Uluslararası 630 şirketin bölge ofislerinin merkezi olarak Suudi Arabistan’ı seçme nedeni nedir?https://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/suudi-arabistan/4886476-uluslararas%C4%B1-630-%C5%9Firketin-b%C3%B6lge-ofislerinin-merkezi-olarak-suudi
Uluslararası 630 şirketin bölge ofislerinin merkezi olarak Suudi Arabistan’ı seçme nedeni nedir?
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın havadan görünümü (AFP)
Suudi Arabistan son dönemde 180 uluslararası şirkete ülkede bölgesel merkez kurma lisansı verirken, 450 kadar şirket de bölgesel merkezlerini Suudi Arabistan’da kurmak için hazırlanıyor.
Şarku’l Avsat, uzmanlara bu şirketlerin, bölgesel merkez yeri olarak Suudi Arabistan’ı seçme nedenlerini sordu.
Yatırım Bakanı Mühendis Halid el-Falih dün (Perşembe), İnsan Kapasitesi Girişimi Konferansı’nda yaptığı konuşmada, çoğu başkent Riyad olmak üzere, ülkede bölgesel merkezlerini kurmaları için kendilerine lisans verilmesi amacıyla 450 yabancı yatırımcıyla anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Mega projeler
Uzmanlar, Suudi Arabistan’ın şu anda uluslararası şirketler için cazip olan dev yatırım fırsatlarına ve projelere sahip olduğunu ve şirketlerin bu avantajla işlerini hedeflerine göre genişletmeye çalıştığını bildirdi.
Şirketlerin, aynı zamanda Suudi Arabistan’ın üç kıtayı birbirine bağlayan stratejik konumundan ve hızla büyüyen 40 pazara uçakla dört saatte ulaşabilme yeteneğinden yararlandığına da dikkat çektiler.
Suudi Arabistan’ın çok uluslu şirketlerin bölgesel merkezlerini kurmaları için ideal bir yer olduğuna vurgu yapan uzmanlara göre ülke ekonomik dönüşümlere tanık oluyor.
Suudi Arabistan ayrıca, hükümetin yabancı şirketlerin Suudi pazarına girişini kolaylaştıran düzenleyici ve yasal reformlar üzerinde çalışması nedeniyle cazip bir yatırım ortamına sahip.
Coğrafi konum
Şarku’l Avsat’a konuşan Suudi Yönetim Merkezi Başkanı Nasser es-Sahli, ülkenin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük ekonomisi olduğunu ve dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında 18. sırada yer aldığını vurguladı.
Sahli, tüm bunların yanı sıra seçkin coğrafi konumu nedeniyle, Suudi Arabistan’ın bölge ofislerinin merkezi olarak büyük uluslararası şirketlerin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.
Suudi Arabistan’ın halihazırda çok sayıda dev proje üzerinde çalıştığını, özel sektörü cezbeden tüm yetenek ve teşviklere sahip olduğunu ve bunun karşılığında birçok yabancı şirketin işlerini büyüterek bu projelere girmek için fırsat kolladığını dile getiren Sahli, sözlerine şöyle devam etti;
“Hükümet yasal ve düzenleyici reformlar gerçekleştirdi ve yabancı şirketlerin Suudi pazarına girişini kolaylaştırmak için birçok teşvik sağladı. Riyad, başkentte periyodik olarak düzenlenen dev ekonomik sergi ve konferansların yanı sıra tanık olduğu kültürel, sportif ve sanatsal etkinlikler nedeniyle günümüzün iş merkezi konumundadır.”
Uluslararası göstergeler
Şarku’l Avsat’a konuşan bir diğer uzman olan ekonomist Ahmed eş-Şehri ise konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;
“Uluslararası şirketler, ülkenin ekonomik refahını ve tüm uluslararası göstergelerde somut ilerlemesini göz önünde bulundurarak, bölge ofislerinin merkezi olarak Suudi Arabistan'ı seçiyor. Bu durum, yabancı şirketlerin önemli hedefi olan mega projelerdeki yatırım fırsatlarının yanı sıra, ülkeyi özel sektör için de her alanda cazip bir lokasyon haline getiriyor.”
Şehri, Suudi Arabistan’ın üç kıtayı birbirine bağlayan coğrafi konumu nedeniyle şu anda cazip bir yatırım merkezi olduğunun altını çizerek, şu ifadelerle devam etti;
“Bu da ülkeyi çok uluslu şirketlerin bölgesel merkezlerini kurmaları için ideal bir yer haline getiriyor. Aynı zamanda dev projelerde mevcut olan fırsatlar ülkeyi, belirledikleri hedeflere ulaşmak için işlerini büyütmek isteyen şirketler için önemli bir destinasyon konumuna getirdi.”
Suudi Arabistan Şubat 2021’de yaptığı açıklamada, kamu bütçesinden harcama yapan kurumların, bölgesel yönetim merkezi Suudi Arabistan’da olmayan yabancı şirketler ve ticari kuruluşlarla olan sözleşmelerinin 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren durdurulmasına karar verildiğini duyurdu.
Açıklamada bu kararın, 2030 Vizyonu hedefleri doğrultusunda istihdam sağlama, ekonomik kaybı azaltma ve çeşitli devlet kurumları tarafından satın alınan ürün ve hizmetlerin ülkede uygun yerel içerikle yapılmasını sağlama stratejisi çerçevesinde olduğu da ifade edildi.
IMF, Suudi Arabistan'ın mali politikalarını ve çeşitlendirme stratejilerinin başarısını övdühttps://turkish.aawsat.com/ekonomi%CC%87/5171845-imf-suudi-arabistan%C4%B1n-mali-politikalar%C4%B1n%C4%B1-ve-%C3%A7e%C5%9Fitlendirme-stratejilerinin
IMF, Suudi Arabistan'ın mali politikalarını ve çeşitlendirme stratejilerinin başarısını övdü
Uluslararası Para Fonu (IMF), Suudi ekonomisinin güçlü performansını, dış şoklara karşı dayanıklılığını, Krallığın mali politikalarını ve ekonomik çeşitlendirme stratejilerinin başarısını övdü. IMF, küresel belirsizliğin artmasına ve emtia fiyatlarının düşmesine rağmen, Suudi Arabistan için gelecekteki beklentilerin halen güçlü olduğunu belirtti. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki gelişmelerden bağımsız olarak, petrol dışı sektördeki büyümeyi sürdürmek ve kapsamlı bir ekonomik çeşitlendirme sağlamak için yapısal reformların sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Bu uluslararası değerlendirme, Suudi Arabistan'ın ekonomik politikalarının Vizyon 2030 hedeflerini uygulamaya devam etme ve mali istikrar ile yapısal dönüşüm arasında denge sağlama konusunda başarılı olduğunu yansıtıyor. Kuşkusuz bu da, dış şoklarla başa çıkma ve uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşma kabiliyetini güçlendiriyor.
IMF’nin bugün Suudi Arabistan ile 4. madde istişarelerini tamamlamasının ardından yayınlanan açıklamaya göre, Suudi ekonomisi, petrol dışı faaliyetlerin büyümesi, enflasyonun kontrol altına alınması ve işsizlik oranlarının 2024 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 7'ye düşerek rekor seviyelere ulaşmasıyla destekleniyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ve Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, IMF'nin Uluslararası Para ve Finans Komitesi toplantısı sırasında (AFP)
IMF'den Amine Mati başkanlığındaki bir heyet, 12-26 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek 2025 yılına ilişkin 4. madde istişarelerini gerçekleştirdi ve 26 Haziran'da nihai açıklamasını yayınladıktan sonra raporunu nihai kararın alınması için İcra Kurulu'na sundu.
IMF Misyon Şefi Amin Mati, Suudi Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal Al-İbrahim ile görüşmesi sırasında
4. madde raporu, IMF’nin Suudi Arabistan'daki ekonomik büyüme tahminlerini 2025 yılı için nisan ayındaki önceki tahmini olan yüzde 3'ten yüzde 3,6'ya ve 2026 için yüzde 3,7'den yüzde 3,9'a yükseltmesinden birkaç gün sonra yayınlandı.
Harcamaları azaltmaya gerek yok
Mati, yürütme kurulunun raporunda öne çıkan noktaları ele aldığı basın toplantısında, Suudi Arabistan'ın bu yıl harcamalarını yeterince azalttığını ve ham petrol fiyatlarının düşmesi durumunda bile daha fazla mali düzenleme yapmaya gerek olmayabileceğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın IMF’nin döngüsel eğilimlere ters bir mali politika izlenmesi tavsiyesi hakkındaki sorusuna yanıt olarak, fonun ‘bu yıl için harcamaları azaltmak veya mali düzenlemeler yapmak için daha fazla önlem alınması gerektiğini düşünmediğini’ bildirdi.
Suudi Arabistan, 2024 yılının sonlarında, ekonomi çeşitlendirme planlarında ilerlemeyi hızlandırmak amacıyla önceki hedefleri aşarak 2025 yılı harcamalarını 1,285 trilyon riyal (342 milyar dolar) seviyesine indireceğini açıklamıştı.
IMF, bütçe açığının bu yıl yüzde 4'e çıkmasını bekliyor. Mati, Suudi Arabistan'ın yeterli düzeyde dış rezervlere sahip olması nedeniyle bu seviyenin ‘tamamen uygun’ olduğunu belirtti. Suudi hükümeti ise bu yıl için yüzde 2,3'lük daha düşük bir açık bekliyor.
Petrol dışı büyüme ve maliye politikası önerileri
IMF, raporunda, petrol dışı reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 2024 yılında yüzde 4,5 oranında büyüdüğünü ve bu büyümenin perakende, konaklama ve inşaat gibi dinamik sektörler tarafından desteklendiğini vurguladı. Bu durum, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda uyguladığı ekonomik çeşitlendirme stratejilerinin başarısını teyit ediyor.
Buna karşılık, OPEC+ anlaşması kapsamında alınan üretim azaltma kararı, petrolün dahil olduğu GSYİH’nin yüzde 4,4 oranında düşmesine ve toplam büyümenin yüzde 2'ye gerilemesine neden oldu. Buna rağmen, konut kiralarındaki artışın yavaşlamasıyla enflasyon kontrol altında tutuldu ve Suudi vatandaşlarının işsizlik oranı rekor seviyeye geriledi.
IMF, ticaret dengesinin GSYİH'nin yüzde 2,9'u oranında bir fazladan yüzde 0,5'lik hafif bir açığa dönüştüğünü ve bunun dış borçlanma ve yurtdışındaki döviz varlıklarının birikiminin sınırlandırılması yoluyla finanse edildiğini belirtti. Bununla birlikte, Suudi Arabistan Merkez Bankası (SAMA) rezerv güvenlik marjları güçlü olmaya devam ediyor. SAMA'nın net yabancı varlıkları 415 milyar dolar seviyesinde sabit kalarak, IMF'nin rezerv yeterliliği ölçütünün yüzde 187'sini karşılıyor.
Gelecek beklentileri
IMF, yerel talebin güçlü kalacağını ve petrol dışı büyümenin orta vadede yüzde 3,5'in üzerine çıkacağını öngörüyor. Bu, Vizyon 2030 projelerinin devam etmesi ve büyük uluslararası etkinliklerin düzenlenmesi sayesinde olacak.
Ayrıca, OPEC+ anlaşması kapsamında üretim kesintilerinin kademeli olarak kaldırılmasıyla desteklenen reel GSYİH’nin 2026 yılına kadar yüzde 3,9'a çıkacağı tahmin ediliyor.
Enflasyonun kontrol altında kalması beklenirken, yatırımla ilgili ithalatın artması ve göçmen işçilerin havale akışlarının azalması nedeniyle orta vadede cari işlemler açığının devam etmesi öngörülüyor. Ayrıca, cari işlemler açığının mevduatlardan çekilme, yurtdışındaki döviz varlıklarının birikiminin sınırlandırılması ve dış borçlanmanın artırılması yoluyla finanse edilmesi beklenirken, rezerv güvenlik marjlarının uygun seviyede kalacağı öngörülüyor.
Dış pazarlara açılma alanı
Raporda, borç/GSYİH oranının 2025 yılında GSYİH'nin yüzde 29,8'ine ulaşacağı ve 2026 yılında yüzde 32,6'ya yükseleceği tahmin ediliyor. Raporda, Suudi Arabistan'ın dış pazarlara erişim için halen bir alan olduğu ve zamanla yabancı para cinsinden borç payının hafifçe artacağı görüşü yer alıyor.
Suudi Arabistan'ın kamu borcu 2024 yılında GSYİH’nin yüzde 26,2'sine geriledi ve G20 ülkeleri arasında en iyi oranlardan birini elde etti.
IMF, ülkenin toplam kamu borcunun zamanla ılımlı bir şekilde artacağını, ancak ‘mali durumun düzeltilmesi ve borç ihraç stratejileriyle desteklenerek normal oranlarda kalacağını’ öngördü.
Öte yandan IMF, ticari gerilimler nedeniyle petrol talebinin zayıflaması, hükümet harcamalarının azalması ve bölgesel güvenlik riskleri gibi kısa vadede olası olumsuz gelişmelerin risklerine dikkat çekti. Buna karşılık, petrol üretiminin artması veya Vizyon 2030 kapsamında ek yatırımların gerçekleştirilmesinin büyümeyi destekleyebileceğini belirtti.
Büyümeyi destekleyen maliye politikası
Suudi yetkililerin kamu maliye kurumlarını güçlendirme konusunda kaydettiği ilerlemeyi öven IMF yetkilileri, orta vadeli kamu maliye çerçevesini güçlendirme çabalarının sürdürülmesini teşvik ettiler. Hükümetin beş yıllık orta vadeli mali planlamaya geçişini ve 2030 yılına kadar tüm kurumlar için harcama tavanlarını belirlemede izlenen proaktif yaklaşımı övdüler. Büyümeyi desteklemek için kısa vadede konjonktürel eğilimlerin tersine bir maliye politikası izlenmesini tavsiye ettiler.
İstikrarı güçlendiren mali reformlar
Bankacılık sektörüyle ilgili olarak, yetkililer, sektörün halen iyi sermaye ve kârlılık seviyelerine sahip olduğunu ve yeterli likidite koşullarına ulaştığını vurguladılar. Yönetim ve denetim reformlarının uygulanmasında kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşıladılar ve bankacılık sisteminin hızla benimsenmesini ve kapsamlı bir kriz yönetimi çerçevesinin oluşturulmasını teşvik ettiler. Ayrıca, SAMA'nın olası riskleri izleme konusundaki uyanıklığını ve döngüsel dalgalanmalara karşı ters sermaye güvenlik marjı belirleme gibi makro ihtiyati güvenlik araçlarını proaktif olarak kullanmasını övdüler.
Suudi Arabistan'daki bir pazar (SPA)
2024 yılının sonunda, Suudi bankacılık sektörü, batık kredilerin yüzde 1,2'ye düşmesiyle yüksek bir dayanıklılık sergiledi.
IMF yetkilileri ayrıca, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesine yardımcı olmak için önemli olan yerel finansal piyasanın derinleştirilmesinde kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşıladılar.
IMF, kamu maliyesinin şeffaflığında kaydedilen önemli ilerlemeyi vurguladı. Ayrıca, olası yükümlülükler de dahil olmak üzere risk analizinde gösterilen çabaları övdü. Yetkililer, son zamanlarda ihraç edilen devlet tahvillerinin getiri farklarının daralmasının, yatırımcıların kamu maliye politikalarının sürdürülebilirliğine olan güveninin arttığını yansıttığını belirtti.
Dünya Kupası maçlarına ev sahipliği yapmak
IMF’nin raporuna göre, Suudi Arabistan'ın 2034 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hazırlıkları, Vizyon 2030 ile uyumlu olarak altyapıya yaklaşık 26 milyar dolarlık harcama yapılmasını içeriyor ve bunun Suudi Arabistan'ın GSYİH’sine 9 milyar ila 14 milyar dolar arasında katkı sağlaması bekleniyor.
Riyad'da geniş katılımın olduğu etkinliklerden biri (Şarku’l Avsat)
Raporda, güncellenen yatırım yasası vurgulanarak, bu yasanın yerli ve yabancı yatırımcılar arasında haklar ve yükümlülükler açısından eşit muameleyi garanti ettiği belirtildi.
Gelecek için yapısal reform ivmesi
Yetkililer, 2016 yılından bu yana Suudi Arabistan tarafından gerçekleştirilen ‘etkileyici’ yapısal reformları övdü ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan bağımsız olarak bu ivmenin korunmasının önemini vurguladı. Özellikle, düzenleyici ortam ve iş ortamındaki iyileşmeyi, kadınların işgücü piyasasına katılımını ve insan sermayesinin geliştirilmesini memnuniyetle karşıladılar. Ayrıca ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesini ilerletmek için özel sektör yatırımlarını çekmeye yönelik çabaların sürdürülmesi çağrısında bulundular.
IMF, açıklamasını, Suudi Arabistan'ın bölgedeki liderlik rolünü, istikrarın sağlanmasındaki rolünü ve G20 gibi çok taraflı uluslararası forumlara aktif katılımını takdir ederek tamamladı ve küresel zorlukların ele alınmasına yönelik sürekli katkılarının önemini vurguladı.