Suudi Arabistan’dan Filistin'e Gazze Şeridi ve çevresine yönelik mali destek

Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’dan Filistin'e Gazze Şeridi ve çevresine yönelik mali destek

Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın Filistin devleti ve halkına her türlü yardım ve desteği sağlama konusundaki istekliliklerinin devamı olarak, Gazze Şeridi ve çevresindeki insani durumun ele alınmasına yardımcı olmak üzere Filistin'e aylık mali destek sağlanacağını duyurdu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün (Pazar) yapılan açıklamada, mali desteğin, uluslararası insani hukuk da dahil olmak üzere tüm uluslararası yasa ve normları alenen ihlal eden İsrail işgalinin neden olduğu acıların etkilerini hafifletmeyi amaçladığı belirtildi.

Suudi Arabistan, Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ateşkesin durdurulması, sivillerin korunması ve Filistin halkına daha fazla insani yardım ulaştırılması amacıyla uluslararası toplum üyeleriyle iletişim kurma çabalarını yineledi. Ayrıca, Filistin meselesine adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması, Filistin halkının tüm meşru haklarını elde etmesi ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurması yönündeki isteklerini vurguladı.

Suudi Arabistan, merkezi ve öncelikli meselesi olan Filistin davasına büyük önem verdiğini vurgulayarak, krizin başlangıcından bu yana Gazze Şeridi'ndeki krizi kontrol altına almak için mümkün olan tüm çabayı gösterdiğini belirtti. Diğer yandan Arap Birliği – İslam İşbirliği Teşkilatı Bakanlar Komitesi’ne başkanlık ederek bu krize yönelik Arap ve Müslüman tutumunu birleştirebildiğini ve bunun sonucunda bir dizi dost ülkenin Filistin devletini tanıdığını ve Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeliğine kabul edilmesini talep ettiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında ayrıca bu desteğin, Riyad'ın geçtiğimiz yıllarda Filistin'in desteklenmesine katkıda bulunmak üzere kardeş Filistin halkına sağladığı 5,3 milyon doları aşan insani ve kalkınma yardımlarının bir devamı niteliğinde olduğuna dikkat çekildi.



Suudi Arabistan, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un kurulduğunu duyurdu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin meselesi ve barış çabaları konulu bakanlar toplantısında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin meselesi ve barış çabaları konulu bakanlar toplantısında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un kurulduğunu duyurdu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin meselesi ve barış çabaları konulu bakanlar toplantısında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin meselesi ve barış çabaları konulu bakanlar toplantısında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Perşembe) ABD'nin New York kentinde Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen Filistin meselesi ve barış çabalarına ilişkin bakanlar toplantısı sırasında Arap ve İslam ülkeleri ile Avrupalı ortakları adına İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un kurulduğunu duyurdu.

Faysal bin Ferhan konuşmasının başında, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın insani bir felakete yol açtığını vurguladı. İsrail işgal güçlerinin Batı Şeria'da gerçekleştirdiği ciddi ihlallere ve Mescid-i Aksa ile dini mabetlere yönelik tehdide ek olarak, işgal ve şiddet içeren aşırıcılık politikasını sürdürdüğünü belirtti.

Faysal bin Ferhan, “Meşru müdafaa, on binlerce sivilin öldürülmesini ve sistematik yıkım, zorla yerinden etme, açlığın bir savaş aracı olarak kullanılması, cinsel şiddet de dahil olmak üzere en kötü biçimleriyle sistematik işkence ve BM raporlarına göre belgelenen diğer suçları haklı gösteremez” ifadesini kullandı.

Bölgedeki gerilime de değinen Faysal bin Ferhan şunları söyledi: “Bugünlerde kardeş Lübnan Cumhuriyeti'ni etkileyen ve bizi, bölgemizi ve tüm dünyayı tehdit eden bölgesel bir savaş riskine sürükleyen tehlikeli bir gerilime tanık oluyoruz.”

Savaşa son verilmesi çağrısında bulunan Faysal bin Ferhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut savaşın ve tüm uluslararası hukuk ihlallerinin derhal durdurulmasını, barış sürecini engelleyen herkesin sorumlu tutulmasını ve bölgenin ve tüm dünyanın güvenliğini tehdit etmelerine izin verilmemesini talep ediyoruz. Savaş makinesini durdurmadaki yetersizliğimiz ve bazılarının en temel eşitlik, özgürlük ve insan hakları standartlarını açıkça ihlal ederek uluslararası hukuku seçici bir şekilde uygulama ısrarı karşısında uluslararası sistemin güvenilirliği ve meşruiyetinden geriye ne kaldığını merak ediyoruz.”

Bağımsız Filistin devletinin kurulmasının, ulaşılması güç bir siyasi süreç içerisinde müzakere edilecek bir sonuç değil, doğal bir hak ve barış için bir temel olduğunu vurgulayan Faysal bin Ferhan, “Yakın zamanda Filistin'i tanıyan ülkelere takdirlerimizi yineliyor ve tüm ülkeleri aynı kararı alma cesaretini göstermeye ve Filistin'i tanıyan 149 ülkeden oluşan uluslararası konsensüse katılmaya çağırıyoruz. İki devletli çözümün uygulanması, çatışma ve acı döngüsünü kırmak ve İsrail de dâhil olmak üzere tüm bölgenin güvenlik ve bir arada yaşama imkânına sahip olduğu yeni bir gerçekliği hayata geçirmek için en iyi çözümdür” şeklinde konuştu.

Faysal bin Ferhan konuşmasını, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un kurulduğunu duyurarak tamamladı: “Bugün, Arap ve Müslüman ülkeler ile Avrupalı ortaklarımız adına, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon'un kurulduğunu duyuruyor ve sizleri bu girişime katılmaya davet ediyoruz. Adil ve kapsamlı bir barışa giden güvenilir ve geri döndürülemez bir yol elde etmek için elimizden geleni yapacağımızı vurguluyoruz. Uluslararası barış ve güvenlik adına bu çatışmanın sona erdirilmesine yapacağınız katkıları duymak için sabırsızlanıyoruz.”