Mısır, Sudan ve Libya'da bayram tartışması çıktı

Libya’da Bayram Namazı kılan Müslümanlar (AFP)
Libya’da Bayram Namazı kılan Müslümanlar (AFP)
TT

Mısır, Sudan ve Libya'da bayram tartışması çıktı

Libya’da Bayram Namazı kılan Müslümanlar (AFP)
Libya’da Bayram Namazı kılan Müslümanlar (AFP)

Çarşamba gününü Ramazan Bayramı'nın ilk günü olarak açıklayan Libya, söz konusu bildiriden birkaç saat sonra bayramın ilk gününün salı olduğunu duyurdu.
Fayiz es-Serrac liderliğindeki Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti ve Fetva Kurumu, dün iki resmi açıklama yayınlayarak Şevval hilalinin görülemediğini, salı gününün Ramazan’ın son günü, çarşamba gününün de Ramazan Bayramı'nın ilk günü olacağını bildirmişti.
Birkaç saat sonra yapılan ikinci açıklamada ise salı günün bayramın ilk günü olarak kutlanacağını duyurdu.
Arap ve İslam ülkelerinin büyük bir çoğunluğu bugün Ramazan Bayramı’nın ilk gününü kutlarken Mısır, Ürdün ve Filistin’in de aralarında bulunduğu çok sayıda ülke Ramazan Bayramı'nı yarın kutlayacağını ilan etti.
Mısır’da hilalin görülmesi ile ilgili haberler birbiri ile çelişki gösterdi. Ardından Fetva Kurumu dün akşam namazından yarım saat sonra yaptığı açıklamada 4 Haziran Salı gününün Ramazan’ın son günü olduğu, çarşamba günün de bayramın ilk günü olduğu belirtildi.
Çatışma, Yüksek Eğitim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı'na bağlı Mısır'daki Ulusal Astronomik ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü'nün yayınladığı bildirinin ardından yaşandı. Açıklamaya göre Şevval hilali Kahire yerel saati ile gece 00.02’de görüldü. Bu da bayramın ilk gününün 4 Haziran Salı olduğu anlamına geliyor.
Ardından Mısır Fetva Kurumu'nun açıklamasının esas olduğu belirtildi.
Sudan’da ise halk hareketlerinin en büyüğü olan Meslek Odaları Birliği (SPA) astronomik hesaplara dayanarak bayramın başlangıcının 4 Haziran Salı olduğunu açıkladı. Sudan İslam Hukuku Birliği buna itiraz etti. Birlik, salı günün Ramazan’ın son günü, çarşamba gününün de bayramın başlangıcı olduğunu bildirdi.
Filistin’de güvenlik güçleri, bayramın bugün kutlanmasına müdahale etti. Fetva kurumu da Ramazan Bayramı'nın ilk günün çarşamba olduğunu duyurdu.



Arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasını destekleyen ve ‘İstikrar Gücü’nün derhal kurulmasını öngören hamleleri

Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasını destekleyen ve ‘İstikrar Gücü’nün derhal kurulmasını öngören hamleleri

Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)

Arabulucular, İsrail'in ihlallerinin devam ettiği Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasını destekleyen çabalarını sürdürürken yarın İstanbul'da yapılacak toplantı için beklentiler artıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistin ve Türkiye'den uzmanlar, geçtiğimiz ay Şarm eş-Şeyh'te imzalanan anlaşmanın garantörlerinden biri olan Türkiye tarafından duyurulan toplantının birkaç mesaj içereceğini düşünüyor. Bunlardan ilki, anlaşmanın devam etmesi gerektiği yönünde İsrail'e yönelik mesaj. İkincisi Gazze Şeridi'nde uluslararası İstikrar Gücü kurulması kararının bir an önce kabul edilmesi talebi. Diğer mesajlar ise Washington'a yöneltilecek ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine anlaşmanın tamamlanması önündeki engelleri kaldırması için baskı yapmaya devam etmenin önemi vurgulanacak.

İsrail ordusunun dün rehinelerin cesetlerinin iadesi konusundaki krizin devam ettiğini ve Gazze'ye yönelik saldırıların dördüncü gününe girdiğini doğrulamasının ardından, arabulucular ateşkes anlaşmasını destekleyen çabalarını yoğunlaştırdı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan cuma günü düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz eylül ayında New York'ta ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanlarının yarın İstanbul'da toplanacağını duyurdu.

Toplantıda “Gazze'deki ateşkes ve ikinci aşama olan istikrar gücü aşamasına nasıl geçileceği” konuları ele alınacak. Reuters'ın haberine göre Ankara, ateşkes anlaşmasının sürdürülebilirliği konusunda endişeli.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava, İstanbul’da yapılması planlanan toplantının İsrail'in anlaşmaya yönelik tekrar eden ihlallerinden sonra Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak için nüfuz sahibi ülkeler arasında bir diyalog platformu olacağına inanıyor. Mattava, Türkiye'nin bu aşamada etkili bir rol oynamak istediğinin de altını çizdi.

İsrail, rehinelerin cesetlerinin iade işlemleri bir kez daha durduktan birkaç saat sonra Hamas'ın üç cesedi teslim ettiğini açıkladı, ancak bu cesetlerin hiçbirinin rehinelere ait olmadığı ortaya çıktı. Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Gazze Şeridi'ndeki bir güvenlik kaynağına göre İsrail ordusu dün Gazze'ye hava saldırıları düzenledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA cuma günü, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne üç gündür devam eden hava saldırı düzenleyerek iki kişiyi öldürdüğünü bildirdi.

İsrail, geçtiğimiz salı ve çarşamba günleri askerlerinden birinin öldürülmesine hava saldırısıyla yanıt verdi. Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bu saldırıda 104 kişinin öldüğünü açıkladı. İsrail, çarşamba günü, ‘askeri karşılığa rağmen ateşkes anlaşmasına bağlı kalmaya devam edeceğini’ açıkladı.

frg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta İsrail’in bombardımanı sonucu yıkılan bir evin enkazı arasında yürüyen bir kız çocuğu (AFP)

Gazze ateşkesinin arabulucularından Katar tarafından çarşamba günü yapılan açıklamada arabulucuların anlaşmayı sürdürmek için kurdukları temaslardan bahsedildi. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, yaptığı açıklamada, “Gazze'deki ateşkesin karşılaştığı zorlukları takip ediyoruz. Anlaşmanın sürdürülmesini sağlamaya odaklandık. Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi sürdürmek için her iki tarafla da yoğun temas halindeyiz” ifadelerini kullandı.

Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda, Netanyahu'nun ‘Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ulaşmak istemediğini’ söyledi. Bilindiği üzere bu aşama, ‘Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere bir Filistin yönetimi kurulması’ gibi adımları içeriyor.

İsrail tarafının ihlallerine rağmen Gazze’deki ateşkes anlaşmasının halen geçerli olduğunu belirten Raşvan, iki yıl içinde 70 bin Filistinlinin ölümüne neden olan işgalin ihlallerinin şaşırtıcı olmadığını açıkladı. Raşvan açıklamasında, erken seçimler çağrısı yaparak İsrail'deki iç koalisyonu yeniden şekillendirmek istediğini söylediği Netanyahu’nun Mısır ve Katar'ın önderliğindeki Filistin tarafı ve arabulucular arasında gerginlik yaratmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Öte yandan İstanbul’daki toplantı öncesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, ABD'nin desteklediği Hamas ile ateşkesin izlenmesi misyonu çerçevesinde Türk güvenlik güçlerinin Gazze Şeridi’nde herhangi bir rol üstlenmesine karşı olduğunu ima etmiş, dün de İsrail tarafından rehinelerin cesetlerinin iadesi konusunda devam eden kriz hakkında bir açıklama yapmıştı.

ı
İsrail tarafından Gazze şehrinde düzenlenen hava saldırılarında öldürülen bir yakınlarının cenazesi başında yas tutan Filistinliler (AFP)

Mısır'ın rolünün özellikle de geçtiğimiz ay Gazze’de ateşkes anlaşmasının imza törenine ev sahipliği yapmış olması ve bu anlaşmanın ABD'nin desteğiyle devam etmesi beklenmesi nedeniyle önemini vurgulayan Mattava, ‘başta İstikrar Gücü ile ilgili olanlar olmak üzere tüm engellerin Türkiye’deki toplantıyla çözülemeyeceğini’ belirtti. İsrail'in, yeniden inşa veya uluslararası güçlerin konuşlandırılması açısından Türkiye’nin Gazze'ye herhangi bir müdahalesini engellemek için önemli bir baskı uyguladığını ve bunun için ABD'nin açık desteğinin olduğunu söyleyen Mattava’ya göre İstanbul'daki toplantı Washington'a baskı uygulayarak İsrail'i bu ‘engellemeden’ vazgeçiremeyecek.

Ancak Taha Oğul, toplantının İsrail'in ABD'yi anlaşmayı sürdürmeye ikna etme girişimlerine karşı birleşik bir cephe oluşturmada başarılı olabileceğine inanıyor. Benjamin Netanyahu ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki kişisel rekabet göz önüne alındığında, Ankara'nın uluslararası güçlerle olan krizinin çözülmemiş olduğunu düşünüyor.

Öte yandan gazeteci yazar Taha Oudaoglu, toplantının İsrail'in ABD'yi anlaşmayı sürdürmeye ikna etme girişimlerine karşı ortak bir cephe oluşturmada başarılı olabileceğine inanıyor. Oudaoglu, Netanyahu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki şahsi rekabet açısından Ankara'nın uluslararası güçlerle yaşadığı krizin çözülmemiş olduğunu düşünüyor.


Ürdün ve Almanya, Gazze'ye konuşlandırılacak uluslararası gücün BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini açıkladı

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)
TT

Ürdün ve Almanya, Gazze'ye konuşlandırılacak uluslararası gücün BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini açıkladı

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi (solda), Manama'da düzenlenen panelin başlangıcında Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile sohbet ediyor. (DPA)

Ürdün ve Almanya bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes planı kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak uluslararası gücün Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini açıkladı.

ABD Başkanı’nın önerisi, 10 Ekim'de Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasına yol açtı. Trump'ın 20 maddelik planı, daha sonraki aşamada Gazze Şeridi'nde ‘konuşlandırılacak geçici bir uluslararası istikrar gücü’ kurulmasını ve bu gücün Gazze Şeridi'nde ‘mutabık kalınan Filistin polis gücüne eğitim ve destek sağlamasını’ öngörüyor.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi, “Hepimiz, istikrar gücünün görevini etkili bir şekilde yerine getirebilmesi için BM Güvenlik Konseyi'nden yetki alması gerektiği konusunda hemfikiriz” dedi.

Safadi, Ürdün'ün bu güce asker göndermeyeceğini vurgulayarak, Amman'ın ateşkes anlaşmasının uygulanmasını izlemek için ABD tarafından İsrail'in güneyinde kurulan merkeze katıldığını bildirdi.

Safadi, Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen Manama Diyalog Forumu sırasında Alman mevkidaşı Johann Wadephul ile birlikte yaptığı açıklamada, Berlin'in Gazze Şeridi'ndeki uluslararası güce BM'den yetki verilmesini desteklediğini belirtti.

Wadephul, gücün ‘uluslararası hukukta açık bir desteğe ihtiyaç duyacağını’ belirterek, bunun ‘Gazze Şeridi'ne asker göndermeye istekli olabilecek ülkeler ve Filistinliler için büyük önem taşıdığını’ kabul etti. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Almanya da bu güç için açık bir yetki verilmesini istiyor.

Ekim ayı sonunda Kahire'de yapılan toplantının ardından, El Fetih ve Hamas liderliğindeki Filistinli gruplar, ‘ateşkesi izlemek için kurulacak geçici uluslararası güçle ilgili BM kararının alınmasının önemini’ vurguladılar. Ancak, uluslararası güç konuşlandırma planı bazı eleştirilerle karşılandı. BM uzmanları geçen ay, bu gücün ‘Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkına aykırı olarak, İsrail işgalinin yerine ABD liderliğindeki bir işgal getireceği’ uyarısında bulundu.

BM barış güçleri, BM Güvenlik Konseyi'nin kararları uyarınca Güney Lübnan ve Suriye'nin Golan Tepeleri gibi Ortadoğu'nun bazı bölgelerinde konuşlandırılmış durumda.


Gazze Sağlık Bakanlığı: İsrail'in teslim ettiği cesetlerin çoğunun "erimiş veya kemik" olduğu belirtildi

Nasır Tıp Merkezi'ndeki bir çalışan, İsrail tarafından tutulan ve Han Yunus'a varışlarında esir değişim anlaşması kapsamında teslim edilen otuz Filistinli esirin cesedinden birinin ceset torbasının yanında dinleniyor (AFP)
Nasır Tıp Merkezi'ndeki bir çalışan, İsrail tarafından tutulan ve Han Yunus'a varışlarında esir değişim anlaşması kapsamında teslim edilen otuz Filistinli esirin cesedinden birinin ceset torbasının yanında dinleniyor (AFP)
TT

Gazze Sağlık Bakanlığı: İsrail'in teslim ettiği cesetlerin çoğunun "erimiş veya kemik" olduğu belirtildi

Nasır Tıp Merkezi'ndeki bir çalışan, İsrail tarafından tutulan ve Han Yunus'a varışlarında esir değişim anlaşması kapsamında teslim edilen otuz Filistinli esirin cesedinden birinin ceset torbasının yanında dinleniyor (AFP)
Nasır Tıp Merkezi'ndeki bir çalışan, İsrail tarafından tutulan ve Han Yunus'a varışlarında esir değişim anlaşması kapsamında teslim edilen otuz Filistinli esirin cesedinden birinin ceset torbasının yanında dinleniyor (AFP)

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Berş, "Dün teslim alınan otuz şehidin naaşları, serbest bırakılan gruplar arasında en ağır olanları" olduğunu vurguladı.

El-Berş bugün yaptığı açıklamada, "Cesetlerin çoğunun sadece kemiklerden oluştuğunu, bazılarının ise işkence ve kuma gömülme nedeniyle tanınmaz bir şekilde ve yüzlerinin tanınmaz hale geldiğini" söyledi. "İşgal güçleri, sahiplerine işkence edip infaz ettikten sonra bu cesetleri gömdüler ve daha sonra teslim edilmek üzere morglara götürdüler. Bu da yüzlerinin kaybolmasına ve çoğunun tamamen erimesine neden oldu" diyen el-Berş, "Bazı cesetlerin üzerinde giysi ve ayakkabı olduğunu, ancak bunların da belirsiz olduğunu, ailelerin bunları kullanarak onları teşhis edebileceğini" kaydetti.

El-Berş, "cesetlerin silah ateşi, işkence ve tankların altında ezilme nedeniyle parçalandığını" ifade etti. Yeni cenazelere de daha önce uygulanan prosedürlerin uygulanacağını ve ailelere cenazeleri görme fırsatı verileceğini belirtti.

"Gazze'deki ateşkesten bu yana serbest bırakılan 255 cenazeden 75'inin aileleri tarafından teşhis edildiğini, 120 kimliği belirlenemeyen şehidin ise defnedildiğini" söyledi.

  İsrail'in elinde bulunan ve esir değişim anlaşması kapsamında serbest bırakılan 30 Filistinli tutsağın ceset torbaları Han Yunus'a ulaşırken, Nasır Tıp Merkezi personeli ceset torbalarını çıkarıyor (AFP).İsrail'in elinde bulunan ve esir değişim anlaşması kapsamında serbest bırakılan 30 Filistinli tutsağın ceset torbaları Han Yunus'a ulaşırken, Nasır Tıp Merkezi personeli ceset torbalarını çıkarıyor (AFP).

İsrail ordusu, Hamas ile 11 Ekim'de varılan esir takası anlaşması kapsamında dün 30 Filistinlinin cenazesini teslim etti.

Benzer bir gelişmede, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail ateşi sonucu iki Filistinli hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı. Nuseyrat'taki el-Avde Hastanesi bugün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde el-Zehra kasabası sakinleri tarafından kurtarılan bir şehidin cenazesinin yanı sıra, Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc mülteci kampının doğusunda İsrail ateşiyle yaralanan bir Filistinlinin de kendilerine ulaştığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Haber Ajansından (WAFA) aktardığına göre Gazze Şehri'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde dün işgalcilerin kurşunlarıyla yaralanan bir vatandaş şehit oldu.