Suudi Arabistan’dan Ulusal Ağaçlandırma Programı https://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/4666116-suudi-arabistan%E2%80%99dan-ulusal-a%C4%9Fa%C3%A7land%C4%B1rma-program%C4%B1
Suudi Arabistan önümüzdeki yıllarda on milyar ağaç dikmeyi hedefliyor. (SPA)
Suudi Çevre, Su ve Tarım Bakanı, Ulusal Bitki Örtüsü Geliştirme ve Çölleşme ile Mücadele Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman el-Fadli, çevre ve doğal kaynakların bütünlüğünü koruyarak Vizyon 2030 hedeflerine ulaşmak ve ‘Suudi Yeşil Girişimi’ çerçevesinde önümüzdeki on yıllarda 10 milyar ağaç dikmek hedefi doğrultusunda Ulusal Ağaçlandırma Programı’nın yürütme planının açılışını yaptı.
Bu gelişme, Vejetasyon Merkezi'nin Suudi Arabistan'ın 10 milyar ağaç dikme hedefine ulaşabilmesi için iki yıl süren detaylı bir stratejik bilimsel fizibilite çalışmasını tamamlamasının, ağaçlandırma faaliyetlerinde kullanılabilecek sürdürülebilir sulama yöntemlerinin ve seçilen ağaç türlerinin bitki örtüsüyle uyumluluğunun sağlanmasının ardından geldi.
Bu bağlamda, Ulusal Bitki Örtüsü Geliştirme ve Çölleşme ile Mücadele Merkezi CEO'su Dr. Halid Abdülkadir, Ulusal Ağaçlandırma Programının yeşil alanları arttırmayı ve çölleşme ile mücadele etmeyi ve 10 milyar ağaç dikerek Suudi Yeşil Girişimi hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmayı amaçladığını vurugladı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre 40 milyon hektarlık bozulmuş arazi rehabilite edilecek.
Dr. Abdülkadir programın, çevre ve doğal kaynakların bütünlüğünü koruyarak Vizyon 2030 hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunan temel ve önemli adımlardan biri olduğunu, toprakların ve vahşi yaşam alanlarının bozulmasını azaltmaya yönelik küresel girişimin hedeflerinin yüzde 4'üne denk geldiğini kaydetti.
Suudi Arabistan'ın 2 bin 500'den fazla yabani bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Abdülkadir programın Suudi Arabistan'ın 13 bölgesine yayılan ağaçlandırma çalışmalarında 350 türü kullandığını, yağmur suyu ve arıtılmış suyla sulamanın yanı sıra mangrov ormanlarını yetiştirmek için deniz suyuna da güvendiğini belirtti.
Aynı zamanda merkezin, mera alanlarının, ormanların ve milli parkların yönetilmesi ve bunlara yatırım yapılması, doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin korunması da dahil olmak üzere bitki örtüsü alanlarının geliştirilmesi, korunması, kontrol edilmesi ve bozulmuş olanların rehabilite edilmesi için çalıştığını vurguladı.
Suudi Arabistan daha önce, iklimle ilgili tüm çevresel zorlukları ele almak ve uzun vadede elde edilecek ekonomik ve sosyal faydalar yoluyla vatandaşların yaşam kalitesini artırmak için Krallığın ulusal ve uluslararası taahhütleri kapsamında 10 milyar ağaç dikilmesine yönelik yol haritasını duyurmuştu.
Suudi Arabistan'ın ülkeyi 10 milyar ağaçla ağaçlandırma planı, karbon emisyonlarının azaltılması, Suudi Arabistan'ın ağaçlandırılması ve karasal ve deniz alanlarının korunması gibi üç kapsamlı hedefin rehberliğinde iklim eylemi için sürdürülebilir, uzun vadeli bir plan olan Yeşil Suudi Arabistan girişimi kapsamında yer alıyor.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Filistin ve Lübnan'ın yanındayız… İran'a yönelik saldırıları reddediyoruz
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde konuşma yapıyor. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını kesin bir dille reddettiğini ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'a ve topraklarının korunmasına verdiği desteği yineledi. Muhammed bin Selman ayrıca, ülkesinin, İsrail'in Lübnan topraklarını hedef alan askeri operasyonlarını şiddetle kınadığını ve Lübnan'ın güvenlik ve istikrarının tehdit edilmesini, toprak bütünlüğünün ihlal edilmesini ve vatandaşlarının yerlerinden edilmesini reddettiğini ifade etti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman bugün başkent Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz adına sizleri ikinci ülkeniz olan Suudi Arabistan'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu zirve, İsrail'in kardeş Filistin halkına yönelik hukuksuz saldırılarının devam etmesi ve bu saldırıların kardeş Lübnan'a karşı genişlemesi ışığında bir önceki ortak zirvenin devamı olarak düzenleniyor” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ülkesinin İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 150 binden fazla şehit, yaralı ve kayıp verilmesine neden olan soykırımı kınadığını ve kategorik olarak reddettiğini yineledi.
İsrail'in masum insanlara karşı işlediği suçları sürdürmesinin, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etmeye devam etmesinin ve Filistin Yönetimi'nin tüm Filistin topraklarındaki önemli rolünü baltalamasının, Filistin halkının meşru haklarının elde edilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları boşa çıkaracağını vurguladı.
Veliaht Prens ayrıca, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Filistin topraklarında yardım çalışmaları yürütmesinin ve insani yardım kuruluşlarının Filistin halkına yardım sağlamasının engellenmesini de kınadı.
Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, devam eden İsrail saldırganlığının feci insani sonuçlarının üstesinden gelmeleri için Filistin ve Lübnan'daki kardeşlerine verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Uluslararası toplumu, İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki insanlara yönelik saldırganlığını derhal durdurarak ve İsrail'i İran’ın egemenliğine saygı göstermeye mecbur bırakarak uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerimiz, İsrail'in haksız saldırganlığını kınamak ve Filistin davasının merkeziliğini teyit etmek üzere uluslararası düzeyde ortak hareket ederek önemli adımlar atmışlardır. Daha fazla barışsever ülkeyi Filistin devletini tanımaya teşvik etmeyi başardık. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Filistin'i BM'ye tam üye olarak kabul eden kararlarında ifade edildiği üzere Filistin halkının haklarını desteklemek ve Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail işgaline son verilmesini talep etmek üzere uluslararası arenayı harekete geçirdik. Ayrıca Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’u başlattık ve kısa bir süre önce Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını gerçekleştirdik. Diğer ülkeleri de bu koalisyona katılmaya çağırıyoruz.”
Muhammed bin Selman, “Bul perspektiften hareketle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik ortak çabalarımızı sürdürmenin önemini ve Lübnan devletinin tüm toprakları üzerindeki egemenliğini koruma ihtiyacını teyit ediyor ve bu zirvenin hepimizin arzuladığı hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunmasını dört gözle bekliyoruz” dedi.
50'den fazla ülkenin lider ve temsilcilerinin katılımıyla bugün Riyad'da başlayan İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek üzere bir yıl önce Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi’nin devamı niteliğinde.
İsrail'in Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri de ele alacak olan liderlerin Sudan krizinin insani yansımaları ve Kızıldeniz'deki Husi tırmanışı gibi diğer konulara da dikkat çekmesi bekleniyor.
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin halkının, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetimine ‘Filistin halkına adaletli davranan ve bağımsız devletlerini kurma haklarını veren ciddi bir barış sürecine girmesi için’ elini uzattığını söyledi.
Filistin’in Başbakanlık görevinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Mustafa, dün Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi kapsamında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette verdiği röportajda, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm dosyasında Suudilerin üstlendiği önemli role övgüde bulundu. Mustafa, iki devletli çözümün ilk toplantısına 90 ülke ve BM’nin katılmasının, ‘Suudilerin Filistin halkını desteklemek için üstlendiği liderlik rolünün öneminin bir göstergesi’ olduğunu vurguladı.
Geçtiğimiz yıl gerçekleşen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde alınan kararla oluşturulan bakanlar komitesini, İİT-Arap Birliği zirveleri tarihindeki en başarılı komite olarak nitelendiren Filistin Başbakanı, bazı kararların alındığını ve bazı kararlardan ise vazgeçildiğini, ancak bu komitenin göreve geldiğinden beri sürekli hareket ve faaliyet içinde olduğunu, bölgesel ve uluslararası alanda olumlu etkileşim yakaladığını açıkladı.
Diğer yandan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, Gazze Şeridi ve Lübnan'da devam eden savaş nedeniyle bölgedeki çatışmaların yayılma riskinin halen yüksek olduğunu belirterek, bu durumun başka bölgelerde başka savaşlara yol açabileceği, bunun da bölge ve dünyada güvenlik ve barışı tehdit ettiği uyarısında bulundu.
Şarku’l Avsat'a verdiği röportajda, bölgenin içinden geçtiği tehlikeli ve hassas koşullar nedeniyle zirvenin toplanmasının gerekli olduğunu belirten Hüseyin, Suudi Arabistan'a bu zirveye öncülük ettiği, yönettiği ve sponsor olduğu için teşekkür etti. Hüseyin ayrıca, İran'ın, ülkesinin topraklarını İsrail'i hedef almak için kullanmayacağını açıkça taahhüt ettiğini söyledi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة