Kuveyt Emiri, BAE Devlet Başkanı ile iki ülke arasındaki ilişkileri görüştü

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (WAM)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (WAM)
TT

Kuveyt Emiri, BAE Devlet Başkanı ile iki ülke arasındaki ilişkileri görüştü

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (WAM)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan (WAM)

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, bugün resmi bir ziyaret için Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gitti.

Şeyh Meşal ve beraberindeki heyet Abu Dabi’de, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan tarafından karşılandı.

Kuveyt Emiri ve BAE Devlet Başkanı’nın görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkilerin karşılıklı çıkarlara hizmet edecek şekilde, ekonomi, ticaret, yatırım ve kalkınma başta olmak üzere çeşitli alanlarda güçlendirilmesi ele alındı.

Ayrıca ortak ilgi alanına giren, birçok bölgesel ve uluslararası konu hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Taraflar, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ve halklarının ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve bölgede güvenlik ve istikrarın artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla bölge ve dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklar ışığında, ortak Körfez eylemini desteklemenin önemine değindi.

Bu bağlamda, BAE ve Kuveyt’in ortak Körfez eylem sisteminin temel direkleri olduğu ve bu sistemi güçlendiren her şeyin KİK ülkelerindeki halkların yararına olduğu vurgulandı.

Şeyh Muhammed bin Zayed, Kuveyt Emiri tarafından gerçekleştirilen Körfez turunun, Körfez ortak eylem sisteminin yanı sıra Körfez halklarının dayanışma, işbirliği ve entegrasyona yönelik isteklerini destekleme konusundaki isteklerinin bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

Liderler görüşmede, iki ülke ve halkları arasındaki tarihsel ilişkilerin kardeşçe olduğunu, güçlü saygı ve anlayış temellerine dayandığını, karşılıklı uyum ve hedeflerin birliğine, ortak kadere ve işbirliğine olan sağlam inançla desteklendiğini ifade etti.

Kuveyt Emiri ise, ülkesinin tüm alanlarında ilişkileri güçlendirme ve geliştirme konusundaki isteğini vurguladı.

BAE, Kuveyt Emiri’nin, ülkesinde yönetimin başına geçtikten sonra yaptığı ilk Körfez turunun son durağı oldu.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.