Bahreyn ve Birleşik Krallık askeri iş birliğini geliştiriyor

Bahreyn, Londra ile askeri iş birliğini geliştirmeye yönelik adımlar atıyor

‘Manama Diyaloğu’ konferansına katılımı sırasında, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi (Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği’nin yayınladığı bir fotoğraf)
‘Manama Diyaloğu’ konferansına katılımı sırasında, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi (Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği’nin yayınladığı bir fotoğraf)
TT

Bahreyn ve Birleşik Krallık askeri iş birliğini geliştiriyor

‘Manama Diyaloğu’ konferansına katılımı sırasında, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi (Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği’nin yayınladığı bir fotoğraf)
‘Manama Diyaloğu’ konferansına katılımı sırasında, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi (Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreterliği’nin yayınladığı bir fotoğraf)

Bahreyn Savunma Kuvvetleri Başkomutanı Şeyh Halife bin Ahmed Âl Halife, Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı Oramiral Tony Radakin ile görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki askeri iş birliğini geliştirmek amacıyla ortak niyet beyanı imzalandı.

Şarku’l Avsat’ın Bahreyn Haber Ajansı’ndan (BNA) aktardığı habere göre, görüşme ‘Manama Diyaloğu’ konferansı oturumunun aralarında gerçekleştirildi. Ajans, Bahreyn Savunma Kuvvetleri ile Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri arasında niyet beyanı imzalandığını aktardı.

BNA, Bahreyn Savunma Kuvvetleri ile Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri arasında niyet beyanının imzalanmasının ‘ortak ikili ilişkileri daha geniş ufuklara taşımak için aralarında bir iş birliği anlaşması imzalayarak askeri iş birliğini geliştirmeyi amaçladığını’ bildirdi.

Fotoğraf altı: Bahreyn Savunma Kuvvetleri Başkomutanı Şeyh Halife bin Ahmed Âl Halife, Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tony Radakin ile görüşmesi sırasında (BNA)
Bahreyn Savunma Kuvvetleri Başkomutanı Şeyh Halife bin Ahmed Âl Halife, Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tony Radakin ile görüşmesi sırasında (BNA)

Bahreyn Savunma Kuvvetleri Başkomutanı Şeyh Halife bin Ahmed Al Halife, Manama Diyaloğu 2023 konferansına katılmak üzere ülkeyi ziyaret eden NATO Askeri Komite Başkanı Oramiral Rob Bauer ve beraberindeki heyetle de bir araya geldi. Görüşmeye Bahreyn Savunma İşleri Bakanı Korgeneral Abdullah bin Hassan Nuaimi de katıldı. 

Söz konusu görüşmede, iki taraf arasındaki ilişkilerin ve mevcut koordinasyonun ortak çıkarlara hizmet edecek ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı artıracak şekilde geliştirilmesi vurgulandı.

Enerji güvenliği

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Manama Diyaloğu konferansına katılımı sırasında yaptığı konuşmada “Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, enerji güvenliğinin sağlanması alanında uluslararası alanda önemli bir oyuncu ve güvenilir ortaklardır. Enerji güvenliğine yönelik yeni bir politika konusu, küresel düzeyde petrol ve gaz sektöründe önemli rol oynayan ve dünya çapında enerji güvenliğini sağlayan KİK ülkelerinin politikalarında önemli bir yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Manama Diyaloğu konferansı kapsamında düzenlenen ‘Enerji Güvenliğinde Yeni Politikalar’ oturumuna katılımı sırasında Budeyvi, ‘uzun yıllardır devam eden anlaşmazlıklar, alternatif planların olmayışı, alternatif enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alabileceği yönündeki yanıltıcı söylemler ve bunun yanı sıra yıllardır yatırımların az olması gibi bir dizi durumla bağlantılı olan enerji güvenliğinin durumunu incelemenin önemini’ vurguladı.

KİK ülkelerinin onlarca yıldır enerji alanında güvenilir ortaklar olduklarını sürekli olarak kanıtladıklarını ve bunun da küresel enerji piyasalarında istikrarı sağlama konusunda kararlı olduklarını gösterdiğini belirtti.

Körfez ülkelerinin, yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanma, sürdürülebilir enerji çözümleri için araştırma ve geliştirmeye yönelik güçlü yatırım sağlama, enerji verimliliği uygulamalarını geliştirme ve özel sektörün ortak projelerde iş birliği yapmasının teşvik edilmesi gibi enerji güvenliğini artırmaya yönelik stratejik çabaların önemini vurguladı.

Bu bağlamda “Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, enerji güvenliğini ve karşılanabilirliğini sağlamak için uzun vadede geleneksel enerji kaynaklarının öneminin farkındadır. Zira bu ülkeler, ilgili ulusal kalkınma planlarının da gösterdiği gibi, yenilenebilir enerji kaynaklarını benimsemiştir” dedi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.