Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ile 2,4 milyar dolarlık füze botu tedarik sözleşmesi imzaladı

Falaj 3 füze botlarının tedarik töreninden (Kuveyt Savunma Bakanlığı)
Falaj 3 füze botlarının tedarik töreninden (Kuveyt Savunma Bakanlığı)
TT

Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ile 2,4 milyar dolarlık füze botu tedarik sözleşmesi imzaladı

Falaj 3 füze botlarının tedarik töreninden (Kuveyt Savunma Bakanlığı)
Falaj 3 füze botlarının tedarik töreninden (Kuveyt Savunma Bakanlığı)

Kuveyt Savunma Bakanlığı dün, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) “EDGE” şirketiyle deniz kuvvetlerine sekiz adet “Falaj 3” tipi füze botu tedarik etmek üzere 9 milyar dirhem (2,4 milyar dolar) tutarında bir sözleşme imzaladığını duyurdu.

Sözleşme kapsamında, BAE şirketi, tasarım, inşaat, testler ve teknelerin teslimatını içeren projenin yönetimini üstlenecek ve ayrıca entegre lojistik destek ve hizmet sırasında destek sağlayacak.

Bakanlık, bu projenin “Kuveyt Deniz Kuvvetleri'nin yeteneklerine niteliksel bir katkı” olduğunu ve botların “savaş hazırlık seviyesini yükselteceğini, deniz güvenliğini artıracağını ve Kuveyt'in hayati ve stratejik deniz çıkarlarını koruyacağını” belirtti.

Proje lansman töreni, Kuveyt Savunma Bakanlığı'nda yapıldı. Törene Bakan Yardımcısı Şeyh Abdullah Musallam el-Sabah ve EDGE'den Hamad el Merar, EDGE CEO'su ve İcra Kurulu Başkanı, Umar el Zeabi, Ticaret ve Görev Destek Sektörü Başkanı ve Dr. Matar el Niyadi ve BAE’nin Kuveyt Büyükelçisi katıldı.

Hamad el Merar, bu tarihi anlaşmanın ölçeği ve stratejik etkisi açısından son derece önemli olduğunu ve iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden savunma bağlarını güçlendirdiğini söyledi. Bölgesel hizmete gelişmiş ve kanıtlanmış bir gemi sınıfı getirdiğini ve EDGE'nin güvenilir bir uluslararası ortak olarak konumunu pekiştirdiğini açıkladı. Ayrıca, sadece birkaç yılda elde ettiği endüstriyel ve mühendislik ilerlemesinin hızını yansıtarak, büyük ölçekte gelişmiş deniz platformları tasarlamak, inşa etmek ve teslim etmek için kapsamlı yeteneklerini vurguladığını belirtti.

Son anlaşmaya göre, 62 metre uzunluğundaki bu gelişmiş gemiler, Kuveyt'in operasyonel ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel olarak tasarlandı ve kıyı savunma operasyonları için yüksek performans, gelişmiş muharebe sistemleri ve geliştirilmiş kabiliyetler sunuyor.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.