Suudi Arabistan’ın Hac sezonu için siber hazırlıkları sürüyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/suudi-arabistan/5023205-suudi-arabistan%E2%80%99%C4%B1n-hac-sezonu-i%C3%A7in-siber-haz%C4%B1rl%C4%B1klar%C4%B1-s%C3%BCr%C3%BCyor
Suudi Arabistan’ın Hac sezonu için siber hazırlıkları sürüyor
Suudi Arabistan Ulusal Siber Güvenlik Kurumu (NCA)
Suudi Arabistan Ulusal Siber Güvenlik Kurumu (NCA), hacılara en iyi hizmeti sunmak üzere tüm imkânlardan yararlanmak için ulusal çabaları destekleme çabalarının bir parçası olarak, Hicri 1445 yılı Hac sezonu boyunca sağlanan sistem ve hizmetlerin hazır olma durumunu arttırdı.
NCA, ulusal makamlardaki uzmanların becerilerini geliştirmeyi, siber saldırılarda kullanılan en son yöntemlere aşina olmalarını sağlamayı ve hacılara en yüksek kalite ve verimlilik standartlarının sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde bunlarla başa çıkma stratejileri sunmayı amaçlayan bir eğitim programı icra ediyor.
Söz konusu program, hacı adayları ve yetkili makam çalışanlarının siber güvenlik konusundaki farkındalığını arttırmak amacıyla Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı Terminal 1'de farkındalık sergileri düzenlemek ve katılımcılar için özel oturumlar düzenlemek de dahil olmak üzere bir dizi girişimin uygulanmasını içeriyor.
Program dört ana bölümden oluşuyor: Teknik Siber Değerlendirmeler, Tehdit İzleme ve Müdahale, Kapasite Geliştirme ve Farkındalık. Program ayrıca siber tehditleri izlemek ve analiz etmek ve bunları kurumlarla paylaşmak için 24 saat açık bir operasyon odası kurulmasını, ilgili olaylara müdahale ekiplerinin atanmasını ve hassas varlık ve sistemlerin risk değerlendirmelerinin yapılmasını da içeriyor.
NCA’nın ülkedeki siber güvenlik konusunda yetkili makam ve siber güvenlik işlerinde ulusal referans olması, kritik altyapıların, öncelikli sektörlerin, hükümet hizmetlerinin ve faaliyetlerinin korunmasının yanı sıra devletin hayati çıkarlarını ve güvenliğini korumak için bu alanda uzmanlaşmış ulusal yetenekler oluşturmayı ve yerel düzeyde durumu hakkında periyodik raporlar hazırlamayı amaçlaması dikkat çekiyor.
Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağıhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5030814-mina-d%C3%BCnyan%C4%B1n-en-b%C3%BCy%C3%BCk-%C3%A7ad%C4%B1r-kenti-ve-hac-yolculu%C4%9Funun-ilk-dura%C4%9F%C4%B1
Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.
Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.
Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.
Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.
Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.
Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.
Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.
Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.
Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة