Yılın ilk çağla hasadı Silifke'de yapıldı

Yılın ilk çağla hasadı Silifke'de yapıldı
TT

Yılın ilk çağla hasadı Silifke'de yapıldı

Yılın ilk çağla hasadı Silifke'de yapıldı

Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde bahar meyvelerinin ilki olan çağla, tezgahlarda yerini almaya başladı. Havaların ısınmasıyla baharı erken yaşayan Mersin’in Silifke ilçesinde yılın ilk çağla hasadı yapıldı.
Tamamen organik olarak özellikle sahil kesimlerinde ticari amaçlı yetiştirilen badem çağlasının kilosu tezgahlarda 50 TL'den alıcı buluyor. Önceki yıllara göre satışı 25 gün erken başlayan çağla, üreticilerin yüzünü güldürüyor. 
Işıklı Çevre Yardımlaşma ve Turizm Derneği Başkanı ve üretici Zafer Can, çağlayı vatandaşların kilo yerine tadımlık olarak gramla satın aldıklarını kaydetti. 
"Türkiye'de ilk çağla hasadına başladık" diyen Can, "Tamamen doğal şartlarda üretiliyor. İlaç yok, gübre yok. Tamamen doğal ve organik yetiştiriyoruz. Birkaç yıl öncesine kadar 3 bin ağacımız vardı. Bugün 150 bin ağacımız var. Önümüzdeki yıllarda 500 bine ulaşmak istiyoruz. Köyümüzün geçim kaynağıdır. Işıklı Çevre Yardımlaşma ve Turizm Derneği olarak bir projemiz var. Yayla kesimlerinde binlerce dönüm boş arazi var. Buralara badem ağacı ekmek istiyoruz. Devletimiz destek verirse biz üreticiler elimizden geleni yaparız. Türkiye badem ihtiyacının yüzde 66'sını dışarıdan karşılıyor. Amerika'dan bile badem geliyor. Projemiz hayata geçerse hem döviz kaybını önleyeceğiz. Hem de istihdam oluşturacağız. Şu an 50 ila 80 ton arasında bir üretimimiz var. Yarım kilosunu 50 TL'den satıyoruz" dedi. 
Çağla yeni çıktığı için fiyatının biraz yüksek olduğunu söyleyen Zafer Can, "Vatandaş çağlaya rağbet ediyor. Bu satışlarımız adına sevindirici. Sezonun ilk turfanda meyve olması nedeniyle fiyat biraz yüksek olunca, çağla sevenler de kilo ile değil, 100 gram olarak alabiliyorlar. Önümüzdeki günlerde çağlanın hasadının artmasıyla birlikte fiyatların da aşağıya düşmesini tahmin ediyoruz" ifadelerini kaydetti.  



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters