Eski Katar Başbakanı'nın bir medyuma 90 milyon dolar kaptırdığı ortaya çıktı

Mücevherlerden biri müzayedeye çıkarılınca gerçek anlaşıldı

Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)
Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)
TT

Eski Katar Başbakanı'nın bir medyuma 90 milyon dolar kaptırdığı ortaya çıktı

Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)
Es-Sani, 2007-2013'te Katar Başbakanı olarak görev yapmıştı (AFP)

Aralıkta New York'taki Christie's müzayede evinde satışa çıkarılan yaklaşık 35 milyon dolar değerindeki 13,15 karatlık pembe elmasın eski Katar Başbakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir es-Sani'ye ait olduğu ortaya çıktı.

Vice'ta yer alan haberde es-Sani'nin toplam 90 milyon değerinde mücevher çaldırdığı, olayın gizli kalması için de bazı kişilere ödeme yaptığı belirtildi.

Şeyh Hamad bin Casim es-Sani'nin mücevherlerinin çalınmasının arkasındaysa Katarlı politikacının kişisel asistanının bulunduğu anlaşıldı.

ABD'de konuyla ilgili açılan davada Magdalena olarak adlandırılan asistan, 2019'da psikoloji ve aşkla ilgili "medyumluk" hizmeti veren Purple Garden isimli siteye üye oldu.

Sitede kısa süre içinde Giovanni isimli bir "uzman danışmanla" tanışan Magdalena, bu kişiden 4 yıl boyunca "kötü enerjiyi kovma" gibi konularda danışmanlık aldı, birlikte okumalar yaptı ve tarot falları baktırdı.

Savcılığın sadece saf bir kurban olduğunu değerlendirdiği Magdalena, Nisan 2022'den sonra üç ay içinde yüzyüze hiç görüşmediği Giovanni'ye patronuna ait 17 parça mücevheri "kötü ruhlardan temizlenmesi için" gönderdi.

Yıllar boyunca Magdalena'dan 150 bin dolar para alan Giovanni, 50 bin dolar da mücevherlerin "temizlenmesi" için almayı başardı.

Önce mücevherleri geri göndermeyi reddeden Giovanni, daha sonra ağustosta Cannes'da Magdalena'yla buluşma sözü verdi ancak buluşmaya gelmedi. 

Giovanni, dolandırıldığını anlayan Magdalena'ya son mesajında, "Lütfen dur. Neden bahsettiğini anlamıyorum. Bir medyuma değil psikoloğa ihtiyacın var. Lütfen beni rahatsız etmeyi bırak" ifadelerini kullandı.

16 karatlık orjinalin tanınmaması için 13,15 karata düşürülen pembe elmas Christie's de müzayedeye çıkarılınca, elmas tüccarlarından biri tarafından tanındı. 

FBI gerçek ismi John Lee olan Giovanni'yi 22 Kasım'da yakalarken, geri kalan nakit para ve mücevherlerin de önemli bir bölümünü ele geçirdi.

Independent Türkçe, Vice News



Katar’dan Aljazeera muhabirinin öldürülmesine tepki: Devlet destekli İsrail terörizmi durdurulmalı

Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)
Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)
TT

Katar’dan Aljazeera muhabirinin öldürülmesine tepki: Devlet destekli İsrail terörizmi durdurulmalı

Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)
Şirin Ebu Akile’nin cesedini tutan Filistinliler (AFP)

Katar Dışişleri Bakan Yardımcısı Lulva el-Hater, Katar merkezli Aljazeera kanalı çalışanı Şirin Ebu Akile’nin Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu yüzünden vurularak hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bakan Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Şirin’in görevi sırasında üzerinde ‘basın’ yazılı çelik yelek ve kask giydiği halde öldürülmesine tepki göstererek, “Devlet destekli bu İsrail terörizmi durdurulmalı. İsrail’e koşulsuz destek sona ermeli” ifadelerini kullandı.
Aljazeera kanalının deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile, İsrail askerlerinin bu sabah erken saatlerde işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskını takip ederken İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Aljazeera kanalı ise, çalışanı Şirin Ebu Akile’nin işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu öldürülmesinden İsrail hükümetini sorumlu tuttuklarını açıkladı.
Kanal, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, “İsrail işgal güçleri, muhabirimiz Şirin Ebu Akile’ye soğukkanlılıkla, uluslararası yasaları ve normları ihlal ederek ve önceden tasarlanmış bir cinayetle suikast düzenledi” ifadelerine yer verdi.
Deneyimli gazeteci Akile’nin, kimliğini açıkça gösteren bir basın yeleği giydiği sırada doğrudan kendisini hedef alan gerçek mermilerle öldürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Basının görevini gerçekleştirmesini engellemeyi amaçlayan bu menfur suçu kınıyor ve meslektaşımızın öldürülmesinden İsrail hükümetini sorumlu tutuyoruz” denildi.
Olayın takipçisi olacağını vurgulayan Aljazeera’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Uluslararası toplumu, İsrail işgal güçlerini, Şirin Ebu Akile’yi kasıtlı olarak hedef aldığı ve öldürdüğü için kınamaya ve hesap sormaya çağırıyoruz. Ne kadar suçlarını örtbas etmeye ve adaletten kaçmaya çalışsalar da hukuki yollardan hesap sorulması için faillerin peşini bırakmayacağımızı taahhüt ediyoruz.”
Aljazeera’nın ilk nesil saha muhabirlerinden 51 yaşındaki gazeteci, İsrail’in işgal altındaki topraklarda Filistin halkına yönelik saldırılarını kayıt altına almak için bölgede uzun süredir çalışmalar yürütüyordu.
1971 Kudüs doğumlu Ebu Akile, Ürdün’deki Yermuk Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Bölümü mezunuydu.