Dünya Ekonomik Forumu toplantısının açılışına enflasyon, faiz oranları ve tedarik zincirleri damgasını vurdu

Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan: Vizyon 2030 uluslararası yatırımcıların Suudi Arabistan ekonomisine olan güvenini artırdı

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)
TT

Dünya Ekonomik Forumu toplantısının açılışına enflasyon, faiz oranları ve tedarik zincirleri damgasını vurdu

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)

Riyad'da bugün (Pazar) düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantısının açılış oturumu, enflasyon, faiz oranları ve bazı ülkelerin karşılaştığı şoklar da dahil olmak üzere en önemli küresel ekonomik sorunlara odaklandı. Küresel tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesinin öneminin de vurgulandığı oturumda, tüm zorlukların üstesinden gelmek için olası çözümleri içeren konuşmalar gerçekleşti.

‘Ne tür bir büyümeye ihtiyacımız var?’ başlıklı açılış oturumuna Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Malezya Yatırım, Ticaret ve Sanayi Bakanı Tenku Abdulaziz ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Müdürü Kristalina Georgieva katıldı.

Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, ekonomik planların ülkeler tarafından koşullara ve gelişmelere göre uyarlanması ve ayarlanması gerektiğini vurguladı. Suudi Arabistan’da işlerin iyi bir hızda ilerlediğini doğrulayan el-Cedan, yerel ve uluslararası yatırımcıların Suudi ekonomisine olan güvenini arttıran Vizyon 2030'un önemine dikkat çekti. Vizyon 2030'un özel sektörün rolünü de güçlendirdiğini ve bu vizyonun niceliksel büyümeden ziyade niteliksel büyümeye odaklandığını ifade eden el-Cedan şu ifadeleri kullandı: “Bizim için önemli olan petrol dışı ekonominin büyümesi ve özel sektörün rolünün güçlendirilmesi... İsteseydik günde 9,5 milyon varil yerine 10 milyon varil petrol üretebilir ve çok daha yüksek bir gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesi sağlayabilirdik.”

Şoklarla yüzleşmek

El-Cedan, son dört yılda dünyanın birçok şoka maruz kaldığını, bu nedenle Suudi Arabistan da dahil olmak üzere ileriye dönük plan yapan ülkelerin, bu şoklarla halen başa çıkabildiğini doğrulaması gerektiğini belirtti.

İnovasyon ve teknolojinin uygulanabilmesi için gerekli politika ve kaynakların sağlanması gerektiğine de değinen el-Cedan, bazı ülkelerin enerji üretimi için yeterli tesislere sahip olmadığına dikkat çekti.

IMF ile borç sürdürülebilirliği konusuna da değinen el-Cedan, ülkelerin borç yükü altında büyümeye odaklanamayacağını ve bütçelerin doğru yönde ve yeterli hızda ilerlemesini sağlarken işgücünü geliştirmelerine yardımcı olunması gerektiğini söyledi. El-Cedan ayrıca, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesinin önemini vurguladı.

Faiz oranları

IMF Genel Müdürü Kristalina Georgieva, faiz oranlarının küresel büyüme beklentilerini olumsuz etkilediğini söyledi ve dünyayı daha fazla iş birliğine, finansal güvenlik marjlarını yeniden inşa etmeye ve enflasyonu düşürmeye öncelik vermeye çağırdı.

Koronavirüs krizinin dünyaya yaklaşık 3,3 trilyon dolara mal olduğunu ve acil önceliklerin enflasyon hedeflerine ulaşmak ve finansal güvenlik marjlarını yeniden inşa etmeye odaklanmak olduğunu belirten Georgieva, temel ihtiyaç maddelerinin tek bir kaynağa dayanmasının ekonomik büyüme için felaket olduğunu açıkladı.

Georgieva, geçtiğimiz on yılda büyümenin yüzde 3 olduğunu ve gelişmekte olan ekonomilerde büyümeyi artırmak için gereken üretkenlik eksikliği nedeniyle önümüzdeki on yılda çok daha düşük olacağını açıkladı. Georgieva ayrıca, pandemi ve Ukrayna'daki savaşın küresel tedarik zincirleri için tek bir kaynağa güvenmenin ‘felaket’ olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Georgieva, “Geçtiğimiz yıllarda yaşanan çok sayıda şoka rağmen, 2024 yılı için büyüme tahminimizi biraz yükselttik. Geçen yıl Ekim ayında yüzde 2,9 olan büyüme tahminimiz şimdi yüzde 3,2. Bu tahminin gücü ve dayanıklılığının iyi performans gösteren az sayıda ülkeden kaynaklandığının farkındayız” şeklinde konuştu.

Malezya Yatırım, Ticaret ve Sanayi Bakanı Tenku Abdulaziz, son dört yılda Güneydoğu Asya'daki akışların arttığını ve Koronavirüs pandemisi sırasında tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğinin bozulmasından endişe edildiğini belirtti.

Güneydoğu Asya ülkelerine gelince, Abdulaziz, bu ülkelerin pozisyonlarında son derece tarafsız olduklarını ve tedarik zincirlerini güçlendirmek isteyen birçok kuruluşu ve şirketi kendilerine çektiklerini vurguladı. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) yüzde 45 oranında büyüme kaydettiğini ve bunun bir sonraki aşamada da devam etmesinin beklendiğini belirten Abdulaziz, Çin'in ASEAN'daki en büyük ülke olduğunu ve Kuala Lumpur ile Pekin arasındaki ticari hacmin önemli olduğunu kaydetti.



Suudi Arabistan kuraklıkla mücadele için 150 milyon dolarlık Riyad Küresel Ortaklığı'nı başlattı

TT

Suudi Arabistan kuraklıkla mücadele için 150 milyon dolarlık Riyad Küresel Ortaklığı'nı başlattı

Suudi Arabistan kuraklıkla mücadele için 150 milyon dolarlık Riyad Küresel Ortaklığı'nı başlattı

Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı Mühendis Abdurrahman el-Fadli, Riyad'da gerçekleştirilmekte olan COP16'da yaptığı açıklamada,  proaktif bir yaklaşımla kuraklığa ortaya çıkmadan önce hazırlanmak için kuruluşlar ve paydaşlar arasındaki işbirliğini güçlendirmek üzere önümüzdeki on yıl içinde 150 milyon dolar tahsis ederek Kuraklığa Müdahale için Riyad Küresel Ortaklığı'nın başlatıldığını duyurdu.

Girişim, dünya çapında 80'den fazla ülkede kuraklığın zorluklarını ele almak ve dayanıklılığı arttırmak için etkilenen ülkeler, topluluklar ve sektörler arasındaki çabaları birleştirmeyi amaçlıyor.

Girişimi duyuran Suudi Çevre Bakanı, bu adımın Krallığın bu küresel fenomeni ele almaya yönelik hızlandırılmış çabalarının bir parçası olduğuna işaret ederek, kuraklık meydana geldikten sonra reaktif yardımdan, kuraklık meydana gelmeden önce proaktif hazırlığa geçmenin önemini vurguladı ve bu sayede toplumların ve ülkelerin kuraklık ve iklim değişikliğinin zorluklarıyla daha etkin bir şekilde başa çıkma kabiliyetlerinin artacağını belirtti.

Al-Fadhli, uluslararası raporların her yıl 100 milyon hektardan fazla tarım arazisi, orman ve meranın bozulduğunu ve bunun dünya çapında 3 milyardan fazla insanı etkilediğini gösterdiğini açıkladı.

Bu durumun, biyoçeşitliliğe ve iklim değişikliğine verilen zararın yanı sıra yıllık 6 trilyon dolar olarak tahmin edilen kayıplara yol açacağını ve bunun da toplumlarda göç, istikrarsızlık ve güvenliğin artmasına neden olacağını belirterek, bu küresel zorlukların ele alınması için her düzeyde uluslararası çabaların arttırılmasının önemini vurguladı.

Krallık, 74 milyon hektardan fazla araziyi rehabilite etmeyi taahhüt ettiği “Yeşil Suudi” girişimi aracılığıyla arazinin oynadığı kilit rolü kabul ederek arazi degradasyonuyla mücadele çabalarını yoğunlaştırıyor ve 2021'den bu yana 94 bin hektar bozulmuş araziyi rehabilite etti ve 49 milyon bitki ve çalı dikti.

Riyad, Yeşil Orta Doğu Girişimi ve G20 Küresel Arazi Girişimi gibi çabaları temel alarak arazi bozulmasını durdurmak ve tersine çevirmek için uluslararası işbirliğini hızlandırmaya çalışıyor.

Krallık, arazi bozulmasını 2040 yılına kadar yüzde 50 oranında azaltmak amacıyla 2020 yılında G20 Küresel Arazi Girişimini başlatmıştır.

Krallığın COP16 başkanlığı, arazi degradasyonu, kuraklık ve çölleşmeyle ilgili sorunlar ve çözümler konusunda küresel farkındalığı artırarak kamu ve özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının ve bilim camiasının fikir alışverişinde bulunmak, acil çözümler bulmak ve finanse etmek üzere bir araya gelmesini sağlamayı amaçlamaktadır.