Facebook'un yeni sloganı: Gelecek Eşittir Gizlilik

Mark Zuckerberg, yıllık ‘Facebook’ Geliştirici Konferansı F8'de (EPA)
Mark Zuckerberg, yıllık ‘Facebook’ Geliştirici Konferansı F8'de (EPA)
TT

Facebook'un yeni sloganı: Gelecek Eşittir Gizlilik

Mark Zuckerberg, yıllık ‘Facebook’ Geliştirici Konferansı F8'de (EPA)
Mark Zuckerberg, yıllık ‘Facebook’ Geliştirici Konferansı F8'de (EPA)

Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, Salı günü düzenlenen yıllık ‘F8’ Geliştirici Konferansında yaptığı açıklamada, Facebook’un son beş yıl içerisindeki telefon uygulamasındaki en büyük değişikliği gerçekleştireceğini duyurdu.
Facebook'un her yılın Nisan ayında düzenli olarak gerçekleştirdiği F8 Geliştirici Konferansı bugün gerçekleşti. Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg, yaptığı konuşmada; sosyal medya platformunun artık sadece 'akış'a değil, kişiye özel gizli kısımları geliştirmek için mesai harcayacağını açıkladı
Geleceğin gizlilik olduğuna inanıyorum" diyen Zuckerberg "Bu, insanlara sunacağımız yeni hizmetimiz olacak" diyerek sözlerine devam etti. Geçtiğimiz ay içerisinde teknoloji devi şirketini gizlilik konusunda yeniden odaklandığı söylendi.
Şirketin Kurucu CEO’su, uygulamayı, toplumun arkadaş merkezi haline getirmeye odaklanacağını ve tasarımının daha kolay olacağını söyledi. Uygulamanın simgesinin değişeceğini işaret ederek, “Uygulamanın simgesinin artık mavi değil” dedi.
Zuckerberg, şirketin, kullanıcıları yanlış bilgi yaymak amacıyla oluşturulan gruplara yönlendirmemesini sağlamak için caydırıcı tedbirler alacağını açıkladı. Bu geçen yıl Facebook’un şiddetle eleştirildiği bir sorun.
Zuckerberg, geçmişte yaşanan Facebook kullanıcılarının kişisel verilerinin 3. kişilerin ellerine geçmesi skandallarından sonra şirketinin gizliliğe odaklanma konusundaki ciddiyetini vurguladı.
Gizlilik, Facebook uygulamasının geliştirilmesinde en ilgi çeken özelliklerin başında geliyor. sosyal medya platformunun, beğendiğiniz ve sessizce takip ettiğiniz kişiye haber verme özelliği üzerinde çalışması. Şirket, Secret Crush adlı yeni bir özellik koyacak. Bu özellik, kullanıcıların takip ettikleri kişiye, takip edildiği zamanı söylenmesini sağlayacak aynı zamanda birisinin sayfasını görüntülediğini ve yazdıklarıyla ilgilendiğini haber verecek. Uygulamanın yeni sürümü bugün ABD’de piyasaya sürülüyor. Önümüzdeki haftalarda ise tüm dünyada yayınlanacak.
Facebook'un; WhatsApp, Instagram ve Messenger servisleri hakkında da konuşma yapan şirketin ünlü CEO'su, bu servislerin uçtan uca şifreleme teknolojisine çok yakında tamamen geçiş yapacağını bildirdi. Bununla beraber kullanıcıların mesajları, videolu sohbetleri ve dahası kişisel verileri, 3. kişiler tarafından elde edilse dahi hiçbir şekilde okunamayacak, anlamlandırılamayacak.
Zuckerberg, Facebook’un bu yıl içerisinde uygulamaya koyulacak olan yeni bir bilgisayar sürümü üzerinde çalıştığını söyledi.
Geçmişte yaşanan kullanıcıların kişisel verilerinin 3. kişilerin ellerine geçmesi skandallarından kurtulup yeni bir başlangıç yapmak isteyen Facebook'un en büyük önceliği artık gizlilik olacak. Bu doğrultuda kullanıcılarının gizliliği, en çok kullanılan sosyal medya platformunun birincil önceliğe hâline geliyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging