Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Suudi Arabistan'ın ilk yerli savaş gemisini ziyaret etti

Prens Halid bin Selman gemi mürettebatıyla hatıra fotoğrafı çektirdi (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Prens Halid bin Selman gemi mürettebatıyla hatıra fotoğrafı çektirdi (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Suudi Arabistan'ın ilk yerli savaş gemisini ziyaret etti

Prens Halid bin Selman gemi mürettebatıyla hatıra fotoğrafı çektirdi (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Prens Halid bin Selman gemi mürettebatıyla hatıra fotoğrafı çektirdi (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdülaziz, Suudi kara ve sularında sistemlerini tamamlayan ve kabul testlerini gerçekleştiren ilk gemi olan HMS Jazan gemisinin açılışını yaptı.

Savunma Bakanı, Cidde Valiliği'ndeki Batı Filosu'ndaki Kral Faysal Deniz Üssü'nde geminin deniz kuvvetlerinde resmi hizmete girişi münasebetiyle Suudi bayrağını göndere çekti. Daha sonra  geminin radarları ve düdükleri ile komşu gemilerin düdükleri çalışmaya başladı. Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Feyyaz er-Ruveyli’nin de katılım sağladığı gemi açılışı Saravat Projesi’nin dördüncü gemisi.

Prens Halid gemide Suudi Arabistan bayrağını göndere çekti (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Prens Halid gemide Suudi Arabistan bayrağını göndere çekti (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi bakan X platformundan yaptığı açıklamada, bu başarının Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz'in Savunma Bakanlığı'nı geliştirme, askeri sanayileri yerelleştirme, bölgedeki deniz güvenliğini artırma ve ülkenin hayati stratejik çıkarlarını koruma vizyonuyla uyumlu olarak geldiğini söyledi.

Suudi Arabistan Kraliyet Donanması Komutanı Korgeneral Fahd el-Gufeyli, HMS Jazan gemisinin Avante 2200 olduğunu ve deniz kuvvetlerinin hazırlık seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlayacağını ifade ederek, Kral Selman bin Abdulaziz ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın silahlı kuvvetler ile deniz kuvvetlerine olan sınırsız desteğine dikkat çekti.

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman komuta kulesini gezerken (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman komuta kulesini gezerken (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Gufeyli, geminin savunma kabiliyetlerinin yerelleştirildiğini ve sistemlerine yönelik kabul testlerinin tamamen Suudi kara ve sularında yapıldığına dikkati çekerek, bunun Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun uygulanması çerçevesinde gerçekleştiğini aktardı. Ayrıca, dünyadaki türünün en yenisi olan Saravat gemilerinin, milli eller tarafından geliştirilen “Hzm” adı altında Suudilerin ilk savaş yönetim sistemi ile donatıldığını aktardı.

Suudi Savunma Bakanı Prens Selman, geminin tarihi seyir defterine yazı yazarken (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Suudi Savunma Bakanı Prens Selman, geminin tarihi seyir defterine yazı yazarken (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Gufeyli, projenin, Suudi Arabistan Askeri Endüstrileri Şirketi (SAMI) ile İspanyol şirketi Navantia arasında Suudi Deniz Kuvvetleri için 5 gemi inşa etmek üzere yapılan ortaklığın sonucu olduğunu söyledi. Ayrıca projenin, 2030 yılına kadar savunma sanayisinin yüzde 50'sini yerlileştirme vizyonunu gerçekleştirmek ve harekete geçirmek için hayata geçtiğini bildirdi.

Daha sonra komuta kulesini gezen Prens Halid bin Selman, geminin tarihi kaydına bir yazı yazdı ve mürettebatla birlikte toplu fotoğraf çekildi.

Geminin Temmuz 2021'de Navantia rıhtımında yeniden yüzdürülmesi kutlamalarından (SPA)
Geminin Temmuz 2021'de Navantia rıhtımında yeniden yüzdürülmesi kutlamalarından (SPA)

Proje gemileri arasında, yetenekleri dünyadaki birçok donanma gemisini aşan tüm hava tehditleriyle, yüzey ve su altıyla ve elektronik savaşla mücadele edecek en son savaş sistemleri yer alıyor. Aynı zamanda proje mürettebata yönelik eğitim hizmetlerini, eğitim simülatörlerini, lojistik hizmetleri ve bunu takip eden uzun vadeli teknik ve lojistik desteği içeriyor. Gufeyli’ye göre, HMS Jazan Temmuz 2021’de Navantia tersanesinde de yüzdürüldü.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.