Suudi Arabistan Film Forumu Riyad’da başladı

Katılımcılar, Suudi pazarının teşvik edici olduğuna ve gelecek vadeden toplum için sunacak bir şeyleri olduğuna dikkat çekti (Şarku’l Avsat)
Katılımcılar, Suudi pazarının teşvik edici olduğuna ve gelecek vadeden toplum için sunacak bir şeyleri olduğuna dikkat çekti (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Film Forumu Riyad’da başladı

Katılımcılar, Suudi pazarının teşvik edici olduğuna ve gelecek vadeden toplum için sunacak bir şeyleri olduğuna dikkat çekti (Şarku’l Avsat)
Katılımcılar, Suudi pazarının teşvik edici olduğuna ve gelecek vadeden toplum için sunacak bir şeyleri olduğuna dikkat çekti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Film Forumu, dünyanın dört bir yanından yönetmen, yapımcı, sektör uzmanları ve yatırımcıların katılımıyla dün Riyad Sergi ve Kongre Merkezi’nde başladı.

Suudi Arabistan Film Komisyonu’nun ev sahipliği yaptığı dört günlük etkinlik, sinemanın sosyal, kültürel ve ekonomik değerini tanıtmayı amaçlıyor.

Forumda ayrıca, Suudi Arabistan’daki film endüstrisinin geleceği gözden geçirilecek. Film yapımını geliştirmek ve teşvik etmenin yanı sıra bunun ulusal ekonomi için önemine vurgu yapılacak.

4 Ekim’e kadar devam edecek olan forum kapsamında düzenlenen oturumlar, film endüstrisindeki eğilim trendleri, küresel uygulamalar ve zorluklar gibi üç ana eksende yoğunlaşıyor.

Dünyanın dört bir yanından yöneticilerin, yatırımcıların ve uzmanların da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 konuşmacı, film endüstrisine yönelik en son konuları ve teknolojileri tartışacak.

Kültür Bakanı Yardımcısı Hamed Fayez açılışta yaptığı konuşmada, sanat ve kültürün Suudi toplumunun ruhunu temsil ettiğini ve bunların ülke gelişiminin temel direkleri olduğunu vurguladı.

Fayez, Kültür Bakanlığı ve Suudi Arabistan Film Komisyonu’nun, Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz tarafından parlak bir dünya inşa etmek için başlatılan 2030 Vizyonu ışığında gösterdiği çabalara dikkat çekti.

Fayez, film yapımının, Kültür Bakanlığı’nın, film yapımında değer zinciri için bir buluşma noktası olmak, bilgi alışverişini sağlamak ve Suudi Film Forumu gibi sektörde özel forumlar kurup, geliştirerek desteklemeye çalıştığı ana hedeflerden biri olduğunu vurguladı.

Fayez, “Sinemanın ve filmlerin gücüne, gerçekliğin daha iyiye doğru değişmesinde ve kültürümüzün dünyaya yayılmasında önemli rol oynadığına inanıyoruz. Bu nedenle Film Komisyonu sanatsal ve sinemasal girişimleri desteklemeye, becerilerin geliştirilmesine katkıda bulunmaya devam edecek. Tüm bunlar ülkemizde sanat ve sinema sektörünü geliştirmeye olan kararlılığımızın bir parçası” diye ekledi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.