Mısır ve Katar, Gazze'deki arabulucuların hedef alınmasını kınadı

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Hamas'ın Trump yönetimine jest olarak bir ABD-İsrail askerini serbest bırakmayı teklif ettiğini belirtti.

Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)
Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)
TT

Mısır ve Katar, Gazze'deki arabulucuların hedef alınmasını kınadı

Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)
Yerinden edilmiş Filistinliler dün Gazze'nin merkezindeki Bureyc kampındaki çöken binaların enkazı üzerinde (DPA)

Doha'da dün düzenlenen Mısır-Katar zirvesinde, Gazze'deki ateşkes çabalarıyla ilgili olarak “müzakere yollarını baltalama” ya da “arabulucuları hedef alma” girişimleri kınanarak, bunların tek amacının arabuluculuk çabalarını sabote etmek olduğu vurgulandı.

Kahire ve Doha, Katar Emiri Tamim bin Hamad el Sani ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es Sisi arasında dün gerçekleşen görüşmenin ardından ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Gazze'nin yeniden inşası planına tam destek verdiklerini ve Mısır'ın ev sahipliğinde Kahire'de bölgesel ve uluslararası ortaklarla iş birliği içinde düzenlenecek uluslararası bir konferansı dört gözle beklediklerini duyurdular.

Öte yandan Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a Kahire'deki görüşmeler sırasında arabuluculara “ABD Başkanı Donald Trump yönetimine özel bir jest olarak İsrailli-Amerikalı asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasında bir sakınca görmediklerini” bildirdiklerini açıkladı. Kaynaklar bu hamlenin “ateşkes için ilk çerçevenin açıklanması ve savaşı tamamen sona erdirecek ikinci aşamanın garanti edilmesi karşılığında” yapıldığını söyledi.

Üst düzey bir Filistinli kaynak Ramallah'ta Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Ulusal Otorite'nin “savaş sonrasındaki geleceğine ilişkin ciddi ve kararlı müzakereler yürüttüğünü” belirterek, bu müzakerelerin “Amerika, Avrupa, etkili Arap ülkeleri, (Hamas) ve İsrail'i doğrudan ve dolaylı olarak (Arap ülkeleri aracılığıyla) içerdiğini” ifade etti.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Gazze'deki gelişmeleri görüşmek için temaslarda bulunuyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Gazze'deki gelişmeleri görüşmek için temaslarda bulunuyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarkul’l Avsat)

Suudi Atabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Fransız mevkidaşı Jean-Noel Barrot, Mısırlı mevkidaşı Badr Abdulati, Alman mevkidaşı Johann Wadephul ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile görüştü. Ayrıca Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas ile Gazze'deki gelişmeler ve bunların güvenlik ve insani boyutlarını ele aldı.

Bu gelişme, Prens Faysal bin Ferhan'ın dün Bakanlar Barrot, Abdülati, Wadephul, Fidan ve Avrupa Temsilcisi Callas ile gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri sırasında yaşandı. Görüşmelerde, İsrail'in saldırı ve ihlallerinin durdurulması ve işgalcilerin acımasız uygulamaları sonucu Gazze Şeridi sakinlerinin yaşadığı insani felaketin sonlandırılmasının önemi ele alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'yi işgal etme kararını sert bir dille kınanırken, İsrail'in Filistin halkına karşı sürdürdüğü açlık, vahşi uygulamalar ve etnik temizlik eylemleri şiddetle kınandı.

Bakanlık, "İsrail işgal makamlarının caydırıcılık gözetmeden benimsediği insanlık dışı fikir ve kararlar, Filistin halkının bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağını anlamadıklarını, Filistin halkının uluslararası hukuk ve insani ilkelere dayalı olarak bu topraklara sahip olma hakkının bulunduğunu bir kez daha teyit etmektedir" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan, uluslararası toplumun ve Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in saldırılarını ve ihlallerini derhal durdurmaktaki yetersizliğinin devam etmesinin uluslararası düzenin temellerini ve uluslararası meşruiyeti zedelediğini, bölgesel ve küresel barış ve güvenliği tehdit ettiğini ve soykırım ve zorla yerinden edilme uygulamalarını teşvik eden ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı.