Libya: Çatışmaların hedefi havalimanları

Ulusal hükümete bağlı güçler Libya'nın başkentinin 30 kilometre güneyindeki Uluslararası Trablus Havalimanı girişinde. (AFP)
Ulusal hükümete bağlı güçler Libya'nın başkentinin 30 kilometre güneyindeki Uluslararası Trablus Havalimanı girişinde. (AFP)
TT

Libya: Çatışmaların hedefi havalimanları

Ulusal hükümete bağlı güçler Libya'nın başkentinin 30 kilometre güneyindeki Uluslararası Trablus Havalimanı girişinde. (AFP)
Ulusal hükümete bağlı güçler Libya'nın başkentinin 30 kilometre güneyindeki Uluslararası Trablus Havalimanı girişinde. (AFP)

General Halife Hafter komutasındaki "Ulusal Ordu" ile Faiz Sirac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler arasındaki çatışma, dün beşinci gününe girdi. Hafter birlikleri, UMH güçlerinin Trablus Uluslararası Havalimanı'nı ele geçirdiğindi teyit ettikten sonra Mitiga Havalimanı'na hava saldırısı başlattı.
UMH'de siyasi deprem
Bu sıralarda Ulusal Mutabakat Hükümeti'nde siyasi bir deprem yaşandı. UMH Başbakanı Fayiz Serrac'ın yardımcısı Ali Katrani, 9 üyeden oluşan hükümet meclisinden istifa ettiğini duyurdu.
Katrani Hafter yanlılarına övgüde bulunarak, "Ordu, başkent Trablus'u kurtarmak için ilerliyor" dedi. Katrani, Yerel medya kuruluşlarında yayınlanan istifa dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Silahlı milislerin tehdidi altında karar vermek zorunda kalan Sirac başkanlığındaki bu hükümet, daha fazla acı ve ayrılığa yol açmaktan başka bir şey yapamaz."
Serrac hükümetine bağlı kuvvetler Trablus Uluslararası Havalimanı'nda görülürken, LUO ile havaalimanın güneyinde çatışmalar yoğunlaştı. Libyalı yetkililer, havalimanının hedef alınmasının ardından, Trablus'un çalışan tek havalimanı Mitiga'da seferleri askıya aldığını duyurdu.
Libya Havayolları sözcüsü Muhammed Genoa, AFP'ye yaptığı açıklamada, Sivil Havacılık Otoritesi'nin "Bir sonraki duyuruya kadar hava trafiğini askıya almaya kararı verdiğini" söyledi.  Havaalanındaki bir güvenlik kaynağı, saldırının zayiat vermeksizin bir piste isabet ettiğini söyledi. 
BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, dün akşam saatlerinde konuya ilişkim yazılı bir açıklama yayınladı. Selame açıklamasında seneler önce silahlı milisler ve hükümet güçleri arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle kullanılamaz hale gelen Trablus Uluslararası Havalimanı'ndan sonra kentin tek çalışan havalimanı olan Mitiga'ya yönelik saldırıyı kınadı.
Buna karşılık, LUO ordusu adına konuşan Tümgeneral Ahmed Mismari, Trablus Havalimanı'nın hala Hafter güçlerinin kontrolünde olduğunu öne sürdü. Mismari, "Şehrin güney, güneydoğu ve batı kesimlerinde çatışmalar devam ediyor" dedi. olarak tanımlanan şeyin oluşumuna işaret ederek, UMH'nın yaptığı Hafter'in ordusunun geri çekildiği yönündeki açıklamaları yalanladı.
Serrac, son yaptığı açıklamada Hafter'e yönelik eleştiri dozunu artırdı ve sert bir dille konuşarak "Hafter'i bir isyancı olarak tutuklama kararı çıkarabileceğini" açıkladı. Askeri Savcı Fethi Saad ile bu konuyu görüşen Sirac, Libya şehirlerinin maruz kaldığı düşmanlığa ortaklık eden ve yasadışı eylemlerde bulunan herkesten hesap sorulacağını kaydetti. 
Bu arada, ABD, Trablus'ta gizli bir görevde olan askerlerini geri çekti. Aynı zamanda Hindistan da askerlerini geri çektiğini duyurdu. Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj, perşembe akşamı yaptığı açıklamada Trablus'ta yaşanan çatışmalar nedeniyle Hint barış güçlerini geri çektiklerini açıkladı. 2011 yılında Muammer Kaddafi'nin devrilmesinden bu yana ilk defa Trablus'ta yabancı asker bulunmuyor.
Ancak Libya'nın batısındaki Misrata kentinde yaptığı hastaneyi korumak için hala 200 İtalyan askeri varlığını sürdürüyor. Hastanede 65 doktor ve hemşire ile 135 destek personeli bulunuyor. İtalyan haber ajansı "AKİ" İtalyan askeri kaynaklarının askerlerin geri çekilmeleri yönünde bir plan yapmadıklarını aktardı.
Libya Milletvekili Meclisi Başkanı Akile Salih, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayd ile yaptığı görüşme sonrasında, Hafter birliklerinin ilerlemesinin anayasal çerçevede ilerlediğini savundu. Salih, Hafter birliklerinin UMH ile yapılan anlaşma gereğince Trablus'un silahlı milislerden temizlenmesi için alınan karar doğrultusunda hareket ettiğini iddia etti. Salih şu ifadeleri kullandı: "Sizi temin ederim ki, Trablus'taki Libya ordusu her bir bireyin hayatlarını, mallarını ve özgürlüklerini korudukları konusunda güvence veriyorlar ve bu her askerin boynunun borcu."
Yüksek Meclis Konseyi Başkanı Halid Mashri ise televizyonda yaptığı açıklamada, Serrac hükümetine çağrı yaparak Hafter güçlerini tutuklamak için karar çıkarması gerektiğini söyledi. Mitiga Havalimanı'na yönelik saldırıyı da kınadı.
Libya’daki BM misyonu, kentin güneyindeki çatışmaların yoğunlaşmasına rağmen halen Trablus’ta aktif olduğunu açıkladı. Misyondan yapılan kısa açıklamada, askeri gelişmeler bu şekilde devam ederse BM birliklerinin komşu ülke Tunus'a kadar çekileceği belirtildi.
Öte yandan BM Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame, dün Yüksek Mahkeme Üyeleriyle bir araya geldi. Mahkeme üyeleri, Salame'yi mevcut siyasi krizden çıkış yolları aramasına yönelik çabalarından dolayı takdir etti.
Buna karşılık, Sirac hükümetinin İçişleri Bakanlığı başkent Trablus'taki güvenlik durumuna yönelik yaptığı açıklamada, "Trablus'ta her şey yolunda. Bütün güvenlik hizmetleri ve fonksiyonları aksamadan devam ediyor. Başkentte güvenlik ve istikrarı korumak için diplomatik misyon da dahil tüm gerekenler yapılıyor" denildi.
Sağlık Bakanı Uhaymed bin Ömer, televizyonda yaptığı açıklamada, kurbanlar arasında sivillerin de bulunduğunu duyurarak, 40 kişinin yaralandığını açıkladı. Bakanlık'tan yapılan açıklamada ise ülkenin batı kesiminde cereyan eden olaylarda 14 kişinin hayatını kaybettiği 14 kişinin de yaralandığı ifade edildi. İki gün önce açıklanan bir başka bilanço ise 21 ölü ve 27 yaralı ile sonuçlanmıştı.
LUO adına konuşan Tümgeneral Ahmed Mismari, ölenlerin tamamının Trablus'taki silahlı milislerden oluştuğunu iddia ederek, ordunun bu savaşlarda 2 askerini kaybettiğini söyledi ve 60 kişinin yaralandığını söyledi.



"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
TT

"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme haritasında işaretlenen "sarı hat’ı", yaklaşan herkesi öldüren, ancak "ölüm tuzağı" olarak tanımlanabilecek bir yere dönüştürdü. Son 24 saat içinde, 10 Ekim'de imzalanan barış planına göre Gazze Şeridi'ni ikiye bölen "sarı hata" yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında dört Filistinli öldürüldü.

Filistin kaynakları Şarku’l Avsat’a, İsrail'in "sarı hattı" fiilen "ölüm tuzağına" çevirdiğini ve orada Gazzelileri soğukkanlılıkla öldürdüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler Gazze'deki kıtlığın sona erdiğini ilan etti, ancak Şeritteki nüfusun büyük çoğunluğu hala yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.


Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.