Suudi Arabistan’ın son açıklaması, ‘İsrail ile normalleşmenin’ seçim amaçlı kullanılmasını önledi

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması, ABD Dışişleri Bakanı’nın son Riyad ziyaretinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmesinin ardından yapıldı (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması, ABD Dışişleri Bakanı’nın son Riyad ziyaretinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmesinin ardından yapıldı (SPA)
TT

Suudi Arabistan’ın son açıklaması, ‘İsrail ile normalleşmenin’ seçim amaçlı kullanılmasını önledi

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması, ABD Dışişleri Bakanı’nın son Riyad ziyaretinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmesinin ardından yapıldı (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması, ABD Dışişleri Bakanı’nın son Riyad ziyaretinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmesinin ardından yapıldı (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın, bölgeye barışın getirilmesinin temel şartı olarak, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olacak bir Filistin devleti kurulmasının önemine ilişkin Çarşamba günü yaptığı açıklama, Riyad’ın tutarlı ve sabit tarihi konumuna ilişkin her türlü iddianın önünü tıkadı.

Açıklamada, masadaki tek siyasi girişim olan ve normalleşme karşılığında 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin tanınmasını içeren Arap Barış Girişimi’nin altı çizildi.

Bakanlığın söz konusu açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

Suudi Arabistan, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti tanınmadığı, İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarının durdurulmadığı ve İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmediği sürece İsrail’le hiçbir diplomatik ilişkinin kurulmayacağına dair sabit tutumunu ABD yönetimine iletti.

Gazze’de 7 Ekim’deki kanlı olayların patlak vermesinden tam 4 ay sonra, tüm görüşmelerde İsrail’in Gazze Şeridi ve Filistin topraklarına karşı yürüttüğü savaşla ilgili birçok konu ele alındı.

İsrail askeri operasyonunun geleceği, savaşın sona ermesinden sonra Gazze’deki hükümetin akıbeti, İsrailli rehineler ve Filistinli tutuklulara odaklanıldı.

Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki barış konusunu da içeren Suudi Arabistan-ABD müzakereleri, olayların ilk gününden itibaren bu konuları içerdi.

İddiaların kesilmesi

Pek çok web sitesi ve sosyal medya hesabında, söz konusu görüşmelere ilişkin çoğu resmi ABD veya İsrail kaynaklarından gelen sızıntılara yer verildi.

Bunlardan en sonuncusu, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby tarafından ifade edildi.

Kirby yaptığı açıklamada, Riyad ve Tel Aviv’in normalleşme görüşmelerine devam etmek istediğine dair ‘olumlu geri bildirimler’ aldıklarını savunmuştu.

dfvebtn45
Medyada yer alan sızıntılar, Suudi Arabistan’ın acil ateşkes sağlama çabalarıyla aynı zamana denk geldi (SPA)

Gazze’ye yönelik saldırılar devam ederken, ABD ve İsrail medyasında, Suudi Arabistan’ın ‘İsrail ile ilişkileri normalleştirme fikrine açık olduğu’ konusunda kamuoyunu yanıltmaya çalışan sızıntılar son zamanlarda arttı.

Benzer olaylar karşısında sakin ve kararlı olmaya alışkın olan Riyad açısından bu pek de şaşırtıcı bir gelişme olmasa da, medyada yer alan sızıntıların Suudi Arabistan’ın acil ateşkes sağlama çabalarıyla aynı zamana denk gelmesi dikkatlerden kaçmadı.

Hem ABD’deki başkanlık seçimi, hem de İsrail’deki savaşla bağlantılı iç durumlar göz önüne alındığında, bu sızıntıların Suudi Arabistan’ın çabalarını etkileme amacı taşıdığı düşünüldü.

Suudi Arabistan’ın özellikle Filistin meselesindeki çabalarından bahsettiği bu açıklamayla Washington ve Tel Aviv’in öne sürdüğü tüm iddialar yalanlandı.

Veliaht Prens teyit etti

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, ABD merkezli Fox News kanalına Eylül ayında verdiği televizyon röportajında​, Filistin meselesinin, İsrail ile normalleşme açısından önemli olduğunu bir kez daha vurguladı.

Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın ‘Filistinlilerin daha iyi bir hayata kavuşmasıyla’ ilgilendiğini ve Filistinlilerin acılarını hafifletmek için ABD Başkanı Joe Biden yönetimiyle müzakerelere devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Son olaylar, Suudi Arabistan’ın 20’den fazla resmi açıklamayla ‘İsrail’in sürekli provokasyonları’ sonucunda ‘durumun patlayacağı’ yönündeki uyarılarını öne çıkardı.

7 Ekim olaylarından 24 saat önce bile, Şarku’l Avsat’ta yer alan Riyad’ın açıklamasında, siviller için gerekli korumanın sağlanmasını talep edilirken, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) işgalin sona erdirilmesi yönünde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirme çağrısında bulunuldu.

Veliaht Prens’in 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirdiği tüm üst düzey temaslar ve Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’ın dünya çapındaki mevkidaşlarıyla 100’den fazla görüşmesiyle oynadığı aktif role ek olarak, tarihte ilk kez düzenlenen Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı ortak zirvesinde alınan kararlar ve Riyad’ın ev sahipliği yaptığı toplantılar bu tutumu pekiştirdi.

Karar almada egemenlik

Siyasi gözlemcilere göre, Suudi hükümetinin 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının gerektiğine vurgu yapması, Suudi Arabistan’ın kararının egemenliğini teyit etmek ve hiçbir ülkeye bağlı olmamak anlamına geldiği çok açık.

Bu, Suudi Arabistan’ın tarihi açıklamasında yer alan en önemli doğrudan mesajlardan biriydi.

cdewvrbt
Açıklamada Suudi Arabistan’ın kararının egemenliği teyit edildi (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi analist Nidal es-Saba, “Suudi Arabistan’ın şu anda oynadığı siyasi rol, bölgeyi tedirgin eden büyük krizlerin olduğu bir dönemde, ülkenin önemini açıkça gösteriyor” dedi.

Saba konuya ilişkin görüşlerine şu ifadelerle devam etti;

Riyad’ın Gazze’deki güncel olaylardaki rolü, özellikle krizin ilk gününden itibaren Batı’nın İsrail’e benzersiz desteği ve Arap ülkelerinin Filistinlilerle dayanışmasında görülen uluslararası kutuplaşma ışığında, şu ana kadar diğer büyük ülkelerle uluslararası dengenin kurulmasına katkıda bulundu. Suudi Arabistan’ın çabaları, Gazze Şeridi’nde bir insani felaketin önlenmesini amaçlıyor. Özellikle Suudi Arabistan’ın prensipte Filistin meselesine ilişkin tutumuna bağlı kalan ve bunu masada bir kart olarak kullanmayan neredeyse tek ülke olması nedeniyle, Riyad’ın bunu başaracağına inanılabilir.

Durumu etkileyen faktörler

Dışişleri Bakanlığı’nın, öncelikle Filistin sorununun çözülmesi ve bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının gerekliliğine ilişkin açıklamasında ifade edilen Suudi tutumu, zaman ve koşullar açısından mükemmel bir tarihsel duruş olarak kabul ediliyor.

Şarku’l Avsat’a görüş bildiren Suudi Arabistan-ABD ilişkileri uzmanı Ahmed El İbrahim, bu durumu etkileyen birçok faktör olduğuna dikkat çekti.

swevrbt
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bu katıldığı çok sayıdaki toplantılardan birinde (AFP)

İbrahim, Suudi Arabistan’ın Filistin davasını ve halkını desteklemede kilit bir aktör olduğunun altını çizerek, “Tarihsel olarak Suudi Arabistan, İsrail’in Filistin topraklarına yönelik güvenlik ve askeri anlamda eylemlerini reddetti” dedi.

Riyad’ın Arap Barış Girişimi aracılığıyla yürüttüğü barış projesine ek dikkat çeken İbrahim, “Bundan sonra bölgede barışa yönelik gerçek bir proje ortaya çıkmadı” diye ekledi.

Çağrıdan hızlandırma talebine

Olayların başından itibaren Riyad, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi üyelerine görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri yönünde çağrı yaptı.

Suudi Arabistan’ın son açıklamasında da, uluslararası topluma, özellikle de henüz Filistin devletini tanımayan BMGK daimi üyelerine bir kez daha çağrıda bulunarak, Filistin halkının meşru haklarına ulaşabilmesi ve herkes için kapsamlı ve adil bir barışa ulaşabilmesi için, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin ‘hızla tanınmasının’ önemi vurgulandı.

Bu da, Suudi Arabistan’ın son 70 yılda aldığı cesur tarihi kararların büyüklüğünü gösteriyor.

Aynı zamanda ülkenin Arap hakları konusunda sağlam ve kararlı duruşunu, 1948’de İsrail’e karşı savaş çabalarına verdiği desteği, ordusunun 1948 Arap-İsrail Savaşı’na katılmasını, üçlü saldırıyı püskürtmesini ve petrolü kesmesi gibi önemli ve tarihi kararlarını hatırlatıyor.



Infantino, Şarku’l Avsat'a konuştu: Dünya, Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası'nı keyifle izleyecek

TT

Infantino, Şarku’l Avsat'a konuştu: Dünya, Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası'nı keyifle izleyecek

Infantino, Şarku’l Avsat'a konuştu: Dünya, Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası'nı keyifle izleyecek

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan’ın küresel futbol sahnesinde önemli bir merkez hâline geldiğini söyledi. Son yıllarda yaşanan farklı ve hızlı dönüşümün, uluslararası düzeyde etkili bir varlık ortaya çıkardığını belirten Infantino, Suudi Arabistan'da dünyanın önde gelen futbol yıldızlarını bünyesinde barındıran küresel nitelikte bir yerel lig oluştuğunu ifade etti. Infantino, söz konusu ligin dünyadaki en iyi üç lig arasına girme yolunda ilerlediğini kaydetti.

zxcvf
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan liginin dünyanın en iyi üç liginden biri olma yolunda ilerlediğini iddia etti. (Şarku’l Avsat)

Infantino, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Suudi Arabistan Milli Takımı’nın 2022 Dünya Kupası’nda Arjantin karşısında elde ettiği çarpıcı sürprizin ardından, 2026 Dünya Kupası’nda da İspanya karşısında benzer bir başarıyı tekrarlayabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi. Infantino, Suudi futbolunun yalnızca A Milli Takım düzeyinde değil, alt yaş grupları seviyesinde de dikkat çekici bir gelişim gösterdiğini vurguladı. Aynı zamanda ülkedeki kadın futbolunun da, son yıllarda futbol otoritelerinin bu alana verdiği ilgi sayesinde daha güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu ifade etti.

Öte yandan Infantino, Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olmasının kendisine kişisel bir mutluluk verdiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın misafirperver bir ülke olduğunu, köklü bir kültüre, zengin bir mutfağa ve özgün bir halka sahip bulunduğunu, tüm bu unsurların büyük futbol organizasyonunun başarısına katkı sağlayacağını dile getirdi.

fvg
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan milli takımının Dünya Kupası'ndaki sürprizlerini tekrarlayabilecek kapasitede olduğunu söyledi. (Şarku’l Avsat)

* Son yıllarda Suudi Arabistan'daki spor hareketinin, özellikle Ronaldo ve Benzema gibi büyük yıldızların transferiyle birlikte, küresel futbol haritası üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bugün Suudi Arabistan, Cristiano Ronaldo ve daha birçok yıldızın varlığıyla modern futbolun güçlü bir merkezi haline geldi. Ancak sadece yıldız transferlerini değil, yerel futbolun ve Suudi Arabistan Milli Takımı’nın gücünü de unutmamak gerekiyor. Son Dünya Kupası’nda Arjantin’e karşı alınan zafer de bunun önemli bir göstergesi. Tüm bunlar, Suudi Arabistan’ı küresel futbol arenasında etkili bir güç haline getirdi ve bu son derece olumlu bir gelişme. Dünyanın her yerinde futbola ihtiyaç var ve ben Suudi futbolunun büyümeye devam etmesini, her geçen gün daha da iyi hale gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

df
Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası, tüm dünyanın konuşacağı bir turnuva olacak. (Şarku’l Avsat)

* Sizce Suudi Arabistan Milli Takımı, 2026 Dünya Kupası'nda elde ettiği başarıyı İspanya'ya karşı tekrarlayabilecek mi?

Bu gerçekten ilginç bir soru. Bence her şey mümkün. Elbette grup zorlu, ancak Suudi Arabistan, herhangi bir rakibi yenebileceğini gösterdi. Bu nedenle taraftarlar, oldukça heyecanlı ve çekişmeli bir mücadele izlemeyi bekleyebilir.

* Suudi Arabistan Ligi'ni bugün dünya genelindeki en iyi liglerle kıyasladığınızda hangi seviyede görüyorsunuz?

Bugün geldiğimiz nokta, Suudi Arabistan Ligi’nin dünyanın en iyi üç ligi arasında yer alma yolunda olduğunu söylememizi sağlıyor. Bu hedefler yüksek, ama kesinlikle mümkün. Taraftarların coşkusunu görüyoruz, modern futbol stadyumlarını görüyoruz. Ayrıca 2034 Dünya Kupası ve Asya Kupası hazırlıkları kapsamında inşa edilen yeni altyapıyı da gözlemliyoruz. Çok sayıda oyuncu Suudi Arabistan’da oynamak için geliyor.

Genç yeteneklerin gelişimini ve Suudi Arabistan Ümit Milli Takımı’nın her geçen gün güçlendiğini görüyoruz. Ülkedeki futbol kültürü zaten oldukça güçlü. Bu nedenle lig büyüyor ve etkisi artıyor; sadece Suudi Arabistan’da değil, Avrupa, Amerika ve Asya’da da varlığı hissediliyor. Herkes Suudi Arabistan Ligi’nden söz ediyor. Bu durum, dünyanın pek çok diğer ligi için geçerli değil. Lig sürekli gelişiyor ve giderek daha iyi hâle geliyor.

sdv
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak üzere hazırlanan sözleşmeyi imzalarken (Şarku’l Avsat)

* Suudi Arabistan’ın 2034 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

FIFA’nın, Suudi Arabistan’a 2034 Dünya Kupası’nı verme kararını geçen yıl oybirliğiyle almış olmasından dolayı çok mutluyum. Bu karar, tüm futbol dünyasının Suudi Arabistan’da Dünya Kupası düzenlenmesini onayladığı anlamına geliyor. Bu organizasyon, Suudi Arabistan’ı tamamen yeni bir seviyeye taşıyacak ve elbette hem ülkedeki topluma hem de Suudi Arabistan’ın uluslararası imajına güçlü bir etki yapacak.

Suudi Arabistan, misafirperver bir ülke, köklü bir kültüre, zengin bir mutfağa ve özel bir halka sahip. Dünya, Suudileri tanımak ve Suudi misafirperverliğini deneyimlemek istiyor; işte bu tam olarak gerçekleşecek. Ülkenin şimdi hazırlık için sekiz yılı var ve yapılacak çok iş bulunuyor. Ancak Suudi Arabistan kesinlikle dünyanın gelişine hazır olacak ve dünya 2034’te Suudi Arabistan’da bulunmaktan büyük keyif alacak.

xc
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinin açıklandığı törende (Şarku’l Avsat)

* Suudi Arabistan’ın, uluslararası büyük spor organizasyonlarına ev sahipliği yapması ve yıldız oyuncuları çekmesiyle yaşadığı büyük dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu, Suudi Arabistan’da birkaç yıldır devam eden gerçek bir dönüşüm. Ülke, sadece futbolda değil, sürekli olarak farklı spor etkinliklerine ev sahipliği yapıyor; bunlar arasında boks, tenis ve çok sayıda diğer organizasyonlar yer alıyor. Bu etkinlikler yalnızca Suudiler, Ortadoğu veya Arap dünyası tarafından değil, tüm dünya tarafından takip ediliyor.

Bu durum, Suudi Arabistan gibi büyük bir ülkenin sadece bölgesel değil, küresel çapta ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, Suudi Arabistan’ın tarihi bir adım attığını düşünüyorum. Bu vizyon, elbette Kral Selman, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve onların ekibi tarafından şekillendirildi. Amaç, ülkeyi dünyaya açmak ve Suudi Arabistan’ı sadece politik ve ekonomik alanda değil, spor alanında da istikrarlı ve etkili bir konuma taşımak.

zsx
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Suudi Arabistan'da kadın futbolunun gelişimini övdü. (AFP)

* Suudi Arabistan kadın futbolunun son dönemde elde ettiği başarıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durumdan gerçekten çok mutluyum ve bence insanlar bu konuyu yeterince konuşmuyor. Suudi Arabistan’ın kadınlar futbol ligi kurma kararı çok önemli bir adım. İki yıl önce Suudi Arabistan Kadınlar Ligi maçlarından birine bizzat katıldım; maçta 4 bin kişi vardı. Maç çok iyiydi ve milli takım artık uluslararası maçlara katılabilecek düzeyde. Takım, sadece birkaç yıl önce dördüncü maçını oynuyordu ve o zamandan bu yana 40’tan fazla karşılaşma yaptı. Şu anda, sanırım, FIFA sıralamasında 161. sırada yer alıyor ve sürekli yükseliyor.

Dünyanın, Suudi Arabistan gibi bir ülkenin kadın futboluna ev sahipliği yapmasının ne kadar büyük bir etki yarattığını fark edip etmediğini bilmiyorum. Bu çok önemli, cesur bir adım ve Suudi Arabistan Futbol Federasyonu ile ülke için büyük bir kazanım. Kadın futbolu Suudi Arabistan’da daha da büyüme potansiyeline sahip. FIFA olarak biz de bu ülkede kadın futbolu turnuvaları ve etkinlikleri düzenlemeyi arzu ediyoruz.

* Suudi Arabistan Milli Takımı’nın maçlarını izlediniz; taraftarlar ve stadyum atmosferi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Muhteşem. Gerçekten muhteşem ve olağanüstü bir atmosfer vardı. Suudi Arabistan, köklü bir futbol kültürüne sahip ve bu yeni bir durum değil; yılların birikimi sonucu oluşmuş bir gelişim. Milli takım ve kulüp maçlarında taraftarları izlediğinizde, 90 dakika boyunca tezahürat yaptıklarını ve coşkuyla maçı takip ettiklerini görüyorsunuz.

* Suudi Arabistan Kalkınma Fonu, FIFA aracılığıyla stadyumların geliştirilmesi için 1 milyar dolara kadar kredi sağlayacak. Hangi ülkeler bu girişimden yararlanacak ve koşullar neler olacak?

Elbette birçok ülke bu destekten faydalanacak. Lübnan, senin bir Lübnanlı gazeteci olman vesilesiyle özel bir örnek; kesinlikle modern, gelişmiş ve yüksek standartlarda yeni bir stadyuma sahip olmalı. Bu, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’a verdiğim bir söz. Bu destek, Suudi Arabistan Kalkınma Fonu veya başka bir proje aracılığıyla olabilir, detayları daha sonra göreceğiz.

Dünya genelinde birçok ülke, bir stadyuma bile sahip değil. Sadece Afrika’da 20’den fazla ülke milli takım maçlarını kendi topraklarında oynayamıyor. Lübnan, Asya’da kendi sahasında maç oynayamayan ülkelerden biri; başka ülkeler de benzer sorunlar yaşıyor.

FIFA Başkanı olarak benim hedefim, her ülkede en az bir stadyumun uluslararası maçlara ev sahipliği yapabilmesini sağlamak. İşte bunu başarmak istiyoruz ve Suudi Arabistan Kalkınma Fonu ile doğru ortaklığı bulduk. Bu bir kredi; yani geri ödeyeceğiz, ancak bu, stadyum inşasına yatırım yapmamıza imkân tanıyor. Toplamda 1 milyar dolara kadar yatırım yapılacak ve düzenlemeler ile rehberler gelecek yıl başında ilan edilecek.

FIFA’nın önceliği, maçlarını kendi sahasında oynayamayan ülkelere yönelmek olacak. Bu sayede her ülkenin çocukları ve halkı, kahramanlarını kendi ülkelerinde futbol oynarken izleyebilecek. Bu çok özel bir durum ve futbolun gelişimi üzerinde büyük bir etki yaratacak.

axsdf
FIFA Başkanı Gianni Infantino, dünyanın Suudi Arabistan'da düzenlenecek 2034 Dünya Kupası'nı keyifle izleyeceğine inanıyor. (Reuters)

* Bu projeden yararlanacak ülkelerin yerine getirmesi gereken koşullar neler? FIFA’ya araziyi mi tahsis etmeleri gerekiyor?

Evet. Biz stadyumun inşasını finanse edeceğiz. Tek ihtiyacımız olan arazi. Arazi ücretsiz olarak sağlanmalı. Ayrıca stadyuma ulaşım yolları, su ve elektrik bağlantıları da temin edilmeli. Geri kalan her şeyi biz sağlayacağız. Böylece her ülkede bir futbol mücevheri yaratacağız.

* Gianni Infantino’nun kaç pasaportu var ve Lübnan pasaportu sizin için ne ifade ediyor?

(Gülerek) Birkaç pasaportum var; Lübnan, İtalya ve İsviçre. Lübnan pasaportu benim için kalben Lübnanlı olmak demek. En önemli husus bu.

* Bu röportajın sonunda Arap dünyasındaki futbolseverlere bir mesajınız var mı?

Arapçam çok iyi değil… “Ben Lübnanlıyım, biraz Arapça konuşuyorum, mutlu bir yıl dilerim.” Başka ne söylememi istersiniz?

* İngilizce olarak Arap dünyasındaki futbolseverlere bir mesaj verebilir misiniz?

Tabii. Belki Arap taraftarların farkında olmadığı bir konu var: Gelecek yıl Dünya Kupası’na 7 Arap ülkesi katılacak. Bu, şimdiye kadar bir dil açısından en yüksek sayı. Irak’ın da katılma şansı hâlâ var; eğer katılırsa, Arapça konuşan ülke sayısı 8 olacak. Bu da demek oluyor ki, Dünya Kupası’nda Arapça konuşulacak. Arapça, gelecek yıl Kuzey Amerika’da en çok konuşulan dillerden biri olacak. Bunu dört gözle bekliyorum; çünkü Araplar oyuna eşsiz bir tutku getiriyor. Çok teşekkür ederim. Beni takip edin, ben Gianni Infantino.


Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
TT

Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)

Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Ayman Safadi, resmi bir ziyaret için Riyad'a geldi.

Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı'na varışında, kendisini Dışişleri Bakan Yardımcısı Mühendis Velid bin Abdulkerim el-Hureyci karşıladı.

sdfr
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün Riyad'da Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler İşleri Bakanı Ayman Safadi'yi kabul etti.

Görüşmede, iki ülke arasındaki kardeşlik ve tarihi ilişkiler gözden geçirildi ve çeşitli alanlarda ortak iş birliğini geliştirme fırsatları ele alındı.

ght
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşıyla yaptığı görüşme sırasında (SPA)

Bölgesel ve uluslararası alandaki son gelişmeler ve bunlara ilişkin çabaların koordinasyonu da görüşüldü.


Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Birinci Sınıf Kurucu Nişanı'nı takdim etti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Birinci Sınıf Kurucu Nişanı'nı takdim etti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdulaziz, Pakistan Ordusu Başkomutanı Mareşal Asim Munir'e, Kral Selman bin Abdulaziz'in emri doğrultusunda, dostluk ve ortak iş birliği bağlarını pekiştirme ve güçlendirme, ayrıca Suudi Arabistan-Pakistan ilişkilerini geliştirme konusundaki seçkin çabaları nedeniyle Birinci Sınıf Kral Abdulaziz Madalyası'nı takdim etti. Bu tören, Suudi Savunma Bakanı'nın dün Riyad'daki makamında Pakistan Ordusu Başkomutanını kabulü sırasında gerçekleşti.

fr
Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Pakistan Ordusu Başkomutanına Kurucu Nişanı verdi, (SPA)  

Prens Halid bin Selman, Mareşal Asim Munir'i, Pakistan Ordusu Başkomutanlığına atanması nedeniyle tebrik ederek başarılar diledi.

Görüşmede, Suudi Arabistan-Pakistan arasındaki tarihi ilişkiler, iki kardeş ülke arasındaki savunma alanındaki stratejik iş birliği gözden geçirildi ve uluslararası barış ve güvenliğin temellerinin atılması çabalarının yanı sıra ortak ilgi alanlarına giren diğer konular ele alındı.

Toplantıya Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdulrahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Feyyad bin Hamid el-Ruveyli, Savunma Bakanı İstihbarat İşleri Danışmanı Hişam bin Abdulaziz bin Saif ve İslamabad'daki Suudi Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Bender bin Hamad el-Hakbani katıldı.

Pakistan tarafında ise Pakistan'ın Krallık Büyükelçisi Ahmed Faruk, , Savunma Kuvvetleri Komutanı Sekreteri Tümgeneral Muhammad Javad Tariq ve Pakistan'ın Krallık Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Muhsin Javed katıldı.