Suudi Arabistan-Malezya iş birliğini geliştiriyor

Suudi Arabistan-Malezya Koordinasyon Konseyi ve alt komitelerinin etkinleştirilmesinin önemi üzerinde duruldu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan-Malezya iş birliğini geliştiriyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan ve Malezya, aralarındaki ortak koordinasyonu sürdürme ve uluslararası barış ve güvenliği korumaya yönelik çabaları yoğunlaştırma konusundaki kararlılıklarını bir kez daha vurguladılar. İki ülke liderliğinin hedeflerine ulaşmak ve iki ülke arasındaki ortak çıkar alanlarındaki ortaklık ve iş birliğinin güçlendirilip geliştirilmesine katkıda bulunmak üzere ‘Suudi Arabistan-Malezya Koordinasyon Konseyi’ni ve alt komitelerinin etkinleştirilmesinin önemine dikkat çektiler.

Malezya Başbakanı Enver İbrahim’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretin sonunda yayınlanan ortak bildiride ziyaretin iki ülke arasındaki özel ilişkilerden hareketle gerçekleştirildiği kaydedildi. Suudi Arabistan hükümetinin Mekke ve Medine’deki hac ve umre ziyaretçilerine hizmet etme çabalarının Malezya’dan takdir gördüğü vurgulandı. Malezya’dan gelen hacılar, umreciler ve ziyaretçilerin rahat etmesini sağlamak için iki ülke arasındaki yüksek düzeydeki koordinasyona övgüde bulunuldu.

Fotoğraf altı: Suudi Arabistan-Malezya görüşmelerinden bir kare
Suudi Arabistan-Malezya görüşmelerinden bir kare

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Malezya hükümetinin Riyad şehrinin Expo-2030 Dünya Fuarı’na ve 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma adaylığına verdiği desteği takdir etti.

Açıklamada, iki tarafın bölgesel ve uluslararası arenada her iki ülkeyi de ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. Açıklamaya göre taraflar bu yönde iş birliğini ve ortak koordinasyonu artırma ve bölgede ve dünyada barış ve istikrarı tesis edecek her adıma desteklerini sürdürme kararlılıklarını yinelediler.

Taraflar Kur’an-ı Kerim’e yönelik kasıtlı hakaretleri kınadıklarını yineleyerek radikalizm, nefret söylemi ve terörle mücadelede iş birliğinin güçlendirilmesi, itidal kültürünün yaygınlaştırılması ve dinlere ve kutsallara hakaret edilmesinin engellenmesinin önemini vurguladılar.

Yemen meselesine ilişkin olarak iki taraf, Yemen krizinde kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmaya yönelik uluslararası ve bölgesel çabalara tam destek vermenin önemini vurguladı. Malezya tarafı, Krallık’ın Yemenli taraflar arasındaki diyaloğu teşvik etmeyi amaçlayan çabalarını ve birçok girişimini, insani yardımın sağlanması ve kolaylaştırılmasındaki rolünü ve Yemen’e ekonomik destek ve kalkınma projeleri sağlamasını övdü. En son Krallık hicri 12/1/1445 tarihinde Yemen hükümetinin bütçe açığını kapatmak için Yemen Cumhuriyeti’ne 1,2 milyar dolar değerinde yeni ekonomik destek paketi sağlayacağını duyurmuştu. Taraflar Husilerin, Yemen krizini sona erdirmeyi amaçlayan uluslararası ve Birleşmiş Milletler (BM) çabalarına olumlu bir şekilde katılmasının ve barış girişimi ve çabalarını ciddi şekilde ele almasının önemini vurguladılar.

Öte yandan Malezya tarafı, Suudi Arabistan ile İran arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına ilişkin anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Bu adımın, ülkelerin egemenliğini koruyacak ve iç işlerine müdahale edilmeyecek şekilde bölgede güvenlik ve istikrarın artırılmasına katkıda bulunmasını umduğunu ifade etti. Taraflar, İran’ın nükleer programının barışçıl olmasına riayet etmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tam iş birliği yapmasının önemini vurguladılar. Ayrıca, bölge ülkelerinin katıldığı ve bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehdit kaynaklarının ele alındığı kapsamlı müzakerelerin yapılmasına katkıda bulunacak her türlü anlaşmanın öneminin altını çizdiler.

Fotoğraf altı: Muhammed bin Selman, başbakana eşlik eden Malezya heyetiyle el sıkışırken
Muhammed bin Selman, başbakana eşlik eden Malezya heyetiyle el sıkışırken

Filistin meselesine ilişkin olarak iki taraf, Filistin topraklarındaki her türlü askeri gerilimin durdurulması ve sivillerin korunması gerekliliğine dikkat çekti. İsrail tarafına Gazze Şeridi’ni işgal etme planlarına son vermesi için baskı yapma konusunda uluslararası toplumun oynaması gereken rolün önemine işaret ettiler ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine ve bunun yol açacağı korkunç sonuçlara karşı uyarıda bulundular.

İki taraf ayrıca uluslararası topluma, İsrail’e uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesi ve uluslararası insani yardım kuruluşlarına Filistin halkına insani yardım sağlama konusundaki rollerini yerine getirebilmelerine izin vermesi yönünde baskı yapması çağrısında bulundu. Taraflar, Filistin-İsrail çatışmasında kapsamlı ve adil bir çözüme ulaşmak için çabaların yoğunlaştırılmasının önemine dikkat çektiler. Bu bağlamda iki devletli çözüm ilkesi, ilgili uluslararası yasal kararlar ve Arap Barış Girişimi uyarınca, Filistin halkının başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurma hakkını garanti altına alacak şekilde barışı sağlamaya yönelik ciddi ve etkili müzakerelerin başlatılması için gerçek bir ufkun bulunmasının önemini vurguladılar.

Afganistan ile ilgili olarak iki taraf, Afganistan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacak her şeyin desteklenmesi ve Afganistan’ın terörist ve radikal gruplar için bir platform veya güvenli bir liman olarak kullanılmasına izin verilmemesi için uluslararası toplum üyeleri arasında koordinasyonun sürdürülmesinin önemine dikkat çekti. İki taraf ayrıca Afganistan’daki insani durumun kötüleşmesini engellemek ve Afgan halkına insani yardım ulaştırmak için uluslararası çabaları desteklemenin önemini vurguladı.

Rusya-Ukrayna krizine gelince, iki taraf, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmenin yanı sıra güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunacak ve bu krizin olumsuz yansımalarını sınırlayacak şekilde gerilimi azaltmak için mümkün olan her türlü çabayı göstermenin önemine işaret etti.

Ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarıyla ilgili olarak ise iki taraf, küresel ekonominin en bariz sıkıntılarını ve iki ülkenin bu sıkıntılarla mücadeledeki rollerini masaya yatırdı. Taraflar iki ülkede ekonomik açıdan önemli birçok noktada geniş ortak çıkarlara dikkat çektiler. 2022 yılında ikili ticaret hacminin 2021 yılına göre yüzde 160 oranında artmasını takdirle karşıladılar.

Aralarındaki ticareti geliştirmek ve çeşitlendirmek, ticari ilişkilerin geliştirilmesinde karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek ve iki ülkede gelecek vaat eden ticaret ve yatırım fırsatlarını araştırıp bunları somut ortaklıklara dönüştürmek üzere özel sektörler arasındaki iletişimi yoğunlaştırmak için ortak çalışmanın sürdürülmesinin önemini vurguladılar.

İki taraf, ortak yatırımları artırma konusundaki kararlılıklarını dile getirdi. Malezyalı şirketlerin ‘Suudi Arabistan Vizyon 2030’ projelerinin sağladığı yatırım fırsatlarından yararlanması ve seçkin Malezya şirketlerinin uzmanlık ve becerilerinden faydalanılması çağrısı yapıldı.

İki taraf, İslami finans alanında iş birliğini geliştirme arzularını dile getirdi. Suudi Arabistan tarafı, Malezya hükümetinin, Suudi Arabistan’ın 2027 yılı için Yüksek Mali ve Muhasebe Denetim Kurumları Birliği’nin 17. oturumuna ev sahipliği yapma adaylığına verdiği desteği takdirle karşıladı.

Enerji alanında ise iki taraf, aralarındaki yakın iş birliğinden ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Plus ülkelerinin küresel petrol piyasalarının istikrarını güçlendirmeye yönelik başarılı çabalarından övgüyle söz etti. Ayrıca bu iş birliğini sürdürmenin önemini ve OPEC Plus anlaşmasına katılan tüm ülkelerin üretici ve tüketicilerin çıkarlarına hizmet edip küresel ekonominin büyümesini destekleyen faaliyetlere uymaları gerektiğini vurguladı.

İki taraf, ticari ortaklığın önemine ve ham petrol ve türevlerinin tedariki alanında iki ülke arasındaki mevcut iş birliğinin güçlendirilmesine övgüde bulundu. Suudi Arabistan tarafı, Krallık’ın Malezya için ham petrol tedarikinde en büyük ortak ve en güvenilir ihracatçı olmaya devam edeceğini vurguladı.

İki taraf ayrıca petrokimya ve tarımsal gıda alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin, rafinaj ve petrokimya alanlarındaki yatırım fırsatlarından yararlanmak için ortaklaşa çalışmanın ve ayrıca hidrokarbonların yenilikçi kullanımında iş birliğinin önemini vurguladı.

Riyad’ın Yeşil Suudi Arabistan ve Yeşil Ortadoğu girişimlerini hayata geçirmesini memnuniyetle karşılayan Malezya tarafı, Krallık tarafından başlatılan ve G20 ülkelerinin liderleri tarafından onaylanan döngüsel karbon ekonomisi yaklaşımını uygulayarak Krallık’ın iklim değişikliği alanındaki çabalarını desteklediğini ifade etti. İki taraf, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin ilkelerine ve Paris Anlaşması’na bağlı kalmanın önemini ve iklim anlaşmalarının karbon emisyonlarına odaklanarak geliştirilip uygulanmasının gerekliliğini vurguladı.

Suudi Arabistan tarafı, Malezya’nın Yeni Ulusal Yenilenebilir Enerji Yol Haritası’nı başlatmasını temiz enerjiye geçişi hızlandırma çabalarında olumlu bir adım olarak değerlendirerek memnuniyetle karşıladı.

Taraflar, yenilenebilir enerji ve teknolojileri alanında iş birliğini artırma, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve jeotermal enerji gibi çeşitli kaynaklara dayalı projeler geliştirme, bu alanlardaki yatırım fırsatlarını ve enerji alanındaki yapay zeka projelerini inceleme, buna yönelik verimli bir zemin oluşturma ve enerji sektörlerine yönelik tedarik zincirlerini geliştirip sürdürme konusunda mutabakata vardı.

Ayrıca çevre, su, tarım, gıda güvenliği, iletişim, teknoloji, dijital ekonomi, inovasyon, uzay, ulaşım ve lojistik hizmetleri, turizm, sürdürülebilir turizm, iki ülke arasında turizmin geliştirilmesi, farklı kültürel alanlar, yüksek öğretim, araştırma ve geliştirme, medya ve medya alanlarında iş birliğini artırma konusunda taraflar arasında uzlaşma sağlandı. Ayrıca pandemiler, tehlikeler ve mevcut ve olası sağlık sorunlarıyla mücadele etmek için küresel girişimleri destekleme konusunda iki ülke arasında koordinasyonun artırılması yönünde anlaşma sağlandı.

İki taraf, her iki ülkede de özel sektörün tarım ve gıda endüstrilerinde yatırım ortaklıklarına doğru genişlemesini memnuniyetle karşıladı. Ayrıca, savunma ve güvenlik alanlarındaki iş birliğini ve her türden suçla mücadele de dahil olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konulardaki koordinasyonu “iki kardeş ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde” artırma konusunda da anlaştılar.



Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Şarku'l Avsat konuştu: Hac'da kaos yok, hoşgörü var

Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)
Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Şarku'l Avsat konuştu: Hac'da kaos yok, hoşgörü var

Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)
Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)

Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, ülkesinin kutsal mekânları kural ve talimatları ihlal edenlerden korumak için hacıların güvenlik ve istikrarına karşı büyük bir sorumluluk taşıdığını vurgulayarak, tüm bu eylemlerin hacıların güvenlik ve emniyetini sağlamak ve ibadetlerini rahat, kolay ve huzurlu bir şekilde yerine getirmeleri için istikrar sağlamak amacıyla yapıldığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'a verdiği özel mülakatta Kutsal Mekanlar ve İki Kutsal Cami'de yürütülen çalışmaların muazzam olduğunu söyleyen Al-Şeyh, birkaç gün önce Mekke'ye yaptığı ziyaret sırasında güvenlik görevlilerinin hacılara hizmet eden düzenlemeleri uygulama konusundaki istekliliğini hissettiğini belirterek, alimlerin Hac düzenlemeleri ve talimatlarının büyük zararlar verdiğine ve bunlara uyulmamasından kaynaklanan çok sayıda risk olduğuna inandıklarını vurguladı.

Baakn Dr. Abdullatif Al Şeyh, İçişleri Bakanı başkanlığındaki Yüksek Hac Komitesi tarafından yürütülen güzel çalışmaların hacılara ve iki Kutsal Camiye hizmet ettiğini ve iki Kutsal Caminin kapasitesini göz önünde bulundurarak insanların giriş ve çıkışlarında güvenliğini sağlamayı amaçladığını sözlerine ekleyerek, kaosun kötü sonuçları olduğunu, bu nedenle Hac'da kaosa karşı hoşgörü olmadığını, ilgili makamların ve Hac organizasyonundan sorumlu olanların çalışmalarından gördüklerimizin takdir edileceğini ve Hac'dan sonra sonuçların görüleceğini söyledi.

efrgthy
Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesi'nde düzenlenen mezuniyet törenine katılanlar (Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı)

Suudi Arabistan İslam İşleri Bakanı, Suudi Arabistan Krallığı'nın 2030 Vizyonu doğrultusunda, Krallık'ta ılımlılık değerlerini teşvik eden ve İslam'a ve Müslümanlara hizmette öncü rolünü teyit eden nitelikli girişimlerin bir parçası olarak, İslam İşleri, Davet ve İrşat Bakanlığı ve Kral Abdülaziz Üniversitesi Bilimsel Vakfı tarafından, İki Kutsal Caminin Muhafızı Kral Abdullah bin Abdülaziz'in Ebeveynleri için Vakfı'nın mali desteğiyle yürütülen “Ilımlılık ve İtidal Kardeşliği” programının ilk grubunun mezuniyet töreninde konuştu.

Çarşamba günü Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesi'nde programın ilk grubunun mezuniyet törenine katılarak bir konuşma yapan Bakan Al-Şeyh, “Ilımlılık ve Ölçülülük Kardeşliği” programının, Krallığın iyilik, barış, sevgi ve hoşgörüyü yayma misyonu doğrultusunda barış içinde bir arada yaşama değerlerini yayma ve halklar arasında iletişim köprüleri kurma konusundaki kararlılığını somutlaştırdığını söyledi.

İslam İşleri Bakanlığı'nın ılımlılık değerlerini teşvik eden ve dünya çapında milyonlarca insana fayda sağlayan birçok program uyguladığına dikkat çeken Bakan Al-Şeyh: “Bugün bu büyük devletin kurucusu Kral Abdülaziz'in -Allah ona rahmet etsin- adını taşıyan bir üniversitede bir araya geliyoruz ve bu hepimize bu mübarek devleti birleştiren kurucu kralın misyonunu başarmak için büyük bir sorumluluk veriyor, aynı şekilde bu üniversite de bilimsel çıktılarının mükemmelliğinde bu adı taşımanın onuruyla büyük bir sorumluluk taşıyor. Bugün, kırk ülkeden seçkin bir grubu, ılımlılık ve itidal meşalesini taşıyan savunucular olmak ve toplumlarına aydınlanmış bir vizyon ve pratik uzmanlıkla dönmek üzere kucaklayan Ilımlılık ve İtidal Burs Programı'nın sona ermesine tanıklık etmekten memnuniyet duyuyorum.Toplumlarınızda olumlu rol modeller olacağınıza güveniyoruz.”

Bakanlığın Suudi liderliğinden aldığı desteği ve Kral Abdullah Velilerine Yardım Vakfı ve Kral Abdülaziz Üniversitesi öncülüğünde kar amacı gütmeyen sektör ve akademik kurumlarla kurulan etkin ortaklığı öven Bakan, programın başarısına katkıda bulunan herkese teşekkür ve takdirlerini sundu.

fgthy
Al- Şeyh ve Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi Rektörü liderliğindeki Moderasyon Burs Programı mezunlarıyla toplu fotoğraf.(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)

KAU Başkanı Dr. Tarif Al-Omai ise programa 40 ülkeden 61 kursiyerin katıldığını ve 55 katılımcının sıkı bilimsel kriterlere göre programın tüm gerekliliklerini yerine getirerek mezun olduğunu, bunların arasında İslam İşleri, Davet ve İrşat Bakanı'nın bursuyla mezun olan beş kişinin de bulunduğunu ve üniversitenin, ılımlılığın küresel çapta yayılmasındaki rolü ve katkılarından dolayı bu bursu onun adına tahsis ettiğini açıkladı.

Eğitim programının en son metodolojilere göre tasarlanmış altı entegre eğitim paketinde dağıtılan 170 saatlik eğitimi içerdiğini ve metodolojinin mükemmelliğini ve uygulamanın verimliliğini yansıtan yüzde 92'lik bir genel memnuniyet oranına ulaştığını belirtti.

Program mezunlarının 55 seçkin uygulamalı proje sunduğunu, eğitim alanının 24 projeyle (yüzde 43,6) en büyük payı aldığını, bunu her biri 9 projeyle (yüzde 16,4) İslami merkezler ve camiler ile moderasyon alanlarının izlediğini sözlerine ekledi.

Bu göstergeler, Bilim Vakfı ile İslam İşleri Bakanlığı arasındaki kurumsal işbirliğinin başarısını yansıtmakta ve liderlik yeteneklerinin geliştirilmesine yatırım yapmanın önemini vurgulamaktadır.

Mezunlar ise program süresince gördükleri ilgi ve alaka için Suudi Arabistan'a ve liderliğine teşekkürlerini ifade ederek edindikleri bilgileri aktarma ve toplumlarında ılımlılık ve ölçülülük değerlerini yayma konusundaki istekliliklerini vurguladılar.

Törenin sonunda İslam İşleri Bakanı program mezunlarını ve programın ilk grubundaki seçkin öğrencileri onurlandırdı. Bakan ayrıca Kral Abdülaziz Üniversitesi Rektörü ve Kral Abdullah Bin Abdülaziz Vakfı Genel Sekreteri'ni programın uygulanmasında bakanlıkla işbirliği yapmalarından dolayı onurlandırırken, üniversite de Bakan Al-Şeyhi burs programının sponsorluğu ve desteklenmesindeki samimi çabalarından dolayı bir plaketle onurlandırdı.