Qiddiya Projesi 2030’da ne sunacak?

Yaklaşık 10 milyar Suudi riyal yatırım yapılan Qiddiya projesi üzerindeki çalışmalar başladı (Qiddiya)
Yaklaşık 10 milyar Suudi riyal yatırım yapılan Qiddiya projesi üzerindeki çalışmalar başladı (Qiddiya)
TT

Qiddiya Projesi 2030’da ne sunacak?

Yaklaşık 10 milyar Suudi riyal yatırım yapılan Qiddiya projesi üzerindeki çalışmalar başladı (Qiddiya)
Yaklaşık 10 milyar Suudi riyal yatırım yapılan Qiddiya projesi üzerindeki çalışmalar başladı (Qiddiya)

Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu kapsamında hedeflediği büyük projeleri, 2030 yılına kadar 150 milyon ziyaretçi hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Büyük projeler, 2030 yılına kadar milli gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve gayri safi yurt içi hasılanın şimdikinden daha yüksek seviyelere çıkarılması konusunda niteliksel atılımlar sağlamayı hedeflerken, başkent Riyad'ın batısında ve merkezden 40 dakika uzaklıktaki Qiddiya şehri, turizm ve ekonomi projesi olarak hayata geçirilmeye başladı.

Pek çok Suudi, Nisan 2018'de Kral Selman bin Abdülaziz'in Qiddiya projesinin sonuçlarını görme konusundaki isteğini gizlemiyor. Tuvaik sıradağlarının bir parçası olan Qiddiya tarihi kimliği birbirine bağlayan unsurlarla süslenmiş durumda. Kaynaklara göre geçmişte Yemame'yi Hicaz'a bağlayan "Ebu'l-Kad" yoluna atıfla bu isim verildi. Bölge Vadi Namar, Vadi Hanifa ve Vadi Al- Qiddiya'yı kapsıyor. Nisan 2017'de, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Qiddiya bölgesindeki en büyük nitelikli kültür, spor ve eğlence şehri projesinin açılışını duyurdu. Veliaht Prens  açıklamasında, Qiddiya’nın geleceğin Maceralarının Başkenti, önemli bir kültürel dönüm noktası ve Suudi Arabistan'daki gelecek nesillerin eğlence, kültürel ve sosyal istek ve ihtiyaçlarının karşılanması için önemli bir merkez haline geleceğini ifade ederek, ülkesinin millete ve vatandaşa hizmet eden kaliteli ve seçkin yatırımlar yaratarak, milli gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine, Suudi ekonomisinin ilerlemesine katkıda bulunulmasına ve gençlere daha fazla iş fırsatı yaratılmasına katkıda bulunduğunu söyledi.

Suudi vatandaşlarının yaklaşık üçte ikisinin 35 yaşın altında olması nedeniyle Qiddiya projesinin onlara sunduğu cazip eğlence mekanlarına büyük ihtiyaç var. Qiddiya projesi Vakıf Konseyi Genel Sekreteri Fahd bin Abdullah Tounsi, 2017 yılında projeyi başlatırken, bunun "Suudilerin ülke dışında turizm ve eğlenceye her yıl harcadığı yaklaşık 30 milyar dolardan tasarruf edilmesine" katkıda bulunacağını bu mali tasarrufun ise iç yerel ekonomiyi geliştirmek için harcamalarda kullanılacağını ve bunun Suudi gençliği için yeni iş fırsatlarının yaratılmasına yol açacağını bildirmişti.

2030 Vizyonu’nun temel taşı

Geçtiğimiz Perşembe günü Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Qiddiya Yatırım Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, başkent Riyad’ın eteklerinde yapım aşamasındaki devasa bir eğlence projesi olan Qiddiya şehri ve küresel markası için kentsel planın açılışını yaptı. Muhammed bin Selman, Qiddiya şehrinin yakın gelecekte eğlence, spor ve kültür alanında dünyanın en öne çıkan şehri haline geleceğini ifade etti. Bunun da Suudi ekonomisine ve uluslararası duruşuna olumlu yansıyacağını, Riyad’ın stratejisini güçlendireceğini, ekonomisinin büyümesine ve yaşam kalitesini artırarak dünyanın en büyük 10 şehrinden biri haline gelmesine katkıda bulunacağını söyledi. Veliaht Prens, Qiddiya’ya yapılan yatırımın, ülke ekonomisini geliştirme ve çeşitlendirmeyi, petrol gelirlerine bağımlılığı azaltmayı ve Suudi gençleri için binlerce iş fırsatı yaratmayı amaçlayan 2030 Vizyonu’nun temel taşı olduğunu da ekledi.

Haritada Qiddiya'nın konumu Riyad'ın merkezine 45 km uzaklıkta görünüyor ( Qiddiya)
Haritada Qiddiya'nın konumu Riyad'ın merkezine 45 km uzaklıkta görünüyor ( Qiddiya)

Kamu Yatırım Fonu (PIF) tarafından denetlenen en büyük projelerden biri olan Qiddiya’nın, bölge sakinleri ve ziyaretçilerin yaşam kalitesini artırmanın yanı sıra ülkenin iddialı turizm ve ekonomik hedefleri için önemli bir destek kaynağı olması öngörülüyor. İnşaat projelerine yaklaşık 10 milyar riyal yatırım yapılan Qiddiya projesi üzerindeki çalışmalar 2019 yılında başladı. Şehrin yerel, bölgesel ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekmesi ve bunun da Riyad’a destek sağlaması bekleniyor.

Qiddiya Expo Riyad 2030 planlarını destekleyecek

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın Expo 2030’a ev sahipliği yapmayı kazanmasının üzerinden 10 günden az bir süre geçerken, başkent bu seviyedeki etkinliklere ev sahipliği yapma potansiyel yeteneklerini ortaya çıkarmaya ve çalışmalar yapmaya başladı. Riyad, turistleri Suudi topraklarındaki etkinlik ve sergilere katılmaya değil, turizm amacıyla Suudi topraklarını ziyaret etmeye çekmeye çalışıyor. Turizm sektöründeki uzmanlara göre bu, ülkenin Qiddiya gibi üzerinde çalıştığı projeleri açıklıyor.

Zorluk, Suudi Arabistan'ın yeteneklerine duyduğu güvende ortaya çıkıyor. Suudi yetkililer, Expo ile ilgili projeleri 2030 yılından önce tamamlama niyetinden bahsetti. Bu bağlamda Qiddiya Projesi de güvenilir cazibe merkezlerinden biri haline geldi. Expo Riyad 2030 Qiddiya'nın ortaklarından biri.

PIF Genel Müdürü Yasir er-Rumayyan, Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından başlatılan Qiddiya şehri için kentsel planın “canlı bir toplum ve müreffeh bir ekonomi için Suudi a-Arabistan’ın 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşmada önemli bir adımı” temsil ettiğini söyledi. Ayrıca, birçok stratejik sektörün güçlendirilmesine, ekonominin çeşitlendirilmesine destek olunmasına, gelir kaynaklarının artırılmasına ve iş olanakları yaratılmasına katkı sağlayacağını aktardı.

Qiddiya, doğal simge yapıların ve benzersiz çevresel zenginliklerin olağanüstü manzaralarına dayanarak eğlence, spor ve kültür alanlarında bir dizi keyifli deneyim sunacak. Bu da yerel, bölgesel ve uluslararası yatırımcıların ilgisinin çekilmesine katkıda bulunuyor.

Gelişimi ve yaratıcılığı teşvik etmede oyun kavramı

Qiddiya markasının ana motifi olarak ortaya çıkan ‘oyun’ felsefesi, oyunun insanın bilişsel gelişimi, duygusal ifadesi, sosyal becerileri, yaratıcılığı ve fiziksel sağlığı için hayati bir unsur olduğunu kanıtlayan onlarca yıllık araştırmaya dayanıyor. Riyad merkezinden yaklaşık 40 dakika uzaklıkta bulunan ve Tuvaik dağlarının muhteşem manzarasına bakan Qiddiya şehrinin ilgi çekici yerleri arasında oyun ve espor bölgesi, motor sporları yarış pisti, golf sahaları, devasa bir su parkı ve Six Flags Qiddiya Tema Parkı yer alacak.

Aynı zamanda şehir, dünyanın en büyük Olimpiyat Müzesini de içeren bir spor stadyumuna da ev sahipliği yapacak.

Şehirde ilk tesislerin iki yıl içinde açılması bekleniyor.

Qiddiya'nın gelecekteki projeleri arasında 275 oyuncak ve eğlence tesisinin açılması yer alıyor (Qiddiya)
Qiddiya'nın gelecekteki projeleri arasında 275 oyuncak ve eğlence tesisinin açılması yer alıyor (Qiddiya)

Qiddiya, 360 kilometrekarelik alan üzerinde 60 bin binadan oluşacak ve 600 binden fazla kişiye ev sahipliği yapacak. Qiddiya şehrinin 325 binden fazla istihdam yaratması, gayri safi yurt içi hasılada yaklaşık 135 milyar riyal artış elde etmeye yardımcı olması ve yılda 48 milyon ziyaretçi çekmesi bekleniyor.



Riyad ile Washington arasında askeri ortaklık anlaşması

Riyad'daki Silahlı Kuvvetler Subaylar Kulübü'nde dün düzenlenen ortaklık anlaşması imza töreninden (SPA)
Riyad'daki Silahlı Kuvvetler Subaylar Kulübü'nde dün düzenlenen ortaklık anlaşması imza töreninden (SPA)
TT

Riyad ile Washington arasında askeri ortaklık anlaşması

Riyad'daki Silahlı Kuvvetler Subaylar Kulübü'nde dün düzenlenen ortaklık anlaşması imza töreninden (SPA)
Riyad'daki Silahlı Kuvvetler Subaylar Kulübü'nde dün düzenlenen ortaklık anlaşması imza töreninden (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı dün, Indiana ve Oklahoma eyaletlerindeki ABD Ulusal Muhafızları ile askeri ortaklık anlaşması imzaladı. İmza töreni, Riyad'daki Silahlı Kuvvetler Subaylar Kulübü'nde, her iki taraftan çok sayıda üst düzey yetkilinin katılımıyla gerçekleştirildi. Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı ve ABD Ulusal Muhafızları yetkilileri de törene katıldı.

Anlaşma, Suudi Arabistan tarafında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Feyyad er-Ruveyli, ABD tarafında ise Ulusal Muhafız Bürosu Şefi General Steven Nordhaus, Oklahoma Eyaleti Ulusal Muhafızlar Komutanı Thomas Mancino ve Indiana Eyaleti Ulusal Muhafızlar Komutanı Lawrence Munich tarafından imzalandı.

Anlaşma, dünya çapında 115'ten fazla uluslararası ortaklığı içeren ABD Savunma Bakanlığı'nın Devlet Ortaklığı Programı'nın (SPP) bir parçası. SPP, eğitim, uzmanlık alışverişi ve güvenlik ve istikrar çabalarına destek yoluyla savunma ve güvenlik iş birliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.

DFGRTY
Bu ortaklık, uzun vadeli savunma iş birliği yolunda atılmış sağlam bir adım (SPA)

Ortaklık, başta ortak savunma yeteneklerinin geliştirilmesi, Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetleri’nin hazırlık düzeyinin artırılması, ortak askeri tatbikatlara katılım, liderlik gelişimi ve stratejik planlama, acil durum müdahalesi ve afet yönetiminin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kurumsal ortaklıkların kurulması olmak üzere birçok önemli alanı kapsıyor.

Gelecekteki girişimler arasında karşılıklı ziyaretler, her iki ülkede ortak saha tatbikatları, subay değişim programları, uzmanlık değişimi, liderlik ve planlama, yapay zekâ ve kriz yönetimi alanlarında uzmanlık atölyeleri düzenlenmesi, ayrıca iki taraf arasında iş birliğini ve yakınlaşmayı teşvik eden toplumsal ve kültürel projeler yer alıyor.

Indiana ve Oklahoma eyaletleri, askeri eğitim, liderlik kapasitesi geliştirme, afet müdahalesi ve altyapı koruması alanlarındaki seçkin uzmanlıkları nedeniyle bu ortaklık için aday gösterildi. Bu alanlar, Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetleri’nin genel hazırlık düzeyini artırmak için Savunma Bakanlığı'nın öncelikleri ile uyumlu.

FRTY
Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Feyyad er-Ruveyli, bu ortaklığı iki ülke arasındaki savunma iş birliğinde tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. (SPA)

Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Feyyad er-Ruveyli, silahlı kuvvetlerin Suudi liderliğinden aldığı sürekli desteğe dikkat çekerek, bu ortaklık anlaşmasının imzalanmasının, silahlı kuvvetlerin hazırlık durumunu güçlendirmek ve operasyonel verimliliğini artırmak amacıyla Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'ın talimatlarının bir uzantısı olduğunu vurguladı.

Er-Ruveyli, bu ortaklığın iki ülke arasındaki savunma iş birliğinde tarihi bir dönüm noktası olduğunu ve bölgesel güvenlik ve istikrarı güçlendiren ortak ve entegre yetenekler geliştirme konusundaki kararlılıklarını yansıttığını belirtti.

Er-Ruveyli, ortaklığın Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetleri’nin hazırlık durumunu güçlendirmeye, mevcut ve gelecekteki zorlukları karşılamak için yeteneklerini geliştirmeye ve ülkenin bölgesel güvenlik ve istikrarı destekleme konusunda güvenilir ve etkili bir ortak olarak rolünü güçlendirmeye katkıda bulunan uzun vadeli, sürdürülebilir bir stratejik yatırım olduğunu bildirdi.

DFGTY
Riyad'da askeri ortaklık anlaşmasının imzalanmasının ardından çekilen hatıra fotoğrafı (SPA)

General Steven Nordhaus ise Suudi Arabistan ile bu ortaklık anlaşmasını imzalamaktan gurur duyduğunu belirterek, anlaşmanın ortak savunma kapasitelerini güçlendireceğini, hazırlık düzeyini artıracağını ve her iki ülkenin mevcut ve gelecekteki zorlukların üstesinden gelme çabalarını destekleyeceğini vurguladı.

Suudi Arabistan'daki ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Alison Dilworth, anlaşmayı ‘iki dost ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirmek için niteliksel ve önemli bir adım’ olarak nitelendirerek, bunun ‘sürdürülebilir stratejik ortaklık ve iş birliğinin bir uzantısı’ olduğunu belirtti.

Bu anlaşma, Riyad ve Washington arasındaki stratejik ortaklığın gücünü yansıtıyor; güvenlik ve istikrarın artırılmasına katkıda bulunan ve daha barışçıl ve müreffeh bir gelecek inşa etmek için ortak çabaları destekleyen uzun vadeli savunma iş birliğine yönelik sağlam bir adım oluşturuyor.


Suudi Arabistan, umre vizesi için aracı kuruma ihtiyaç duymadan doğrudan başvuru yapılmasına olanak sağladı

Mekke'deki Kutsal Camii, bu günlerde umre ve namaz için gelen hacılar ve ziyaretçilerle dolup taşıyor (SPA)
Mekke'deki Kutsal Camii, bu günlerde umre ve namaz için gelen hacılar ve ziyaretçilerle dolup taşıyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan, umre vizesi için aracı kuruma ihtiyaç duymadan doğrudan başvuru yapılmasına olanak sağladı

Mekke'deki Kutsal Camii, bu günlerde umre ve namaz için gelen hacılar ve ziyaretçilerle dolup taşıyor (SPA)
Mekke'deki Kutsal Camii, bu günlerde umre ve namaz için gelen hacılar ve ziyaretçilerle dolup taşıyor (SPA)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı dün, ülke dışından gelen umrecilerin umre vizesi için doğrudan başvuru yapabilmelerini ve seyahatleriyle ilgili hizmetleri herhangi bir aracı kuruma ihtiyaç duymadan elektronik olarak rezerve edebilmelerini sağlayan Nusuk Umre hizmetini başlattı.

Nusuk Umre, Suudi Arabistan dışından umre yapmak isteyenler için, umre yapan kişinin ülkesindeki yetkili acentelere ilave olarak, Nusuk Umre platformu üzerinden bilgi alabilecekleri yeni seçeneklerden biri.

Hizmet, vize, konaklama, ulaşım, zenginleştirici turlar ve destek hizmetlerini içeren entegre paketler veya bağımsız hizmetler seçme imkânı sunuyor. Ayrıca, umrecilerin paketlerini istek ve beklentilerine göre tasarlayabilmelerini sağlıyor. Bu, 7 dille desteklenen ve ilgili devlet sistemleriyle entegre olan modern bir kullanıcı arayüzü aracılığıyla gerçekleştiriliyor ve böylece tek tip ve sorunsuz bir dijital deneyim garanti ediliyor.

Nusuk Umre hizmeti, farklı kesimlere uygun çoklu ödeme seçenekleri sunarak, umreye gidenlerin başvurudan vize almaya kadar tüm işlemleri elektronik olarak tamamlamalarını sağlıyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre hizmet, farklı ihtiyaç ve istekleri karşılayan çeşitli paketler ve hizmetler sunarak platform üzerinden kolay ve zengin bir deneyim sağlıyor.

Bakanlık, Nusuk Umre hizmeti başlatılmasının, en fazla sayıda Müslümanı ağırlayarak, onların umre ibadetlerini kolay ve rahat bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak ve Suudi Arabistan'daki misafirlerin deneyimini iyileştiren yüksek kaliteli hizmetler sunmak suretiyle Vizyon 2030 hedeflerine ulaşma çabalarının bir parçası olduğunu vurguladı.


Yeniden yapılandırma, SABIC'i petrokimya yarışında yeniden konumlandırıyor

İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
TT

Yeniden yapılandırma, SABIC'i petrokimya yarışında yeniden konumlandırıyor

İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)
İki SABIC çalışanı (şirketin internet sitesi)

Günümüzde küresel petrokimya endüstrisi, bazı pazarlardaki ekonomik yavaşlama, jeopolitik dalgalanmalar, gümrük vergileri nedeniyle artan belirsizlik, talep düşüşü ve özellikle Çin'den gelen rekabetin artması nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu durum, kâr marjları daralan şirketleri, küresel değişikliklere uyum sağlamalarına olanak tanıyan stratejiler ve planlar benimsemeye ve bu yıl küresel petrokimya pazarında beklenen yüzde 3,5'lik büyümeye hazırlanmaya itti.

Bu durum, Suudi Arabistan Temel Endüstriler Şirketi (SABIC) için de geçerli. SABIC, yatırım portföyünü gözden geçirerek, stratejik olmayan faaliyetlerden çıkarak ve düşük kârlılık gösteren üretim birimlerini kapatarak küresel rekabet gücünü artırmayı hedefleyen bir yeniden yapılandırma planı açıkladı. Bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar riyal (1,33 milyar dolar) zarar etmesine rağmen, şirketin attığı adımlar yeniden konumlanma, inovasyon ve sürdürülebilirliğe odaklanma ve toparlanma aşamasına hazırlık olarak finansal esnekliği artırma için bir temel oluşturuyor.

dsfgthy
SABIC'in Houston'daki genel merkezi (şirketin internet sitesi)

SABIC, dünyanın en büyük petrokimya üreticilerinden biridir ve çeşitli endüstrilerde ve pazarlarda hayati bir rol oynamaktadır. 2025 yılında, dünyanın en değerli ikinci kimya markası konumunu koruyan SABIC, 500 en değerli marka arasında dünyanın en güçlü kimya markası unvanını elde etti ve marka değeri 4,93 milyar dolara ulaştı.

SABIC, Suudi Arabistan'ın en büyük petrokimya şirketidir ve gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) önemli katkıda bulunmaktadır. SABIC'in resmi verilerine göre, şirket 2024 yılında 4,4 milyar riyal (1,2 milyar dolar) değerinde GSYİH’ye katkıda bulunmuştur, bu da ulusal ekonomi üzerindeki etkisini göstermektedir.

Küresel atılım

SABIC'in küresel pazarlara ilk ihracatı 1983 yılında başladı ve bir yıl sonra hisselerinin yüzde 30'u Suudi Arabistan piyasasında işlem görmeye başladı, böylece hızla önemli bir ekonomik dayanak ve küresel öneme sahip stratejik bir proje haline geldi.

1980'lerin ortası ve 1990'ların başında, şirket Shell, Exxon Mobil ve Mitsubishi ile ortaklıklar kurarak genişledi, bu da ona en son teknolojilere erişim ve yeni pazarlar açma imkânı sağladı. 1996 yılında SABIC, 19 milyar riyal (5,06 milyar dolar) aşan geliriyle Ortadoğu'nun en büyük anonim şirketi haline geldi ve ürünlerini 100'den fazla ülkeye ihraç etti.

rgty
SABIC'in İspanya'daki endüstriyel tesisi (şirketin internet sitesi)

Yeni milenyumun başlangıcında SABIC, nitelikli satın almalar yoluyla uluslararası genişleme konusunda daha cesur bir strateji benimsedi. 2002 yılında, Hollanda'nın DSM grubuna ait petrokimya birimlerini satın alarak Avrupa pazarına girdi. Beş yıl sonra, Amerikan şirketi General Electric'in plastik sektörünü satın alarak varlığını güçlendirdi ve bu sayede Amerikan ve Asya pazarlarına doğrudan erişim sağladı ve ileri imalat sektörlerinde konumunu sağlamlaştırdı.

SABIC, 2008 yılında 27 milyar riyal (7,2 milyar dolar) net kâr elde ederek zirveye ulaştı ve dünyanın en kârlı petrokimya şirketlerinden biri haline geldi. 50'den fazla ülkede faaliyet gösteren, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da araştırma merkezleri ve fabrikaları bulunan şirket, yıllardır Fortune Global 500 listesinde yerini koruyor.

Aramco ve SABIC'in rekabeti güçlendirmek için birleşmesi

Mart 2019'da Saudi Aramco, SABIC hisselerinin yüzde 70'ini Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'ndan yaklaşık 69,1 milyar dolarlık bir anlaşma ile satın alacağını duyurdu. Anlaşma Haziran 2020'de tamamlandı ve sektörün gelecekte petrol talebinin en önemli itici güçlerinden biri olmaya hazırlandığı bir dönemde, ham petrol ve petrokimya arasında yeni bir entegrasyon aşaması başladı.

Ancak 2020’lerin başında SABIC, küresel üretim kapasitesi fazlası, çevre mevzuatı ve hammadde ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle artan baskılarla karşı karşıya kaldı ve bu durum şirketin kârlarına yansıdı. Zorlukların artmasıyla birlikte, şirketin yeni piyasa ortamına uyum sağlaması için yeniden yapılandırma kaçınılmaz bir adımdı.

Bu bağlamda, Suudi Arabistan Petrol Bakanı’nın eski baş danışmanı Dr. Muhammed es-Saban, Aramco'nun SABIC'i satın almasının, SABIC'e maliyetleri azaltarak daha yüksek üretim verimliliği elde etme imkânı verdiğini belirtti. Ayrıca, giderlerin azaltılmasının şirkete mevcut dönemde fiyat açısından rekabet avantajı sağlayacağını ve gelecekte daha fazla kâr elde etmek için uluslararası şirketlerle entegrasyonu güçlendireceğini ifade etti.

Es-Saban, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, küresel petrokimya endüstrisinin şu anda bir durgunluk ve üretim fazlası döneminden geçtiğini, aynı zamanda küresel petrokimya ürünlerine olan talebin azaldığını belirtti.

SABIC'in mevcut dönemde işletme maliyetlerini gözden geçirip azaltma fırsatı bulduğunu ve bunun da üretim ve pazarlama aşamalarında kayıpları azaltmaya yardımcı olacağını bildirdi.

Hisse senedi ve sektör mercek altında

NCB Capital Hisse Senedi Araştırma Başkanı Iyad Ghulam, şirketin hisse senedi fiyatındaki dalgalanmanın, fiyatları etkileyen ekonomik döngülerden geçen petrokimya sektörünün doğasının bir parçası olduğunu vurguladı ve sektörün genellikle arz ve talep değişikliklerine bağlı olarak yükseliş ve düşüş dönemleri yaşadığını belirtti.

Ghulam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, SABIC hisselerinin 2020'den bugüne kadar yaklaşık yüzde 39,2 düştüğünü belirterek, koronavirüs salgını sırasında hisse senedinin en düşük seviyesinin 62 riyal olduğunu, 2022'de 139 riyala ulaştığını daha sonra kademeli olarak düşerek şu anda 57 riyal civarında seyrettiğini ifade etti.

Ghulam, hissenin şu anki düşüşünün, sektörün küresel olarak karşılaştığı zorlukları yansıttığını belirtti. Piyasalar, özellikle son üç yılda yüksek üretim miktarları pompalayan Çin'den gelen arzda büyük bir artış yaşıyor. Bu durumun iki yıl daha devam etmesi bekleniyor. Talep yaklaşık yüzde 3 artarken, bazı ürünlerde arz yüzde 8'in üzerinde artıyor.

Ghulam, bu ekonomik döngünün, arz ve talep arasındaki büyük uçurum nedeniyle normalden daha uzun sürdüğünü ve bazı Çinli şirketlerin düşük kârlara rağmen kendi kendine yeterlilik sağlamak için büyük miktarlarda üretim yaptığını belirtti.

Fabrikaların küresel olarak ortalama yüzde 80-85 olan çalışma oranlarının yüzde 70'e düştüğünü ve birçok şirketin, özellikle Avrupa'da, zorluklarla karşı karşıya olan varlıklarını elden çıkarmaya başladığını açıkladı. SABIC, geçen çeyrekte, artan maliyetler ve zayıf talep nedeniyle bazı varlıklarını satmaya karar verdi.

cdfgth
Bir SABIC çalışanı... (şirketin internet sitesi)

Ghulam, SABIC'in son on yılda yıllık 15 ila 20 milyar riyal kâr elde ettiğini, ancak bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar riyal zarar kaydettiğini hatırlattı.

Şirketin önümüzdeki beş yıl içinde maliyetleri önemli ölçüde azaltmak için iddialı bir program üzerinde çalıştığını ve bunun da zorluklarla başa çıkma konusunda büyük bir esneklik sağlayacağını belirten Ghulam, bu yaklaşımın zor dönemlerde diğer küresel şirketler tarafından da benimsendiğini kaydetti.

Ghulam, zorlukların 2025 ve 2026 yıllarında da devam edeceğini, ancak 2027 yılında arz ve talebin dengelenmesiyle sektörün toparlanmaya başlayabileceğini belirtti.

Sonuç olarak, SABIC'te devam eden dönüşümler, petrokimya sektörünün küresel olarak karşı karşıya olduğu baskıların boyutunu yansıtıyor ve bu da büyük şirketler için yeni bir gerçeklik yaratıyor. Şirketin benimsediği yeniden yapılandırma planı, yeniden uyum sağlama yönünde stratejik bir girişimdir ve başarısı, yatırımları ile değişen pazar dinamikleri arasında denge kurma becerisine bağlı olacaktır.