KİK ülkeleri ham petrol üretimi ve rezervlerinde dünyada ilk sırada yer alıyor

Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)
Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)
TT

KİK ülkeleri ham petrol üretimi ve rezervlerinde dünyada ilk sırada yer alıyor

Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)
Geçtiğimiz Aralık ayında Riyad’da düzenlenen KİK Yüksek Konseyi’nin 43. oturumu (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ham petrol üretiminde, bu petrolün rezervlerinde ve doğal gaz rezervlerinde dünyada birinci, ticaret fazlasında ise dünyada ikinci sırada yer alıyor.

KİK Genel Sekreterliği tarafından, Katar’da liderlik düzeyinde düzenlenecek KİK Yüksek Konseyi’nin 44. oturumunun arifesinde bir açıklama yayınladı.

Açıklamaya göre, KİK ülkelerinin küresel olarak konumları şöyle;

-KİK ülkelerinin ham petrol üretimi, ham petrol rezervleri ve doğalgazda dünyada ilk sırada

-Bu ülkeler cari fazlada dünya ikincisi.

-Toplam ihracatta dünya çapında beşinci.

-Cari fiyatlarla gayri safi yurt içi hasılada dünya çapında dokuzuncu.

-Karşılıklı ticaret açısından onbirinci.

-Toplam ithalatta ise 14. Sırada.

Genel Sekreterlik, sürdürülebilir kalkınma göstergelerinin 2022 yılı hedeflerine ilişkin olarak, öncelikli olarak temiz yakıtlara ve teknolojiye bağımlı olan nüfus oranının yüzde 99,3 ile yüzde 100 arasında değiştiğini belirtti.

Güvenli yönetilen içme suyu hizmetlerinden yararlanan nüfusun ise yüzde 99,2 ile yüzde 100 arasında değiştiğini bildirdi.

Arıtılan tehlikeli atıkların yüzdesinin ise yüzde 70,5 ila yüzde 100 arasında olduğunu ekledi.

Eğitim, öğretim ve işgücü dışındaki 15-24 yaş arası gençlerin oranının ise yüzde 2,4 ile yüzde 19,4 arasında değiştiğine dikkat çeken KİK Genel Sekreterliği, kadınların parlamentoda sahip olduğu sandalye oranının yüzde 1,5 ila yüzde 50 arasında olduğu bilgisini verdi.

KİK Genel Sekreterliği, bu ülkelerde tıbbi gözetim altında gerçekleşen doğumların yüzde 100 olduğunu vurguladı.

Aynı zamanda, kapsamlı kalkınmanın en belirgin göstergelerinden biri olarak KİK ülkelerinin yüzde 100’ünün gıdaları güvenli bir şekilde saklama, kirlilik riskini azaltmaya yönelik ulusal stratejilerin yanı sıra iklim değişikliği stratejisini ulusal tarım politikalarına uyarlama becerisine sahip olduğu ifade edildi.

KİK nüfusunun yüzde 100’ünün aynı zamanda elektrik hizmetleri ve temiz teknolojiden faydalandığı, pişirme yakıtı konusunda güvencede olduğu ve temel hizmetlere (eğitim ve sağlık) erişimlerinin olduğu bildirildi.

KİK Genel Sekreterliği, temel güvenli içme suyunun yanı sıra özel ihtiyaçları olan kişilere uygun altyapı ve materyallere sahip olan KİK okullarının yüzde 100 olduğunu belirtti.

Dünya Bankası (WB) birkaç gün önce yayınladığı bir raporda, KİK bölgesindeki ekonomik çeşitlendirme çabalarının meyvelerini vermeye başladığını ve daha fazla reform ihtiyacının devam ettiğini bildirmişti.



Birleşik Arap Emirlikleri: Port Sudan'ın kararlarını tanımıyoruz

BAE Dışişleri Bakanlığı (WAM)
BAE Dışişleri Bakanlığı (WAM)
TT

Birleşik Arap Emirlikleri: Port Sudan'ın kararlarını tanımıyoruz

BAE Dışişleri Bakanlığı (WAM)
BAE Dışişleri Bakanlığı (WAM)

Birleşik Arap Emirlikleri, sözde “Port Sudan Otoritesi”nin diplomatik ilişkileri kesme kararını reddettiğini vurgulayarak, bu otoritenin Sudan'ın meşru hükümetini temsil etmediğini ve halkının iradesini yansıtmadığını belirtti.

BAE Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Port Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin yaptığı açıklamanın BAE ile Sudan ve iki ülke halkları arasındaki köklü ilişkilere etkisi olmayacağını vurgulayarak, kararı Uluslararası Adalet Divanı'nın Port Sudan'ın açtığı davayı reddetmesine bir tepki olarak nitelendirdi.

Bakanlık, bu makamın açıklamalarını barış çabalarından kaçma girişimi olarak değerlendirerek, Sudan'ın askeri iktidardan bağımsız, halkın çıkarlarını ön planda tutan sivil bir yönetime ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Sudanlıların bu kararlardan etkilenmeyeceğini vurgulayarak, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Sudan halkına desteğinin devam edeceğini ve geçmişte de on yıllar boyunca Sudan'ın yanında yer aldığını ifade etti.