Gazze ateşkesi: Katar-İsrail tartışması, müzakereleri canlandırma çabalarına ilişkin soru işaretleri yaratıyor

Doha, Netanyahu'nun ‘Hamas vahşetinin’ yanında yer almaması konusunda kendisini uyarmasının ardından onu ‘kışkırtıcılıkla’ suçladı

Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Katar-İsrail tartışması, müzakereleri canlandırma çabalarına ilişkin soru işaretleri yaratıyor

Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampın girişinde oynayan Filistinli çocuklar (AFP)

Katar ile İsrail arasında Hamas konusunda yaşanan tartışma, Doha'nın altı ay önce benzer gerginliklerin ardından arabuluculuk faaliyetlerini bir süreliğine askıya almasını hatırlatıyor ve durma noktasına gelen müzakereleri canlandırma çabalarına etkisi konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Netanyahu'nun bu eleştirilerle arabulucuların çabalarını engelleme girişimlerinin, özellikle Katar'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için arabuluculuğa devam edeceğini yinelemesi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeyi ziyaret etmek üzere olması nedeniyle Washington'dan beklenen baskıyla birlikte yine başarısız olacağına inanıyor. Uzmanlar, Trump'ın ziyareti sırasında sunulacak savaşı sona erdirici bir yol haritası ile işlerin yakın zamanda müzakerelere ve bir ateşkese gitmesini bekliyor.

Dün bir açıklama yapan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, ‘Netanyahu'nun ofisi tarafından yayınlanan kışkırtıcı açıklamaları kategorik olarak reddettiklerini’ ifade ederek, bunları ‘en düşük düzeyde siyasi ve ahlaki sorumluluktan yoksun (...) ve İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçları meşrulaştırmaya yönelik sahte sloganlar’ olarak nitelendirdi.

“En az 138 esir, sözde askeri operasyonlar sayesinde mi yoksa şu anda haksızca eleştirilen arabuluculuk sayesinde mi serbest bırakıldı?” diye soran el-Ensari, “Yanlış beyanlar ve siyasi baskı kampanyaları Katar'ı caydırmayacaktır. Katar derhal ateşkes sağlanması için Mısır ve ABD ile iş birliği içinde çalışmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

fgbrhyjukı
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

Katar'ın tutumu, Netanyahu'nun ofisinin Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde arabuluculuk yapan Doha'ya ‘belirsiz konuşmalarla iki tarafa da oynamayı bırakması ve medeniyetin tarafında mı yoksa Hamas'ın vahşetinin tarafında mı duracağına karar vermesi’ çağrısında bulunmasının ardından geldi.

Netanyahu, nisan ayı sonunda verdiği bir röportajda Doha'nın ‘Amerikan üniversitelerindeki İsrail karşıtı hareketin aktif bir tarafı’ olduğunu söyledi. Katar Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed bin Abdulaziz el-Halifi AFP'ye verdiği demeçte söz konusu açıklamaları ‘sadece gürültü’ olarak nitelendirerek, ‘Doha'nın Gazze müzakere sürecinin yavaş ilerlemesinden duyduğu hayal kırıklığına rağmen, zorluklara rağmen Gazze Şeridi'ne ilişkin anlaşmayı canlandırmak için çalıştığını’ vurguladı.

Mart sonundan bu yana İsrail'de ‘Katargate’ olarak bilinen ve Netanyahu'nun danışmanlarının Katar'ın imajını düzeltmek için bu ülkeden para aldığı iddialarını içeren bir soruşturma yürütülürken, Katarlı bir yetkili o dönemde Reuters'a yaptığı açıklamada suçlamaları reddetmiş ve bunu ülkesine yönelik bir ‘karalama kampanyasının parçası’ olarak değerlendirmişti.

El-Ensari 9 Kasım 2024'te “Katar'ın Hamas ile İsrail arasındaki arabuluculuk çabalarını, bu turda bir anlaşmaya varılamaması halinde askıya alacağını taraflara bildirdiğini” açıklamış, ardından yaklaşık bir hafta içinde bölgeyi ziyaret etmesi beklenen ABD Başkanı’nın araya girmesiyle geçtiğimiz ocak ayında yeni bir anlaşmaya öncülük etmişti.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Hicazi, Netanyahu'nun açıklamalarının Katar'a karşı kışkırtıcı olduğunu ve iktidarda kalmak için izlediği savaş rotasıyla çelişen görüşmeleri engellemeyi amaçladığını düşünüyor. Hicazi, Katar'ın Mısır ve ABD ile birlikte yeni bir anlaşma için baskı yapmaya devam edeceğini umuyor.

Ürdünlü yazar ve siyasi analist Dr. Salah el-İbadi, Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaların Katar tarafını kışkırtmak ve arabuluculuk çabalarını askıya almaya zorlamak için geldiğine inanıyor. El-İbadi, Doha'nın, Hamas ve İsrail'in uzlaşmaz olduğu ilk seferden farklı olarak arabuluculuk rolünü sürdürmesini bekliyor.

Beyaz Saray tarafından daha önce yapılan açıklamaya göre Katar ile İsrail arasındaki anlaşmazlık, Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret için geri sayım sürerken müzakerelerin durduğu bir döneme denk geldi.

İsrail devlet televizyonu, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrail bombardımanında yaralandığını söylediği bir esirin fotoğrafını yayınlamasının ardından, İsrail Güvenlik Kabinesi’nin dün toplanarak Gazze Şeridi'ne yönelik askeri saldırının genişletilmesini ve yeni askerlerin çağrılmasını onaylamayı görüşeceğini duyurdu.

Cumartesi akşamı binlerce İsrailli ellerinde esirlerin fotoğraflarıyla Tel Aviv'de toplanırken 64 yaşındaki Aruna Maskell şunları söyledi: “Esirlerin evlerine dönmesini istediğimiz için buradayız. Bugün Gazze Şeridi'ndeki savaşın haklı olduğunu düşünmüyoruz.”

İsrail polisi dün yaptığı açıklamada, Yemen'den fırlatıldığı tespit edilen bir füzenin Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı yakınlarına ‘düştüğünü’ duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz füzeyi fırlatan tarafı tehdit ederek, “Kim bize saldırırsa, biz de ona yedi katıyla karşılık veririz” dedi.

Netanyahu'nun ‘eylemlerinin şiddetini artırma yönünde devam edeceğini, Gazze Şeridi'ndeki acımasız savaşı tamamlayacağını ve esirleri feda ederek siyasi hayatta kalmasını sağlamak için yeni askerler çağıracağını’ düşünen Hicazi, “Trump'ın yakın zamanda yapacağı ziyaretle birlikte insani amaçlı bir ateşkes ve ateşkes anlaşmasına varmayan sınırlı bir insani eylem çerçevesinde yardımların ulaştırılması beklenebilir” dedi.

Trump'ın Ortadoğu ziyaretinden önce bir ateşkese varılması ihtimalini düşük gören el-İbadi, “ABD Başkanı'nın ziyareti sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için belirli bir yol haritası sunması ihtimal dışı değil” ifadesini kullandı.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.