Suudi Arabistan-Lübnan ilişkilerinde yeni bir başlangıca doğru

Avn'ın ziyareti, Riyad'ın tutumunu ve Beyrut'a verdiği tarihi desteği gösteriyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün akşam Riyad'daki el-Yemame Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ı kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün akşam Riyad'daki el-Yemame Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ı kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Lübnan ilişkilerinde yeni bir başlangıca doğru

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün akşam Riyad'daki el-Yemame Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ı kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün akşam Riyad'daki el-Yemame Sarayı'nda Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ı kabul etti. (SPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın daveti üzerine ocak ayı başında Lübnan Cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı ziyaretini dün öğleden sonra Riyad'a gerçekleştirdi. Söz konusu ziyaret, Suudi Arabistan’ın Lübnan'ı desteklemedeki tarihi rolünün tanınması ve Lübnan'ın bölgesel ve uluslararası alandaki önemli konumu ve ağırlığının takdir edilmesi anlamına geliyor.

Gözlemciler, iki ülke liderlerinin aralarındaki kardeşlik bağlarını güçlendirme ve önümüzdeki dönemde imzalanması beklenen yeni anlaşmalarla çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirme arzusu ışığında, bu ziyaretin Suudi Arabistan-Lübnan ilişkilerinde yeni bir başlangıca ve ilişkilerin tüm siyasi, ekonomik ve sosyal düzeylerde gelişmesine zemin hazırladığına inanıyor.

Gözlemciler, Suudi Arabistan'ın Lübnan'ın güvenlik ve istikrarını desteklemedeki tarihi rolünün yanı sıra 15 yıllık Lübnan iç savaşının sona erdirilmesindeki aktif katkısı, Lübnan halkının yanında yer alan daimî pozisyonu ve insani yardımları da dâhil olmak üzere siyasi, ekonomik ve sosyal desteğine işaret ettiler. Cumhurbaşkanı Avn da Riyad'a varışından kısa bir süre sonra bu ziyareti, ülkesinin Suudi Arabistan'ın çaba ve tutumlarına yönelik takdirlerini sunmak için bir fırsat olarak nitelendirdi ve ‘yıllar önce Suudi Arabistan'a gelen Lübnanlıları kucakladığı’ için Krallığa teşekkür etti.

Gözlemciler, ziyaretin genel olarak Ortadoğu'da ve özel olarak Lübnan'da yaşanan gelişmelerle aynı zamana denk gelmesinin, bölgenin güvenlik ve refahını arttırmak ve Lübnan halkının istikrar ve refaha yönelik umut ve özlemlerini gerçekleştirmek için iki ülke arasındaki çabaların istişare ve koordinasyonunu gerektirdiği görüşünde. Cumhurbaşkanı Avn'ın Lübnan devletinin egemenliğini genişletmesi ve tüm yetkilerini kullanması yönündeki çabaları, Suudi Arabistan'ın ekonomik ve yatırım iş birliği ile ortak eylemlerin başlatılmasının ön koşulu olarak ülkelerin istikrarının desteklenmesine dayanan bölge vizyonuyla örtüşüyor.

sdefrgt
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'nda resmi törenle karşılandı. (SPA)

Riyad’a varışından kısa bir süre sonra “Bu ziyaret Lübnan-Suudi Arabistan ilişkilerinin derinliğini teyit etmek için bir fırsattır” diyen Avn, “Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yapacağım görüşmeleri büyük bir umutla bekliyorum. Bu görüşmeler iki kardeş ülke arasındaki iş birliğini geliştirecek anlaşmaların imzalanacağı bir sonraki ziyaretin yolunu açacaktır” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan, Lübnan'a ve halkına desteğini ve İsrail işgal güçlerinin topraklarından tamamen çekilmesi ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı ile ilgili uluslararası kararların uygulanması da dahil olmak üzere ateşkes anlaşmasına uyulması gerektiğini defalarca yineledi. Ayrıca Lübnan liderliğinin ülkenin güvenliği ve egemenliği için ciddi bir şekilde çalışacağına ve Cumhurbaşkanı Avn'ın istikrarı ve birliği desteklemek ve devlet kurumlarını ve kazanımlarını korumak için gerekli reformları başlatabileceğine, böylece Lübnan'ın ortaklarının güvenini arttıracağına ve Arap ve uluslararası komşularıyla doğal statüsünü ve ilişkilerini yeniden kuracağına dair iyimserliğini ifade etti.

Geçtiğimiz yıl ekim ayında Suudi Arabistan, Lübnan halkının içinde bulunduğu kritik durumla başa çıkabilmesine yardımcı olmak amacıyla bir hava köprüsü kurdu; İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın direktifleri doğrultusunda gıda, barınak ve sağlık ekipmanları gibi yardım malzemeleri taşıyan 27 uçak gönderildi. Aralık ayı başında da Lübnanlı mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin acılarını hafifletmeye katkıda bulunmak amacıyla gıda, barınak ve sağlık projelerini hayata geçirmeyi amaçlayan yeni bir yardım kampanyası başlatıldı.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”