Riyad şehri ile Kasım bölgesini birbirine bağlayan yolun adının “Kral Fahd Yolu” olarak değiştirilmesini öngören kraliyet kararnamesi yayınlandı

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Kral Fahd Yolu'nun kuzeye doğru uzatılması (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Kral Fahd Yolu'nun kuzeye doğru uzatılması (SPA)
TT

Riyad şehri ile Kasım bölgesini birbirine bağlayan yolun adının “Kral Fahd Yolu” olarak değiştirilmesini öngören kraliyet kararnamesi yayınlandı

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Kral Fahd Yolu'nun kuzeye doğru uzatılması (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Kral Fahd Yolu'nun kuzeye doğru uzatılması (SPA)

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad şehri ile Kasım bölgesini birbirine bağlayan yolun Riyad şehrinde bulunan kısmının bir uzantısının “Kral Fahd Yolu” olarak adlandırılması talimatını verdi.

Kral Fahd bin Abdülaziz döneminde açılan 337 km uzunluğundaki bu önemli yolun adının değiştirilmesi, Kral Fahd'ın ulaşımı desteklemedeki rolünü ve bu önemli yolun açılması da dahil olmak üzere hükümdarlığı döneminde elde edilen başarıları teyit etmektedir. Hadise limanına ulaşana kadarki kısmında genişletme çalışmalarına devam edilen bu bölümde, trafik açısından en yoğun olması ve Medine'yi Kadım bölgesine bağlayan otoyol ile kesişmesi nedeniyle yolun en önemli kısımlarından biri olarak kabul edilmektedir.

Kral Fahd Yolu, başkent Riyad'ı birçok avantaja sahip olan Kasım bölgesine bağladığı için Krallık'taki en önemli yollardan biri olma özelliğine sahip. Özellikle de yolun geçtiği şehirlerin sahip olduğu hayati tarımsal ürünler, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmanın yanı sıra ekonomik ve önemli rotalara hizmet etmektedir. Tarım ve sanayi alanları arasındaki bağlantıyı sağlayarak sosyal ve turizm hareketini de desteklemektedir, zira Riyad şehri küresel turizm için bir destinasyon ve dünyadaki büyük şirketler için bir varış noktası haline gelmiştir.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin üst düzey uluslararası konferansın nihai belgesinin kabul edildiğini duyurdu. Bu karar, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında New York'taki Birleşmiş Milletler genel merkezinde düzenlenen konferansın ikinci gününün sonunda alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun kapanışından önce, Suudi Arabistan ve Fransa delegasyonlarına bildirimde bulunarak nihai belgenin onaylanmasını istedi.

Bin Ferhan, bu vesileyle yaptığı konuşmada, “Bu sonuçlar, siyasi, insani, güvenlik, ekonomik ve hukuki eksenler ile stratejik anlatı üzerinden kapsamlı önerileri yansıtmakta ve iki devletli çözümün uygulanması ve herkes için barış ve güvenliğin sağlanması konusunda entegre ve uygulanabilir bir çerçeve oluşturmaktadır” dedi. Tüm BM üye devletlerini, eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun bir sonraki oturumu sona ermeden önce sonuç belgesini desteklemeye çağırdı.

Prens Faysal bin Ferhan, sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar, sivil hedeflere yönelik her türlü saldırı ve kışkırtma, tahrik ve yıkım eylemleri de dahil olmak üzere, her türlü saldırıyı kınadığını yineledi.

Belge, Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanmasına dayalı olarak İsrail-Filistin çatışmasına adil, barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulmak ve Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki tüm halklar için daha iyi bir gelecek inşa etmek için ortak çalışma yapma konusunda mutabakatı içeriyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre üç gün süren iki devletli çözüm konferansı, Filistin sorununun barışçıl çözümüne yönelik somut, zamanla sınırlı ve geri dönüşü olmayan adımlar atmayı, iki devletli çözümün hayata geçirilmesini ilerletmeyi ve mümkün olan en kısa sürede somut eylemlerle bağımsız bir Filistin devletini hayata geçirmeyi, Filistin halkının topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkını güvence altına almayı amaçlıyor.