Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu
TT

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap Erzincan’da ki bir lisenin deposunda bulundu. 
Cumhuriyet dönemi edebiyatında önemli bir yeri olan "Çalıkuşu, Yeşil Gece, Anadolu Notları ve Miskinler Tekkesi" gibi eserlere imza atmış roman, öykü ve oyun yazarı olan Reşat Nuri Güntekin’in, eşi Hadiye Güntekin için imzaladığı kitabı "Miskinler Tekkesi" isimli kitap, Erzincan’da ki Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin deposunda bulundu. 
Erzincan’da Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından oluşturulan kütüphane için depoda bulunan kitapların tasnifi sırasında roman, öykü ve oyun yazarı olan Reşat Nuri Güntekin’in, eşi Hadiye Güntekin için imzaladığı Miskinler Tekkesi isimli kitaba rastlanıldı. 30 Ekim 1946 yılında Reşat Nuri Güntekin tarafından eşi için imzalanan kitapta ‘En sevdiğim kitap en sevdiğim insana, yani Hadiye’ye’ diye de kendisi tarafından bir not düşülmüş. 
73 yıl önce Reşat Nuri Güntekin’in eşi Hadiye Güntekin için imzaladığı kitabı ‘Miskinler Tekkesi’ isimli kitabı tasnif sırasında bulan Erzincan’da Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ise merak ettikleri Reşat Nuri Güntekin’in kitaplarını okumaya başlarken, Okul Müdürü Gökmen Güler ise kitabı koruma altına aldı. 



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology