Suudi Arabistan: Uluslararası toplum Gazze'de derhal ateşkes sağlanmasının sorumluluğunu üstlenmeli

Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)
Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)
TT

Suudi Arabistan: Uluslararası toplum Gazze'de derhal ateşkes sağlanmasının sorumluluğunu üstlenmeli

Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)
Arap-İslam Bakanlar Komitesi Çin Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında ( SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanmasının gerekliliğini vurgulayarak, 7 Ekim'den bu yana İsrail kuşatmasına maruz kalan yoğun nüfuslu Filistin kıyı bölgesine yardım girişinin artırılması gerektiğini de vurguladı.

Prens Faysal başkanlığındaki olağanüstü ortak Arap-İslam zirvesinden sorumlu bakanlar komitesinin bugün Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile başkentteki Konuk Sarayı'ndaki toplantı yaptığı açıklamada, Gazze'nin boğucu bir insani felaketle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunarak, uluslararası topluma İsrail'in saldırılarını durdurma sorumluluğunu üstlenmesi çağrısında bulundu.

Toplantıya Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es Safadi, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Riyad el Maliki, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ve İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha katıldı.

Toplantının başında Çin Dışişleri Bakanı, Arap-İslam Bakanlar Komitesini memnuniyetle karşıladığı bir konuşma yaparak, Pekin'in Riyad Zirvesi'nde yapılan iki devletli çözüm çağrısına verdiği desteği vurgulayarak, ilgili uluslararası kararlara uygun olarak uluslararası topluma Gazze Şeridi'ndeki insani felaketin sona erdirilmesi için harekete geçme çağrısında bulundu.

Pekin'deki açılış konuşmasında Wang Yi, “Gazze'deki durumu hızla sakinleştirmek ve Ortadoğu'da barışı mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis etmek için birlikte çalışalım” dedi.

Gazze’de insani felaket yaşadığına değinen Wang Yi, Gazze'deki durumun dünyadaki tüm ülkeleri etkilediğini, iyilik ve kötülük ilkesinin insanlığın temel ilkelerini yeniden gözden geçirdiğini vurguladı. Çinli bakan, uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi ve bu trajedinin yayılmasını önlemek için etkili önlemler alması gerektiğine değinerek, Çin, Arap ve İslam ülkelerinin dostu ve kardeşi olduğunu söyledi.

Wang Yi, “Arap ve İslam ülkelerinin meşru hak ve çıkarlarını her zaman kararlılıkla savunduk. Filistin halkının meşru ulusal hak ve çıkarlarını yeniden tesis etme çabalarını her zaman güçlü bir şekilde destekledik” dedi.

Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanları yan görüşmesi ( SPA)
Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanları yan görüşmesi ( SPA)

Bakanlar Komitesi üyeleri ise Gazze Şeridi'ndeki insani felaketin yayılmasını önlemek için askeri gerilimin ve Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden zorla yerinden edilmesinin derhal durdurulmasının ve gerekli insani yardımın hızla başlatılmasının önemini vurguladı.

Ayrıca sivillerin daha fazla öldürülmesini önlemenin önemine dikkat çekerek, uluslararası topluma krizle başa çıkmak ve İsrail işgal güçlerinin devam eden tüm ihlallerine ve tekrarlanan uluslararası hukuk ihlallerine çözüm bulmak için etkili adımlar atması çağrısında bulunuldu.

Bakanlar, İsrail işgal yetkililerinin iki devletli çözüm kavramına, kendi kaderini tayin hakkına, özgürlük ve bağımsızlığa ve Filistin Devleti topraklarındaki Filistin varlığına karşı yürüttüğü savaşı tamamen reddettiklerini ifade ederek, İsrail işgalinin Filistin halkına karşı her türlü suçu işlediğini, bunların en sonuncusunun su ve elektriğin kesilmesi, hareket özgürlüğünün ve insana yakışır yaşamın engellenmesi olduğu aktarıldı.

Bakanlar Komitesi üyeleri, uluslararası toplumun, özellikle de Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin, İsrail işgal yetkilileri tarafından işlenen bariz ihlallerin durdurulması yönündeki sorumluluğunu yerine getirmesinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, uluslararası yasa ve normların ve uluslararası insancıl hukuk ihlal edilmesinin barışın yolunu tıkayacağına işaret edilerek,  uluslararası barış ve güvenliği tehdit edecek provokatif uygulamalara son verilmesi çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan, Ürdün ve Çin dışişleri bakanı sohbet ederken ( SPA)
Suudi Arabistan, Ürdün ve Çin dışişleri bakanı sohbet ederken ( SPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Filistinlileri Gazze'den çıkarmaya yönelik ilan edilmiş bir politika olduğunu ancak Mısır ve Arapların yerinden edilmeyi reddeden güçlü tutumunun kırmızı çizgi olduğuna değinerek, Filistinlilerin yerinden edilmesinin bölgede ve dünyada barışı, güvenliği ve istikrarı tehdit edeceğini aktardı.

İsrail'in Gazze'ye yardım girişini engelleme politikasının sistematik olduğunu ve Filistinlileri bombalama ve kuşatma altında Şeridi terk etmeye zorlamayı amaçladığına değinen Şükri, Güvenlik Konseyi'nin uluslararası meşruiyeti koruma sorumluluğu olduğunu bildirdi. Ayrıca, Filistinlilere yönelik saldırıların durdurulması için Çin gibi büyük güçlerden daha güçlü bir rol beklediklerini vurguladı.

İsrail'in işlediği ağır İsrail ihlallerinin ve savaş suçlarının bazıları tarafından gerçek isimleriyle anılmadığına dikkat çeken Şükri, “İsrail'in güncel saldırılarını örtbas eden büyük ülkeler var” dedi.

Diğer yandan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki ise, “İsraillilerin Filistin halkına karşı işlediği vahşi suçları tartışmak için Pekin'e geldik” diyerek, İsrail’in iki devletli çözümü ihlal eden Filistinlilerin tasfiyesi ve haklarından mahrum bırakılması çağrısında bulunduğunu hatırlattı.

Bakanlar komitesi, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını durdurmaya yönelik uluslararası eylemi formüle etmek üzere bugün erken saatlerde Pekin'e geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'nın bildirdiğine göre, komitenin gezisi aynı zamanda "sömürgeci işgalci yetkililerin suçlarını durdurmak için caydırıcı önlemler almayı ve onları Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'da işledikleri suçlardan sorumlu tutmayı" amaçlıyor.

Komite ayrıca acil yardım koridorlarının güvenliğini sağlamak, ciddi bir siyasi süreç başlatmak ve Gazze'de acil ateşkes için baskı yapmak için çalışmayı amaçlıyor.



Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, salı günü yaptığı açıklamada, Yemen’de yaşanan tırmanışın Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Suudi Arabistan’a verdiği taahhütlerle bağdaşmadığını bildirdi. Kurul, Krallığın ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdide karşı gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini yineledi.

Açıklamada, Suudi Arabistan’ın Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığının sürdüğü, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve hükümetine tam destek verildiği vurgulandı. Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği gerilimi düşürme çabalarının, Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş esaslarıyla örtüşmeyen ve Yemen’in güvenlik ile istikrarına hizmet etmeyen gerekçesiz bir tırmanışla karşılık bulmasından üzüntü duyulduğunu ifade etti. Açıklamada, söz konusu tırmanışın BAE’den alınan tüm taahhütlerle de uyumlu olmadığı kaydedildi.

uj6k
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Kurul, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik bağları, iyi komşuluk ilkeleri ve Yemen’in çıkarları doğrultusunda sağduyunun hâkim olmasını temenni etti. Bu çerçevede, Yemen Cumhuriyeti’nin talebi doğrultusunda BAE güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi, Güney Geçiş Konseyi ile Yemen içindeki herhangi bir tarafa yönelik her türlü askeri ve mali desteğin durdurulması çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca, Suudi Arabistan’ın güçlendirilmesini önemsediği ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı, istikrarı ve kalkınmasına katkı sağlayacak ortak çalışmalara devam edilmesi için BAE’nin gerekli adımları atmasının beklendiği belirtildi.

Bu değerlendirmeler, Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında Riyad’da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgesel gelişmelerin ele alınması sırasında yapıldı. Kurul, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi üzerine Hadramut ve Mahra vilayetlerinde sivillerin korunması ve gerilimin düşürülmesi amacıyla faaliyet yürüten Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun rolünü takdir etti; bunun güvenlik ve istikrarın sağlanmasına ve çatışmanın yayılmasının önlenmesine katkı sunduğunu vurguladı.

u6ı
Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından bir kare (SPA)

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan’ın Somali Federal Cumhuriyeti’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğine verdiği desteği yineledi. İsrail makamları ile “Somaliland” olarak adlandırılan bölge arasında karşılıklı tanıma yönündeki girişimlerin, uluslararası hukuka aykırı ve tek taraflı ayrılıkçı adımları pekiştirdiği gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi.

Toplantının açılışında Kral Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den aldığı ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilere dair mesajın içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’nu bilgilendirdi. Kurul ayrıca, son günlerde Suudi Arabistan’ın kardeş ve dost ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmaları ile ikili ve çok taraflı koordinasyon çabalarını gözden geçirdi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan-Umman Koordinasyon Konseyi’nin üçüncü toplantısının sonuçlarını memnuniyetle karşıladı; ekonomi, ticaret, sanayi, enerji ve yatırım başta olmak üzere birçok alanda kaydedilen ilerlemeye dikkat çekti.

Kurul, Suudi Arabistan’ın insani ve kalkınma alanındaki öncü rolünü sürdürdüğünü belirterek, sağlık, eğitim, barınma ve gıda alanlarında dünyanın farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ve afetzedelere yönelik yardımların devam ettiğini vurguladı.

Yerel gündemde ise, “Vizyon 2030” hedefleri doğrultusunda ülke genelinde kalkınmanın güçlendirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. Riyad’daki çevre ve ana arter yolların geliştirilmesine yönelik üçüncü etap projelerin hayata geçirilmesinin, başkentin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi ve Ortadoğu’da sürdürülebilir ulaşım ile lojistik hizmetlerde önemli bir merkez haline getirmeyi amaçladığı belirtildi.

Bakanlar Kurulu, gündemindeki çeşitli konuları görüşerek; Suudi Arabistan ile Pakistan arasında enerji alanında iş birliği, Ortadoğu Yeşil Girişimi Sekretaryası ile merkez anlaşması, Macaristan, Filistin, Irak ve Tacikistan ile çeşitli alanlarda iş birliği mutabakatlarına onay verdi. Ayrıca, uluslararası sivil havacılığa ilişkin Pekin Sözleşmesi’ne katılım, Sırbistan ile hava ulaştırma anlaşması ve uzayın barışçıl kullanımı konusunda Birleşmiş Milletler ile iş birliği gibi kararlar alındı.

Toplantının sonunda, bazı kurumsal düzenlemeler, özel ekonomik bölgelere ilişkin yönetmelikler, kesin hesapların onaylanması ve çeşitli üst düzey kamu görevlerine terfiler de karara bağlandı.


Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteğiyle Güney Geçiş Konseyi’nin Yemen’in doğusunda tek taraflı askeri tırmanışa gitmesi, Suudi Arabistan liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nu, haftalar süren krizi yatıştırma girişimlerinin ardından siyasi ve güvenlik istikrarını sağlamak için daha sert bir çizgiye yöneltti. Bu kapsamda koalisyon, salı günü Mukalla Limanı’nda yasa dışı bir askeri sevkiyatı hedef alan önleyici bir hava saldırısı düzenledi. Aynı zamanda Abu Dabi güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi ve Yemen’in meşru liderliğinin talebi doğrultusunda herhangi bir tarafa silah desteğinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan, Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine bağlılığını, Başkanlık Konseyi Başkanı ve hükümete tam desteğini yineledi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamada, BAE’nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine baskı uygulayarak Hadramut ve Mahra vilayetlerinde Suudi Arabistan’ın güney sınırları boyunca askeri operasyonlara sevk etmesinden duyulan üzüntü dile getirildi. Açıklamada bu adımların, Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenlik ve istikrarı için tehdit oluşturduğu vurgulandı.

Bakanlık açıklamasında, “Birleşik Arap Emirlikleri’nin attığı bu adımlar son derece tehlikelidir; Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş ilkeleriyle bağdaşmamaktadır ve Yemen’in güvenliği ile istikrarını sağlama çabalarına hizmet etmemektedir” ifadeleri kullanıldı.

sdv
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve Mahra’ya silah gücüyle kontrol altına almaya çalışıyor (Reuters)

Riyad, ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdidin “kırmızı çizgi” olduğunu belirterek, bu tür durumlarla karşılaşıldığında gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini kaydetti.

Suudi Arabistan ayrıca, Yemen’deki “güney meselesinin” tarihsel ve toplumsal boyutları olan meşru bir konu olduğunu vurguladı; çözüm yolunun ise Güney Geçiş Konseyi de dahil tüm Yemenli tarafların katılacağı kapsamlı siyasi çözüm çerçevesinde diyalog masası olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanlığı, BAE’nin Yemen hükümetinin talebine yanıt vererek askeri güçlerini 24 saat içinde ülkeden çekmesinin ve Yemen içinde herhangi bir tarafa yönelik tüm askeri ve mali desteği durdurmasının önemini vurguladı.

Açıklamada, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik, iyi komşuluk ve yakın ilişkilerin, Yemen’in çıkarlarının ve bölgenin istikrarının gözetilmesi temennisi dile getirilerek, BAE’nin ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı ile istikrarını güçlendirecek adımlar atmasının beklendiği ifade edildi.

Sınırlı önleyici saldırı

Sivillerin korunmasına yönelik önleyici tedbirler kapsamında, Koalisyon Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki, koalisyon hava unsurlarının salı sabahı Hadramut’taki Mukalla Limanı’nda indirilen silahlar ve muharebe araçlarını hedef alan “sınırlı” bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı.

fgt
Güney Geçiş Konseyi'ni desteklemek amacıyla Mukalla limanına gelen askeri sevkiyatın havadan görünümü (AP)

El-Maliki, 27–28 Aralık 2025 tarihlerinde Fujairah (Fuceyre) Limanı’ndan gelen iki geminin, Koalisyon Müşterek Kuvvetler Komutanlığı’ndan resmi izin almadan Mukalla Limanı’na giriş yaptığını belirtti. Gemilerin mürettebatının takip sistemlerini devre dışı bıraktığını ve Hadramut ile Mahra’da Güney Geçiş Konseyi güçlerine destek amacıyla büyük miktarda silah ve muharebe aracı indirdiğini söyledi.

Bu durumun, gerilimi tırmandırmayı amaçladığını, sükûneti sağlama ve barışçıl çözüme ulaşma çabalarına açık bir ihlal teşkil ettiğini ve 2015 tarihli BM Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararına aykırı olduğunu kaydetti.

El-Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi doğrultusunda sivillerin korunması ve güvenliği tehdit eden bu sevkiyatlara karşı, uluslararası insancıl hukuk kurallarına uygun ve yan hasara yol açmayacak şekilde hedefli bir operasyon icra edildiğini ifade etti.

Gerilimi düşürme vurgusu

Koalisyon Sözcüsü, Hadramut ve Mahra vilayetlerinde gerilimi düşürme ve sükûneti sağlama çabalarının sürdüğünü, Yemen hükümeti ve koalisyonla koordinasyon olmaksızın herhangi bir ülkenin herhangi bir Yemenli tarafa askeri destek sağlamasının engelleneceğini vurguladı. Amaçlarının, çatışmanın genişlemesini önlemek ve güvenlik ile istikrarı tesis etmek olduğunu belirtti.

vg
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve El-Mahra'da tek taraflı bir askeri tırmanış gerçekleştirdi (AFP)

Koalisyon, saldırı öncesinde Mukalla Limanı’ndaki tüm sivillere ikinci bir duyuruya kadar derhal tahliye çağrısı yapmış; bunun sivillerin can ve mal güvenliğini korumaya yönelik bir önlem olduğunu açıklamıştı. Liman çevresinde askeri operasyon hazırlıkları kapsamında yapılan çağrıya uyulması ve güvenlik talimatlarına riayet edilmesi istenmişti.


Suudi Arabistan: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi üzerindeki baskısından üzüntü duyuyoruz... Krallığın güvenliği kırmızı çizgimizdir

Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi üzerindeki baskısından üzüntü duyuyoruz... Krallığın güvenliği kırmızı çizgimizdir

Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)

Suudi Arabistan bugün, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine, Hadramut ve el-Mehra vilayetlerindeki güney sınırlarında askeri operasyonlar yürütmeleri için uyguladığı baskıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu baskı, Krallığın ulusal güvenliğine, Yemen Cumhuriyeti'nin ve bölgenin güvenlik ve istikrarına tehdit oluşturmaktadır.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Kardeş ülke Birleşik Arap Emirlikleri'nin attığı adımlar son derece tehlikelidir ve Yemen'de meşru hükümeti desteklemek için kurulan koalisyonun temelleriyle bağdaşmamaktadır; ayrıca Yemen'de güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına da hizmet etmemektedir" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı, "Krallığın, kardeş ülke Birleşik Arap Emirlikleri ile iş birliği içinde, Hadramut ve el-Mehra vilayetlerinde Güney Geçiş Konseyi tarafından atılan gerilim adımlarını sona erdirmek ve ele almak için gösterdiği samimi çabalara ilişkin Dışişleri Bakanlığı tarafından 5/7/1447 Hicri (25/12/2025 Miladi) tarihinde yapılan açıklamaya ilave olarak; Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin açıklamasına ve Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Arap Koalisyonu liderliğinin, Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'ndan resmi izin alınmaksızın  Fuceyre limanından Mukalla limanına silah ve ağır araç yüklü gemilerin hareketine ilişkin açıklamasına atıfta bulunarak" şeklinde bir bildiri yayınladı.

Açıklama şöyle devam etti: "Bu bağlamda Krallık, ulusal güvenliğine yönelik her türlü ihlal veya tehdidin kırmızı çizgi olduğunu ve Krallığın bununla mücadele etmek ve etkisiz hale getirmek için gerekli tüm adımları ve önlemleri almaktan çekinmeyeceğini teyit eder."

Krallık ayrıca Yemen'in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığını ve Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetine tam desteğini teyit eder. Bu bağlamda, Güney meselesinin tarihi ve sosyal boyutları olan haklı bir dava olduğunu ve bunun ele alınmasının tek yolunun, Güney Geçiş Konseyi de dahil olmak üzere tüm Yemenli grupların katılacağı, Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüm çerçevesinde diyalog yoluyla olduğunu yinelemektedir.

Suudi Arabistan, BAE'nin, Yemen Cumhuriyeti'nin 24 saat içinde Yemen Cumhuriyeti'nden askeri güçlerini çekmesi ve Yemen'deki herhangi bir tarafa askeri veya mali destek sağlamayı durdurması yönündeki talebine yanıt vermesinin önemini vurguladı. Bu bağlamda, sağduyunun galip geleceğini ve kardeşlik ve iyi komşuluk ilkelerinin hakim olacağını umduğunu ifade etti. İyi komşuluk ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerini birbirine bağlayan yakın ilişkiler ile kardeş Yemen'in çıkarları. Ayrıca, kardeş Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Krallığın güçlendirmeye özen gösterdiği iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri korumak ve bölgedeki ülkelerin refahını, kalkınmasını ve istikrarını artıracak her konuda birlikte çalışmak için gerekli adımları atacağını umduğunu da ifade etti.