Katar, ABD ve Türkiye heyetleri bugün, Şarm eş-Şeyh'te Hamas ile İsrail arasında Gazze Şeridi'ndeki rehinelerin serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varmak amacıyla yapılan dolaylı görüşmelere katılacak. Bu görüşmeler, üçüncü yılına giren savaşı sona erdirmek için ABD'nin önerdiği planın bir parçası.
Hamas ve İsrail, ABD Başkanı Donald Trump'ın önerdiği 20 maddelik planın bir parçası olarak Hamas'ın Filistinli mahkûmların serbest bırakılması karşılığında rehineleri serbest bırakmayı kabul etmesinin ardından pazartesi günü Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde görüşmelere başladı.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Trump'ın damadı Jared Kushner, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın bugün görüşmelere katılacak.
Trump dün, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırmasının ardından patlak veren savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılması için ‘gerçek bir fırsat’ olduğunu söyledi.
Trump, Oval Ofis'te gazetecilere verdiği demeçte, “Bir şeyler yapmak için gerçek bir fırsat var. Bence Ortadoğu'da barışın sağlanması mümkün, bu Gazze'deki durumun da ötesinde bir şey. Rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Trump, Hamas ve İsrail'in savaşı sona erdirmek amacıyla ateşkes üzerinde anlaşması halinde, ülkesinin ‘tüm tarafların anlaşmaya uymasını sağlamak için elinden geleni yapacağını’ vurguladı.
Hamas, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve felaket niteliğinde bir insani krize neden olan savaşın kesin olarak sona erdirileceğine dair garantiler verilmesi gerektiğini belirtti.
Geçtiğimiz eylül ayında Katar'ın başkentini hedef alan İsrail hava saldırılarında suikast girişiminden kurtulan hareketin baş müzakerecisi Halil el-Hayye, Hamas'ın ‘Başkan Donald Trump ve destekçi ülkelerden savaşın sonsuza kadar sona ereceğine dair garanti istediğini’ duyurdu.
El-Hayye dün Kahire el-İhbariyye televizyonuna verdiği demeçte, “İsrail işgalini yaşadık ve ona bir an bile güvenmiyoruz” dedi.
El-Hayye, “Tarih boyunca İsrail işgali sözlerini tutmadı. Bu yüzden Başkan Trump ve destekçi ülkelerden gerçek garantiler istiyoruz... Savaşı sona erdirmek için tüm olumlu adımları atmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
‘Kader günleri’
Trump'ın planı, ateşkes, Hamas'ın tüm rehineleri serbest bırakması, hareketin silahsızlandırılması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.
Hamas, rehineleri serbest bırakmayı ve Gazze Şeridi'ni Filistinlilerden oluşan bir organın yönetmesine izin vermeyi kabul ettiğini doğruladı, ancak silahsızlanma konusuna değinmedi ve planın Gazze Şeridi’nin geleceği ile ilgili hükümlerinin incelenmesi gerektiğini vurguladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise planı desteklediğini belirterek, planın İsrail'in savaştaki hedeflerine ulaşmasını sağladığını ifade etti.
Müzakerelere yakın bir Filistinli kaynak, AFP'ye verdiği demeçte, Şarm eş-Şeyh'teki görüşmelerde Hamas'ın ‘İsrail tarafının geri çekilme için sunduğu ön haritaları, esir takası mekanizmasını ve zaman çizelgesini’ tartıştığını bildirdi.
Kaynak, ‘Hamas’ın, rehinelerin teslim tarihlerini İsrail'in çekilme tarihleriyle ilişkilendirme konusunda ısrarcı’ olduğunu açıkladı.
Netanyahu dün, 7 Ekim saldırısının ikinci yıldönümünde yaptığı konuşmada, Hamas'ın elinde tuttuğu tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamakla başlayarak Gazze Şeridi'ndeki savaşın tüm hedeflerine ulaşma sözü verdi.
Netanyahu, “Kader belirleyici ve kararlı günler yaşıyoruz. Savaşın tüm hedeflerine ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz; kaçırılanların geri getirilmesi, Hamas'ın iktidarının ortadan kaldırılması ve Gazze Şeridi'nin bir daha asla İsrail için tehdit oluşturmamasının sağlanması” şeklinde konuştu.
Diğer yandan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün yaptığı açıklamada, müzakerelerin anlaşmanın ‘ilk aşamasını’ (rehinelerin serbest bırakılması, yardımların ulaştırılması ve Filistinli mahkûmların serbest bırakılması için gerekli koşulların yaratılması) uygulamayı amaçladığını belirtti.
İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik acımasız askerî harekâtını sürdürerek bölgenin enkaza dönmesine neden olurken, savaşı sona erdirmek için uluslararası baskı önemli ölçüde artıyor. On binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan bu durum, felaket boyutunda bir insani krize yol açarak Birleşmiş Milletler'in (BM) kıtlık ilan etmesine neden oldu.
BM tarafından görevlendirilen bağımsız bir soruşturma komisyonu geçtiğimiz ay, İsrail'i Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla suçlarken, insan hakları grupları da Hamas'ı saldırısı sırasında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı. Her iki taraf da suçlamaları reddediyor.