KİK, uluslararası topluma İsrail’in Gazze’deki suçlarını durdurma çağrısında bulundu

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (AFP)
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (AFP)
TT

KİK, uluslararası topluma İsrail’in Gazze’deki suçlarını durdurma çağrısında bulundu

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (AFP)
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (AFP)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, diyalog ve hoşgörü ilkelerini teşvik etmenin, nefret söylemini, nefreti teşvik etmeyi, dinleri ve sembollerini küçümsemeyi reddetmenin, bir arada yaşama ve barışın temellerini sağlamlaştırmanın önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre Budeyvi, bugün 16 Kasım Uluslararası Hoşgörü Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı.

Uluslararası topluma, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nde işlediği iğrenç suçları, saldırılar sonucunda yaşanan can kayıplarını hatırlatan Budeyvi, tehcirleri ve uluslararası insancıl hukuk ilkelerini göz ardı ederek, tüm uluslararası yasa ve normların apaçık ihlallerini durdurmak için hızlı bir şekilde müdahale edilmesi çağrısında bulundu.

KİK Genel Sekreteri, söz konusu mesajında ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Uluslararası toplumun, bu saldırı ve yıkımı kınamak için tüm imkanları kullanması, İsrail’i bu ihlalleri, saldırıları ve insanlığa karşı suçları durdurmaya zorlamak için gerekli adımları atması ve Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması için çalışması gerekmektedir.”

Günümüzde dünyanın pek çok savaş ve çatışmaya, hoşgörüsüzlük ve nefret sorunlarının yayılmasına, dünya çapında kültürler, dinler ve halklar arasındaki bölünmeye tanık olduğuna dikkat çeken Budeyvi şu ifadelerle devam etti:

“Bu durum, dünya halkları arasındaki medeniyet çeşitliliğine, gelenek ve kültür farklılıklarına saygı gösterilmesi ve takdir edilmesi için hoşgörü kültürünü teşvik etmek, diyalog kurmak, başkalarını kabul etmek ve onların haklarına saygı göstermek için küresel kolektif eylemi gerektiriyor. Hoşgörü, insan hakları ve temel özgürlüklerin geliştirilmesi ve korunmasının temelidir. Dünyanın her yerinde toplumların barış ve güvenlik içinde yaşamasının da garantisidir.”

Yerel ve uluslararası mevzuatın, yasaların ve okul müfredatının hoşgörüyü teşvik etmeyi ve hoşgörüsüzlükle mücadeleyi içermesi gerektiğini belirten Budeyvi, mesajında ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Hoşgörüsüzlük çoğu zaman cehaletten ve başkalarından korkmaktan kaynaklanır. Din, dil, kültür ve mezhep, çatışma çıkması için bir mazeret oluşturmamalıdır. Uluslararası düzeydeki bu hoşgörü, halkların kendi topraklarında adalet, barış ve özgürlüklerinin sağlanmasını, onları yerlerinden etmemeyi, ötekileştirmemeyi veya özgürlük ve haklarını ihlal etmemeyi gerektirir.”

İnsan hakları ihlalinin en büyük etkeni olan savaş ve çatışmaların tüm nedenlerinin sona erdirilmesi için uluslararası toplumun el ele vermesi gerektiğini belirten KİK Genel Sekreteri, daha fazla işbirliği yapılması gerektiğinin de altını çizdi.



Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu: Gerilimi azaltma çabalarını ihlal eden askeri hareketlerle mücadele edeceğiz

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)
TT

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu: Gerilimi azaltma çabalarını ihlal eden askeri hareketlerle mücadele edeceğiz

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Türki el-Maliki, "Bu çabalara aykırı herhangi bir askeri hareket, sivillerin can güvenliğini korumak ve Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri'nin çabalarının başarısını sağlamak için doğrudan ele alınacaktır" açıklamasını yaptı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu açıklama, Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı silahlı unsurlar tarafından sivillere karşı işlenen ağır ve korkunç insan hakları ihlalleri nedeniyle Hadramut Valiliği'ndeki sivilleri korumak için acil önlemler alınması talebine yanıt olarak yapıldı. Ayrıca, Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin gerilimi azaltmak, "Geçiş" güçlerini geri çekmek, kampları Vatan Kalkanı güçlerine teslim etmek ve yerel yönetimin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak için gösterdiği yorulmak bilmeyen ve ortak çabalarının bir devamı niteliğindedir.

Tümgeneral el-Maliki, Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'nın meşru Yemen hükümetine olan sürekli ve sarsılmaz desteğini vurgulayarak, herkesi ulusal sorumluluk üstlenmeye, itidal göstermeye, güvenlik ve istikrarı korumak için barışçıl çözümlere yönelik çabalara karşılık vermeye çağırdı.


Suudi Arabistan'ın Hadramut'ta uyarı amaçlı saldırısı... Güney Geçiş Konseyi "koordinasyona açık"

Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)
Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Hadramut'ta uyarı amaçlı saldırısı... Güney Geçiş Konseyi "koordinasyona açık"

Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)
Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)

Şarku'l Avsat'a konuşan bilgilendirilmiş kaynaklara göre, Riyad dün Hadramaut vilayetinin Gayl Bin Yemin ilçesine bağlı Vadi Bereh'te Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlere karşı uyarı hava saldırısı düzenleyerek, Yemen'in doğusundaki konumunu yeniden teyit etti.

Kaynaklar, saldırının, yeni gerçekliklerin zorla dayatılmasının veya doğu vilayetlerindeki güvenliği yöneten kurumsal çerçevelerin atlanmasının hoş görülmeyeceği mesajını vermek amacıyla yapıldığını ve daha fazla gerilimin daha da sert önlemlerle karşılanacağı uyarısında bulunulduğunu açıkladı.

Güney Geçiş Konseyi ise dün yaptığı açıklamada, hava saldırısını barışa hizmet etmeyen "sürpriz bir bombalama" olarak değerlendirerek, Suudi Arabistan ile her türlü koordinasyon ve düzenlemeye açık olduğunu belirtti.

Şarku'l Avsat'a konuşan gözlemciler, Suudi Arabistan'ın, gerginliğin sona ermesine, Güney Geçiş Konseyi güçlerinin geri çekilmesine, Hadramut ve el-Mahra vilayetlerindeki kampların ve güvenlik sorumluluklarının Güney Kalkanı güçlerine ve yerel yetkililere devredilmesine ve güç kullanılmadan istişare ve diyaloğun başlatılmasına katkıda bulunacaksa, koordinasyon ve düzenlemeleri memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Kaynaklara göre gelecekteki herhangi bir çözüm, Yemen birliğini korumak amacıyla durumun gerginlik öncesi haline geri döndürülmesine dayanacağını gösteriyor.


Suudi Arabistan Savunma Bakanı: Güney Geçiş Konseyi'nin Hadramut ve el-Mahra'daki kamplardan güçlerini çekmesinin zamanı geldi

Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)
Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı: Güney Geçiş Konseyi'nin Hadramut ve el-Mahra'daki kamplardan güçlerini çekmesinin zamanı geldi

Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)
Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, “Bu hassas aşamada Güney Geçiş Konseyi'nin, Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri arabuluculuk çabalarına yanıt vererek, gerilimi sona erdirmek, Hadramut ve el-Mahra vilayetlerindeki kamplardan güçlerini çekmek ve bu bölgeleri barışçıl bir şekilde Vatan Kalkanı güçlerine ve yerel yönetime teslim etmek suretiyle, akıl, bilgelik, kamu yararı ve birliğe öncelik vermesinin zamanı gelmiştir” dedi.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı bugün “X” platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada “Meşru Yemen hükümetinin talebine yanıt olarak, Krallık, Yemen devletinin tüm toprakları üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamak amacıyla, (Kararlı Fırtına ve Umudu Yeniden Canlandırma) Operasyonları çerçevesinde büyük çabalar sarf ederek meşru hükümeti desteklemek için kardeş ülkeleri bir araya getirdi ve güney vilayetlerinin kurtarılması bu hedefe ulaşmada çok önemli bir rol oynadı” ifadelerini kullandı.

Prens Halid bin Salman şöyle devam etti: “Krallık, güney sorununu göz ardı edilemeyecek, bireylere indirgenemeyecek veya özüne ve geleceğine hizmet etmeyen çatışmalarda kullanılamayacak adil bir siyasi mesele olarak ele almıştır. Krallık, Yemen'de kapsamlı siyasi çözüm için net bir yol belirlemek amacıyla Riyad Konferansı'nda tüm Yemenli bileşenleri bir araya getirmiş ve güney sorununu da ele almıştır. Riyad Anlaşması ayrıca güneylilerin iktidarda yer almasını garanti altına almış ve herkesin üzerinde anlaştığı, güç kullanılmadan diyalog yoluyla adil bir çözüme giden yolu açmıştır.”

Şöyle açıkladı: “Krallık, güneylilerin devlet kurumlarında aktif bir varlığa sahip olmalarını sağlayan ve dışlama veya zorla oldubitti dayatma yerine ortaklık ilkesini tesis eden iktidarın devredilmesi kararını memnuniyetle karşıladı. Krallık, kardeş Yemen halkının çektiği acıları hafifletmeye katkıda bulunan, dayanıklılığı güçlendirmeye ve çeşitli ekonomik koşullarla başa çıkmaya yardımcı olan ekonomik destek, projeler, kalkınma ve insani yardım girişimleri sağladı.”

Prens Halid bin Salman şunları hatırlattı: “Krallık ve koalisyondaki kardeşleri, Aden'i ve diğer Yemen vilayetlerini özgürleştirmek için Yemenli kardeşleriyle birlikte oğullarını ve yeteneklerini feda ettiler. Krallığın sürekli kaygısı, bu fedakarlıkların yeni çatışmalara giriş noktası olmaması, toprakların ve devletin yeniden inşası için olması, tüm Yemenliler için güvenliğin korunması ve bu fedakarlıkların dar çıkarlar elde etmek için istismar edilmemesiydi. Aralık 2025 başından bu yana Hadramut ve el-Mahra vilayetlerinde yaşanan talihsiz olaylar, düşman karşısında saflarda bölünmeye yol açarak, oğullarımızın ve Yemenli kardeşlerimizin fedakarlıklarını boşa harcadı ve haklı güney davasına zarar verdi.”

Suudi Arabistan Savunma Bakanı sözlerine şöyle devam etti: “Güneydeki birçok unsur, lider ve şahsiyet, Hadramut ve el-Mahra vilayetlerindeki gerginliğin sona erdirilmesi, toplumsal barışın yeniden sağlanması, güvenli güney vilayetlerinin anlamsız çatışmalara sürüklenmesinin önlenmesi ve Yemen'in şu anda karşı karşıya olduğu büyük zorlukların farkına varılması ve Yemen'de ve bölgede hedeflerine ulaşmak için fırsat kollayanlara fırsat verilmemesi konusunda bilinçli ve akıllıca bir rol sergiledi.”

Prens Halid bin Salman sözlerini şöyle tamamladı: “Bu açıdan bakıldığında, Krallık, güney sorununun kapsamlı bir siyasi çözümde yer alacağını, unutulmayacağını veya önemsizleştirilmeyeceğini teyit etmektedir. Bu sorun, uzlaşma yoluyla, taahhütlerin yerine getirilmesiyle ve Yemen halkının tamamı arasında güven inşa edilerek çözülmelidir; yalnızca tüm halkın düşmanına hizmet eden maceralarla değil.”

Bugün erken saatlerde, “Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu” güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Türki el-Maliki, Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin Hadramut Valiliği'ndeki sivillerin korunması için acil önlemler alınması talebine yanıt olarak, “bu çabaları ihlal eden her türlü askeri hareketle, sivillerin hayatını korumak ve Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri çabalarının başarısını sağlamak amacıyla, doğrudan ve yerinde müdahale edileceğini” ifade etti.