Riyad Uluslararası İnsani Yardım Forumu başladı

Bakanların, uzmanların ve BM yetkililerin katılımıyla

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Forum, insani yardım müdahalesinin geleceğini araştırıyor (Şarku'l Avsat)
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Forum, insani yardım müdahalesinin geleceğini araştırıyor (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad Uluslararası İnsani Yardım Forumu başladı

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Forum, insani yardım müdahalesinin geleceğini araştırıyor (Şarku'l Avsat)
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Forum, insani yardım müdahalesinin geleceğini araştırıyor (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad Emiri Prens Faysal bin Bender, Riyad Uluslararası İnsani Forumu'nun (RIHF) insani ihtiyaç ve zorlukları daha da arttıran afet ve krizlerden en çok etkilenenlere dikkat çektiğini söyledi.

Kral Selman İnsani Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSrelief) tarafından bugün dördüncüsü düzenlenen forumun açılışını İki Kutsal Caminin Velisi Kral Selman bin Abdülaziz adına yapan Riyad Emiri, forumun insani yardım çalışmalarını engelleyen ve ancak uluslararası toplumun ortak çabalarıyla üstesinden gelinebilecek en önemli zorlukları müzakere etmek için bir platform sağladığını belirterek, ülkesinin dünya çapında 100'den fazla ülkede insani ve yardım çabalarında bulunduğunu ve 3 binden fazla insani projeye katkıda bulunduğunu ifade etti.

Kraliyet Divanı Danışmanı ve Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) Genel Müdürü Dr. Abdullah er-Rabia ise Riyad Uluslararası İnsani Forumu’nun insani yardım çalışmaları sürecinde bir dönüm noktası haline geldiğini vurguladı. Suudi liderliğinin himayesi ve desteği, yerel ve uluslararası katılım ve medyanın ilgisi sayesinde insani yardım çalışmalarının ilerleyişinde bir kilometre taşı haline geldi.

xc vdfgb
Çatışmalarda insani diplomasi konulu üst düzey oturumdan, (Kral Salman Merkezi)

Dr. er-Rabia bu yıl dördüncüsü düzenlenen ve bugün açılan forumda yaptığı konuşmada, bu yıl forumun “İnsani Müdahalenin Geleceğini Keşfetmek” teması altında düzenlendiğini ve Kral Selman İnsani Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi'nin (KSrelief) kuruluşunun 10. yılına ve Krallığın “Kuruluş Günü” kutlamalarına denk geldiğini belirtti.

Dr. Rabia, İki Kutsal Caminin Velisi'nin 10 yıl önce Merkezin kuruluşunu ilan etmesinin “106 ülkede ihtiyaç sahiplerine 7.3 milyar dolardan fazla bir büyüklüğe ulaşılması ve 3 bin 355 yardım projesinin hayata geçirilmesi” ile sonuçlandığını söyledi.

Dr. Rabia, merkezin uluslararası ve yerel ortaklarının 211 kuruluşa ulaştığını belirterek, son elli yılda Suudi bağışlarının toplam bağış hacminin 133,8 milyar doları aştığını duyurdu.

Merkezin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de dahil olmak üzere, küresel insani eğilimleri desteklemek ve yaratıcı erişim mekanizmalarının geliştirilmesine katkıda bulunmak ve güçlü ve sürdürülebilir bir etki elde etmek için Birleşmiş Milletler ile aktif katılımın yanı sıra 52 ülkede uygulanan 876 gönüllü projeyle yurtdışında gönüllü projeler uygulayan en büyük uluslararası merkezlerden biri olduğunu açıkladı.

Dr. Abdullah er-Rabia forumun, 132 konuşmacının yer aldığı 21 oturum aracılığıyla zorluklarla yüzleşmek ve insani krizlerle başa çıkma mekanizmalarında gerçek bir değişiklik yapmak için deneyim alışverişinde bulunan uluslararası toplumla ortak çabalar çerçevesinde gerçekleştiğini belirtti. Dr. Rabia forumun, insani müdahalenin operasyonel verimliliğini artırmak, kaynakları optimize etmek ve insani ihtiyaçların karşılanmasına ve dünya çapında ihtiyaç sahibi milyonlarca insanın yaşamlarının iyileştirilmesine katkıda bulunmak için mükerrerliği azaltmak amacıyla, insani yardım çalışmaları için yeni ufuklar açan ve modern teknolojilerin yenilikçi modellerini içeren nitelikli girişimler için bir başlangıç noktası olmasını umduğunu ifade etti.

Dr. Abdullah er-Rabia bağışçı camiasına, müdahalenin verimliliğini ve hızını arttırmak ve acil insani yardım çağrılarını karşılamak üzere insani yardım faaliyetlerine gerekli desteği sağlama çağrısında bulundu.

Açılış töreni, KSrelief ile bir dizi ilgili taraf arasında, Suudi Arabistan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) arasında 500 milyon dolar değerinde Küresel Çocuk Felcini Yok Etme Girişimini destekleme anlaşması, UNICEF ile 200 milyon dolarlık bir anlaşma ve KSrelief ile İslam Kalkınma Bankası (IDB) arasında IDB üye ülkelerindeki projeleri finanse etmek üzere 100 milyon dolar değerinde Ortadoğu'daki türünün en büyük kalkınma girişimi olan Yaşama ve Yaşatma Fonu'nu (Faz II) destekleme anlaşması da dahil olmak üzere bir dizi anlaşmanın imzalanmasına tanıklık etti.

Anlaşmalar arasında, Kral Selman İnsani Yardım ve Yardım Merkezi (KSrelief) ile Dünya Gıda Programı (WFP) arasında onlarca yıldır devam eden ve Suudi Arabistan'ın 30'dan fazla ülkede dağıtılan 100 bin tondan fazla hurma programına verdiği desteği de içeren ortak iş birliği programının yenilenmesi de yer aldı.

Forumun ilk gününde, Kraliyet Sarayı Danışmanı, KSrelief Genel Müdürü Dr. Abdullah er-Rabia, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom ve çok sayıda bakan ve büyükelçinin katılımıyla “Çatışmalarda İnsani Diplomasi” başlıklı üst düzey bir oturum gerçekleştirildi.



ABD'nin Suriye ile ilgili kararlı tutumu İran'ın bölgesel yenilgisini sağlamlaştırıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
TT

ABD'nin Suriye ile ilgili kararlı tutumu İran'ın bölgesel yenilgisini sağlamlaştırıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)

James Jeffrey

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Mayıs’ta Riyad’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırıldığını açıkladı ve ertesi gün Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi. Trump, açıklamasında ayrıntılara yer vermezken Suriye’ye yükselmesi ve gelişmesi için yeni bir şans verme konusundaki kararlılığını vurguladı.

Ancak stratejik ağırlığına rağmen aynı ölçüde dikkat çekmeyen bir husus daha var. O da bu hamlenin ABD yönetimi içindeki derin bir anlaşmazlığı çözerken, bir tarafta ABD ve İsrail, diğer tarafta ABD’nin Arap, Türk ve Avrupalı müttefikleri arasındaki çatlağı kapatması. Daha da önemlisi, İran'ın zayıf ve bölünmüş bir Suriye'yi ‘Şii hilalini’ yeniden kurmak için kullanma hevesinin kursağında bıraktı.

Bu karar, İran ve vekilleri için bazı gerilemelerin doruk noktası olması ve uluslararası toplumun Ortadoğu meseleleri etrafında birleşmesine katkıda bulunması nedeniyle tarihi bir etkiye sahip.

İsrail, Suriye’nin ‘şeriatçı’ hükümetine ve onun müttefiki Türkiye'ye yönelik saldırgan tutumu nedeniyle tecrit edilmiş gibi görünse de aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın son zamanlarda yaptığı daha olumlu açıklamaların yanında özellikle Azerbaycan'da yapılan ve Suriye dosyası üzerinden Ankara ile gerilimi azaltmayı amaçlayan görüşmelerde somutlaşan tutumunda değişiklik belirtileri göstermeye başladı. Ancak en önemli değişim, Trump'ın Suriye'deki İran etkisine yönelik ilmiği sıkılaştırma ve İsrail ordusunun bir cephedeki askeri varlığını azaltmasına izin verme hamlesiydi. Bu hamle, İsrail'deki güvenlik hissini arttırdı ve daha geniş bölgesel istikrara katkıda bulundu.

Ancak ABD ve Suriye dışişleri bakanları arasında bu hafta Türkiye'de yapılması planlanan görüşme ile başlayacak olan çözüme giden yol halen uzun ve meşakkatli. Şimdiye kadar yaptırımların ABD Kongresi tarafından resmi olarak ne zaman kaldırılacağına dair net bir işaret verilmedi. Çünkü bu Trump'ın hızlı bir şekilde onaylayabildiği başkanlık kararından farklı bir durum. ABD Kongresi’nin alacağı karar daha uzun bir yasama süreci gerektiriyor. ABD Kongresi'nden gelen ilk tepkiler olumlu olsa da ayrıntılar önemini koruyor.

Bu arada Washington, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya bağlı Heyet Tahriru’ş-Şam’ı halen terör örgütü olarak listelerken Suriye'yi halen terörizmin devlet sponsoru olarak görüyor ve Şera’nın liderliğindeki yeni hükümeti resmi olarak tanımıyor. Ayrıca, Brüksel'deki görüşmesi sırasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani’ye iletilen ABD'nin talepler listesi halen görüşülmeye ve takip edilmeye devam ediyor. Şeybani'nin ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yapacağı görüşmede bu temel talepler üzerinde durulması bekleniyor.

İsrail, Dürziler üzerinden Suriye’nin güneyindeki nüfuzu veya belki de Şera’nın kendisiyle yeni ortaya çıkan iletişim kanalları aracılığıyla rakibi Türkiye'ye karşı halen etkili olan bir kozu elinde tutuyor.

ABD’nin taleplerini sıraladığı liste, çok çeşitli güvenlik konularını içeriyor. Şam'a kayıp ABD vatandaşlarının bulunması ve Beşşar Esed rejiminin elindeki kimyasal silahlar ve diğer kitle imha silahlarıyla ilgili çözüm bekleyen meselelerin çözüme kavuşturulması için iş birliği çağrısında bulunarak başlayan listedeki talepler arasında DEAŞ’a karşı hem operasyonel olarak hem de el-Hol Mülteci Kampı’nda ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki diğer kamplarda tutulan tutuklularla ilgili olarak koordinasyon sağlanması da yer alıyor. Washington ayrıca ABD güçlerine Suriye genelinde terörle mücadele operasyonları yürütme ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve Hizbullah'tan on yıllardır Suriye'de bulunan Filistinli gruplara kadar geniş bir yelpazede terörist olarak sınıflandırılan örgütlerle mücadele etme özgürlüğü verilmesini talep ediyor.

juık
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Riyad'da bir araya geldiler, 14 Mayıs 2025 (SPA)

ABD ayrıca azınlıklara karşı baskıcı uygulamalardan kaçınılması, kapsayıcı ve çeşitliliğin olduğu bir hükümet kurulması ve önemli makamlardaki yabancı uyruklu cihatçı unsurların temizlenmesi için güvenlik birimlerinin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguluyor. Başkan Trump ayrıca Cumhurbaşkanı Şera’yı ‘Abraham (İbrahim) Anlaşmaları’na katılmaya ve İsrail'i tanımaya çağırdı. Suriye’nin Abraham Anlaşması'na katılması şu an için ulaşılamaz gibi görünse de Cumhurbaşkanı Şera'nın Suriye ve İsrail arasındaki 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması ile ilgilendiği de ortada.

Başkanlık kararının cesurluğuna rağmen, birçok önemli ayrıntı çözülmeyi bekliyor. Trump yönetiminin Cumhurbaşkanı eş-Şera ve HTŞ hakkındaki kuşkuları henüz dağılmış değil. Bu da herhangi bir siyasi zafer ilan etmeden önce bir dereceye kadar ihtiyatlı olmayı gerektiriyor. Başkanlık kararının cesurluğuna rağmen, birçok önemli ayrıntı açıklanmayı bekliyor. Trump’ın açıklamasının yarattığı toz ve duman dağıldıkça analistler yeni Suriye hükümeti üzerinde en önde gelen müttefiki Türkiye’nin mi, Suudi Arabistan’ın mı, yoksa ABD’nin mi daha etkili olacağını merak etmeye başlayacaklar.

csdfvghy
Lübnan'daki Hizbullah tarafından yönetilen İmam Mehdi İzcileri'nden kız öğrenciler, Lübnan'ın güneyinde, eski Suriye rejimi saflarında savaşırken öldürülen Hizbullah komutanı Ali Feyyad'ın fotoğraflarını tutarken, 6 Mart 2016 (Reuters)

Öte yandan İsrail, Dürziler üzerinden Suriye’nin güneyindeki nüfuzu veya belki de Şera’nın kendisiyle yeni ortaya çıkan iletişim kanalları aracılığıyla rakibi Türkiye'ye karşı halen etkili olan bir kozu elinde tutuyor.

Son olarak Rusya, Suriye denkleminde göz ardı edilemeyecek bir faktör. Beşşar Esed rejiminin düşmesi, özellikle de 2019 yılında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Bakan Pompeo'nun Rusya ziyareti sırasında sunduğu, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye’deki savaşı sona erdirecek uzlaşma önerisini reddetmesinin Moskova için acı verici bir jeostratejik darbe oldu. O tarihten bu yana Rusya, Lazkiye yakınlarındaki askeri üslerini korumak amacıyla Şam ile görüşmeler yürütüyor. Moskova ve yeni Suriye hükümeti arasında savaş sırasında gelişen düşmanlığa rağmen, her iki taraf da pragmatik davranıyor ve bu görüşmelerin pratik anlaşmalara yol açabileceğine inanıyor.

Başkanlık muafiyetleri, insani yardım sağlanması veya sınırlı kalkınma projelerinin finanse edilmesi için geçici kolaylıklar sağlasa da uluslararası iş dünyasının uzun vadeli yatırımlar yapması için ihtiyaç duyduğu istikrarlı yasal çerçeveyi oluşturmuyor.

Öte yan hem Ankara hem de Tel Aviv, Moskova'nın Suriye dosyasındaki dengelerde potansiyel bir rolü olduğunu düşündüklerinden Rusların Suriye'yi terk etmesine yönelik gerçek bir talepte bulunmuyorlar. Özellikle Türkiye'nin güvenlik, diplomasi ve ekonomiyle ilgili diğer çıkarlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerinin varlığı gibi küçük bir mesele için taviz vermeye istekli görünmüyor. Trump'ın ‘Yeni Suriye’ yaklaşımını benimsediği şu günlerde, Rusya'ya yönelik tutumu özel bir önem taşıyor. Bu da ABD'nin geniş desteğine sahip olan Ukrayna konusunda devam eden müzakerelerde etkili bir kart olarak kullanılabilir.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Trump'ın kararına ilişkin jeopolitik arka plan ne olursa olsun, yaptırımların kaldırılması Suriye halkı için büyük bir kazanım. Aynı zamanda ülkenin kaos ve yeniden iç savaşa sürüklenmekten kaçınmasının ardından karşılaştığı en büyük zorluk olan yeniden inşa çabaları için gerçek bir umut penceresi açıyor. Dünya Bankası on dört yıllık savaşın altyapı ve ekonomiye 400 milyar dolardan fazla zarar verdiğini tahmin ediyor. Çatışma, komşu ülkeler ve Avrupa'daki altı milyondan fazla mülteci de dahil olmak üzere Suriyelilerin neredeyse yarısını yerinden etti. ABD’nin Caesar (Sezar) Yasası çerçevesinde Suriye’ye uyguladığı katı yaptırımların devam etmesiyle birlikte, ABD’nin mevcut ya da gelecekteki yönetimleri tarafından yasal olarak soruşturmaya uğrama korkusu nedeniyle Suriye’ye yardım ulaştırma imkanları da oldukça sınırlı.

cfdvbgh
Suriye'nin başkenti Şam'ın eteklerindeki bir Captagon (uyuşturucu hap) fabrikasının içinde kimyasal madde içeren kutular, 12 Aralık 2024 (Reuters)

Başkanlık muafiyetleri, insani yardım sağlanması veya sınırlı kalkınma projelerinin finanse edilmesi için geçici kolaylıklar sağlasa da ülkenin yeniden inşası için en önemli ve etkili yol olan uluslararası iş dünyasının uzun vadeli yatırımlar yapması için ihtiyaç duyduğu istikrarlı yasal çerçeveyi oluşturmuyor. Zira iş dünyası, istikrarlı ve güvenli bir ortama ihtiyaç duyar, ancak bu geçici muafiyetlerle sağlanamaz.

Sonuç olarak İran'ın bölgesel yenilgisinden DEAŞ’ın neredeyse tamamen ortadan kaldırılmasına ve Türkiye'deki PKK terör örgütünün feshedildiğinin açıklanmasına kadar son dönemde hız kazanan dramatik bölgesel gelişmelerle birlikte Suriye'nin çevresiyle yeniden bütünleşmesi, daha müreffeh, daha istikrarlı ve daha barışçıl bir Ortadoğu'ya giden yolu açabilecek yeni bir sayfa açmak için gerçek bir fırsat gibi görünüyor.