Sudanlı kadınlar, OHAL'e meydan okudu

​Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 7 Mart’ta Hartum’da müttefiki olan siyasi partilerle toplantı düzenledi (AFP)
​Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 7 Mart’ta Hartum’da müttefiki olan siyasi partilerle toplantı düzenledi (AFP)
TT

Sudanlı kadınlar, OHAL'e meydan okudu

​Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 7 Mart’ta Hartum’da müttefiki olan siyasi partilerle toplantı düzenledi (AFP)
​Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 7 Mart’ta Hartum’da müttefiki olan siyasi partilerle toplantı düzenledi (AFP)

Sudan güvenlik güçleri, Sudan Meslek Grupları Birliği (SPA) ile Özgürlük ve Değişim güçlerinin çağrısıyla başkent Hartum’un birçok bölgesinde düzenlenen toplu gösterilere müdahale etti. Güvenlik güçleri bazı özel üniversitelerin öğrencilerini dağıtmak üzere güç kullanırken, Temyiz Mahkemesi de bazı eylemcilere 3 ila 5 yıl verilen hapis cezasını iptal etti, bazı tutuklu eylemcileri de serbest bıraktı.
Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre, geçen aydan bu yana devam olağanüstü hal ile yeni bir mücadele çerçevesinde Sudanlı Kadınlar Konvoyu sloganı altındaki eylem çağrılarına cevaben Hartum’un birçok bölgesinde vatandaşlar, protesto eylemleri düzenledi.
SPA ve müttefiklerine göre gösteriler, Sudanlı kadınların mücadelelerini, tarihi ve mevcut protestolardaki rollerini Uluslararası Kadınlar Günü’ne denk getirmek üzere ayarlandı. Gerçek eylemci sayısına dair bilgi verilmezken, Hartum ve diğer birçok şehirde yüzlerce kişinin sokaklara çıktığı belirtildi.
Güvenlik güçleri, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu eylemcileri dağıtmak için göz yaşartıcı gazlara başvururken, Hartum’un bazı bölgelerinde de güç kullandı.
Öte yandan muhalif Merkezi Doktorlar Komitesi, güvenlik güçlerinin üniversite öğrencilerine karşı şiddet kullandığını söylerken, söz konusu saldırıları “vahşice ve barbarca” olarak nitelendirdi. Saldırıların, öğrenciler arasında yaralanma vakalarına neden olduğu ifade edildi.
Olağanüstü Hal Temyiz Mahkemesi, OHAL emirleri uyarınca yetkililer tarafından yasaklanan gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 8 eylemciye karşı geçen hafta verilen hapis cezalarını iptal etti.
Eylemcilerin avukatlarından biri 7 Mart’ta Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, mahkemenin bidayet mahkemeleri tarafından hapis cezasına çarptırılan eylemcilerin beraatını istediğini vurguladı. Mahkemeler, 4 sanığı 5 yıl hapis cezasına, 3 sanığı da 3 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in müttefikleri de çağrı yapılan kapsamlı diyalog atmosferini oluşturma adımı olarak siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Beşir hükümetiyle müttefik siyasi partilerden oluşan bir mekanizma, 7 Mart’ta Ömer el-Beşir ile uzun bir toplantı düzendi. Toplantı, Beşir’in yasama ve yürütme makamlarını üstlenen Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ni tanıması sonrasında gelişti.
Kurtuluş ve Adalet Başkanı Bahr İdris Ebu Karde, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada komitenin, diyalog ortamının oluşturulması için siyasi tutukluları serbest bırakma çağrısında bulunduğunu söyledi. Ebu Karde, olağanüstü hal ilan etmek ve merkezi hükümeti feshetmek üzere Ulusal Diyalog olarak bilinen grubu desteklediğini ifade etti.
Reform ve Kalkınma Partisi Başkanı İbrahim Adem İbrahim de siyasi özgürlerin güvence altına alınmasını ve bu özgürlüklerin olağanüstü halden etkilenmemesini istedi.
Devlet Başkanı el-Beşir ise diyaloğun önemine dikkati çekerken, ülkede siyasi istikrar ve barış sağlamak için tüm siyasi güçlerle çabaları iki katına çıkarma çağrısı yaptı.
Toplantının ardından düzenlenen bir basın toplantısında Ömer el-Beşir, diyaloğun gelecek günlerde “ana odak noktası” olacağı konusunda taahhütte bulundu.
Beşir, 22 Şubat’ta ülkede bir yıl boyunca olağanüstü hal ilan ettiğini, merkezi hükümeti feshettiğini ve anayasal değişiklik görüşmelerini ertelediğini açıkladı.
Devlet Başkanı, ülkesinde 19 Aralık’tan bu yana yaşam ve ekonomik duruma karşı patlak veren protesto gösterini azaltmak amacıyla bazı kararlar yayınlamıştı.
Öte yandan Darfur’daki Adalet ve Eşitlik Hareketi, Sudan hükümetiyle müzakere ettiği ve yaklaşan kabine oluşum sürecinde devlet başkanı yardımcısı pozisyonunu üstlenecekleri yönünde çıkan haberleri sert bir şekilde reddetti.
Hareketin müzakere ve barış sorumlusu Ahmed Tagud Lissan, bir basın toplantısında Hartum’daki bazı gazetelerin hareketin başkanı Cibril İbrahim hakkında bazı haberler yayınladığını, kendisinin devlet başkanı yardımcısı olarak saraya yaklaştığını iddia ettiklerini açıkladı.
Lissan, “Hareketimiz, bu haberlerin tamamen yanlış ve saçmalık olduğunu onayladı. Bu haberlerin içerikleri tutarlı değildir ve objektiflikten uzak unsurlar içermektedir. Haberler, kamuoyunu kışkırtmaya, ülkenin tanık olduğu bu hassas durumda hareket ve liderliğinin imajını bozmaya çalışan siyasi bir oyundur” ifadelerini kullandı.
Ahmed Tagud Lissan, “Atılan sloganlar, artık gök kubbeyi deliyor. Halk Ömer el-Beşir’in ve rejiminin gitmesini, ülkede barış, özgürlük ve demokratik bir ortam sağlayabilecek bir rejim talep ediyor” dedi.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.