Kuveyt’te yeni medya düzenleme yasası siyasette hareketlenmelere neden oldu

Kuveyt Enformasyon Bakanı Abdurrahman Beddah el-Muteyri. (KUNA)
Kuveyt Enformasyon Bakanı Abdurrahman Beddah el-Muteyri. (KUNA)
TT

Kuveyt’te yeni medya düzenleme yasası siyasette hareketlenmelere neden oldu

Kuveyt Enformasyon Bakanı Abdurrahman Beddah el-Muteyri. (KUNA)
Kuveyt Enformasyon Bakanı Abdurrahman Beddah el-Muteyri. (KUNA)

Kuveyt'te hükümet yeni medya düzenleme yasasını meclise sunmaya hazırlanıyor. Bazı milletvekilleri bunu, özgürlükleri kısıtlayıcı, medyayı tahakküm altına alan ve ifade özgürlüğüne yönelik cezaların alanını genişleten bir yasa olarak görüyor.

Enformasyon Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni medya düzenleme yasasının taslağı, ilgili tüm resmi prosedürlerin tamamlanması ve tüm not ve önerilerin alınması için ilgili devlet kurumlarına sunuldu. Yasa tasarısı önceki toplantıda komite üyeleriyle mutabakata varıldığı gibi önümüzdeki ekim ayı başında Ulusal Meclis Eğitim Komitesine havale edilmek üzere Ulusal Meclis'e sevk edilmeye hazırlanıyor.

Henüz onaylanmayan yeni yasanın, milletvekillerini de eleştiren vatandaşlara yönelik ağır cezalar öngördüğü öğrenildi. Yeni yasa aynı zamanda yayın, yayım, görsel ve işitsel medyaya ilişkin mevcut yasalarda öngörülen hapis ve mali para cezalarının artırılmasını ve elektronik medyanın düzenlenmesini öngörüyor.

Kuveyt İlerleme Hareketi, basın ve yayın kanununda, görsel-işitsel medya kanununda ve elektronik medya düzenleme kanununda yer alanların ötesinde yeni yasada ‘medyanın kontrolü, vesayeti ve kısıtlanması’ kapsamının genişletildiğini belirtti. Hareket bu vesayet ve kısıtlamaların sinemalar, halka açık partiler ve otel salonlarında müzik çalınması da dahil olmak üzere tüm alanları kapsayacağını kaydetti.

Yasa milletvekillerine yanlış söz veya eylem atfetmeyi yasaklamak ve özel hayatlarını etkilememek bahanesiyle siyasi ve medya eleştirilerine karşı abartılı bir dokunulmazlık öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre yayınlanması yasaklanan konular arasında ‘toplumun ahlakını bozan ve ekonomik duruma olan güveni sarsıcı’ gibi somut olarak tanımlanması zor, muğlak ifadeler yer aldı. Yasa yayın, yayım, görsel ve işitsel medya ile elektronik medyanın düzenlenmesine ilişkin mevcut yasalarda yer alan hapis cezası sayılarının ve mali para cezalarının miktarlarının artırılmasını öngörüyor.

Enformasyon Bakanlığı: Anayasal ve yasal çerçeveleri takip edeceğiz

Enformasyon Bakanlığı dün yaptığı açıklamada medyanın özgürlükler düzeyinin yükseltilmesine ve Kuveyt medyasının gelişimini garanti altına alacak şekilde düzenlenmesine ilişkin yasa tasarısı ile ilgili tüm anayasal ve yasal çerçeveleri takip etme kararlılığına vurgu yaptı. Bakanlık, yaptığı basın açıklamasında, yakın zamanda hazırladığı medya düzenlemesine ilişkin yasa tasarısı hakkında gündeme getirilen hususlara dikkat çekti. Enformasyon Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni medya düzenleme yasasının taslağı, ilgili tüm resmi prosedürlerin tamamlanması ve tüm not ve önerilerin alınması için ilgili devlet kurumlarına sunuldu. Yasa tasarısı önceki toplantıda komite üyeleriyle mutabakata varıldığı gibi önümüzdeki ekim ayı başında Ulusal Meclis Eğitim Komitesi’ne havale edilmek üzere Ulusal Meclis'e sevk edilmeye hazırlanıyor. Bakanlık, Kuveyt medyasına hizmet eden ve özgürlükleri destekleyen konularda yasama ve yürütme makamlarıyla ortak iş birliği ve sürekli koordinasyona vurgu yaptı.

Parlamento reddi

Yeni yasanın gündeme gelmesinin ardından bazı Kuveytli milletvekilleri, yasayı anayasanın ve bireysel özgürlüklerin ihlali olarak tanımlayarak ilga çağrısında bulundu.

Kuveytli Milletvekili Dr.Hasan Cevher, hükümetin liderlerin atanmasını düzenleyen, kamu parasını koruyan, gelir kaynaklarını çeşitlendiren, kamu özgürlüklerini destekleyen, çalışanların ve emeklilerin maaşlarının artırılmasını öngören yasalarla dolu yasa haritasını reddettiğini ve eylem programında bile yer almayan ‘Özgürlüklerin Bastırılması Yasası’na yöneldiğini söyledi.

Cevher, “Bu, Kuveyt halkının teveccühünün karşılığı mı? İktidar siyasi olarak kendi kendini bitirmeye başladı” diye konuştu.

Kuveytli Milletvekili Dr. Mübarek et-Taşa ise şunları söyledi:

“Herkesin yeni bir sayfa açılması, halk katılımının ve kamuoyu üzerindeki denetiminin güçlendirilmesi çağrısında bulunduğu bir dönemde popüler sansürü kısıtlayan ve cezaları sıkılaştıran bir hükümet yasa tasarısının hazırlandığını duyuyoruz. Bu tür kötü niyetli uygulamaları kabul edemeyiz.”

Fotoğraf Altı: Milletvekillerinin bazıları, yeni medya düzenleme yasa tasarısına karşı. (Şarku'l Avsat)
Milletvekillerinin bazıları, yeni medya düzenleme yasa tasarısına karşı. (Şarku'l Avsat)

Milletvekili Dr. Cenan Buşehri yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Daha önce medya yasası ile ilgili Enformasyon Bakanı ile görüştüm. Yasanın daha fazla özgürlükler için olması gerektiğini vurguladım. Biz kaosun savunucusu ya da insanların onuruna saldırının destekçisi değiliz, ancak hükümetin medyayı düzenleme projesi hakkında yayınlananlar, eğer doğruysa, medyanın özgürlüklerini geliştirme, örgütleme ve destekleme kavramıyla çelişiyor. Bunu Enformasyon Bakanı kardeşime tüm içtenliğimle söylüyorum; yasa taslağını yayınlanmış şekliyle sunmanız, ki bu sizin anayasal hakkınızdır, demokrasinin özüne aykırıdır ve siyasi geleceğinizin sonudur.”

Milletvekili Mutab er-Rasan da şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yerel gazetelerde yayınlanan bilgiler doğruysa bu, siyasi bir dönekliktir ve özgürlüklerin kısıtlanması yönündeki kabul edilemez kötü yaklaşımın devamıdır. Kamu özgürlükleri tartışılamaz bir kırmızı çizgidir. Özgürlükleri ve farklı görüşleri destekleyeceğiz."

Milletvekili Saud el-Asfur’un açıklaması ise şöyle oldu:

“Yayın, medya ve siber suç yasalarındaki esnek ve belirtilmemiş ifadeler nedeniyle Kuveyt halkının yaşadığı zorlu deneyimleri dikkate almayan herhangi bir yasa, reddedilmeye mahkum bir yasadır. Düşünce özgürlüğünü kısıtlayan kötü yasalar nedeniyle Kuveyt gençliğinin hayatından yıllar kaybedildi. Bu yasaların herhangi bir şekilde çoğaltılması kabul edilemez. Bir görüşe katılsak da katılmasak da kimse görüşü nedeniyle hapis cezası alamaz.”

Milletvekili Hani Şems, mevcut görsel-işitsel yasanın daha fazla özgürlük sağlayacak şekilde değiştirilmesi çağrısında bulundu. Şems konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:

“Medyayı düzenleme bahanesiyle, ağızları susturacak, vatandaşların düşüncelerini ifade etme haklarını kısıtlayacak ve onları hapse atacak her yasa tasarısını ve teklifini reddediyoruz.”

Milletvekili Hamed el-Medlec, X (eski adıyla Twitter) platformundaki bir paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Medya düzenleme yasasıyla ilgili iddiaların kabul edilmesi kesinlikle mümkün değil. Yolsuzluk yapan veya kusurları olan kişileri eleştirmek konusunda kamuoyunu korkutmak için hazırlanan bu ağızları susturma yetkisini kabul etmeyeceğiz. Siyasi eleştiriyi istemeyen evinde otursun.”

Milletvekili Davud Marifi de "Keyfi kanunlar yoluyla anayasanın maddelerine zarar verilmesini kabul etmeyeceğiz" dedi.

Marifi Başbakana hitaben şunları söyledi:

"Halkla çatışmanın başlangıcı, onların özgürlüklerinin yasallaşmasıdır. Halkın iradesiyle sizden önceki hükümet başkanları gitti, halk isterse siz de gidersiniz."

Milletvekili Abdullah Fahd ise X platformundan şu paylaşımı yaptı:

"Biz milletvekilleri olarak anayasa ve kurumlarda özgürlükleri kısıtlayan yasalar çıkarmaya gelmedik ve bu bağlamda sunulan her yasa tamamen reddedilir. Biz önce anayasayı koruyacağımıza ve halkın özgürlüklerini savunacağımıza yemin ettik ve bu nedenle hükümeti medyayı düzenleyen yasayı çıkarmaya çalışmaması konusunda uyarıyoruz."

Milletvekili Cerrah el-Fevzan’ın açıklaması da şöyle oldu:

“Hükümetin siyasi gidişatı düzeltmesi ve son on yılda Kuveytli gençlerin ülkeyi terk etmesine neden olan her şeyi değiştirmesi gerekirdi. Özgürlük yasalarından herhangi bir geri adım veya bu yönde bir vurgu kesinlikle reddedilir ve bireysel özgürlüklerin ihlali işbirliğini koparmanın ilk adımıdır.”

Milletvekili Muhelhel el-Mudaf da yeni yasaya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Yeni medyayı düzenleme yasası anayasaya ve ilkelerine, içeriklerine ve maddelerine karşı bir darbedir. Bu, Kuveyt ve halkının iyiliğini istemeyen ve kasıtlı olarak özgürlükleri düzenlemeyi, özgürlükleri suç saymakla karıştıran kişilerin işidir.”

Milletvekili Usame ez-Zeyd’in X platformunda yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Herkese düşünce özgürlüğünü ve bunu sözlü, yazılı veya başka şekilde ifade etme ve yayınlama hakkını garanti eden anayasanın 36’ıncı maddesine ve Uluslararası Sözleşme'nin 19’uncu maddesine dayanarak söylüyorum; herkes dışarıdan müdahale olmaksızın ve onurlu Kuveyt halkıyla yapılan yemin ve sözleşmeye uygun olarak bir düşünceye sahip olma hakkını taşır. Özgürlükleri kısıtlamayı amaçlayan her türlü yasayı prensip olarak reddediyoruz. Daha fazla hakkın onaylanması ve özgürlükleri kısıtlayan yasaların, özellikle de bireylerin özgürlüklerini kısıtlayan yasaların ve müebbet hapis cezalarının kaldırılması yönünde çaba göstermeye devam edeceğiz.”

Milletvekili Hamed el-Ulyan, hükümetin medya düzenlemesine ilişkin sunacağı yasa tasarısının ‘mevcut haliyle kesin bir şekilde reddedileceğini’ söyledi.

Ulyan açıklamasında "Milletvekili olarak özgürlükleri desteklemek, insanların düşüncelerini ifade etme hakkını korumak ve bireyleri kısıtlayan yasaları kaldırmak için geldik" ifadesini kullandı.

Milletvekili Şuayp Şaban’ın değerlendirmesi ise şöyle oldu:

“İfade ve kamu özgürlüklerini ve doğuştan gelen insani ve anayasal hakları kısıtlama ve ağızları susturmaya yönelik her türlü girişimle kararlı bir şekilde yüzleşeceğiz. Yapıcı eleştiri gelişimin temelidir ve reddedilmesi ilerlemeyi engeller. Tüm mevzuatın özgürlükleri destekleyen anayasal çerçevelere uyması gerekir.”



Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırganlığının ‘feci yansımalarının’ sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşru kararlar çerçevesinde Filistin'in barış içinde yaşadığı yeni bir gerçekliğin oluşturulmasında uluslararası toplumun rolü olduğunu vurguladı. Veliaht Prens, Kral Selman bin Abdulaziz adına dün Mina Sarayı'nda Müslüman ülkelerin liderleri ve ileri gelenleri, Kral Selman’ın konukları, devlet yetkilileri, heyet başkanları ve bu yıl Hac farizasını yerine getiren hacılar için düzenlenen yıllık kabul töreni sırasında yaptığı konuşmada, “Filistin'deki kardeşlerimiz bu yılki Kurban Bayramı’nda da İsrail’in saldırganlığı nedeniyle acı çekmeye devam ediyor” dedi.

Muhammed bin Selman, salonda bulunan dinleyicilere hitaben “Kral Selman adına sizlerin ve dünyadaki tüm Müslümanların Kurban Bayramını kutlamaktan memnuniyet duyuyorum. Allah ülkemize, diğer Müslüman ülkelere ve dünyaya güvenlik ve istikrar ihsan etsin, hacıların haccını kabul etsin ve onları sağ salim ailelerine kavuştursun” ifadelerini kullandı.

sdfrgt
Veliaht Prens Muhammed bin Selman dün Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderleri ve başkanlarıyla da bir araya geldi (SPA)

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüce Allah bu ülkeyi Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanında hacılara ve umrecilere hizmet etme ayrıcalığıyla onurlandırdı. Suudi Arabistan da bu onuru önceliklenin en başına koydu.  Tüm imkanlarını hacılara ve umrecilere hizmet etmeye ve onların ibadetlerini kolaylıkla yerine getirmelerini sağlamaya adayan Suudi Arabistan Allah’ın yardımı ve inayetiyle hacılara ve umrecilere hizmetin büyük sorumluluğu ve onurunun bilincinde olmaya devam edecektir.”

Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin Müslümanların birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek, farklı mezhep, renk, ırk, dil ve ülkelerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik etmek olduğunu söyledi.

Aynı zamanda Dünya Müslüman Birliği Genel Sekreteri Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin İslam milletinin birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek ve farklı mezhep, renk, cinsiyet, dil ve milletlerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik ederek anlaşmazlıkları azaltmak, mesafeleri kapatmak, kalpleri kaynaştırmak, sözü birleştirmek ve din kardeşliğini sağlamak olduğunu söyledi.

Şeyh Hüseyin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan, Müslümanların kalbinde yüksek bir konuma ulaşmış ve gerçek İslam dininin ılımlı boyutu ve sistematik ılımlılığıyla gerçek imajını yansıtan, uzlaşı, hoşgörü ve uyum kültürünü yaymaya ve kardeşlik ve dayanışma ruhuyla dolu umut verici bir ufukla geleceğe bakmaya çalışan bilge ve dengeli bir yaklaşımla Müslümanların saflarını birleştirmeye ve Müslüman ülkelerin ve halkların özlemlerini gerçekleştirmeye çalıştı.”

dfrgt
Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderlerini ve başkanlarını kabul etti (SPA)

Şeyh Hüseyin, Filistin davasını destekleme ve savunmadaki tarihi duruşu ve Gazze Şeridi'ndeki soykırım vahşetini ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen yıkım ve dayatılan açlığı durdurmaya yönelik uluslararası çabalara liderlik etmesinin yanı sıra İslami, insani ve Arap değerleri ve ilkeleri temelinde bağımsız bir Filistin devletinin tanınması için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere üstlendiği diğer büyük görevler nedeniyle Suudi Arabistan'a büyük takdir ve teşekkürlerini sunarak hem duygularını hem de her bir Arap ve Müslüman'ın duygularını dile getirdi.

Suriye Vakıflar Bakanı Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr Şukri ise Hac işleri ofisleri başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, hacılara sağlanan istisnai ve nitelikli ayrıcalıklar için Kral Selman’a ve Veliaht Prens'e şükranlarını ifade etti. Suriyeli Bakan konuşmasında, “Bu yılki hac sezonu, Suudi Arabistan’ın hacılara kolaylık sağlama konusundaki köklü yaklaşımının bir devamı niteliğinde olmasının yanında İslam dinine ve Müslümanlara hizmet etme konusundaki ebedi misyonunu ve bu ülkenin liderliğinin ve halkının Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanı sıra ziyaretçilerine de hizmet etme konusundaki tarihi onurunu somutlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

Hacıların, hizmet sağlayıcılar arasındaki yüksek rekabetin yanı sıra en son elektronik sistemlere ve akıllı telefon uygulamalarına dayalı hizmet sisteminin kendilerine sağladığı büyük kolaylıklara tanık olduklarını, bunun da sağlanan hizmetlerin kalitesine olumlu yansıdığını ve hacıların yolculuklarının eşi benzeri görülmemiş bir şekilde iyileştirilmesine katkıda bulunduğunu belirten Şukri, “Altyapının kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi, akıllı hizmetlerin verilmesi ve kalabalık yönetiminde en son teknolojilerin kullanılması, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu’nun ve zamanından önce elde edilen etkisinin bir kanıtıdır” dedi.

dfrgthy
Suudi Arabistan Veliaht Prensi dün Mina Sarayı’nda Maldiv ve Moritanya cumhurbaşkanlarını kabul etti (SPA)

Hacılara ve umrecilere hizmet vermekle görevli makamların hizmetlerini geliştirmek ve en yüksek standartlara çıkarmak için önceden yaptıkları planlamalardan ve daha önce eşi ve benzeri görülmemiş hazırlıklardan övgüyle bahseden Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr, Hac ibadeti için görevlendirilen ekiplerin liderlerinin ve hacılara hizmet veren Suudi Arabistan kurumlarının bu büyük ibadetin maneviyatını bozan her türlü siyasi slogan ve yönelimden uzak bir şekilde organizasyon yapmayı ve hacıların güvenlik ve emniyetini sağlamayı amaçlayan yönetmelik ve talimatları uygulama çabalarını desteklediklerini vurguladı.

Bir diğer gelişmede Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina Sarayı'ndaki Kraliyet Divanı'nda Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile bir araya geldi.