Japonya Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Tokyo ve Riyad arasındaki iş birliği barış için önemli’

Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)
Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)
TT

Japonya Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Tokyo ve Riyad arasındaki iş birliği barış için önemli’

Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)
Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata (Fotoğraf:Gazi Mehdi)

Suudi Arabistan ve Japonya, Suudi-Japon Vizyonu 2030 kapsamında ekonomik ve stratejik alanda ilişkilerde önemli bir gelişmeye tanıklık ediyor. Söz konusu vizyon, enerji alanındaki girişimler, petrol endüstrileri, doğal gaz endüstrisi ve temiz enerji için altyapı geliştirmede, nükleer enerji alanlarında enerji verimliliğinin artırılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesinde iki ülke arasındaki iş birliğini kapsıyor.

Japonya Başbakanı'nın Kamu İşlerinden Sorumlu Kabine Sekreteri Noriyuki Shikata, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda bölgede ve uluslararası toplumda refah ve barış için Suudi Arabistan ile Japonya arasındaki ekonomik iş birliğinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan'ın Japonya'nın ilk petrol kaynağı olduğuna dikkat çeken Shikata, ülkesinin hidrojen ve amonyak dahil olmak üzere karbonsuz enerji gibi yeni alanlara geçmek istediğine dikkat çekti. Gelecekte Suudi Arabistan'da mavi veya yeşil hidrojen üretme yönündeki büyük potansiyele işaret eden Shikata sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan Krallığı'nın Suudi endüstrilerinin ünü ve çeşitliliği için Vizyon 2030 doğrultusunda çok çalıştığının farkındayız. Bu açıdan Japon iş insanlarının ziyaretlerini, Suudi Arabistan’da neler olup bittiğini anlamak için harika bir fırsat olarak görüyor, Krallık'tan Japonya'ya daha fazla yatırım gelmesini istiyoruz.”

japon

İran ile Suudi Arabistan arasındaki iyileşen ilişkileri memnuniyetle karşılayan Japonya, ilişkilerin normale dönmesini ve Yemen'deki durumun çözülmesini umut ediyor:

“Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla Yemen'deki bazı kurtarma projelerine dahil olmaya başladık. Ancak Büyükelçimiz Kazuhiro Higashi'nin Yemen'e gönderilmesi konusunda bir tutuma veya çözüme varmak kolay değil. Diplomatik kadromuz ve Higashi, 2014-2015'ten bu yana Riyad'da görev yapıyor.”

Barış girişimleri

Japonya'nın bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmak için gösterdiği diplomatik çabalara değinen Shikata, ülkesinin en başından beri Ortadoğu barış sürecinde yapıcı olmaya çalıştığını vurguladı. Japonya'nın pozisyonunun herhangi bir tarafça değiştirilmesine karşı olduğunu vurgulayan Shikata, ülkesinin mülteciler için insani destek programları ve sistemlerine yardım sağlama alanında aktif olduğuna işaret etti. “Sorunların barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulacağını, her türlü girişimi destekleyeceğimizi umuyoruz. Suudi Arabistan Krallığı'nın durumu çözmek için gösterdiği çabaların farkındayız. Krallığın bu konudaki çabalarını desteklemeye oldukça istekliyiz” vurgusunda bulundu.

Güvenlik meseleleri

Doğu Asya’da gerilim ve güvenlik endişeleri sürüyor. Shikata, bunların nasıl çözüleceği konusunda Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida'nın geçtiğimiz yılın sonunda bölgenin güvenliği için yeni bir stratejiye yöneldiğini, Doğu Asya'daki çok karmaşık güvenlik durumuyla başa çıkmaya çalıştığını kaydettiği açıklamasında şunları söyledi:

“Örneğin Kuzey Kore, füze programını iki hafta önce başlattı. Şu an Kuzey Kore füze programı ve nükleer programıyla ilgileniyoruz. Japonların bakış açısına göre bu doğrudan bir tehdit sayılıyor. Biliyorsunuz ki geçmişte Kuzey Kore ile diğer ülkeler arasındaki potansiyel işbirliği için her zaman hevesliydik. Dolayısıyla füzelere ve nükleer teknolojiye karşıyız.”

Çin ve sıkıntılar

Başbakanı Kişida'nın Çin ile istikrarlı ve yapıcı bir ilişki kurma arzusunu doğrulayan Shikata, Çin'in ise askeri programının daha kapsamlı bir hale geldiğine dikkat çekti. İran'ın başına gelenlerle ilgili bazı endişelere işaret eden Shikata, Çin'in faaliyetleriyle ilgili sorunlar veya endişeler olduğunda Japonya’nın bunları dikkate aldığını, aynı zamanda iklim değişikliği konuları gibi iş birliği alanlarının bulunduğunu vurguladı. Nitekim iklim değişikliği veya Kovid-19 salgını gibi küresel konularda Çin ile yakın ilişki kurmanın ve işbirliğinde bulunmanın önemini vurguladı.

Japonya ve Rusya

Shikata, Rus-Japon ilişkilerine dair de açıklamalarda bulundu:

“Japonya'nın Rusya ile yakınlığı ve çözülmemiş ada sorunları göz önüne alındığında, Başbakan Kişida hem iş birliği hem de istişare konularıyla doğrudan ilgilenmeyi amaçlıyor. Rusya ile ekonomik durumda Başkan Putin ile anlaşmaya ve iş birliği yapmaya çalışıyor. Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ardından bu süreç temelde durdurulmuş durumda. Bir dizi Japon şirketi Rusya'yı terk etti. Başbakan Kişida, bu güvenlik sorunları nedeniyle, önümüzdeki beş yıl içinde askıya alınan savunma düzeyini JPD'nin yüzde iki düzeyine çıkarma niyetini açıkladı. Bu, Japonya'daki güvenlik politikamızın bir tür temel düzenlemesi.”

Yeşil tahvil

Shikata’nın ifade ettiğine göre, iklim değişikliği ve atık yönetimi konuları ile ilgilenen Tokyo, tüm ekonomik kavramları yeniden değerlendiriyor. Başbakan Kişida bu yeni kavram veya yeni kapitalizm biçimine dikkat çekti. Ancak ekonomik anlamda iklim değişikliği konusu da bu dış etkenlerden biri sayılıyor.

Kişida, gelir eşitsizliğinin, 30 milyondan fazla nüfuslu Tokyo megopol bölgesi ile diğer şehirlerde olduğu gibi kentsel ve kırsal alanlar arasındaki farkın Japonya için şu iki büyük zorluk olduğuna işaret etti. Dolayısıyla kırsalda da füze teknolojisine yatırım yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kishida’nın büyümeye yönelik karbon fiyatlandırması uygulamaya karar vermesi üzerine Japonya’da bu uygulamaya başlandı. Yine de yeşil geçişe yönelik yatırımları teşvik etmek gerektiğine değinen Shikata, Suudi-Japon zirvesine gelen bazı şirketlerin yeşil dönüşümler için yeni çözümler geliştirmek üzere Suudi şirketleriyle iş birliği ile yakından ilgilendiğini vurguladı. Aynı zamanda Japonya örneğinde bunun bir hükümet emri olmadığına dikkat çekti. Yeşil tahvil ihraç ettiği için Japonya bir miktar teşvik sunacak. Dolayısıyla devlet tahvillerinin ihraç edilecek yeşil geçişlere odaklanması, özel şirketleri de yeşil geçişlere yatırım yapmaya motive ediyor. Japonya, 2050 yılına kadar bu konuda ilerlemeye kararlı.

Suudi Arabistan - Japonya ekonomi ilişkileri

Shikata, Suudi Arabistan’da yaşanan atılımlara ilişkin şunları söyledi:

“Dünya ekonomi değerlendirmesine göre Suudi Arabistan, cinsiyet eşitsizliğinde farkı kapatmada Japonya'yı geride bıraktı. Toplumumuz için daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Nitekim Suudi Arabistan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yeni bir politika başlattı Birbirimizden faydalanabileceğimizi ve öğrenebileceğimizi düşünüyorum.”

Başbakan Kişida'nın Suudi Arabistan'a uluslararası düzeyde yeşil enerji dönüşümü gibi yeni fikirler için önerilerde bulunduğunu söyleyen Shikata, Körfez ile Japonya arasında yeni bağlar kurulacağına değindi. Diğer ülkelerin de bu bağlara katılması ve bu küresel geçişin tüm yeşil malzemeleri içermesinin mümkün olduğuna dikkat çekti.

Shikata’nın ifade ettiğine göre ilişkilerde yeni bir tür değişim kaydediliyor. Enerji kanalını sağlayıcısının 10 veya 20 yıl sonra tamamen farklı olması mümkün. Suudi Arabistan'da da daha fazla yatırım ve daha fazla endüstri uzmanı olacağı öngörüsünde bulunan Shikata bunu ‘harika bir fırsat olarak’ niteledi. Zira Japonya, enerji kaynakları için büyük ölçüde Suudi Arabistan'a bağımlı halde. Bu ortaklıkların gelecekte büyük ilişkilerin temeli olabileceği kaydediliyor.

Shikata sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan ile Japonya arasındaki ilişkilerin çok iyi olduğunu görebiliyorum. Potansiyelimiz çok yüksek. Japonya ile Krallık arasında yeni iş birliği alanlarımız mevcut. Mevcut iş birliğinin ötesine geçerek daha çok biyoloji, hidrojen ve amonyak ve yeni iş birliği alanları hakkında konuşacağız. Sadece enerji sektörlerinde değil, ileri teknolojilerde de iş birliği alanlarını ele alacağız. Nitekim Japon iş dünyası da çeşitleniyor.”

Expo ve Osaka

Osaka’da düzenlenecek olan Expo 2025’in ardından Riyad ise Expo 2030’a ev sahipliği yapmaya hazır. Shikata bu konuda “Suudi Arabistan kesinlikle çok ciddi bir aday” dedi. Expo 2025’in çok popüler olacağı umudunu dile getiren Shikata, insanların refahına katkıda bulunacak yeni teknolojilerin tanıtılacağına dikkat çekti.

Japonya'nın söz konusu fuarda ‘uçan arabaları’ sergileyeceğini söyleyen Shikata, “Daha iyi bir yaşam için yeni teknolojileri tanıtmayı hedefliyoruz. Bu önemli bir gündem. Bu yüzden Suudi Arabistan'ın bu tür etkinliklere ev sahipliği yapma konusunda çok rekabetçi bir aday olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



Kuveyt Veliaht Prensi: Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapma zaferi KİK ülkeleri için gurur kaynağı

Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (SPA)
Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (SPA)
TT

Kuveyt Veliaht Prensi: Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapma zaferi KİK ülkeleri için gurur kaynağı

Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (SPA)
Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (SPA)

Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Riyad'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma zaferi vesilesiyle Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’i tebrik etti.

Kuveyt Veliaht Prensi, Kral Selman’a gönderdiği mektupta, bu başarının Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ve kardeş Arap ülkeleri için gurur kaynağı olduğunu, bunun uluslararası toplumun Suudi Arabistan Krallığı'na duyduğu güveni ve onun uluslararası etkinlikler düzenleme ve bu önemli uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapma konusundaki büyük potansiyelini temsil ettiğini aktardı.

Kuveyt Veliaht Prensi mektubunda ayrıca, Kral Selman bin Abdulaziz'e sağlık ve esenlik, yönetimi altındaki ülkesine ise daha fazla ilerleme ve refah diledi.

Kuveyt Başbakanı Şeyh Ahmed Nevaf el Ahmed es Sabah’da Uluslararası Sergiler Bürosu’nun Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapacağı duyurusunun ardından Kral Selman’ı tebrik etti.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı da Expo 2030 zaferi nedeniyle Suudi Arabistan’ı tebrik etti.

Açıklamada, Suudi Arabistan’ın zaferinin Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın bilge liderliği altındaki iddialı özlemleri temsil ettiği ifade edilerek, bunun Suudi Arabistan’ın geçmiş dönemde elde ettiği, 2030 Vizyonu ile tutarlı olan, kendisine ve bölgedeki diğer ülkelere fayda sağlayan diğer önemli başarıların devamı niteliğinde olduğu aktarıldı.

Ayrıca, Kuveyt’in Suudi Arabistan’ın elde ettiği bu başarının, sahip olduğu ulusal çabaların sonucu olduğuna ve Körfez'deki başarı sürecinin bir devamı ve tüm KİK ülkelerinin ‘kapsamlı yeniden doğuşunun somutlaşmış hali’ olduğunu vurguladığı belirtildi.


Katar Emiri ile Almanya Cumhurbaşkanı, Gazze'deki gelişmeleri görüştü

(AA)
(AA)
TT

Katar Emiri ile Almanya Cumhurbaşkanı, Gazze'deki gelişmeleri görüştü

(AA)
(AA)

Katar Emirlik Divanı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Şeyh Temim ile Steinmeier, başkent Doha'da bir araya geldi.

Görüşmede, Gazze Şeridi'ndeki durumlar ile işgal altındaki Filistin toprakları başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gündemdeki meseleler ile gelişmeler ele alındı.

Katar Emiri, görüşmede, bölgede kalıcı bir ateşkesin sağlanmasının, sivillerin korunmasının, insani yardımların Gazze Şeridi sakinlerine ulaştırılmasının, uluslararası ve Birleşmiş Milletler kararlarına göre iki devletli çözümler bulunmasının önemini vurguladı.

Ülke liderleri görüşmede ayrıca ikili işbirliği ile bunu çeşitli alanlarında güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını da tartıştı.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'in İsrail ve Umman ziyaretinin ardından Katar'a geldiği belirtildi.


Kuveyt Emiri hastaneye kaldırıldı

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (KUNA)
TT

Kuveyt Emiri hastaneye kaldırıldı

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah (KUNA)

Kuveyt Emirlik Divanı İşleri Bakanı Muhammed Abdullah el-Mübarek es-Sabah, Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın ‘bu sabah ani gelişen bazı sağlık sorunları’ nedeniyle tedavi amaçlı hastaneye kaldırıldığını duyurdu.

Kuveyt resmi haber ajansı KUNA’nın haberine göre, Emirlik Divanı İşleri Bakanı, Kuveyt Emiri’nin durumunun stabil olduğunu açıkladı.


Katar'da düzenlenen WISE 11 Zirvesi'nde "Savaş Zamanlarında Eğitim" oturumu yapıldı

(AA)
(AA)
TT

Katar'da düzenlenen WISE 11 Zirvesi'nde "Savaş Zamanlarında Eğitim" oturumu yapıldı

(AA)
(AA)

Katar Ulusal Kongre Merkezi'nde Katar bursu alan Randa Al-Dawoudi moderatörlüğünde yapılan oturuma, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin annesi Katar Vakfı (QF) Başkanı Şeyha Moza bint Nasır ve çok sayıda kişi katıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı ve Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Profesör Jeffrey Sachs, paneldeki konuşmasında, İsrail-Filistin sorununun devam etmesinin sebebinin BM tarafından alınan kararın uygulanmaması olduğuna işaret ederek, söz konusu kararın uygulanması gerektiğini vurguladı.

Sachs, Filistin'in BM'ye tam üye olabilmesinin öneminin altını çizerek, "Amerikan halkı bunu istiyor, Amerikan halkı adalet ve barış istiyor, bir başka savaşa daha bulaşmak istemiyor. Amerikan halkı daha fazlasını istemiyor, barış istiyor." ifadelerini kullandı.

Ukrayna'daki savaşın temelinin de "ABD'nin Ukrayna'yı tarafsız bir ülke olarak bırakmak yerine askeri ittifaklarını Ukrayna'ya genişletme yönündeki amansız girişiminden" kaynaklandığını belirten Sachs, "Bu savaş, siyasi bir savaştır." dedi.

(AA)
(AA)

Sachs, ABD de dahil olmak üzere tüm ülkelerin BM Şartı'na uyması gerektiğini vurguladı.

"Her birinizi eğitim hakkını savunmaya çağırıyorum"

Katar bursundan yararlanan Filistinli Athar Ahmed de Gazze'deki evinin uyarı yapılmadan bombalandığını ve burada babası ve amcasını kaybettiğini kaydederek, 2014'ün hayatının dönüm noktası olduğunu söyledi.

Tüm bu "karanlık" anıları hatırladığını ifade eden Ahmed, ancak aldığı bursun bu anıları duygusal, psikolojik ve finansal destek yoluyla iyileştirdiğini dile getirdi.

Ahmed, Gazze'de birçok üniversite ve eğitim kurumunun enkaza dönüştüğünü ve çok sayıda öğrencinin öldürüldüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

Gazze'de devam eden trajediye tanık olduğumuz için, her ne pahasına olursa olsun eğitimin korunmasının öneminin farkına varmalıyız. Bu sadece bir üniversite, bir sınıf veya bir diploma değil. Bu bir umut ışığı. Bu daha iyi bir geleceğe giden yoldur. Her birinizi eğitim hakkını savunmaya ve Gazze'deki gelecek neslin bu bitmek bilmeyen çatışmanın yükünü taşımamasını sağlamaya çağırıyorum.

Zihin-Beden Tıbbı Merkezi Kurucusu ve CEO'su James S. Gordon da savaşlar sırasında ve sonrasında, iklimle ilgili felaketlerde ve silahlı saldırılarda insanların yaşadıkları psikolojik travmalar konusundaki çalışma deneyimlerini paylaştı.

İnsanların, başkalarının travmalarıyla baş etmelerine yardımcı olmaları için kendi travmalarıyla ve zorluklarıyla baş etmek zorunda olduğunu kaydeden Gordon, insanların dürüstlük, şefkat ve cesaret duygusuna giden yolu bulmaları gerektiğini vurguladı.

Gordon'un konuşmasının ardından Gazze'de yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

"Bu çılgınlığa mutlaka son vermeliyiz"

Gazzeli Ahmed Zayed de "Gazze'de yaşananların daha önceki "hiçbir savaşa benzemediğine" dikkati çekerek, bu çatışmalardan etkilenenleri eğitim yoluyla nasıl koruyabilecekleri sorusunun önemli olduğunu söyledi.

Gazze'den iki gün önce buraya gelen Gazzeli Gazeteci Ameera Harouda da 37 günün çok zor geçtiğini belirterek, birçok ailenin İsrail'in saldırılarından korunmak için okullara sığındığını ancak okulların da bombalandığını dile getirdi.

Gazze'den tahliyesini anlatan Harouda, Gazze'den çıkışının "mucize" olduğunu ifade etti.

Filistin asıllı Amerikalı stand-up komedyeni Mo Amer ise oturuma video mesaj gönderdi.

Amer, İsrail'in Gazze'de yaptıklarından sorumlu tutulması gerektiğini vurgulayarak "Bunun yeni bir şey olmadığını hatırlamak çok önemli. Bu çılgınlığa mutlaka son vermeliyiz." ifadelerini kullandı.

WISE Zirvesi

Katar Vakfı'nın girişimi olan ve bu yıl "Yaratıcı Akıcılık: Yapay Zeka Çağında İnsanın Gelişmesi" temasıyla gerçekleştirilen WISE 11, yapay zeka çağında insan yaratıcılığını ve değerlerini geliştirmeye odaklanıyor.

Zirve, kültür ve dilin eğitim sistemleri üzerindeki etkisi, yapay zeka odaklı bir dünyada gezinmek için pratik çözümler, nöro eğitim, geleceğe yönelik becerilerin geliştirilmesi, yenilikçi eğitim modellerinin uygulanması ve ölçeklendirilmesi için en iyi uygulamalar gibi çok çeşitli konuları kapsıyor.

Katar Ulusal Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve AA'nın Global İletişim Ortağı olduğu zirvede eğitim, iş ve akademik alanda dünyadan 300'den fazla konuşmacı yer alırken yerel, bölgesel ve uluslararası uzmanlar görüşlerini paylaşıyor.

Dün başlayan ve bugün son bulacak zirvede, eğitim sorunlarına çözüm bulmak için çeşitli konularda 3 tematik alanda 200'den fazla oturum yapılacak.


Suudi Arabistan: Gazze'ye yönelik saldırı, uluslararası toplumun güvenilirliğine ciddi zarar verdi ve insanlıkta derin bir yara açtı

Suudi Arabistan’ın Lahey Büyükelçisi ve Suudi Arabistan’ın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Daimi Temsilcisi Ziyad el Atiye (SPA)
Suudi Arabistan’ın Lahey Büyükelçisi ve Suudi Arabistan’ın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Daimi Temsilcisi Ziyad el Atiye (SPA)
TT

Suudi Arabistan: Gazze'ye yönelik saldırı, uluslararası toplumun güvenilirliğine ciddi zarar verdi ve insanlıkta derin bir yara açtı

Suudi Arabistan’ın Lahey Büyükelçisi ve Suudi Arabistan’ın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Daimi Temsilcisi Ziyad el Atiye (SPA)
Suudi Arabistan’ın Lahey Büyükelçisi ve Suudi Arabistan’ın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Daimi Temsilcisi Ziyad el Atiye (SPA)

Suudi Arabistan’ın Lahey Büyükelçisi ve Suudi Arabistan’ın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Daimi Temsilcisi Ziyad el Atiye, tüm kitle imha silahlarının yasaklanması ve yayılmasının önlenmesi için uluslararası alanda işbirliğini geliştirme konusundaki Riyad’ın kararlı tutumunu teyit ederek, Suudi Arabistan'ın Ortadoğu'yu bu silahlardan arındırılmış bir bölge haline getirme çağrısını yineledi.

Atiye, Lahey’de düzenlenen Kimyasal Silahlar Sözleşmesine Taraf Devletler Konferans'ının sekizinci oturumunda, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığını güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, İsrail’in temsil ettiği şeyin uluslararası sistemin özünün ve yasal dayanağının açık bir ihlali olduğunu söyledi. Ayrıca, bunun uluslararası toplumun güvenilirliğine ciddi zararlar verdiğini, insanlığın uluslararası topluluğa olan inancında derin bir yara açtığına dikkati çekerek, derhal ateşkes ilan edilmesi ve insani krizle mücadeleye başlanması gerektiğini vurguladı.

dsf
Atiye, Suudi Arabistan'ın Ortadoğu'yu kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge haline getirme çağrısını yineledi (SPA)

Açıklamasında hiçbir tarafın Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin uygulanmasının bütünlüğünü baltalamasına izin verilmemesi gerektiğine değinen Atiye, Gazze’ye yönelik saldırının anlaşmayı imzalayan taraf tarafından düzenlendiğini bildirdi. Büyükelçi ayrıca ‘anlaşmaya katılmadan imza atma’ yaklaşımının anlaşmanın evrenselliği ilkesini zedelediğini söyledi.

Suudi büyükelçi, ülkesinin Filistin halkının Gazze'den zorla yerinden edilmesi yönündeki çağrıları kategorik olarak reddettiğini ve savunmasız sivillerin hedef alınmaya devam edilmesini kınadığına değinerek, Gazze'de mahsur kalan sivillere insani yardım ulaştırmak için ülke ve kuruluşların başlattığı ‘imdat çağrılarına yanıt olarak güvenli koridorların derhal açılması’ gerektiğini vurguladı.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Brezilya Devlet Başkanı ile görüştü: Çeşitli alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi vurgulandı

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Brezilya Devlet Başkanı ile görüştü: Çeşitli alanlarda işbirliğinin geliştirilmesi vurgulandı

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Lula da Silva (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz dün (Salı), Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ile görüştü. Görüşmede, iki ülke arasındaki mevcut ilişkiler ve çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirmek için ortak koordinasyon sağlama konusu gözden geçirildi.

Görüşme, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin Brezilya Devlet Başkanı'nı Riyad'daki Yemame Sarayı'nda kabul etmesinden sonra gerçekleştirildi. Taraflar, her iki ülkede ortak çıkarlara ulaşmak için umut verici yatırım fırsatlarını, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ortak çıkarları ilgilendiren konuları ve bunlara yönelik yapılan çalışmaları ele aldı.

dcefrre4h
Prens Muhammed bin Selman, Lula da Silva'yı Riyad'daki Yemame Sarayı'nda kabul etti (SPA)

Ayrıca taraflar iki ülke arasında enerji alanında ikili mutabakat zaptı imza törenine de tanık oldular. Anlaşma, Suudi Arabistan tarafında Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Brezilya tarafında ise Maden ve Enerji Bakanı Alexander Silveira tarafından imzalandı.

Gözlemciler, Lula’nun ziyaretinin iki ülke arasındaki 55 yılı aşkın süredir devam eden tarihi ilişkilerin derinliğine ve ülkesinin Suudi Arabistan'la pozisyon ve vizyonlarını koordine etme konusundaki istekliliğine dayanarak gerçekleştiğine dikkati çekti. Suudi Arabistan ve Brezilya, iki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki ortaklığı güçlendirmenin, ekonomik ve kalkınma iş birliğini 2030 Vizyonu’nun sunduğu fırsatlar ışığında ortak çıkarları sağlayacak şekilde geliştirmek istiyor.

xsac
Taraflar, iki ülke arasındaki çeşitli alanlardaki ortaklığı geliştirmenin yollarını tartıştı (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin bölgenin güvenliğini ve istikrarını artırma çabalarının taktir edildiği görüşmede gözlemciler ayrıca bölgesel ve uluslararası arenada son yaşanan gelişmelerinde ele alındığını belirtti. Çatışmaların sona erdirilmesi, sivillerin korunması, Gazze Şeridi'ndeki ablukanın kaldırılması, insani yardımın ulaştırılmasına izin verilmesi, zorla yerinden etme politikasının durdurulması ve uluslararası insani hukuka saygı gösterilmesine vurgu yapılan toplantıda ‘İsrail'in Gazze'deki saldırıları konusunda iki ülke arasındaki pozisyonların benzer olduğuna’ dikkat çekildi.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Expo 2030 zaferinin ardından konuştu: Eşi benzeri görülmemiş bir Expo sunacağız

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Expo 2030 zaferinin ardından konuştu: Eşi benzeri görülmemiş bir Expo sunacağız

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Sekreteri ile birlikte Riyad'ın Expo 2030-zaferinin duyurulmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi (Şarku’l Avsat)

Uluslararası Sergiler Bürosu, (The Bureau International des Expositions/BIE) Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ilk turda 119 oy alarak ev sahipliği yapmaya hak kazandığı büyük zaferini duyurdu. Duyurudan sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkesinin ‘Expo tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir Expo versiyonu sunacaklarını’ söyledi. Veliaht Prens, Riyad’ın Expo’ya ev sahipliği yaparak elde ettiği zaferin, aynı zamanda ülkesinin öncü rolünü pekiştirdiğini vurguladı.

Riyad, Fransa'nın başkenti Paris'in batısındaki Issy-les-Moulineaux’de yapılan ilk tur oylamada İtalya'nın Roma şehrini ve Güney Kore'nin Busan şehrini büyük bir farkla geride bıraktı.

Riyad, BIE üyesi 180 ülkenin ‘her ülkeye bir oy’ ilkesi çerçevesinde yaptığı gizli e-oylamada 119 oy alarak büyük bir zafer elde etti. Suudi Arabistan, İtalya ve Güney Kore, salı günü öğleden sonra yapılan 173'üncü BİE Genel Kurulu toplantısında dosyalarını son kez sundu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman, Riyad’ın zaferinin ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud'u tebrik etti. Ülkesine oy veren ülkelerin yanı sıra rakip iki ülkeye de teşekkür etti.

Veliaht Prens, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Suudi Arabistan’ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma hakkını kazanması, öncü ve önemli rolünün yanında sahip olduğu uluslararası güveni de pekiştiriyor. Bu güven, Suudi Arabistan’ı Expo'nun da aralarında bulunduğu önde gelen uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmak için ideal bir destinasyon haline getiriyor.

Veliaht Prens, ülkesinin bu uluslararası fuarı en yüksek düzeyde yenilikle düzenleyerek, tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir versiyonunu sunacağını kaydetti. Ayrıca, fırsatlara en iyi şekilde yatırım yapmak ve gezegenimizin bugün karşı karşıya olduğu zorluklara çözümler sunmak amacıyla en son teknolojileri kullanacağının altını çizdi. Expo 2030’un en parlak beyinleri bir araya getiren uluslararası bir fuar olmasını sağlayacaklarını aktaran Veliaht Prens, insanlığın parlak yarınları için aktif ve olumlu bir rol oynamaya katkıda bulunmakta kararlı olduklarını bir kez daha vurguladı.

Veliaht Prens, sözlerini şöyle sürdürdü:

Expo 2030'a ev sahipliği yapmamız, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu hedeflerinin ve planlarının doruğa ulaştığı yılla aynı zamana denk gelecek. Bu sebeple fuar, bu eşi ve benzeri görülmemiş dönüşüm yolculuğundan çıkarılan dersleri dünyayla paylaşmak için harika bir fırsat olacak.

Veliaht Prens, fuarın ‘Değişim Çağı: Birlikte Geleceğe Bakıyoruz’ üst başlığı ve ‘daha iyi bir yarın, iklim eylemi, herkes için refah ve tüm imkanlardan yararlanmak’ alt başlıklarına ulaşmak için aracı olacağını kaydetti. Ayrıca, katılımcı ülkelerin dosyasında yer alan taahhütlerini yerine getirmek amacıyla Riyad'ın Expo 2030'da dünyayı kucaklamaya hazır olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan Expo 2030’un Riyad'da gerçekleştirilmesi için adaylığını açıkladığında çalışma, Veliaht Prens'ten büyük ve doğrudan bir destek aldı. Suudi Arabistan, 29 Ekim 2021 tarihinde bu konuyla ilgili BIE’ye resmi talepte bulunduğunu duyurdu.

Paris’teki uzun günün detayları

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad'ın Expo 2030'a ev sahipliği yapma teklifini sunduğu konuşmasında, Riyad’ın İtalya’nın başkenti Roma ve Güney Kore’nin Busan şehri ile rekabet ettiği yarışın kazananı olacağını söylediğinde yanılmıyordu. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, 7 yıl sonra gerçekleşecek Expo 2030’a ev sahipliği yapma hakkını kazandı. Prens Faysal bin Ferhan, dün öğleden sonra BIE Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 130 ülkenin Riyad'ın adaylığını desteklediğini açıkladı.

Suudi Arabistanlı üst düzey bir yetkili, fuarın organizasyonunu ülkesinin kazanacağını doğrudan duyurdu. Prens Faysal bin Ferhan'ın açıklamaları ise üç heyetin konuşmalarının hemen ardından yapılan oylamanın sonucuyla teyit edilmiş oldu. Oylamada Suudi Arabistan 119 oy aldı. Onu, 29 oyla Güney Kore ve 17 oyla İtalya takip etti. Çıkan sonuçlar, Suudi Arabistan’ın açık ara farkla oylamayı kazandığını gösterdi.

BIE Genel Sekreteri, Suudi Arabistan'ın ilk turda oyların üçte ikisini aldığını ve ilk turda aday bir ülkenin oylamayı kazanmasının ender görülen bir durum olduğunu açıkladı.

Dün BIE Genel Kurulu toplantısı öncesinde ilk söz Güney Kore heyetine verildi. Resmi konuşmayı yapan Başbakan, Güney Kore'nin ‘herkesle çalışmak istediğini ve birlikte dünyayı değiştirebileceğimizi’ ifade etti. Son konuşmacı ise Suudi Arabistan heyeti oldu. Güney Kore’nin sözcüleri, Busan'ın adaylığının taşıdığı avantajları, çocukların ve yeni nesillerin hayalini gerçekleştirme arzusunu ve Seul'ün Expo 2030'u organize etme konusundaki ilgisinden herkesin faydalanmasını istediğini vurguladı. Güney Kore heyeti, doğayı ve çevreyi korumaya, temiz enerji, yapay zeka, deniz suyunun tuzdan arındırılması, sağlık ve iletişim alanlarında somutlaştırdığı teknolojik ilerleme çerçevesinde Busan'ın temsil ettiklerine dikkat çekti. Güney Kore heyetine göre, Expo 2030 ‘insanlığın birlikte çalışma, yaratıcılık, yenilikçilik ve özgürlük rüyasının’ somutlaşmış hali olmalı. Katılımcılara seslenen Güney Kore heyeti, “Sürdürülebilirlik ve barış dolu bir dünya için çalışalım. Bunun için tek seçeneğiniz: Busan” ifadelerini kullandı.

Başkent Roma'nın Expo 2023 adaylığını tanıtan İtalya heyetinin sunumunda, ilk çağların en ünlü başkentinin önemine vurgu yapıldı. Hem tarihte hem de günümüzde temsil ettiklerinin fazlasıyla vurgulanması dikkati çekti. İtalya heyeti, Roma’nın geçmişin olduğu gibi bugünün ve geleceğin de öne çıkan yüzü olması gerektiğini vurguladı. Heyet, İtalya'nın çeşitliliği ve zenginliğinin yanı sıra Roma'nın ‘yaşayan, misafirperver, sanata ve yaratıcılığa kollarını açan, esaslı sakinlere sahip, medeniyetin ve dinler arası diyaloğun başkenti bir şehir olduğunu ve geçmişle geleceği birleştirmenin ideal formülü olan Roma'da her şeyi başarılabileceğini’ vurgulamak için bir aktris ve uluslararası şampiyon tenisçi Jannik Sinner’ın yüzünü kullandı.

Suudi Arabistan’ın sunumu

Dışişleri Bakanı Bin Ferhan başkanlığındaki Suudi Arabistan heyeti ise Suudi Arabistan'ın ‘Dünyadan Dünyaya’ başlığı altında, Suudi Arabistan ile dünya ülkeleri arasında en büyük iş birliği ilişkileri ağını kurmaya odaklanacak bir fuar düzenlemek için çalışacağını teyit ettiği bir sunum yaptı. Suudi Arabistan’ın, ‘Tek dünya, tek koridor’ başlığı altında Riyad Expo 2030'a katılmalarını sağlamak için yardıma ihtiyacı olan 100 ülkeye yardım etmek üzere 384 milyon dolar tahsis etmek istemesi, bu iş birliğinin bir tezahürü niteliğindeydi.

Bakan Ferhan, ülkesinin kalkınma hedeflerine odaklanma, tüm düzeylerdeki ilerlemeleri hızlandırma ve başta iklim sorunları, sürdürülebilir kalkınma ve uluslararası iş birliği olmak üzere günümüz dünyasının zorluklarıyla mücadele ettiğini belirtti. Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin 2030 sergisinin ‘farklı bir versiyonu’ için çalışma taahhüdünü iletti.

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) temsilcisi Prenses Hayfa el-Mukrin ise Suudi Arabistan'ın 2030 yılına kadar atacağı ve herkes için eğitim, sağlık, çevre ve refah fırsatları sağlamaya, akıllı şehir projesi ve çevrenin korunması için çalışmaya yönelik her adımda tüm ülkelerle el ele çalışacağını söyledi. Prenses Mukrin, Roma ve Busan’ın aday sunumlarına kıyasla tüm alanlarda yatırım projeleri başlatmak için ‘2025 yılı itibariyle tüm yaratıcılar, hayalperestler ve girişimciler için platformlar başlatılmasının’ önemini vurguladı. Riyad'ın ‘çözümler sağlamak ve 2030 sonrası bir gündem geliştirmek’ için çalışmak istediğini de ifade eden Prenses Mukrin, “Gençlik ve canlılıkla dolu bir ülkenin kalbi olan Riyad, sizi ağırlamak için daha fazla beklemek istemiyor” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Misafir ağırlamanın yolu: Expo

Expo 2030'a ev sahipliği yapmak için adaylığını açıklayan 5 şehirden ikisi başlarda yarıştan çekildi. Bu şehirlerden biri Rusya’nın başkenti Moskova, diğeri ise Ukrayna'nın Karadeniz'e bakan şehri Odessa’ydı. Odessa, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle adaylıktan geri çekildi. Moskova’nın adaylığı, BIE tarafından bu kadar önemli bir etkinliğin düzenlenmesi için gerekli koşulları karşılamadığı gerekçesiyle değerlendirilmedi. Böylece Riyad, Roma ve Busan, bu küresel etkinliğe ev sahipliği yapma umuduyla iddialı bir plan ortaya koyan yarışmacılar arasında kaldı.

Expo, ilk kez 1851 yılında İngiltere’nin başkenti Londra'nın ev sahipliğinde düzenlendi. Ardından Fransa’da, sonrasında Avrupa ülkelerinin başkentlerinde, ABD’de, Japonya, Çin ve diğer ülkelerde yapıldı. Riyad, Roma ve Busan, birbirini takip eden kilometre taşlarını aştı ve dün öğleden sonra 180 üye ülkenin katılımıyla e-oylamanın yapıldığı o belirleyici an geldi çattı. Merkezi Paris'te bulunan BIE, rakiplere sunumlarını yapmaları ve ‘kazanacaklarına’ inandıkları başlıca noktalara değinmeleri için son bir fırsat daha verdi. BIE Genel Sekreteri, her iki tarafa da verilen ve 20 dakikayı aşmayan süreye uyulması gerektiğini vurgulamıştı. Bu yüzden verilen bu ‘son şans’, geçtiğimiz haziran ayında rakiplere verilenden tamamen farklıydı.

Oylama sonuçlarının X platformunda (eski adıyla Twitter) açıklanmasının ardından düzenlenen kısa basın toplantısında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin zaferinin küresel konumu ve uluslararası toplumun ona olan güveni açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Ülkesinin uluslararası fuarlarda dengeleri değiştirecek yeni bir Expo versiyonu sunacağının altını çizen Prens Bin Ferhan, Suudi Arabistan’ın ‘elde ettiği olağanüstü başarıdan ve BIE Genel Kurulu’nun ülkesine olan güveninden gurur duyduğunu’ da sözlerine ekledi. Güney Kore ve İtalya'nın yaptığı sunumlara dikkati çekerek, Riyad’a oy veren ülkelere teşekkür iletmeyi ihmal etmeyen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, fuarın ‘sadece Suudi Arabistan için değil, tüm dünya için’ olduğunu vurguladı. Riyad’ın tüm ülkelerin Expo’nun konsepti, planlaması ve uygulamasına katılması için bazı çalışmalar yapacağını ve bu ülkelere Expo’ya katılmaları için bir fırsat vereceğini söyleyen Prens Faysal Bin Ferhan, “Tüm ülkelere hoş geldiniz diyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’a konuşan BIE Genel Sekreteri Dimitri Kerkentzes, “Bugün gördüğümüz nihai sonuçlar çerçevesinde Suudi Arabistan'ın gerçekleştirdiği olağanüstü kampanya nedeniyle Suudileri tebrik ediyorum. Suudi Arabistan'daki hiç kimse, dünyanın Expo 2030'u görmek istediğinden şüphe etmesin. Veliaht Prens'in Vizyon 2030 projesiyle 2030 yılına kadar Riyad'da muhteşem işler yapıldığına tanık olacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Başkent Paris'in güneyinde kalan Issy-les-Moulineaux şehrinin merkezinde yer alan Konferans Sarayı, sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemleri, basının ve halkın olağanüstü ilgisi altında, heyetleri taşıyan resmi siyah araçların gittiği müstahkem bir kaleye dönüştü.

BIE, basın çalışanlarının Konferans Sarayı’nın bodrum katında bulunan basın merkezine erişimini belirli bir gazeteci ve fotoğrafçı listesiyle sınırlandırdı. Bu sayede her heyetin yerini alması için erken gelmesini sağlayarak izdiham oluşmasını engelledi. Toplanan coşkulu kalabalık, bir yandan şarkılar söylüyor, bir yandan tezahürat yapıyordu. Suudi Arabistan ile büyük bir basın heyeti gönderen ve yoğun bir halkla ilişkiler kampanyası başlatan Güney Kore arasındaki yoğun rekabet öne çıktı. Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, Busan'ın adaylığını desteklemek ve bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmek için geçtiğimiz hafta Paris'i ziyaret etmişti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de Avrupa ülkelerine baskı uygulayarak İtalya’yı desteklemeleri çağrısında bulunmuştu. Fransız bir kaynağa göre, kampanyada en etkili olan yöntem, ilgi odağından uzakta gerçekleşen temaslardı. Kazanan ülkenin belirlenmesinde en büyük rolü Afrika Birliği (AfB), Avrupa Birliği (AB), Arap Ligi (AL) ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) gibi coğrafi gruplar oynadı.


2030'da Expo'nun ev sahipliğini Suudi Arabistan kazandı

Suudi Arabistan'ın Riyad'ı Expo 2030 dünya fuarına ev sahipliği yapacak. (Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu)
Suudi Arabistan'ın Riyad'ı Expo 2030 dünya fuarına ev sahipliği yapacak. (Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu)
TT

2030'da Expo'nun ev sahipliğini Suudi Arabistan kazandı

Suudi Arabistan'ın Riyad'ı Expo 2030 dünya fuarına ev sahipliği yapacak. (Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu)
Suudi Arabistan'ın Riyad'ı Expo 2030 dünya fuarına ev sahipliği yapacak. (Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu)

Fransa'nın başkenti Paris'in batısındaki Issy-les-Moulineaux’de bugün Uluslararası Sergiler Bürosu’nun (The Bureau International des Expositions/BIE) 173’üncü Genel Kurul toplantısında Expo 2030'a hangi ülkenin ev sahipliği yapacağına karar verildi. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, Expo 2030’a ev sahipliği yapmaya hak kazandı.

Seçimin yapıldığı bugün Suudi, İtalyan ve Güney Kore delegasyonları Genel Kurul önünde ülkelerinin Expo 2030’a ev sahipliği için taslak sundu. Suudi Arabistan 180 üye devletin elektronik oylamasıyla ev sahibi olma hakkını elde eden ülke oldu.

Oy verme işlemi öncesinde yapılacak konuşmalar halka açık olarak yapıldı ve ofisin sosyal medya hesabından canlı olarak yayınlandı. 

Suudi Arabistan, Expo 2030’a ev sahipliği yaparak, dünyayı daha iyi bir geleceğe doğru götürme çalışmalarını geliştirmek istediğini teyit etti.

Öte yandan; İsrail'in Exqpo 2030 için İtalya'yı desteklediği öğrenildi.


Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu ırkçılıkla mücadele yollarını tartışıyor

BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)
BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)
TT

Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu ırkçılıkla mücadele yollarını tartışıyor

BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)
BDİHK’nin 22. olağan oturumunun açılışı sırasında Büyükelçi Yusuf  ed-Dubaey (İİT)

Merkezi Cidde’de (Suudi Arabistan’ın batısında kalıyor) bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK), her türlü ayrımcılıkla mücadele etmeye yönelik aktif çabaların bir parçası olarak, ırk ayrımcılığı ve günümüzdeki farklı tezahürleri de dahil olmak üzere, artan ayrımcılık sorununu engellemek için gerekli yolları ve araçları araştırarak bu sorunları kapsamlı bir şekilde çözecek tavsiyeler ortaya koymayı amaçlıyor.

Cidde’de beş günlük çalışmalarına başlayan BDİHK’nin 22. olağan oturum toplantılarının önümüzdeki perşembe günü oturum sonunda nihai bir bildirge sunması planlanıyor. Söz konusu bildirgede, her türlü ırk ayrımcılığını ortadan kaldırmak için normatif boşlukları doldurmaya ve uluslararası insan hakları belgeleriyle uyumu sağlamaya yönelik birçok tavsiyenin yer alması bekleniyor.

Dört kıtaya yayılmış 57 ülkeyi kapsayan İİT, olağan oturumunun açılışında ırk ayrımcılığının tehlikeleri konusunda uyarıda bulunarak, bunun ortadan kaldırılmasının ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı. İlk günkü oturumlarda “Irk ayrımcılığının ortadan kaldırılması: İslami perspektif ve insan hakları perspektifi” başlıklı bir tartışma yapıldı.

Olağan oturum çalışmalarını İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha adına İİT Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Yusuf ed-Dubaey açtı. Oturuma ilgili uluslararası kuruluşlardan uzmanlar, üye devletlerin ve İİT’de gözlemci statüsünde olan devletlerin temsilcileri ve ulusal kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Taha, Suudi Arabistan’ın İİT’ye verdiği cömert desteği, tüm faaliyetlerine gösterdiği özel ilgiyi ve BDİHK’nin genel merkezine Cidde’de ev sahipliği yapılmasını takdir etti. BDİHK’nin gösterdiği somut çabalara dikkat çeken Taha, BDİHK’nin evrensel insan hakları ve temel özgürlüklerin İslami değerlerle uyumlu olmasını sağlama amacı kapsamında çeşitli konularda üye devletlere tutarlı tavsiyeler sunmak üzere önemli çalışmalar üstlendiğine işaret etti.

Genel Sekreter’in açıklaması Büyükelçi Dubaey tarafından okundu. Genel Sekreter açıklamasında, ırk ayrımcılığının bundan zarar gören bireyler ve topluluklar üzerindeki korkunç sonuçlarına dikkat çekti. İİT’nin ve üye devletlerin ırkçılıkla mücadelenin öncüleri olduğunu ve ırk ayrımcılığını ortadan kaldırmanın bireyleri, toplumları ve hükümetleri kapsayan ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

cs
BDİHK Sekreteryası İcra Direktörü Dr. Nura er-Raşud (Şarku’l Avsat)

BDİHK Sekreteryası İcra Direktörü Dr. Nura er-Raşud, oturumun çalışmaları sırasında, BDİHK’nin olağanüstü ortak Arap-İslam Zirvesi’nin nihai bildirgesini desteklediğini belirtti.

Raşud konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Uluslararası insan hakları topluluğu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75. yıldönümünü kutlarken, tüm dünya, İsrail işgal güçlerinin Gazze’deki masum Filistinlilere karşı işlediği apaçık insan hakları ihlalleri karşısında dehşete kapılmış durumda. 11 Kasım 2023’te Riyad’da olağanüstü ortak Arap-İslam Zirvesi’ne ev sahipliği yapma yönündeki iyi zamanlanmış girişim, övgüye değer bir girişimden başka bir şey değildir. Bu zirvenin sonuçlarının Gazze’deki insani krize derhal son verilmesi konusunda teşvik edici olması ümit ediliyor.

Raşud, Suudi Arabistan hükümetinin BDİHK’nin genel merkezine ev sahipliği yapma ve etkili ve bağımsız çalışma için manevi ve lojistik destek sağlama konusunda sağladığı büyük hizmetlerden dolayı içten teşekkürlerini dile getirdi. Aynı zamanda BDİHK’ye verdikleri sürekli destek için İİT Genel Sekreteri’ne, tüm üye devletlere, gözlemci devletlere ve bu ülkelerin ulusal insan hakları kuruluşlarına teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

Raşud, açılış töreninin ve kapsamlı tartışmanın Suudi Arabistan ve BDİHK ile iş birliği içinde gerçekleştiğini ve bu adımın iki taraf arasında 2022’de imzalanan mutabakat zaptının etkinleştirilmesi açısından mükemmel ve başarılı bir adım olduğunu belirtti.

sxcdfr
Katılımcıların bir kısmı (Şarku’l Avsat)

Raşud, BDİHK’nin en önemli katkısının, üye devletlerdeki yönetişim ve kalkınma işlerinde insan haklarını tesis etmek ve İslami ve evrensel açıdan insan haklarına ilişkin kural ve ilkeler arasındaki boşluğu kapatmak olduğunu açıkladı. BDİHK’nin, İİT İnsan Hakları Kahire Bildirgesi’nin kabul edilmesine yaptığı katkıdan duyduğu gururu ifade etti. Aynı zamanda BDİHK’nin şu anda İİT’nin çocuk haklarına ilişkin revize edilmiş Cidde Sözleşmesi’ne son şeklini vermekte olduğunu kaydetti. Üye devletlerin bunun çalışmalarını yakın zamanda tamamlayacağından emin olduğunu belirtti.

Raşud, İİT İnsan Hakları Kahire Bildirgesi’nin kabul edilmesinin yanı sıra, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından, dünya çapında Müslümanlara karşı işlenen insan hakları ihlalleri hakkında bilgi toplama ziyaretleri yapılmasına ve raporlar yazılmasına ilişkin tavsiyelerin uygulanması noktasında BDİHK’nin katkılarını ele aldı.

BDİHK’nin, İİT’nin evrensel insan hakları ilkelerini teşvik etme çabalarını ilerletmek için izlediği yola dikkat çeken Raşud, “bölgesel insan hakları mekanizmasının” etkinliği çerçevesinde bölgesel kapsamlılık, bağımsızlık, soruşturma imkanı ve birçok alanı kapsayacak takip mekanizmaları da dahil olmak üzere “temel” standartların ele alındığını kaydetti.

Kapsamlı tartışma toplantısı, ırk ayrımcılığının modern tezahürlerinin kapsamlı bir analizinin yapılmasını, İslamofobi ile ilişkili ırkçılık ve bunun modern toplumlarda sürmesi de dahil olmak üzere ırk kimliğindeki karmaşıklıklar, çıkmazlar ve paradokslarla ilgili kritik soruların tartışılmasını ve nefret söylemiyle etkili bir şekilde mücadele edebilecek araçların ve yolların üzerinde düşünülmesini içeriyordu.

Toplantıda, aynı zamanda, Müslüman topluluklara karşı ayrımcı davranışlar ve politikaların kaynağının izini sürmenin yanı sıra, dünya çapında ırk ayrımcılığının farklı tezahürleriyle mücadele etmeye yönelik en ideal uygulamalar ve ırk ayrımcılığından etkilenen toplumlardaki azınlık ve Müslüman topluluklara gerekli korumayı sağlayacak şekilde, küresel düzeyde ve çeşitli düzeylerde rehberlik ve uygulama alanında bunların güçlendirilmesi tartışıldı.


Expo 2030'u düzenleyecek şehrin belirlenmesine saatler kaldı

Expo 2030 için Riyad, Roma ve Busan kentleri arasında rekabet hız kazandı.
Expo 2030 için Riyad, Roma ve Busan kentleri arasında rekabet hız kazandı.
TT

Expo 2030'u düzenleyecek şehrin belirlenmesine saatler kaldı

Expo 2030 için Riyad, Roma ve Busan kentleri arasında rekabet hız kazandı.
Expo 2030 için Riyad, Roma ve Busan kentleri arasında rekabet hız kazandı.

Uluslararası Sergiler Bürosu (The Bureau International des Expositions/BIE) üyelerinin Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere hangi şehri belirleyeceğine ilişkin beklenti hız kazandı. Riyad, Roma ve Busan kentleri arasında rekabetin yoğun olduğu Paris'te bugün heyecanlı dakikalar yaşandı. Son dakikalara kadar taraflardan her biri aday oldukları şehrin tanıtımı konusunda mücadeleyi sürdürdü.

Yıllardır yarışma sürecini takip edenlere göre bu yıl seçmenlerin oylarını çekmek için yapılan yarışma, son yirmi yıl göz önüne alındığında ‘çok nadir’ olarak nitelendi. Rekabetin had safhaya ulaşması nedeniyle her iki taraf da belirleyici anın yaklaştığını ve bu nedenle ‘spekülasyon yapmanın bir anlamı’ olmadığını vurguladı.

Başkent Paris'in güneyinde Issy-les-Moulineaux’un kalbinde yer alan Konferans Sarayı bu sabahtan bu yana, siyah araçların görev yaptığı sağlam bir kaleye dönüştü. Yoğun güvenlik altında delegasyonları taşıyan araba trafiği hız kazanırken medyanın ilgisi de yoğunlaştı.

BIE yönetimi, medyanın Konferans Merkezi’nin bodrum katındaki basın merkezine erişimi zor sağladı. Zira her delegasyonun sunduğu gazeteci ve fotoğrafçılardan oluşan sınırlı listeye rağmen kalabalık arttı.

Bugün öğleden sonra yaşanan çekincelere rağmen Suudi Arabistan  zafer konusunda ‘iyimser’ görünüyor. Bu iyimserliği ardında bir yandan Riyad dosyasının sağlamlığı diğer yandan da Suudi başkentinin BIE tarafından denetlenen fuarlardan herhangi birini henüz düzenlememiş olması vardı.

İtalya ve Güney Kore'de ise durum böyle değil. İtalya, ülkenin kuzeyinde yer alan sanayi şehri Milano'da 2015 uluslararası sergisine ev sahipliği yaptı. Güney Kore ise 2012 yılında Yeosu şehrinde denizler ve okyanuslar konusunda uzmanlaşmış bir fuar düzenledi. BIE üyeleri objektiflik ve tarafsızlık arıyor. BIE içinden bir kaynağa göre Suudi Arabistan’ın şansı ‘yüksek’ olarak görünüyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre BIE rakip üç tarafa argümanlarını sunmaları ve ‘kazanmayı’ düşündükleri ana noktalara odaklanmaları için son bir fırsat vermek istiyor. Ancak ‘son şans’, en önemlisi geçtiğimiz haziran ayında taraflara tanınan önceki fırsatlardan farklı görünüyor. Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Kurulu, her bir taraf için ayrılan zaman alanı, birçok yetkilinin 180 üye devletin temsilcileriyle rahatça ve zaman baskısı olmadan konuşmasına imkan verecek kadar uzun ve yeterli zaman verdi. BIE iç hukuku ‘tek ülke, tek oy’ ilkesini ve diğer bir temel ilke olan ‘oyların eşitliği’ ilkesini baz alıyor.

Uluslararası bir fuar düzenleme konusundaki rekabetin bu denli yoğun olması, Expo 2030 gibi uluslararası bir fuar düzenlemenin, kazanan tarafa geçmişini, bugününü ve gelecekteki hedeflerini tanıtma fırsatı sunacak olması. Fuar, kültürel mirasın yanı sıra ev sahibi ülkenin kültürel geçmişine ve kadim tarihine ışık tutmasını sağlıyor ve en önemlisi bugününü, kültürünü, ekonomik ve sosyal büyümesini ve gelecek planlarını ön plana çıkarıyor. Expo 2030’un Suudi Arabistan açısından önemi, Suudi liderliğinin Vizyon 2030’u ve umut verici bir geleceğe yönelik yol haritası nedeniyle ön plana çıkıyor.