Suudi Arabistan: Filistin devleti bölgenin güvenlik ve istikrarının temel taşıdır

Sorunun çözümüne yönelik “barış konferansı” hazırlıklarına geniş destek

Büyükelçi Abdulaziz Al-Wasel New York'ta “Barış Konferansı” ile ilgili ilk brifing sırasında konuşuyor (Suudi Arabistan Büyükelçiliği)
Büyükelçi Abdulaziz Al-Wasel New York'ta “Barış Konferansı” ile ilgili ilk brifing sırasında konuşuyor (Suudi Arabistan Büyükelçiliği)
TT

Suudi Arabistan: Filistin devleti bölgenin güvenlik ve istikrarının temel taşıdır

Büyükelçi Abdulaziz Al-Wasel New York'ta “Barış Konferansı” ile ilgili ilk brifing sırasında konuşuyor (Suudi Arabistan Büyükelçiliği)
Büyükelçi Abdulaziz Al-Wasel New York'ta “Barış Konferansı” ile ilgili ilk brifing sırasında konuşuyor (Suudi Arabistan Büyükelçiliği)

Suudi Arabistan, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede güvenlik ve istikrarın temel taşı olduğunu ve iki devletli çözüme verdiği desteğin on yıllardır değişmez bir tutum olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Büyükelçi Abdulaziz Al Wasel, Fransız mevkidaşı Büyükelçi Jerome Bonafont ile birlikte New York'ta, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin üst düzey uluslararası konferans hakkında örgüte üye ve gözlemci devletlere yönelik ilk bilgilendirme oturumuna başkanlık ederken bu açıklamayı yaptı.

Oturum, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eşbaşkanlığında 17-20 Haziran tarihleri arasında New York'ta düzenlenecek olan “Barış Konferansı” hazırlıklarının bir parçası olarak gerçekleştirildi.

Birleşmiş Milletler'deki Suudi delegesi ve Fransız mevkidaşı New York'taki oturuma başkanlık ediyor (Suud Büyükelçiliği)Birleşmiş Milletler'deki Suudi delegesi ve Fransız mevkidaşı New York'taki oturuma başkanlık ediyor (Suud Büyükelçiliği)

Büyükelçi Al-Wasel, çözümle ilgili temel konuları görüşmek üzere çok sayıda çalışma grubunun kurulduğunu belirterek, Üye Devletlere hazırlıkları desteklemek üzere vizyon ve önerilerini sunmaları çağrısında bulundu. Wasel, konferansın adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için uluslararası çabaları arttıran resmi ve kapsamlı bir yol teşkil ettiğini ifade etti.

Üye ve gözlemci devletler ile bölgesel grupların çoğunluğu yaptıkları konuşmalarda, Suudi Arabistan ve Fransa'nın konferans hazırlıklarında sarf ettikleri çabalara tam destek verdiklerini ifade ederek, uluslararası düzeyde kabul gören tek seçenek olan iki devletli çözüme olan desteklerini teyit ettiler.

 New York'ta düzenlenen Filistin Sorununun Barışçıl Çözümüne İlişkin Uluslararası Konferansa ilişkin brifing oturumundan (Suudi Arabistan Büyükelçiliği)New York'ta düzenlenen Filistin Sorununun Barışçıl Çözümüne İlişkin Uluslararası Konferansa ilişkin brifing oturumundan (Suudi Arabistan Büyükelçiliği)

Katılımcı ülkeler, Filistin Devleti'nin tanınması, tüm ilhak ve zorla yerinden etme girişimlerinin reddedilmesi ve Filistin hükümeti ile UNRWA'nın desteklenmesi gibi pratik sonuçların elde edilmesinin önemini vurguladılar.

Üye ülkeler, Suudi Arabistan'ın Filistin davasını desteklemedeki öncü rolünü, konferansa başkanlık etmesini, kolektif eylemin katalizörlüğünü yapmasını ve başarı için gerekli siyasi ve diplomatik ivmeyi sürdürmesini takdirle karşılayarak, Ortadoğu'da adil ve kalıcı bir barış için gösterdiği çabalara övgüde bulundular.



Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı İbrahim: İnsana yatırım yapmak bir ülkenin alabileceği en akıllıca ekonomik karardır

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim, Riyad'da düzenlenen İnsan Kapasitesi Girişimi Konferansı’nda konuştu. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim, Riyad'da düzenlenen İnsan Kapasitesi Girişimi Konferansı’nda konuştu. (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı İbrahim: İnsana yatırım yapmak bir ülkenin alabileceği en akıllıca ekonomik karardır

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim, Riyad'da düzenlenen İnsan Kapasitesi Girişimi Konferansı’nda konuştu. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim, Riyad'da düzenlenen İnsan Kapasitesi Girişimi Konferansı’nda konuştu. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim, ülkelerin başarısının zor ve uzun vadeli kararlar sonucunda elde edildiğini belirterek, ‘her zaman ve her koşulda bir ulusun verebileceği en akıllıca karar’ olarak nitelendirdiği insana yatırımın önemini vurguladı.

İnsan Kapasitesi Girişimi Konferansı’nda konuşan el-İbrahim, bu yaklaşımın sadece bir slogan ya da vizyon değil, küresel deneyimlerle desteklenen bir ekonomik strateji olduğunu belirtti. El-İbrahim, “İnsan sermayesi ulusal zenginliğin en güçlü itici gücüdür ve özellikle kaynak temelli ekonomilerde kullanılmayan en önemli doğal kaynaklardan biridir” dedi.

Toplumların inşasında bireyselliğin önemini vurgulayan el-İbrahim, teknik becerilerin tek başına yeterli olmadığını, dünyanın ihtiyaç duyduğu şeyin eleştirel düşünme, inisiyatif alma ve sorumluluk üstlenme yeteneğini geliştirmek olduğunu vurguladı. El-İbrahim, “Dünya harika teknik yetkinlikler üretti, ancak eksik olan şey geleneksel modellere meydan okuyabilen ve yeniden düşünebilen yetenekler” ifadesini kullandı.

İnsan yeteneklerini modern becerilerle geliştirmenin artık bir seçenek değil, rekabet edebilirlik ve sürdürülebilir büyüme için bir gereklilik olduğunu vurgulayan el-İbrahim, rutine dayalı eğitimin artık işlerin doğasının hızla değiştiği otomasyon ve yapay zekâ çağına uygun olmadığına işaret etti.

Tüm işlerin dijital hale geldiğini ve eğitimin artık uzmanlarla sınırlı kalmayıp tüm çalışanlara yayılması gerektiğini açıklayarak, işverenlerin artık sertifika değil, performans ve uyum becerisi aradığını vurguladı.

El-İbrahim, otomasyon ve yapay zekânın tüm sektörleri yeniden şekillendirmesiyle birlikte küresel işgücü piyasasını biçimlendiren önemli güçler olduğunu ve bu güçlerin insan muhakemesine odaklanan esnek eğitim sistemlerinin benimsenmesini gerektirdiğini açıkladı.

El-İbrahim, “Uçtan uca dijitalleşme şarttır ve tüm sektörlerde becerilerin geliştirilmesini zorunlu kılar. Aynı zamanda demografik değişimler, gençlere nasıl yatırım yapıldığına bağlı olarak bir fırsat ya da yük olabilecek ekonomik zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda, işe alım kriterlerinde odak noktası, sertifikasyonlardan gerçek hazır olma durumuna, performansa ve uyarlanabilirliğe kaymaktadır” şeklinde konuştu.

El-İbrahim, eğitim ve ekonomi sistemlerinin küresel değişimlere hazır olmasını sağlamak için atılması gereken dört temel adımı şöyle özetledi:

1- Lojistik, turizm ve dijital finans gibi gelişmekte olan sektörlerde gerçek verilere dayalı ve işverenlerle ortaklık içinde müfredat oluşturarak eğitimin piyasa ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmesi.

2- Teknik ve mesleki eğitimin ikincil bir seçenek değil, modern işgücünün temel bir bileşeni olarak teşvik edilmesi.

3- Küçülen beceri çağına ayak uydurmak için yaşam boyu öğrenmeyi benimsemek ve sürekli eğitimi gerçek piyasa değeriyle ilişkilendirmek.

4- Teşviklerin ve uzun vadeli etkinin uyumlaştırılmasını sağlamak için kamu ve özel sektör arasında kurumsal ortaklıklar kurulması.

Suudi Arabistan’ın bu dönüşüme doğru istikrarlı bir şekilde ilerlediğini vurgulayan el-İbrahim, “Altyapı ve teknoloji tek başına kalkınmayı sağlamaz. Farkı yaratan doğru insanlardır ve bu insanlar tesadüfen ortaya çıkmazlar; onlara inanmayı ve yatırım yapmayı seçtiğimiz için ortaya çıkarlar” diyerek sözlerini tamamladı.