Gazze'deki savaşın bölgesel bir çatışmaya dönüşmesine karşı Körfez-Türkiye uyarısı

Erdoğan KİK Zirvesi’nde: Gazze’deki mezalimin Suriye’yi de içerecek bölgesel bir savaşa dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor

Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)
Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)
TT

Gazze'deki savaşın bölgesel bir çatışmaya dönüşmesine karşı Körfez-Türkiye uyarısı

Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)
Katar Emiri, KİK Zirvesi’nin oturum aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile görüştü (Emirlik Divanı)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen 44. zirvenin sonunda, Katar, Mısır ve ABD’nin Gazze Şeridi’ndeki savaşı durdurmak için yürüttüğü arabuluculuk çabalarına verdikleri desteği vurguladı.

KİK Zirvesi sonuç bildirisine göre liderler, İsrail'in Filistin halkına yönelik bariz saldırganlığının devam etmesinden duydukları memnuniyetsizliği dile getirirken, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nde uyguladığı şiddet ve ayrım gözetmeyen saldırılar ve sivil halkın zorla yerinden edilmesini kınadı.

KİK üyesi ülkelerin liderleri, İsrail’in saldırılarının durdurulmaması halinde çatışmanın genişleyerek Ortadoğu’daki başka bölgelere sıçrayabileceği, bunun bölge halkları ve uluslararası barış için ciddi sonuçları olacağı konusunda uyardı.

KİK Zirvesi sonuç bildirisine göre liderler, uluslararası topluma ateşkes sağlanması ve Filistinli sivillerin korunması için müdahalede bulunma, İsrail’in Gazze'deki savunmasız sakinlere yönelik toplu cezalandırma politikasına yanıt vermek için uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atma çağrısında bulundu.

Arabuluculuk desteği

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Katar’ın ek ateşkeslere varılması için çaba göstermeye devam ettiğini duyurdu.

Ülkesinin daha fazla rehine ve mahkumun serbest bırakılması yönünde çabalarını sürdürdüğünü, takas sürecinin tamamlanması ve insani ateşkesin uzatılmasını engelleyen zorluklardan dolayı üzgün olduğunu ifade etti.

FOTO: Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad, Doha’dan ayrılan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a veda etti (Emirlik Divanı)
 Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad, Doha’dan ayrılan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a veda etti (Emirlik Divanı)

Şeyh Muhammed bin Abdurrahman, Doha’daki KİK Zirvesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Mısır ve ABD’deki ortaklarla çalışmalar halen devam ediyor. Bu çalışmanın (arabuluculuk) savaşın durdurulması çağrısında bulunan tüm diplomatik çabaların tamamlayıcısı olduğunu daha önce teyit etmiştik, zira asıl amacımız savaşı durdurmaktır. İnsani ateşkesin uzatılması, mahkum ve rehinelerin serbest bırakılması önemli eylemlerdir, ancak savaşın durdurulmasının sürdürülmesi ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması da önemlidir.”

Katarlı bakan, yardımların Filistin halkına diz çöktürmek için kullanılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Diğer yandan, KİK Zirvesi sonuç bildirisine göre liderler, tam ve sürdürülebilir bir ateşkese ulaşmak için arabuluculuk çabalarının sürdürülmesi ve Gazze sakinleri için insani yardım ve temel ihtiyaçların yeterli düzeyde geçişini sağlamak için güvenli geçişler ve koridorlar açılmasının önemini vurguladı.

KİK ülkeleri, uluslararası meşruiyet kararları ve iki devletli çözüm ilkesine dayanan Arap Barış Girişimi uyarınca, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve Filistin halkının tüm haklarını almasıyla kalıcı, kapsamlı ve adil bir barışa yol açacak siyasi sürecin başlatılması çağrısında bulundu.

FOTO: Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 44. KİK Zirvesi (Emirlik Divanı)
 Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 44. KİK Zirvesi (Emirlik Divanı)

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani, KİK Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Filistin halkının kararlılığına ve tüm meşru haklarını elde etme konusundaki ısrarına övgüde bulundu.

Katar Emiri, konuşmasında şunları söyledi:

“İşgalci güçlerin Gazze Şeridi’ndeki kardeşlerimize yönelik yaptığı katliamlar, adaletsizlik duygusunu ve uluslararası meşruiyetin acizliğini derinleştiriyor. İsrail ve destekçileri, Filistin meselesinin ötekileştirilemeyeceğini, sömürgecilik çağının bittiğini anlasaydı, tüm bu trajediler önlenebilirdi. Kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillerin sistematik ve kasıtlı olarak öldürülmesinin devam ettiği bu menfur suçun yaklaşık iki ay boyunca devam etmesine izin verilmesi, uluslararası toplum açısından bir utançtır.”

Zirvenin, kardeş Filistin halkına, özellikle de Gazze Şeridi’ndeki halka yönelik saldırının yol açtığı ağır trajedi ve insani felaketin ışığında düzenlendiğine dikkat çeken Katar Emiri, “Hızlanan uluslararası ve bölgesel değişiklikler, bunlarla başa çıkmak, sonuçlarından kaçınmak ve konseyimizin çeşitli alanlardaki kazanımlarını desteklemek için aramızda sürekli danışma ve koordinasyonu gerektiriyor” dedi.

Katar Emiri, İsrail güçlerinin Filistin halkına karşı işlediği katliamlara ilişkin uluslararası soruşturma yürütülmesi konusunda Birleşmiş Milletler’e (BM) çağrıda bulundu.

KİK Genel Sekreteri

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi de Filistin halkını meşru haklarından mahrum etmeye devam etmenin tehlikesi ve onların kutsallarına karşı sistematik provokasyonların tekrarlanması konusunda uyardı.

Budeyvi, zirvenin açılış oturumu sırasında yaptığı konuşmada, Filistin halkını desteklemek ve acılarını hafifletmek için başta Körfez ülkeleri olmak üzere, yürütülen kararlı çabalara övgüde bulundu.

KİK Genel Sekreteri, “Bugün kendimizi büyük zorluklarla çevrili buluyoruz, özellikle de Gazze’deki Filistin halkına karşı işlenen ağır kanlı suçlara tanık oluyoruz” diye konuştu.

Budeyvi ayrıca, uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirme, öncelikle ateşkesin derhal sağlanması, Gazze'ye insani yardım girişini kolaylaştırma, bölgede güvenlik ve barışı sağlayacak, sivilleri koruyacak şekilde iki devletli çözüme yol açacak güvenilir bir barış sürecini harekete geçirmek için çalışma çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuk olduğu KİK Zirvesi’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’deki mezalimin Suriye’yi de içerecek bölgesel bir savaşa dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor.”

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

“(Başbakan Binyamin) Netanyahu yönetimi, siyasi ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur, savaş suçudur. İsrail'in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır. Önceliğimiz, derhal kalıcı ateşkesin ilan edilmesi ve kesintisiz bir şekilde insani yardım akışının teminidir.”

Erdoğan, son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasının öneminin bir kez daha görüldüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı, “Bu maksatla garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık” dedi.

Körfezin bölgesel güvenliği

KİK ülkeleri, konseyin rolünün bölgesel ve küresel güvenlik ve barışın korunmasında temel bir direk olduğunu vurgulayarak, bölgede istikrar ve güvenliğin korunması konusunda kararlı olduklarını ifade etti.

KİK Zirvesi’nin sonuç bildirisinde, uluslararası sözleşmelere, geleneklere ve yasalara dayanan egemenlik ve iç işlerine karışmama ilkelerine saygı vurgulandı. Ayrıca, herhangi bir üye ülkeye yönelik herhangi bir tehdit ve dış müdahale reddedildi.

Ortak savunma ilkesi ve kolektif güvenlik kavramına göre, KİK ülkelerinin güvenliğinin bölünmez bir bütün olduğu vurgulandı.

Liderler, gümrük birliğinin gerekliliklerini, Körfez ortak pazarını tamamlamak ve KİK ülkeleri arasında ekonomik birliğin sağlanmasını hızlandırmak için çabaların iki katına çıkarılması yönünde mutabık kaldı.

Zirvenin sonuç bildirisinde liderler, KİK ülkelerinin maruz kaldığı her türlü tehdide karşı bir arada durduklarının da altını çizdi.

KİK liderleri, Kuveyt ile Irak arasındaki Durra Doğalgaz Sahası konusunda ise sahanın tamamen Kuveyt’in deniz alanlarında bulunduğunu ifade etti.

Ayrıca Suudi Arabistan-Kuveyt arasında bölünmüş bölgeye bitişik doğal kaynakların, yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt’in ortak mülkiyeti olduğu ve doğal kaynaklardan yararlanma konusunda tek başlarına tüm haklara sahip oldukları vurgulandı.

KİK, bu konuda Irak’a, Kuveyt’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyması, ikili ve uluslararası taahhütlere, anlaşmalara ve ilgili tüm BM kararlarına uyması yönünde çağrıda bulundu.

FOTO: KİK ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Doha’da Körfez Zirvesi’nin açılışında (OMAN News)
KİK ülkelerinin liderleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Doha’da Körfez Zirvesi’nin açılışında (OMAN News)

Körfez Zirvesi sonuç bildirisinde, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in girişimiyle, Suudi Arabistan ile İran arasında 10 Mart tarihinde Pekin’de varılan, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve güvenlik işbirliği anlaşması ile ekonomik işbirliği anlaşmasının etkinleştirilmesini içeren anlaşma da memnuniyetle karşılandı.

KİK ülkeleri, bölgede deniz güvenliğinin ve su yollarının korunmasının, bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarını tehdit eden faaliyetlerle mücadele edilmesinin önemini vurguladı.

Lübnan meselesiyle ilgili olarak KİK, Lübnan’ın egemenliğine, güvenliğine ve istikrarına, ayrıca sınırlarını koruyan, radikal ve terörist grupların tehditlerine direnen Lübnan Silahlı Kuvvetleri’ne verdiği desteğin devam ettiğini teyit etti.

KİK ülkeleri, ülkenin teröristler, uyuşturucu kaçakçılığı veya bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden diğer suç faaliyetlerinin başlangıç ​​noktası haline getirilmemesi için, Lübnan’ın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik krizi aşmasını sağlayacak kapsamlı siyasi ve ekonomik yapısal reformların uygulanmasının önemini vurguladı.

Körfez ülkeleri, ilgili BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ve Taif Anlaşması hükümlerinin uygulanması da dahil olmak üzere, Lübnan hükümetinin kontrolünü, tüm Lübnan toprakları üzerinde genişletmesinin önemi de ifade etti.



Fortune Global Forum, Riyad'ı ticaret ve inovasyon için küresel bir merkez haline getiriyor

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Fortune Global Forum, Riyad'ı ticaret ve inovasyon için küresel bir merkez haline getiriyor

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)

Uluslararası iş dünyasının gözleri, 26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Fortune Global Forum'a ev sahipliği yapacak Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da. Bu adım, Suudi Arabistan'ın küresel bir ekonomi merkezi ve gelecekteki karar alma sürecinin kuluçka merkezi olarak artan statüsünü yansıtıyor.

Fortune ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Müdürlüğü (SCEGA) yetkilileri, forumun Riyad'da düzenlenmesini Suudi ekonomik manzarasında yeni bir dönüşüm aşamasının doruk noktası ve Suudi Arabistan'ın küresel ekonominin geleceğini şekillendirme yeteneğine uluslararası güvenin teyidi olarak görüyor.

Yeni ufuklar

Fortune Media CEO'su Anastasia Nyrkovskaya, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Fortune'un misyonunun iş sektörünün geliştiği ve yeni ufuklara doğru ilerlediği her yeri takip etmek olduğunu söyledi. Nyrkovskaya, Riyad'ın seçilmesinin nedeninin, küresel iş dünyasındaki değişiklikleri farketmek için Suudi Arabistan'da neler olup bittiğini anlamak gerektiği inancına dayandığını belirtti.

Nyrkovskaya, “Fortune Global Forum'u burada düzenleyerek, küresel iş sektöründeki değişikliklerin öncüsü olmak için Suudi Arabistan'da neler olup bittiğini anlamak gerektiği ve bunu yapmanın en iyi yolunun Riyad'da bizzat bulunup olan biteni yakından görmek olduğu mesajını veriyoruz” dedi.

Nyrkovskaya, forumun, Suudi Arabistan'da bir ilk olan ve geçtiğimiz mayıs ayında Riyad'da düzenlenen Fortune En Güçlü Kadınlar Zirvesi'nin ardından, bu yıl Suudi Arabistan'da başlayan bir dizi Fortune etkinliğinin devamı olduğunu açıkladı.

Küresel bir merkez

Fortune'un, dönüşüm sürecinden geçen Suudi Arabistan'da bulunmak için güçlü bir çekicilik ve ikna edici nedenler hissettiğini, bunun da Riyad'ın ticaret, inovasyon ve yatırım için küresel bir merkez olarak konumunu pekiştirdiğini söyledi.

r
Fortune Global Forum'un önceki bir edisyonundan (Fortune internet sitesi)

Forumun temalarıyla ilgili olarak Nyrkovskaya, yapay zekanın iş dünyasının geleceği için temel öneme sahip olduğunu ve forumun, yapay zekanın çeşitli sektörler üzerindeki etkisine ilişkin samimi tartışmalar için bir alan sağladığını vurguladı. Gündemin, spor ve medyadan ticaret ve finansa kadar çeşitli konuları kapsayacak şekilde kasıtlı olarak tasarlandığını ve gerçek kararlar alabilen liderler arasında zengin bir diyalog ortamı sağladığını belirtti.

Nyrkovskaya, forumun, CEO'lar, politika yapıcılar ve dünyanın dört bir yanındaki etkili kurumların liderleri arasında yüz yüze görüşmelerin yapılmasını kolaylaştırdığını belirterek, liderler arasında bu tür doğrudan etkileşimin büyük etkinliklerde kolayca sağlanamayacağını bildirdi.

Fuar ve konferans sektörü

Öte yandan SCEGA CEO'su Hatim el-Kahili, Fortune Global Forum'un Riyad'da düzenlenmesinin, Suudi Arabistan’ın iş etkinlikleri endüstrisinin küresel merkezi konumunu yansıttığını vurguladı.

El-Kahili, fuar ve konferans sektörünün son dört yılda benzeri görülmemiş bir büyüme kaydettiğini, konferanslar, sergiler ve küresel forumlar dahil olmak üzere yıllık 17 binden fazla etkinlikle bölgedeki en yüksek rakama ulaştığını belirtti.

El-Kahili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, bu büyümenin, etkinlik sektörünü ulusal ekonomiye katkı sağlayan ve yatırım, turizm, teknoloji ve enerji sektörleri için katalizör görevi gören Vizyon 2030 çerçevesinde gerçekleştiğini açıkladı. El-Kahili ayrıca, sergi düzenleme konusunda uzmanlaşmış 20'den fazla uluslararası şirketin, bölgesel ofisleri için Suudi Arabistan’ı tercih ettiğini ifade etti.

El-Kahili, Riyad'da Fortune Forum'a ev sahipliği yapmanın sadece küresel bir etkinlik değil, Suudi Arabistan'ın ekonomik dönüşümüne ve Krallığın diyalog ve gelecekteki karar alma merkezi olma yeteneğine uluslararası güvenin bir teyidi olduğunu söyledi.

İş birliği fırsatları

SCEGA CEO'su el-Kahili, Suudi Arabistan'ın gelecek vaat eden sektörlere büyük yatırımlar yaptığını ve bu tür forumlar aracılığıyla küresel endüstri liderlerini yerel meslektaşlarıyla bir araya getirerek iş birliği fırsatlarını keşfetmeye çalıştığını belirtti.

El-Kahili, forumun Riyad'da düzenlenmesinin, Suudi Arabistan'ın sadece etkinliklere ev sahipliği yapan bir ülkeden küresel ekonomik gündemi şekillendiren önemli bir aktöre dönüşümünü simgelediğini açıkladı. Sektörün altyapısının benzeri görülmemiş bir genişleme sürecinden geçtiğini ve 2030 yılına kadar Riyad, Cidde, Doğu Bölgesi ve Asir'i kapsayan 1 milyon metrekareden fazla yeni sergi ve konferans alanı ekleme planları olduğunu kaydetti.

asdfer
Fortune Global Forum'un önceki bir edisyonundan (Fortune internet sitesi)

El-Kahili, SCEGA ile Fortune arasındaki ortaklığın, hükümetin yönlendirmesi ile özel sektörün vizyonunu birleştiren yeni bir uluslararası iş birliği modelini yansıttığını ifade etti.

El-Kahili, Riyad'da düzenlenen bu küresel forumların etkinliklerin sona ermesiyle bitmediğini, aksine uluslararası ortaklıklar için yeni ufuklar açan ve Suudi Arabistan'ın iş, inovasyon ve sürdürülebilir yatırım için küresel bir merkez olarak konumunu güçlendiren sürekli iş birliğinin başlangıcı olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor.

Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


Suudi Arabistan, Knesset'in Batı Şeria'ya egemenlik kurulmasını öngören iki öneriyi onaylamasını kınadı.

İsrail askerleri, Filistinlilerin geçen pazartesi günü zeytin hasadını yaptığı Ramallah'ın dışındaki bir köyde nöbet tutuyor (AFP)
İsrail askerleri, Filistinlilerin geçen pazartesi günü zeytin hasadını yaptığı Ramallah'ın dışındaki bir köyde nöbet tutuyor (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Knesset'in Batı Şeria'ya egemenlik kurulmasını öngören iki öneriyi onaylamasını kınadı.

İsrail askerleri, Filistinlilerin geçen pazartesi günü zeytin hasadını yaptığı Ramallah'ın dışındaki bir köyde nöbet tutuyor (AFP)
İsrail askerleri, Filistinlilerin geçen pazartesi günü zeytin hasadını yaptığı Ramallah'ın dışındaki bir köyde nöbet tutuyor (AFP)

Suudi Arabistan dün, İsrail Knesset'inin işgal altındaki Batı Şeria üzerinde İsrail egemenliğini dayatmayı ve yasadışı sömürge yerleşimlerinden birini yasallaştırmayı amaçlayan iki yasa tasarısının ön onayını kınadığını ve reddettiğini ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suudi Arabistan'ın İsrail işgal makamları tarafından gerçekleştirilen tüm yerleşim ve yayılmacı ihlalleri tamamen reddettiği vurgulanarak, Filistin halkının ilgili uluslararası kararlar uyarınca, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurma hakkının devredilemez ve tarihi hakkını yinelediği vurgulandı.

Suudi Arabistan, uluslararası toplumun uluslararası meşruiyet kararlarını hayata geçirmek, işgal altındaki topraklara ve Filistin halkına yönelik tüm açık İsrail saldırılarına son vermek ve iki devletli çözümün uygulanması temelinde barış sürecini ilerletmek için tüm sorumluluğunu üstlenmesinin ve böylece bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemini vurguladı.


BAE ve ABD Gazze'de ateşkesin güçlendirilmesi konusunda görüşüyor

Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid el Nahyan, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner (WAM)
Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid el Nahyan, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner (WAM)
TT

BAE ve ABD Gazze'de ateşkesin güçlendirilmesi konusunda görüşüyor

Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid el Nahyan, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner (WAM)
Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid el Nahyan, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner (WAM)

Abu Dabi Vali Yardımcısı ve BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayid, ABD Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner ile BAE ziyareti sırasında Gazze'deki ateşkesle ilgili son gelişmeleri görüştü.

Emirates Haber Ajansı'na (WAM) göre, görüşmede ABD Başkanı'nın planı çerçevesinde varılan anlaşmanın p güçlendirilmesini sağlamak için ABD'nin çabaları ele alındı.

Şarku’l Avsat’ın WAM’dan aktardığına göre BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı, ABD Başkanı'nın Gazze'deki savaşı sona erdirme ve bölgeye barış ve istikrar getirme çabalarını ve Steve Witkoff ile Jared Kushner'ın bu konudaki rolünü takdir etti.

Görüşmelerde ayrıca bölgesel istikrarı artırmanın yolları ve devam eden gerilime son vererek Ortadoğu'da refah ve sürdürülebilir kalkınma fırsatlarını destekleme ihtiyacı ele alındı.