Suudi Arabistan-Malezya iş birliğini geliştiriyor

Suudi Arabistan-Malezya Koordinasyon Konseyi ve alt komitelerinin etkinleştirilmesinin önemi üzerinde duruldu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan-Malezya iş birliğini geliştiriyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim’i karşılarken (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan ve Malezya, aralarındaki ortak koordinasyonu sürdürme ve uluslararası barış ve güvenliği korumaya yönelik çabaları yoğunlaştırma konusundaki kararlılıklarını bir kez daha vurguladılar. İki ülke liderliğinin hedeflerine ulaşmak ve iki ülke arasındaki ortak çıkar alanlarındaki ortaklık ve iş birliğinin güçlendirilip geliştirilmesine katkıda bulunmak üzere ‘Suudi Arabistan-Malezya Koordinasyon Konseyi’ni ve alt komitelerinin etkinleştirilmesinin önemine dikkat çektiler.

Malezya Başbakanı Enver İbrahim’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretin sonunda yayınlanan ortak bildiride ziyaretin iki ülke arasındaki özel ilişkilerden hareketle gerçekleştirildiği kaydedildi. Suudi Arabistan hükümetinin Mekke ve Medine’deki hac ve umre ziyaretçilerine hizmet etme çabalarının Malezya’dan takdir gördüğü vurgulandı. Malezya’dan gelen hacılar, umreciler ve ziyaretçilerin rahat etmesini sağlamak için iki ülke arasındaki yüksek düzeydeki koordinasyona övgüde bulunuldu.

Fotoğraf altı: Suudi Arabistan-Malezya görüşmelerinden bir kare
Suudi Arabistan-Malezya görüşmelerinden bir kare

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Malezya hükümetinin Riyad şehrinin Expo-2030 Dünya Fuarı’na ve 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma adaylığına verdiği desteği takdir etti.

Açıklamada, iki tarafın bölgesel ve uluslararası arenada her iki ülkeyi de ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunduğu belirtildi. Açıklamaya göre taraflar bu yönde iş birliğini ve ortak koordinasyonu artırma ve bölgede ve dünyada barış ve istikrarı tesis edecek her adıma desteklerini sürdürme kararlılıklarını yinelediler.

Taraflar Kur’an-ı Kerim’e yönelik kasıtlı hakaretleri kınadıklarını yineleyerek radikalizm, nefret söylemi ve terörle mücadelede iş birliğinin güçlendirilmesi, itidal kültürünün yaygınlaştırılması ve dinlere ve kutsallara hakaret edilmesinin engellenmesinin önemini vurguladılar.

Yemen meselesine ilişkin olarak iki taraf, Yemen krizinde kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmaya yönelik uluslararası ve bölgesel çabalara tam destek vermenin önemini vurguladı. Malezya tarafı, Krallık’ın Yemenli taraflar arasındaki diyaloğu teşvik etmeyi amaçlayan çabalarını ve birçok girişimini, insani yardımın sağlanması ve kolaylaştırılmasındaki rolünü ve Yemen’e ekonomik destek ve kalkınma projeleri sağlamasını övdü. En son Krallık hicri 12/1/1445 tarihinde Yemen hükümetinin bütçe açığını kapatmak için Yemen Cumhuriyeti’ne 1,2 milyar dolar değerinde yeni ekonomik destek paketi sağlayacağını duyurmuştu. Taraflar Husilerin, Yemen krizini sona erdirmeyi amaçlayan uluslararası ve Birleşmiş Milletler (BM) çabalarına olumlu bir şekilde katılmasının ve barış girişimi ve çabalarını ciddi şekilde ele almasının önemini vurguladılar.

Öte yandan Malezya tarafı, Suudi Arabistan ile İran arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına ilişkin anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Bu adımın, ülkelerin egemenliğini koruyacak ve iç işlerine müdahale edilmeyecek şekilde bölgede güvenlik ve istikrarın artırılmasına katkıda bulunmasını umduğunu ifade etti. Taraflar, İran’ın nükleer programının barışçıl olmasına riayet etmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tam iş birliği yapmasının önemini vurguladılar. Ayrıca, bölge ülkelerinin katıldığı ve bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehdit kaynaklarının ele alındığı kapsamlı müzakerelerin yapılmasına katkıda bulunacak her türlü anlaşmanın öneminin altını çizdiler.

Fotoğraf altı: Muhammed bin Selman, başbakana eşlik eden Malezya heyetiyle el sıkışırken
Muhammed bin Selman, başbakana eşlik eden Malezya heyetiyle el sıkışırken

Filistin meselesine ilişkin olarak iki taraf, Filistin topraklarındaki her türlü askeri gerilimin durdurulması ve sivillerin korunması gerekliliğine dikkat çekti. İsrail tarafına Gazze Şeridi’ni işgal etme planlarına son vermesi için baskı yapma konusunda uluslararası toplumun oynaması gereken rolün önemine işaret ettiler ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine ve bunun yol açacağı korkunç sonuçlara karşı uyarıda bulundular.

İki taraf ayrıca uluslararası topluma, İsrail’e uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesi ve uluslararası insani yardım kuruluşlarına Filistin halkına insani yardım sağlama konusundaki rollerini yerine getirebilmelerine izin vermesi yönünde baskı yapması çağrısında bulundu. Taraflar, Filistin-İsrail çatışmasında kapsamlı ve adil bir çözüme ulaşmak için çabaların yoğunlaştırılmasının önemine dikkat çektiler. Bu bağlamda iki devletli çözüm ilkesi, ilgili uluslararası yasal kararlar ve Arap Barış Girişimi uyarınca, Filistin halkının başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurma hakkını garanti altına alacak şekilde barışı sağlamaya yönelik ciddi ve etkili müzakerelerin başlatılması için gerçek bir ufkun bulunmasının önemini vurguladılar.

Afganistan ile ilgili olarak iki taraf, Afganistan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacak her şeyin desteklenmesi ve Afganistan’ın terörist ve radikal gruplar için bir platform veya güvenli bir liman olarak kullanılmasına izin verilmemesi için uluslararası toplum üyeleri arasında koordinasyonun sürdürülmesinin önemine dikkat çekti. İki taraf ayrıca Afganistan’daki insani durumun kötüleşmesini engellemek ve Afgan halkına insani yardım ulaştırmak için uluslararası çabaları desteklemenin önemini vurguladı.

Rusya-Ukrayna krizine gelince, iki taraf, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmenin yanı sıra güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunacak ve bu krizin olumsuz yansımalarını sınırlayacak şekilde gerilimi azaltmak için mümkün olan her türlü çabayı göstermenin önemine işaret etti.

Ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarıyla ilgili olarak ise iki taraf, küresel ekonominin en bariz sıkıntılarını ve iki ülkenin bu sıkıntılarla mücadeledeki rollerini masaya yatırdı. Taraflar iki ülkede ekonomik açıdan önemli birçok noktada geniş ortak çıkarlara dikkat çektiler. 2022 yılında ikili ticaret hacminin 2021 yılına göre yüzde 160 oranında artmasını takdirle karşıladılar.

Aralarındaki ticareti geliştirmek ve çeşitlendirmek, ticari ilişkilerin geliştirilmesinde karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek ve iki ülkede gelecek vaat eden ticaret ve yatırım fırsatlarını araştırıp bunları somut ortaklıklara dönüştürmek üzere özel sektörler arasındaki iletişimi yoğunlaştırmak için ortak çalışmanın sürdürülmesinin önemini vurguladılar.

İki taraf, ortak yatırımları artırma konusundaki kararlılıklarını dile getirdi. Malezyalı şirketlerin ‘Suudi Arabistan Vizyon 2030’ projelerinin sağladığı yatırım fırsatlarından yararlanması ve seçkin Malezya şirketlerinin uzmanlık ve becerilerinden faydalanılması çağrısı yapıldı.

İki taraf, İslami finans alanında iş birliğini geliştirme arzularını dile getirdi. Suudi Arabistan tarafı, Malezya hükümetinin, Suudi Arabistan’ın 2027 yılı için Yüksek Mali ve Muhasebe Denetim Kurumları Birliği’nin 17. oturumuna ev sahipliği yapma adaylığına verdiği desteği takdirle karşıladı.

Enerji alanında ise iki taraf, aralarındaki yakın iş birliğinden ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Plus ülkelerinin küresel petrol piyasalarının istikrarını güçlendirmeye yönelik başarılı çabalarından övgüyle söz etti. Ayrıca bu iş birliğini sürdürmenin önemini ve OPEC Plus anlaşmasına katılan tüm ülkelerin üretici ve tüketicilerin çıkarlarına hizmet edip küresel ekonominin büyümesini destekleyen faaliyetlere uymaları gerektiğini vurguladı.

İki taraf, ticari ortaklığın önemine ve ham petrol ve türevlerinin tedariki alanında iki ülke arasındaki mevcut iş birliğinin güçlendirilmesine övgüde bulundu. Suudi Arabistan tarafı, Krallık’ın Malezya için ham petrol tedarikinde en büyük ortak ve en güvenilir ihracatçı olmaya devam edeceğini vurguladı.

İki taraf ayrıca petrokimya ve tarımsal gıda alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin, rafinaj ve petrokimya alanlarındaki yatırım fırsatlarından yararlanmak için ortaklaşa çalışmanın ve ayrıca hidrokarbonların yenilikçi kullanımında iş birliğinin önemini vurguladı.

Riyad’ın Yeşil Suudi Arabistan ve Yeşil Ortadoğu girişimlerini hayata geçirmesini memnuniyetle karşılayan Malezya tarafı, Krallık tarafından başlatılan ve G20 ülkelerinin liderleri tarafından onaylanan döngüsel karbon ekonomisi yaklaşımını uygulayarak Krallık’ın iklim değişikliği alanındaki çabalarını desteklediğini ifade etti. İki taraf, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin ilkelerine ve Paris Anlaşması’na bağlı kalmanın önemini ve iklim anlaşmalarının karbon emisyonlarına odaklanarak geliştirilip uygulanmasının gerekliliğini vurguladı.

Suudi Arabistan tarafı, Malezya’nın Yeni Ulusal Yenilenebilir Enerji Yol Haritası’nı başlatmasını temiz enerjiye geçişi hızlandırma çabalarında olumlu bir adım olarak değerlendirerek memnuniyetle karşıladı.

Taraflar, yenilenebilir enerji ve teknolojileri alanında iş birliğini artırma, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve jeotermal enerji gibi çeşitli kaynaklara dayalı projeler geliştirme, bu alanlardaki yatırım fırsatlarını ve enerji alanındaki yapay zeka projelerini inceleme, buna yönelik verimli bir zemin oluşturma ve enerji sektörlerine yönelik tedarik zincirlerini geliştirip sürdürme konusunda mutabakata vardı.

Ayrıca çevre, su, tarım, gıda güvenliği, iletişim, teknoloji, dijital ekonomi, inovasyon, uzay, ulaşım ve lojistik hizmetleri, turizm, sürdürülebilir turizm, iki ülke arasında turizmin geliştirilmesi, farklı kültürel alanlar, yüksek öğretim, araştırma ve geliştirme, medya ve medya alanlarında iş birliğini artırma konusunda taraflar arasında uzlaşma sağlandı. Ayrıca pandemiler, tehlikeler ve mevcut ve olası sağlık sorunlarıyla mücadele etmek için küresel girişimleri destekleme konusunda iki ülke arasında koordinasyonun artırılması yönünde anlaşma sağlandı.

İki taraf, her iki ülkede de özel sektörün tarım ve gıda endüstrilerinde yatırım ortaklıklarına doğru genişlemesini memnuniyetle karşıladı. Ayrıca, savunma ve güvenlik alanlarındaki iş birliğini ve her türden suçla mücadele de dahil olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konulardaki koordinasyonu “iki kardeş ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde” artırma konusunda da anlaştılar.



Dünya Bankası, küresel zorluklara rağmen Körfez ekonomilerinin bu yıl yüzde 3,2 oranında büyümesini bekliyor

Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)
Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)
TT

Dünya Bankası, küresel zorluklara rağmen Körfez ekonomilerinin bu yıl yüzde 3,2 oranında büyümesini bekliyor

Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)
Riyad'daki İmam Turki bin Abdullah Camii önünde yürüyen kadınlar (AFP)

Dünya Bankası'na göre Körfez İşbirliği Konseyi’ne (KİK) üye ülkelerin ekonomileri, petrolden uzaklaşma çabalarının da etkisiyle, değişken bir küresel ekonomik ortamda dayanıklılık gösterdi. Dünya Bankası, KİK ülkelerindeki ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3,2, gelecek yıl ise yüzde 4,5 olmasını bekliyor.

Dünya Bankası'nın bu yılki büyüme tahmini, aralık ayında yaptığı yüzde 4,2'lik önceki tahmininden daha düşük olurken, gelecek yıl tahmini yüzde 4,2'den yüzde 4,5'e yükseldi.

Dünya Bankası'nın Körfez ülkeleri için öngördüğü büyüme tahminleri

Dünya Bankası'nın ‘Akıllı Harcamalar ve Daha Güçlü Ekonomik Sonuçlar: KİK Refahı için Mali Politikalar’ başlıklı raporuna göre, bölge 2023'te yüzde 0,3 olan ekonomik büyümesini 2024'te yüzde 1,7'ye yükseltti.

Dünya Bankası, KİK ekonomilerinin, petrolden uzaklaşma çabalarının da etkisiyle, değişken bir küresel ekonomik ortamda dayanıklılık gösterdiğini belirtiyor. Küresel enerji piyasaları bölge ekonomilerinde önemli bir rol oynamaya devam ederken, petrol dışı ekonomik büyüme hızlanıyor ve daha dengeli bir kalkınma modelini besliyor.

juıo
Doha'daki Sûk Vâkıf'ta açık dükkanların önünden geçen bir adam (AFP)

Dünya Bankası Körfez Bölge Direktörü Safaa El Tayeb El-Kogali, “KİK ülkelerinin küresel belirsizlik karşısında gösterdikleri direnç ve ekonomilerini çeşitlendirmeye devam etmeleri, uzun vadeli refaha olan güçlü bağlılıklarını gösteriyor. Stratejik mali konsolidasyon politikaları, hedefe yönelik yatırımlar, inovasyon ve girişimciliğe güçlü bir şekilde odaklanma ve gençler için istihdam yaratma, büyüme ve istikrarın sürdürülmesi açısından kritik önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Petrol dışı sektörde rekor büyüme

Petrol dışı sektör, yüzde 3,7 oranında büyüme göstererek dayanıklılığını göstermeye devam etti. Dünya Bankası'na göre KİK ülkelerinde uygulanan özel tüketim, yatırım ve yapısal reformlar bu büyümeye önemli katkı sağladı.

Dünya Bankası, küresel enerji fiyatlarını istikrara kavuşturmayı amaçlayan OPEC+ üretim kesintileri nedeniyle KİK ekonomilerinin 2024 yılında petrol sektöründe yüzde 3'lük bir daralma gördüğünü belirtiyor. Ancak bu daralma bölgedeki genel büyümeyi durdurmadı ve genel büyüme oranı yüzde 1,8'e yükseldi. Banka bu artışı büyük ölçüde yüzde 3,9 gibi etkileyici bir oranda büyüyen petrol dışı sektördeki dirençli genişlemeye bağladı. Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bu büyümeye katkıda bulundu. Petrol dışı faaliyetlerdeki bu genişlemenin yüzde 50'sinin özel tüketimden, diğer yarısının ise kamu tüketimi ve sabit yatırımlardan kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Dünya Bankası'nın Körfez ülkelerindeki petrol ve petrol dışı büyüme tahminleri

Dünya Bankası, Suudi Arabistan için petrol dışı sektör büyümesinin 2024 yılında hizmetler sektörü öncülüğünde yüzde 4,3 ile güçlü olduğunu belirtti. Vizyon 2030, tanıtılmasından bu yana petrol dışı sektörlerin GSYİH içindeki payının yüzde 45,4'ten yüzde 54,8'e yükselmesiyle çeşitlendirmeyi teşvik etmeye devam ediyor.

thy
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ın havadan görünümü (AFP)

Dünya Bankası, petrol dışı sektörün orta vadede yüzde 4,97'lik istikrarlı bir büyüme oranını korumasını beklemekte; bu da ‘bölgede devam eden ekonomik çeşitlendirme çabalarının başarısını teyit ediyor.’

Küresel ticaret zorlukları

Dünya Bankası'na göre, KİK'in ekonomik çeşitlendirme çabalarının önündeki zorluklar küresel ticareti çevreleyen belirsizlikle bağlantılı. Bu etki, petrol ihracatına olan talebin yanı sıra dış kaynaklı malzeme ve malların tedariki yoluyla da kendini gösterebilir.

Küresel talep tarafında, ticaret politikaları ve gümrük tarifeleri üzerindeki belirsizlik, küresel ekonomik faaliyetlerde yavaşlamaya yol açabilir ve KİK için kilit bir ihracat ürünü olmaya devam eden petrole yönelik küresel talebi olumsuz etkileyebilir.

Çin'deki iş ve tüketici dinamiklerindeki değişiklikler, iki ülke arasındaki güçlü ticari bağlar göz önüne alındığında KİK üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Aynı zamanda belirsizlik, KİK'teki yapısal reformların hızlandırılması için bir fırsat teşkil edebilir.

Düşük enflasyon

Körfez genelinde enflasyon düşük seyretmeye devam ediyor. 2024 yılındaki faiz indirimine rağmen, 2024 yılında enflasyon ortalaması yüzde 2 civarında gerçekleşti ve 2023 yılındaki yüzde 2,2'lik ortalamaya kıyasla daha da düştü. 2024 yılında, önceki yıllardan farklı olarak, tüm KİK ülkeleri, döviz kuru dolara sabitlendiği için Fed'in kararları doğrultusunda faiz indirimi yaşadı.

Dünya Bankası raporu, makroekonomik istikrarın sağlanması ve büyümenin teşvik edilmesinde mali politikaların etkinliğini ele alıyor. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar bölgedeki birçok ülkede kamu bütçeleri üzerinde bir baskı kaynağı olduğundan bu konu özellikle önemlidir. Bazı KİK ülkelerinin 2025 yılında aşırı mali açıklar vermesi bekleniyor ve bu da mali politikaların etkinliğini anlama ihtiyacını vurguluyor.

cdfvgthy
Dubai’de bir yat (AFP)

Rapor, KİK bölgesinde kamu harcamalarının özellikle durgunluk dönemlerinde ekonomileri etkili bir şekilde istikrara kavuşturduğu sonucuna varıyor. Sonuçlar, mali harcamalardaki bir birimlik artışın bölgedeki petrol dışı çıktıda 0,1-0,45 birimlik bir artışa yol açtığını gösteriyor. Rapor ayrıca, kamu yatırımlarının petrol dışı üretim üzerindeki etkisinin marjinal olduğunu, yatırımdaki her bir puanlık artışa karşılık potansiyel üretimde yüzde 0,07'lik bir artış olduğunu ortaya koyuyor.

ghty
Umman Sultanlığı'nın başkenti Maskat (Dünya Bankası)

Raporda ayrıca, Umman'ın mali konsolidasyon yolculuğu, etkili ekonomik reform ve ülkenin kamu maliyesinin sorumlu yönetiminin bir örneği olarak değerlendiriliyor. Umman'ın petrole olan yüksek bağımlılığı nedeniyle karşılaştığı zorluklar, ülke bütçesini yeniden dengelemek için alınan tedbirler ve bu reformların olumlu sonuçları vurgulanıyor. Umman, 2020-2024 Orta Vadeli Mali Denge Planı programı kapsamında gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, harcama verimliliğini artırmak ve petrol kaynaklarını ihtiyatlı bir şekilde yönetmek için geniş kapsamlı reformlar benimsedi. Umman'ın reformları, ülkenin kamu maliyesinde belirgin bir iyileşme ve kamu borcunda önemli bir azalma ile 2022'den bu yana somut sonuçlar verdi.

Büyüme beklentileri

Dünya Bankası'nın Körfez ülkelerinin büyüme beklentilerine ilişkin görünümü şu şekilde:

* Bahreyn: Dünya Bankası, Bahreyn için büyüme tahminini iki yıllık düşüşün ardından önceki tahmini olan yüzde 3,3'ten 2025'te yüzde 3,5'e yükseltti. Yüzde 3'lük büyümenin görüldüğü 2024 yılına kıyasla kaydedilen iyileşme, Bapco Modernizasyon Projesi’nin tamamlanmasının yanı sıra petrol dışı sektördeki güçlü büyümeden kaynaklanıyor. 2026-2027 yıllarında, petrol dışı büyümenin devam etmesi ve Sitra rafinerisinin genişletilmesi sayesinde toplam büyümenin ortalama yüzde 2,9 olması bekleniyor.

zxcdvfgt
Bahreyn Borsası'ndaki yatırımcılar (Reuters)

* Kuveyt: Büyümenin 2024'te yüzde -2,9 ve 2023'te yüzde -3,6'ya kıyasla 2025'te yüzde 2,2'ye (daha önce yüzde 2,6 olarak tahmin ediliyordu) önemli ölçüde toparlanması bekleniyor. Bu olumlu görünüm OPEC+ üretim tavanlarının kademeli olarak kaldırılması ve kredi büyümesi ve büyük altyapı projeleri ile desteklenen petrol dışı sektörlerdeki genişleme ile açıklanmakta. Ekonomik büyümenin 2026-2027 yıllarında yüzde 2,7'de sabit kalması bekleniyor.

xfgh
Kuveyt (KUNA)

* Umman: Büyümenin kademeli olarak hızlanarak 2025'te yüzde 3'e (2024'te yüzde 1,7'den), 2026'da yüzde 3,7'ye ve 2027'de yüzde 4'e ulaşması bekleniyor. Petrol üretimindeki toparlanmanın, 2025 yılında yüzde 2,1'lik petrol GSYİH büyümesi ve yüzde 3,4'lük güçlü petrol dışı büyüme ile birlikte büyüme görünümünde daha fazla iyileşme sağlaması öngörülüyor.

* Katar: Dünya Bankası, Katar için bu yılki büyüme tahminini aralık ayındaki yüzde 3,4'ten 2025'te yüzde 2,4'e düşürdü ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kapasitesinin genişlemesi nedeniyle 2026-27'de ortalama yüzde 6,5'e hızlanmasını bekliyor. İyileşen görünüm petrol dışı sektörlerdeki güçlü büyüme ile destekleniyor. Petrol sektörünün de 2025'te yüzde 0,9'luk hafif bir büyüme kaydetmesi beklenirken, 2026'da Kuzey LNG sahasının genişletilmesiyle LNG üretiminde yüzde 40'lık bir artış yaşanması bekleniyor.

* Suudi Arabistan: Ekonomik büyümenin 2023'te yüzde 1,3'e geriledikten sonra toparlanmaya devam etmesi ve 2025'te yüzde 2,8'e yükselmesi bekleniyor (bir önceki tahminde yüzde 4,7 idi). Bu oran 2026-27 yıllarında ortalama yüzde 4,6 olacak. OPEC+ gönüllü üretim kesintilerinin aşamalı olarak sona ermesinin petrol GSYİH büyümesini 2026'da yüzde 6,7'ye ve 2027'de yüzde 6,1'e çıkarması bekleniyor. Bu arada, Krallığın Vizyon 2030 ekonomik çeşitlendirme programının uygulanmasını tamamlamaya çalışması nedeniyle petrol dışı GSYİH'nin 2025 ve 2027 yılları arasında ortalama yüzde 3,6 oranında istikrarlı bir şekilde artmaya devam etmesi öngörülüyor.

* BAE: Dünya Bankası, BAE için ekonomik büyüme tahminini bir önceki tahmini olan yüzde 4,1'den 2025'te yüzde 4,6'ya yükseltti. Bankanın tahminlerine göre 2026 ve 2027'de yüzde 4,9'da istikrar kazanacak ve petrol dışı sektörler büyümenin temel itici gücü olmaya devam edecek. Kuveyt ekonomisinin 2025 yılında yüzde 4,9 oranında büyümesi bekleniyor.