Suudi Arabistan İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Biyari, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Ekonomik etkiyi zirveye çıkarmak için askeri endüstrileri yerelleştirme yoluyla teşvik ediyoruz’

Suudi Arabistan İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı, verimliliği artırmak ve geleceğe ayak uydurmak gerektiğini vurguladı.

Dr. Halid el-Biyari. (Suudi Savunma Bakanlığı)
Dr. Halid el-Biyari. (Suudi Savunma Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Biyari, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Ekonomik etkiyi zirveye çıkarmak için askeri endüstrileri yerelleştirme yoluyla teşvik ediyoruz’

Dr. Halid el-Biyari. (Suudi Savunma Bakanlığı)
Dr. Halid el-Biyari. (Suudi Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Biyari, askeri endüstrilerdeki kalkınmanın temel direklerinden birinin, bu endüstrinin yerelleştirilmesi olduğuna, bunun ekonomik etkiyi zirveye çıkaracağına dikkat çekti.

Suudi Savunma Bakanlığı’nın iddialı kalkınma programı kapsamında çalışma biçiminde radikal bir dönüşüm yoluyla tarihinin en kapsamlı kalkınma sürecine tanık olduğunu vurgulayan Biyari, dönüşümlerin modern idari temeller ve geleceği öngören ileri ilkeler üzerine inşa edildiğine dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Biyari, bakanlığın kalkınma programının beş ana hedefine ulaşmak için 300'den fazla girişimle kurumsal dönüşümde önemli adımlar attığını söyledi. Program kapsamında ortak operasyonel mükemmelliğe ve farklılığa ulaşılması, bireysel performansın geliştirilmesi, ekipman ve silahları yükseltilmesi, Savunma Bakanlığının organizasyonel performansının geliştirilmesi, harcamalardaki verimliliğin artırılması ve askeri üretimin yerelleştirilmesinin desteklenmesi üzerine durulduğunu da sözlerine ekledi.

Geliştirilen operasyonel modelin stratejik hedeflere ulaşma açısından oldukça önemli olduğunu anlatan Biyari, bakanlığın organizasyonel yapısının rehberlik, yetkilendirme ve kazanım işlevlerini yerine getiren üç uzman kurum şeklinde tasarlandığını belirtti. Bunların Bakanlığın Stratejik İşler Dairesi, Bakanlığın Tedarik ve Silahlanma Dairesi ve Bakanlığın Temeyyüz Hizmetleri Dairesi olduğuna değindi.

Gelişime yolculuk

Geçmiş yıllarda elde edilen başarıların bakanlığın çalışmalarında büyük bir gelişmeyi temsil ettiğini dile getiren Biyari sözlerine şöyle devam etti:

“Bakanlık şuan net planlar üzerinde çalışıyor. Her şey, tasarım yolculuğunun Veliaht Prens ve Başbakan Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz tarafından denetlendiği entegre bir geliştirme programıyla başladı. Planlama aşaması 2015'ten 2018'e kadar üç yıl sürdü. 2018'in başında, Savunma Bakanlığında kalkınma programını uygulama yolculuğu, bu yöndeki belgeyi onaylayan bir kraliyet emrinin yayınlanmasıyla başladı.”

Bakanlığın Stratejik İşler Dairesi, kısa, orta ve uzun vadeli planlarla politika ve stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Bakanlığın Temeyyüz Hizmetleri Dairesi ise bakanlığın ve silahlı kuvvetlerin tüm sektörlerindeki idari, teknik, mali ve teknik hizmetlerin merkezileştirilmesini destekliyor. Biyari’nin aktardığına göre Bakanlığın Tedarik ve Silahlanma Dairesi, ihale konusuyla ilgili her türlü hususa odaklanıyor.

Fotoğraf Altı: Biyari, World Defense Show 2024’e katıldı. (Suudi Savunma Bakanlığı)
Biyari, World Defense Show 2024’e katıldı. (Suudi Savunma Bakanlığı)

Biyari, Genelkurmay Başkanlığı'nın yeniden yapılandırılması ve müşterek kuvvetlerin oluşturulması ardından Suudi Savunma Bakanlığının kara, deniz, hava savunma kuvvetlerini kapsayan çeşitli kuvvetleri yeniden yapılandırma aşamasına başladığını söyledi.

Bakanlığın kurduğu kurumların özelliklerini anlatan Biyari açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Üç kurum 19 kamu dairesini içeriyor. Çoğu tamamen yeniden oluşturuldu. Artık tüm sektörler büyük bir entegrasyonla, güçler ayrılığı ve sektörler arası dengeyle faaliyet göstermekte. Bu da Bakanlığın organizasyon yapısını yönetişim ve karar alma açısından benzersiz kılıyor. Bakanlık, 37 uzman işlevsel konseye ek olarak, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman bin Abdülaziz başkanlığındaki bir Savunma Konseyi ve beş ana uzman konsey dahil olmak üzere çok sayıda konsey aracılığıyla çalışıyor.”

Bu konseylerin, Savunma Bakanı'na sunmadan önce uygun gördükleri kararı almaya çalıştıklarını belirten Biyari, bu hususun karar alma süreçlerini daha etkin hale getirdiğini ifade etti. Bakanlıktaki çalışmaların tamamen kurumsal hale gelmesi nedeniyle bu adımların komite kavramını ortadan kaldırdığına inandığını da sözlerine ekledi.

Askeri endüstrilerin yerelleştirilmesi

Bakanlığın geliştirme programının başlatılması ve etkinleştirilmesiyle, askeri sanayilerin yerelleştirilmesi alanıyla ilgili paralel çalışmalar oluşturuldu. Askeri Endüstriler Genel Otoritesi, Savunma Geliştirme Genel Otoritesi ve Suudi Arabistan Askeri Endüstrileri Şirketi (SAMI), askeri endüstrileri geliştirmek, askeri sözleşmelerin ekonomik etkisini üst düzeye çıkarırken askeri hazırlığı artırmak ve Suudi ordusunun ve güvenlik güçlerinin ortak satın alma gücünden yararlanmak amacıyla kuruldu.

Fotoğraf Altı: Biyari geçen hafta Riyad'ın ev sahipliği yaptığı World Defense Show 2024’e katıldı. (Suudi Savunma Bakanlığı)
Biyari geçen hafta Riyad'ın ev sahipliği yaptığı World Defense Show 2024’e katıldı. (Suudi Savunma Bakanlığı)

Tüm çalışmaların ulusal savunma sistemi yapısı içerisinde yüksek verimlilik ve harcama düzeyine ulaşmayı ve ulusal askeri endüstrileri pekiştirmeyi amaçladığını doğrulayan Biyari, Savunma Bakanlığında yapılanlara benzer şekilde güvenlik sisteminin tüm sektörlerinde çeşitli geliştirme programlarının tüm hızıyla devam ettiğine dikkat çekti. Bu sistemlerin çalışmalarının verimliliğini artırma ve bu işletmelerin yönetimine yönelik en iyi uygulamaları oluşturma hedeflerine işaret etti.

Prens Muhammed bin Selman liderliğinde belirli hedefler üzerine inşa edilen stratejinin önemli bir kısmının bu endüstrinin yerelleştirilmesinde savunma bakanlığı ile diğer askeri ve güvenlik bakanlıklarının satın alım yeteneklerinden yararlanmanın önemine odaklandığını ifade eden Biyari, “Bakanlık ile askeri ve güvenlik sektörlerinin bu sistemin ana itici gücü olduğu bir dönemde Suudi Arabistan Askeri Sanayiler Genel Otoritesi (GAMI), Savunma Geliştirme Genel Otoritesi (GADD) ve SAMI’nin kurulmasının nedeni budur” vurgusunda bulundu.

Üretime katılım ve destek

Biyari açıklamasına şöyle devam etti:

“Şu an bakanlığın çalışmalarını yönlendiren stratejik hedeflerden biri askeri sanayi sektörünü kökleştirmektir. Bakanlık, birçok sistemin yerelleştirilmesi için Askeri Sanayiler Genel Müdürlüğü'ndeki meslektaşlarıyla birlikte yoğun bir şekilde çalışmaya başladı. Bu kapsamda sanayinin yerelleştirilmesi, verilen desteğin yerelleştirilmesi öngörülüyor. Örneğin World Defense Show’da imzalanan sözleşmelerin tümü gerek üretim gerek yerel destek hususunda endüstriyel katılımı içeriyor. Bu adımın iki temel hedefi var: Birincisi, silahlı kuvvetlerimizin askeri hazırlığının arttırılmasını destekleyen bir endüstriye güvenmek. İkincisi ise ekonomik etki. Zira bu projeler istihdam yaratır ve ekonomik hareketliliğin artmasına katkıda bulunur.”

Bakanlığın şu an ve geçmiş dönemlerde gerçekleştirdiği projelerde büyük başarılara imza attığını vurgulayan Biyari, sanayilerin yerelleştirilmesinin ve yerel içeriğin arttırılmasının önemine dikkat çekti. İş verimliliğiyle ilgili başka programlar da olduğuna değinen Biyari açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Sadece satın almada değil, bir bütün olarak çalışmalarımızda etkinlik yaratmak, etkili olmak ve mevcut kaynaklardan yararlanma yeteneğimizi artırmak için birçok girişimde Harcama Verimliliği Kurumu ile yakın iş birliği içinde çalışıyoruz.”

Ülkesinin 1990'lı yılların başından bu yana askeri sanayi sektörüne yatırım yaptığını vurgulayan Biyari, Savunma Bakanlığı’nın bu alanda öncü olduğuna, şu an birçok şirketin ortaya çıkmasını sağlayan Ekonomik Dengeleme Programı’nın yürütüldüğüne dikkat çektiği açıklamasına şöyle devam etti:

“Stratejimiz, etkili yönetişime odaklanarak, lansmanı daha kapsamlı hale getirmeye yönelik bir çabayla ve bu sektörden beklenti tavanını yükselten liderliğin amaçlarına uygun olarak geçmişte inşa edilenlerden faydalanmak üzerine inşa edilmiştir.”

Altyapı

Askeri sanayi sisteminin, Suudi Silahlı Kuvvetleri’nin bilhassa sistem geliştirme gibi alanlardaki gereksinimlerinin önemli bir parçası olduğuna dikkat çeken Biyari, bunun askeri sanayi alanında sektöre yatırım yapmaya başlayan Suudi şirketlerinde de görüldüğünü hatırlattığı açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Her zaman bu şirketlerin yanımızda olmasına odaklanıyoruz, böylece üzerinde çalıştıkları husus, neticede silahlı kuvvetlerin gereksinimlerini karşılıyor. Yaklaşık 18 yıldır askeri sektörde çalışmış biri olarak kaliteden taviz verilmemesi benim için önemli. Bu nedenle sektörümüzde kalitenin operasyonların merkezinde yer alması mühim. Ürünlerimizin kalite olarak diğerlerinden daha düşük olmamasının temel noktalardan biri olduğuna inanıyoruz. World Defense Show’da da gördüğümüz üzere, Suudi ürünlerinin gelişmiş ülkelerde geliştirilen ve üretilen ürünlerle kıyaslanabilir olduğunu kanıtlayan birçok başarılı deneyim var.”

Geliştirme sistemi ve gelecek tahmini

Bakanlık inşa sürecini sürdürürken Savunma Bakanlığındaki geliştirme programı yolculuğunu eksiksiz bir yapı olarak gören Biyari açıklamasının devamında “İnşanın yarısındayız. Ancak aslında iş yerinde daha fazla profesyonellik sayesinde gelişimin sonuçlarını görmeye başladık. Artık odak noktamız herhangi bir askeri sistemin neye odaklanması gerektiği üzerine. Herkes Savunma Bakanlığında yürütülen geliştirme süreçlerinin sonuçlarını fark etmeye başladı” ifadelerini kullandı.

Suudi liderliğinin desteğiyle Savunma Bakanlığının 10 yıllık planlarını ve bütçelerini oluşturmaya çalıştığını, bakanlığa ve askeri sanayiye planlama yeteneği kazandırdığını açıklayan Biyari, bu tür bir sektörün hedeflere ulaşmasının uzun zaman gerektirdiğini kaydetti.

Bakanlığın odaklandığı en önemli alanlardan birinin, Krallığı ve bölgeyi ilgilendiren savunma konularına odaklanan düşünce kuruluşlarının olduğunu açıklayan Biyari açıklamasına şöyle devam etti:

“İstikrarsız bir bölgede yaşıyoruz. Bu nedenle bölgedeki savunma ve jeopolitik durum konusunda geleceği öngörmek çok önemli. Bu durum bizi savunma alanında stratejik çalışmalar için bir merkez kurmaya yöneltti. Bu Bakanlığın yaptığı bir yatırım. Zirâ planların geleceği öngörmekten kaynaklanmasının önemli olduğunun bilincindeyiz.”

Kadroların yerelleştirilmesi

Biyari, herhangi bir sistemin başarısının insan kaynağına bağlı olduğunu vurguladı:

 “Savunma Bakanlığı, tarihinde gerek askeri gerek sivil sektörde insani boyuta en çok yatırım yapan bakanlıklardan biridir. Ülkenin en büyük ikinci sağlık sistemine sahiptir. Bakanlığın, Milli Savunma Bakanlığına bağlı sağlık sektöründe çalışan 65 bin çalışanı bulunmaktadır. Bakanlık çalışanlarının kuruluşundan bu yana elde ettiği başarılardan gurur duyuyoruz. Bakanlık gerek hava gerek deniz gerekse kara kuvvetlerinde askeri sistemde ulusal insan kaynağına çok fazla yatırım yaptı.”

Fotoğraf Altı: Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetler tatbikatı. (Suudi Savunma Bakanlığı)
Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetler tatbikatı. (Suudi Savunma Bakanlığı)

İnsan unsurunun her sistem için başarının temeli olduğunu, bakanlıkta kurulan yeni sistemin bakanlık dahili ve haricinden en iyileri çekerek yüksek profesyonellikle çalıştığını anlattı.

Suudi kadroların başarılarına işaret eden Biyari şunları söyledi:

“Şu an bizimle çalışan çalışma ekibiyle, ülkenin genç kadın ve erkekleriyle, çalıştığımız her bölgedeki yaratıcılıkla gurur duyuyorum. Fakhoor programıyla yeni mezunlara yatırım yapmaya başladık. Misyonu vatanın güvenliğini korumak olan bir sistemde çalışmaktan gurur duyuyorum. Ülkeden yaklaşık 200 genç erkek ve kadın da bu yönde katılım sağladı. Eğitim ve işbaşı programları aracılığıyla kalifiye hale geldiler. Bu gençler herkesin gözünü kamaştırdı. 140 bin başvuru arasından 200 genç seçildi. Kabul edilenlerin yüzde 65'i ülkenin genç kızlarıydı. Kapsamlı mülakat prosedürlerinden geçtiler. Bunun bir kısmı yapay zeka teknolojisi sayesinde gerçekleştirildi. Artık Savunma Bakanlığı sisteminin önemli bir parçası haline geldiler.”



Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
TT

Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi,  yarın  (Çarşamba) Bahreyn’de yapılacak liderler zirvesine hazırlanan altı Körfez ülkesinin, füze saldırılarına karşı birleşik bir savunma sistemi oluşturmayı ve Konsey ülkelerini koruyacak ortak bir “füze kalkanı” kurmayı görüştüklerini açıkladı.

Budeyvi, Bahreyn’in başkenti Manama’da, 46. Körfez Zirvesi’nin başlamasından önce medya temsilcileriyle yaptığı söyleşide, ortak Körfez savunmasının, liderlerin çarşamba günü ele alacağı en önemli başlıklardan biri olacağını belirtti.

Bölgesel gerilim gölgesinde zirve

Genel Sekreter, zirvenin bölgedeki son gelişmeler ışığında gerçekleştiğini, özellikle Katar’ın İran ve İsrail tarafından düzenlenen iki saldırıya maruz kalmasının Körfez ülkelerini ciddi şekilde endişelendirdiğini ifade etti.

İran, 23 Haziran 2025’te Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü dâhil olmak üzere Katar ve Irak’taki bir dizi ABD üssüne füze saldırısı düzenlemişti. Tahran yönetimi bu saldırının, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan operasyonuna bir yanıt olduğunu açıklamıştı.

Ardından 9 Eylül 2025’te İsrail savaş uçakları, Doha’da Hamas heyetinin müzakere ofisinin bulunduğu bir binayı hedef almıştı.

Budeyvi, bu saldırıların ardından Körfez İşbirliği Konseyi liderlerinin Doha’da dayanışma toplantısı düzenlediğini ve Körfez topraklarının benzer saldırılardan korunması için savunma bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdıklarını söyledi.

Beş maddelik savunma paketi

Genel Sekreter, Doha’daki toplantıda Körfez savunma bakanlarının beş savunma tedbiri üzerinde uzlaştığını açıkladı ancak bu önlemlerin ayrıntılarına değinmedi. Budeyvi, bu adımların, ortak Körfez askeri iş birliğini ilerletmeyi ve güçlendirmeyi hedeflediğini vurguladı.

Ayrıca Körfez ülkelerinin ortak bir füze kalkanı sistemi kurma yönünde çalışma yürüttüğünü söyleyen Budeyvi, bu konuda ilgili üretici ülkelerle müzakerelerin de yapıldığını belirterek, “Yakın zamanda bir çözüme ulaşmayı umut ediyoruz” dedi.

Serbest ticaret anlaşmaları gündemde

Budeyvi, medya toplantısında Körfez’in dünya ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları yapma çabalarına da değindi. Yakında Pakistan, Yeni Zelanda ve Güney Kore ile yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanacağını açıkladı.

Birleşik Krallık ile yürütülen müzakerelerde ise önemli ilerleme kaydedildiğini belirten Budeyvi, anlaşmanın tamamlanması için “çok az bir bölümün kaldığını” ifade etti.

Genel Sekreter, Körfez–İngiltere ortaklığının uzun bir iş birliği ve karşılıklı güven tarihine dayandığını, gelecekte ise ortak çıkarlar temelinde daha kapsamlı siyasi koordinasyon, güvenlik ve savunma alanlarında iş birliği, ekonomik ve yatırım ortaklıkları ve kültürel değişimi içeren geniş bir ortaklık vadettiğini söyledi.

46. Körfez Zirvesi Bahreyn’de

Körfez liderleri, Bahreyn’de düzenlenecek 46. Körfez Zirvesi sırasında bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ayrıca Körfez ortak çalışma mekanizmalarının güçlendirilmesini ele alacak. Bu zirve, 25 Mayıs 1981’de Konsey’in kuruluşundan bu yana Bahreyn’in ev sahipliği yaptığı sekizinci KİK zirvesi olacak.


Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
TT

Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2026 yılı bütçesinin “vatandaşın menfaatinin hükümetin önceliklerinin başında geldiğini” vurgulayarak, ülkede elde edilen büyük kazanımların “Allah’ın lütfuyla, ardından Kral Selman’ın yönlendirmeleri ve Suudi kadın ve erkeklerinin çabaları sayesinde” gerçekleştiğini söyledi.

Veliaht Prens, Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki yılın bütçesini onaylamasının ardından yaptığı açıklamada, Suudi ekonomisine ilişkin olumlu göstergelerin 2030 Vizyonu doğrultusunda yürütülen kesintisiz reformların devamı niteliğinde olduğunu belirtti. İlk tahminlere göre, 2026’da reel gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4.6 oranında büyümesi bekleniyor. Bu büyüme; ekonomik büyümeyi sürüklemeye devam eden ve yüzde 4.8 artış kaydeden petrol dışı faaliyetlerle destekleniyor.

Veliaht Prens, hükümetin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma yönündeki çabalarını sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Hükümet, ekonomik büyümeyi güçlendirmek ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini korumak için küresel dalgalanmalara karşı yerel ekonominin direncini artıran sürdürülebilir kalkınma hamlelerine devam etmektedir. Bu yaklaşım, uzun vadeli planlamaya dayanan esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikalar ile egemen borç stratejisi kapsamında finansman araçlarının yöntemsel kullanımını esas almaktadır.”

Muhammed bin Selman, 2030 Vizyonu’nun ilanından bu yana gerçekleştirilen yapısal dönüşümün; petrol dışı faaliyetlerde büyüme oranlarını iyileştirdiğini, enflasyonun küresel seviyelerin altında tutulmasına katkı sunduğunu, iş ortamının gelişmesini sağladığını ve özel sektörün kalkınmada daha etkin bir ortak hâline gelmesini teşvik ettiğini belirtti. Ayrıca Krallığın ekonomik ve yatırım merkezi olarak konumunu pekiştirdiğini vurguladı.

Veliaht Prens, “2026 bütçesi, hükümetin yerel ekonominin dayanıklılığını ve esnekliğini artırma yönündeki kararlılığını teyit ediyor. Krallık, ekonomik çeşitliliği artırmaya, yatırımları teşvik etmeye ve ekonomik dönüşüm sürecini 2030 hedefleriyle uyumlu şekilde hızlandırmaya devam edecektir” dedi.

Açıklamasında Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) 2030 Vizyonu’nun hedeflerini destekleme rolüne değinen Muhammed bin Selman, fonun stratejik ve gelecek vadeden sektörlerin geliştirilmesini, küresel ekonomik ortaklıkların güçlendirilmesini ve uzun vadede kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin desteklenmesini sağlayacağını ifade etti. Ayrıca Ulusal Kalkınma Fonu ve bağlı kalkınma fonlarının, devlet bütçesinin tamamlayıcısı olarak büyümeyi ve ekonomik çeşitliliği teşvik etme görevlerini sürdüreceğini söyledi.

Veliaht Prens, Krallığın insan kaynağına yatırım yapma, kapsamlı kalkınmayı gerçekleştirme, çeşitli alanlarda öncülük etme ve içte-dışta insani yardımları sürdürme konusundaki kararlılığını da vurguladı.


Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
TT

Riyad ve Moskova... Petrolün ötesine geçen ve enerji piyasalarının istikrarını pekiştiren stratejik bir ortaklık

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ve Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına başkanlık etti. (X)

Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki Yatırım ve İş Forumu sone erdi. Yoğun bir stratejik diyalog gününü geride bırakan forum, iki ülke arasındaki ortaklığı petrol koordinasyonunun ötesine taşımayı hedefliyor.

9. Ortak Bakanlar Komitesi toplantısı kapsamında düzenlenen forum, artan ticaret hacmiyle desteklenen ekonomik ve yatırım iş birliğini derinleştirme yönündeki ortak iradeyi vurguladı.

Forum, Riyad’da Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak tarafından açıldı. Açılışa Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da katıldı. Forumda, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirmek amacıyla üst düzey yetkililer, uzmanlar ve yatırımcılardan oluşan bir heyet yer aldı.

sdcfg
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu'nun açılışında bir konuşma yaptı. (X)

Enerji ve Yatırım bakanlıkları tarafından düzenlenen forumda konuşan Prens Abdulaziz bin Selman, OPEC+ ittifakının üye ülkelerin maksimum üretim kapasitesini değerlendirmek için benimsediği yeni mekanizmayı ‘dönüm noktası’ olarak nitelendirdi. Prens, mekanizmanın ‘adil ve şeffaf’ olduğunu vurgulayarak, piyasaların istikrarına katkı sağlayacağını ve üretime yatırım yapanlar için bir ödül niteliği taşıdığını belirtti.

Prens Abdulaziz bin Selman ile Aleksandr Novak, Suudi Arabistan – Rusya Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına da başkanlık etti. Toplantıda, enerji, ticaret ve ekonomi, yatırım, uzay, sanayi ve maden kaynakları, sağlık, eğitim, medya, kültür, spor, turizm, ulaştırma, konut, tarım gibi birçok kritik alanda iş birliğini geliştirmeye yönelik gündem konuları ele alındı.

Her iki taraf da, iki ülke arasındaki ortak ilgi alanlarındaki iş birliğinin sürekli olarak ilerlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Taraflar, ekonomilerin gelişimine katkı sağlayacak ortaklığı güçlendirme isteklerini vurguladı ve özellikle Suudi Arabistan – Rusya İş Forumu ile Ortak İş Konseyi toplantılarının başarılı geçmesini takdirle karşıladılar.

cdfgtr
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Ortak Bakanlar Komitesi toplantısına katıldı. (RIA Novosti)

Suudi Arabistan Odalar Birliği Başkanı Hasan bin Muceb el-Huveyzi, toplantının önemine ilişkin yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin ‘küresel enerji piyasalarında istikrar ve büyümeyi destekleyen önemli bir dayanak’ olduğunu vurguladı.

El-Huveyzi, stratejik ortaklık kapsamında son yıllarda madencilik, sanayi, tarım ve ileri teknoloji gibi kritik sektörleri kapsayacak şekilde önemli bir genişleme yaşandığını ve bunun iki ülkenin ekonomik kapasitesinin bütünleşmesini yansıttığını belirtti. Ayrıca, iki ülke arasındaki iş birliğinin somut şekilde büyüdüğüne dikkat çekerek, ticaret hacminin 3,8 milyar doları aştığını ve yüzde 60’lık bir artış kaydettiğini, bunun da özel sektörün iki ülkeye duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Enerjiden ekonomik çeşitliliğe

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl bin Sad el-Buayneyn, forumun düzenlenmesini ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ekonomik ortaklığı derinleştirmenin bir aracı’ olarak nitelendirdi. Forumun, ekonomik ortaklığı güçlendirmeyi ve bu hedeflerin önündeki zorluklarla başa çıkmayı amaçladığını vurguladı.

El-Buayneyn, Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki petrol koordinasyonunun ve OPEC+’nın rolünün enerji piyasalarının istikrarını sağladığını ifade etti. Ayrıca, ekonomik ortaklığı güçlendirmeye yönelik sistemli çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, karşılıklı vize muafiyeti anlaşmaları ve doğrudan uçuşların başlatılması gibi somut sonuçların iş birliğinin potansiyelini gösterdiğini kaydetti.

fr
Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu katılımcıları (X)

Forumun çıktıları, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak’ın Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda da teyit edildi. Novak, OPEC+ çerçevesindeki iş birliğinin sadece petrol piyasasıyla sınırlı olmadığını, bunun ‘küresel piyasalarda uzun vadeli istikrarı sağlayan güvenilir bir bölgesel ve uluslararası iş birliği platformu’ olduğunu vurguladı. İkili iş birliğinin enerji dışı büyük yatırım projelerini de kapsadığına dikkat çekti.

Mutabakat zaptı ve anlaşmalar

Suudi Arabistan – Rusya Yatırım ve İş Forumu kapsamında, Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı ile Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik düşük karbonlu kalkınma ve iklim değişikliği alanında iş birliğine dair bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat zaptı, iki ülke arasında iklim değişikliği alanında kapsamlı bir iş birliği çerçevesi oluşturmayı ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile Paris Anlaşması’nın amaç ve ilkelerini destekleyerek ortak çıkarları güçlendirmeyi hedefliyor. Mutabakat zaptı, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye yönelik teknolojiler ve çözümler, sera gazı emisyonlarını azaltma ve ortadan kaldırma faaliyetleri ile enerji verimliliğinin artırılması gibi alanları kapsıyor.

Forum kapsamında ayrıca, iki ülke vatandaşları için karşılıklı vize muafiyeti anlaşması imzalandı. Suudi tarafı adına anlaşmayı Prens Faysal bin Ferhan, Rus tarafı adına Novak imzaladı.

Enerji Bakanı ayrıca, Suudi Arabistan’daki Kral Abdulaziz Vakfı ile Rusya Federal Arşiv Ajansı arasında iş birliği anlaşmasını da imzaladı. Anlaşma kapsamında bilgi paylaşımı, seminer ve forum düzenleme, ilgili yayın ve broşürlerin değişimi ile deneyim ve ziyaretlerin paylaşılması öngörülüyor.

Aynı çerçevede, Rusya’nın en büyük paladyum ve nikel üreticisi Norilsk Nickel’in Satış ve Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Anton Berlin, şirketin Suudi Arabistan’da madencilik projelerine katılma olasılığını değerlendirdiğini açıkladı. Anton Berlin, Suudi Arabistan’da dört sanayi bölgesi bulunduğunu ve bu bölgelerde potansiyel projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Anton Berlin, bu sanayi bölgelerinin avantajlarını da anlatarak, “Buralarda yatırımcılara vergi kolaylıkları sağlanıyor ve gerekli altyapı (enerji, gaz, su temini, atık su arıtma, yakıt istasyonu) mevcut. Özetle, yatırımcının ihtiyacı olan tek şey üretim tesisini kurmak” dedi.