüdünde bulunan Cidde Bildirgesi’ni imzalamasını memnuniyetle karşılıyor ve bu müzakereler sırasında etkili bir ateşkese odaklanılmasını umuyoruz. Suudi Arabistan, kardeşler, dostlar ve uluslararası toplumla işbirliği içinde kardeş Sudan halkı için insani yardımda bulunmaya ve yardım kanallarını etkinleştirmeye devam edecek.”

Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın Ukrayna’daki krizi azaltmaya, insani durumun kötüleşmemesine ve Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuk çabalarını sürdürmeye katkıda bulunan her şeyi desteklediğini yineledi.

Ülkesinin, Ukrayna’daki krizi, barış ve güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde siyasi olarak çözmeyi amaçlayan tüm uluslararası çabalara destek verdiğini de ekledi.

Veliaht Prens konuşmasının sonunda, “Arap vatanımız, onu ileri ve lider bir konuma getirmeye, ülkelerimiz ve halklarımız için her alanda kapsamlı bir rönesans gerçekleştirmeye uygun medeniyet ve kültür temellerine, beşeri ve doğal kaynaklara sahiptir” ifadelerini kullandı.



Suudi Arabistan, Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık destek sağladı

Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık destek sağladı

Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)
Prens Mansur bin Halid, Amman'daki büyükelçilik binasında Bakan Estephan Anton Selame’ye Suudi Arabistan'ın hibesini takdim ederken (WAFA)

Suudi Arabistan dün, 2025 yılı için Filistin hükümetine verdiği kesintisiz destek çerçevesinde Filistin hazinesine 90 milyon dolarlık hibede bulundu.

Hibe, Suudi Arabistan'ın Amman Büyükelçisi Prens Mansur bin Halid bin Ferhan tarafından, Amman'daki büyükelçilik binasında Filistin Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Dr. Estephan Anton Selame ile yaptığı görüşme sırasında sunuldu.

Prens Mansur bin Halid, bu desteğin Suudi Arabistan liderliğinin Filistin hükümetini destekleme ve mali yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlama konusunda yardım etme çabalarının bir parçası olduğunu açıkladı ve bunun Filistin halkının dayanıklılığını güçlendirmedeki önemini vurguladı. Bu destek, Suudi Arabistan'ın Filistin Devleti'ne sağladığı kesintisiz ekonomik, kalkınma, yardım ve insani desteğin bir uzantısı olarak, ekonomik ve insani zorluklar karşısında Filistin halkının acılarını hafifletmek ve sağlık ve eğitim başta olmak üzere hayati sektörleri desteklemek amacıyla veriliyor.

Suudi Arabistan'ın Filistin halkını ve bağımsız devlet kurma konusundaki adil ve meşru haklarını destekleme konusundaki kararlı, tarihi ve süregelen taahhüdünü vurgulayan Prens Mansur bin Halid, Filistin sorununu çözmek ve iki devletli çözümü uygulamak için New York'ta düzenlenen üst düzey uluslararası konferansın Fransa ile birlikte eş başkanlığını yürüten ülkesinin son dönemde gösterdiği siyasi çabalara atıfla bu çabaların Filistin devletinin uluslararası alanda geniş çapta tanınmasıyla sonuçlandığını belirtti.

Öte yandan Filistin Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, Filistin hazinesine destek verdiği için Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi Arabistan'a derin şükran ve takdirlerini dile getirdi.

Şeyh, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, bu hibenin ülkesinin yaşadığı zorlu ekonomik ve mali koşulların giderilmesine katkıda bulunacağını belirterek, Filistin halkına karşı Suudi Arabistan’ın kararlı tutumuna ve onların meşru haklarına verdiği desteğe teşekkür etti.

Filistin Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı ve Maliye Bakanı Vekili Dr. Selame ise Suudi Arabistan'ın Filistin’e verdiği kesintisiz mali ve siyasi desteğe övgüde bulunurken İsrail’in son dönemdeki politikaları çerçevesinde Filistin Devleti'nin karşı karşıya olduğu mali krizi hafifletmedeki önemini vurguladı ve Suudi Arabistan’ın Filistin halkına karşı tarihi ve sarsılmaz tutumuna derin takdirini ifade etti.

Suudi Arabistan'ın Filistin'e yönelik kararlı tarihi tutumunu, meşru haklarına ve bağımsız devletinin kurulmasına verdiği desteğe övgüde bulunan Filistinli Bakan, Filistin Yönetimi'nin, Filistin'e verdikleri kesintisiz siyasi, ekonomik ve insani destekten dolayı Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a şükranlarını ve takdirlerini iletti.


Trump: Ukrayna ile Rusya arasında anlaşmaya varılması için "iyi bir şans" var

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump: Ukrayna ile Rusya arasında anlaşmaya varılması için "iyi bir şans" var

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında Florida'da yapılan son görüşmelerin ardından bir anlaşmaya varılmasının "yüksek ihtimal" olduğunu söyledi. Trump, elçisinin görüşmelere devam etmek üzere Rusya'ya gitmeye hazırlandığını belirtirken, Kiev'i sarsan yolsuzluk skandalının "faydalı olmadığını" ifade etti.

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, müzakere ekibinin de başında bulunan Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı'nı görevden almasına neden olan yolsuzluk soruşturmasına atıfta bulunarak, "Ukrayna'nın bazı zorlu küçük sorunları var," dedi. Trump, "Ancak bir anlaşmaya varma şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Miami'nin kuzeyindeki Hallandale Plajı'nda her iki tarafın da "üretken" olarak nitelendirdiği saatler süren görüşmelerin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylerken, Kiev heyetindeki bir kaynak görüşmeleri "kolay değil" olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kiev'in askeri baskılarla karşı karşıya olduğu ve iç yolsuzluk skandalına bulaştığı bir dönemde gerçekleşen görüşmeler, Trump'ın temsilcisi Steve Witkoff'un salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin beklendiği Moskova ziyaretinin önünü açtı.

Washington, üç yıldan uzun süre önce başlayan çatışmayı sona erdirmek için bir plan sundu ve Moskova ve Kiev'in onayıyla bunu sonuçlandırmaya çalışıyor. Rubio daha önce gazetecilere, Witkoff ve Trump'ın damadı Jared Kushner'in de katıldığı Florida'daki görüşmelerin "çok verimli" geçtiğini, ancak "hala yapılması gereken çok iş olduğunu" söylemişti. Ukrayna heyetine Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Rustem Umerov başkanlık ederken, Amerikan tarafını Rubio, Witkoff ve Kushner temsil ediyor.

Umerov ise müzakereleri överek, "verimli ve başarılı" olarak nitelendirdi. Facebook'ta Zelenskiy'e görüşmelerde kaydedilen "önemli ilerleme" hakkında bilgi verdiğini yazdı. Zelenskiy, görüşmelerin ardından X platformunda, "Görüşmelerin yapıcı bir dinamiğe sahip olması ve tüm konuların Ukrayna'nın egemenliği ve ulusal çıkarlarının güvence altına alınmasına odaklanılarak açıkça müzakere edilmesi önemlidir" diye yazdı.

Görüşmeler, Moskova'nın Ukrayna'nın başkenti Kiev ve çevresine yönelik gece saldırılarını iki gece üst üste yoğunlaştırmasının ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin kapsamlı bir yolsuzluk soruşturmasının ardından Özel Kalem Müdürü Andrey Yermak'ı görevden almasının ardından yaşanan iç siyasi karışıklıkların ortasında başladı.


Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Suudi Arabistan’ın kredi notunu ‘Aa3’ olarak teyit etti ve görünümünü ‘durağan’ olarak belirledi. Kuruluş, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıl güçlü ekonomik büyüme göstermesine olumlu bakıyor; özellikle ekonomik çeşitlendirme çabaları sayesinde petrol dışı sektörlerdeki güçlü büyümeyi destekliyor.

Moody’s, Suudi Arabistan’a yönelik düzenli not gözden geçirmesinde, ülke ekonomisinin gücüne ve mali politikalarının istikrarına dikkat çekerek, Aa3 notunun büyük ekonomik hacim, yüksek gelir düzeyi ve güçlü kamu bütçesi ile desteklendiğini vurguladı. Kuruluş ayrıca, ülkenin ekonomik çeşitlendirme programlarında kaydettiği ilerlemeyi de öne çıkardı.

Moody’s’in Aa3 notunu teyit etmesi ve durağan görünümü, Suudi Arabistan’ın kredi değerliliğinin istikrarlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, kuruluşun Kasım 2024’te ülke notunu A1’den Aa3’e yükseltmesinin ardından geldi; yükseltme, ekonomik reformlarda sağlanan ilerlemeye dayanıyordu. Diğer büyük uluslararası derecelendirme kuruluşları da Suudi Arabistan’ın güçlü kredi profilini onaylıyor. Standard & Poor’s ve Fitch, ülkeye A+ notu ve durağan görünüm verirken, bu yüksek dereceler ülkenin mali ve dış pozisyonunun gücünü ve artan ekonomik esnekliğini teyit ediyor.

Ekonomik ivme ve beklenen büyüme

Ekonomik momentum güçlü seyrini sürdürüyor; özellikle petrol dışı sektörler güçlü büyüme oranları yakalamaya devam ediyor. Moody’s, Suudi Arabistan’ın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) 2025’te yaklaşık yüzde 4 oranında büyümesini bekliyor; bu oran, 2024’teki yüzde 2’lik büyümenin üzerine çıkıyor. 2026 yılında ise büyümenin yüzde 4,5’e ulaşması öngörülüyor. Bu dönemde petrol sektörü, OPEC+ ittifakının üretimi artırmaya başlamasıyla birlikte yeniden büyüme eğilimine girecek.

frg
Riyad'da açık havada futbol maçı izleyen insanlar (Reuters)

Suudi Arabistan hükümeti, gelecek yıl için ekonomik büyüme tahminini önceki yüzde 3,5 seviyesinden yüzde 4,6’ya yükseltmişti. Bu artış, büyük ölçüde petrol dışı sektörlerin beklenen büyümesine dayanıyor. Moody’s de açıklamasında, petrol dışı faaliyetlerin büyük projelerin kesintisiz şekilde yürütülmesini desteklediğine dikkat çekti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Suudi ekonomisinin 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini yüzde 4’e yükseltti. IMF, bu büyümenin arkasında petrol dışı sektörlerdeki önemli genişleme ve OPEC+ çerçevesinde kademeli petrol üretim kesintilerinin bulunduğunu belirtti. Kuruluş, Suudi Arabistan ekonomisinin şoklara karşı güçlü bir dayanıklılık gösterdiğini vurguladı ve enflasyonun yaklaşık yüzde 2 seviyesinde istikrarlı kalacağını öngördü.

Kredi derecelendirme gücü

Suudi Arabistan’ın ekonomik gücü, büyük ekonomik hacmi, yüksek kişi başı gelir seviyesi ve düşük üretim maliyetleriyle birlikte bol hidrokarbon kaynaklarına dayandırılıyor. Moody’s’in açıklamasına göre, ülkenin güçlü kurumları ve iyi yönetim yapısı, 2016’dan bu yana uygulanan kapsamlı reform ajandasındaki önemli ilerlemeyi destekliyor. Mali gücü ise nispeten düşük kamu borç yükü, borçlanma maliyetlerini karşılayabilme kapasitesi ve güçlü devlet mali varlıklarına dayanıyor.

frg
Kral Abdullah Finans Bölgesi'ndeki (KAFD) Riyad tren istasyonu dışında yürüyen insanlar (Reuters)

Buna karşın, Suudi Arabistan’ın risklere maruz kalabilirliği, daha çok siyasi risklerden kaynaklanıyor; bu riskler, bölgesel jeopolitik dinamiklerin zorluklarını yansıtıyor.

Moody’s, petrol fiyatlarının yüksek harcamaları destekleme kapasitesinin azaldığını belirtmesine rağmen, hükümetin ekonomik dönüşüm sürecini desteklemek amacıyla ekonomik dalgalanmalara karşı mali politika uyguladığını vurguladı.

Durağan görünüm

Moody’s, durağan görünümün, ülkenin kredi notunu etkileyen risklerin dengede olduğunu gösterdiğini belirtti. Kuruluş, büyük ölçekli çeşitlendirme projelerinin daha fazla ilerlemesinin, özel sektörü çekebileceğini ve petrol dışı ekonominin mevcut tahminlerden daha hızlı şekilde gelişmesini teşvik edebileceğini kaydetti.

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim geçen ay yaptığı açıklamada, ülkenin doğrudan ve dolaylı olarak petrol bağımlılığının yüzde 90’dan yüzde 68’e gerilediğini, bugün petrol dışı faaliyetlerin ise GSYİH’nin yüzde 56’sını oluşturduğunu duyurmuştu.