Çin’in teklifi Lübnan’ın demiryolu umudunu canlandırdı

Lübnan’ın kuzeyinde bulunan tren yolu (Train/ Train kuruluşu sayfasından)
Lübnan’ın kuzeyinde bulunan tren yolu (Train/ Train kuruluşu sayfasından)
TT

Çin’in teklifi Lübnan’ın demiryolu umudunu canlandırdı

Lübnan’ın kuzeyinde bulunan tren yolu (Train/ Train kuruluşu sayfasından)
Lübnan’ın kuzeyinde bulunan tren yolu (Train/ Train kuruluşu sayfasından)

1995 yılındaki son tren yolculuğundan bu yana Lübnan halkı, bir toplu taşıma planının ve bu hususta ciddi bir siyasi kararın yokluğunda ulaşımdaki günlük problemler dolayısıyla demiryolu taşımacılığının yeniden canlandırılmasını bekliyor.
Kısa bir süre önce Çin’in, demiryolu ulaşımını canlandırmak amacıyla bölgedeki ulaşım hatları ve alt yapı alanında geniş çaplı bir proje çerçevesinde devreye girdiği belirtildi. Söz konusu proje, haftalar önce, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Fenianos ile masaya yatırıldı. Lübnan Demiryolu ve Ortak Taşıma Kurumu Genel Müdürü Ziyad Nasr, durumu “son derece ciddi” ifadeleriyle niteledi.
Nasr, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Çin’in yeni teklifi, bugün en ciddi mesele ve bu teklif, Lübnan’daki ulaşım sektörüyle ilgili tesislerin geliştirilmesi için Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının talebi doğrultusunda geldi. Çin, demiryolu rehabilitasyon projesini finanse etmeye yardımcı olacak bir plan sundu” ifadelerini kullandı.
Ziyad Nasr, önceden hazırlanmış ve uygulamaya koyulmayı bekleyen çeşitli projelerin varlığından da söz ederken, “Çin, bölgedeki ulaşım hattını finanse etmekle ilgileniyor. Bu da tekliflerinin, dikkate alınacak önemde olduğunu gösteriyor” dedi.
Yetkili ayrıca, “Lübnan’ın kuzey sahil hattı olan Beyrut-Ubudiye- Trablusşam hattı da dahil olmak üzere tam teşekküllü bir demiryolu projesi başlattık. Ancak Lübnan hükümetinin kararlaştırdığı yöntemlere uygun fon ve açık bir uygulama mekanizması bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Trenlerin 1990’lardan bu yana faaliyetlerinin durduğu biliniyor. Bu çerçevede demiryolları hususunda çalışan sadece 9 personele sahip olduklarını belirten Nasr, bu bölümde ayrıca ortak bir Ulaşım Müdürlüğü’nün bulunduğunu ifade etti. Ziyad Nasr, personellerin bir kısmının çalışan yetersizliği nedeniyle ortak ulaşım alanında çalıştığını söyleyerek, demiryolu personellerinde yüzde 95’lik bir düşüş olduğuna, mevcut çalışanların 2017 yılında onaylanan maaş zammından faydalanmadığına dikkati çekti.
Öte yandan Train/Train kuruluşu başkanı ve kalkınma stratejileri araştırmacısı Carlos Naffa, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, 90'lardan günümüze kadar, Lübnan iç savaşının sona ermesiyle birlikte, Lübnan’daki mühendis ve planlamacıların çoğunun Lübnan’ın demiryolu ve trenlerle ilgili tarihini göz ardı ederek otoyol kültürüne yöneldiğini ifade etti.
Lübnan’ın demiryolu tarihine değinen Naffa, “Lübnan’daki ilk tren yolculuğu, 3 Ağustos 1985 tarihinde gerçekleşti. O dönemde Fransa’nın Marsilya istasyonunu Beyrut istasyonu ile, Beyrut’u da Şam ile bağlamak amaçlanıyordu. Bu sebeple Beyrut’a Ticaret ve Ekonominin Doğu Kapısı denildi. Trenlerin yeniden faaliyete başlaması, Lübnan ve halkı için önemli birçok kapıyı da açıyor” ifadelerini kullandı.
Carlos Naffa’ya göre Lübnan’daki son tren yolculuğu, 1995 yılında yapıldı. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın o dönemde demiryollarına yakın birçok yollar inşa etmesi, faaliyetlerin kademeli olarak durmasına yol açtı. Trenler, Beyrut’a günlük 360 yolcunun ve bin ton çimentonun yanı sıra binlerce ton mal taşıyordu.
Tren faaliyetlerinin durmasının bir diğer nedeninin de demiryollarına yönelik rastgele saldırılar ve bu sektörün yeniden canlanması için planlama eksikliği olduğuna dikkati çeken Naffa, Lübnan’da seyir için iyi trenlerin olduğunu ve Avrupa’daki birçok tren gibi mazotla çalıştıklarını söyledi. Yetkili, 2003 yılında satın alınan trenlerinin de bulunduğunu söyleyerek, bunların hala Trablus’ta kullanılmak üzere uygun vakti beklediğini vurguladı.
Carlos Naffa yaptığı açıklamada, Lübnan’daki trenlerin yeniden faaliyete başlamasının avantajlarına da değindi. Bu çerçevede söz konusu projenin, vatandaşların Beyrut ve çevresindeki evlerin güvenliğini sağlamak için başvurdukları konut kredisi sorunu gibi Lübnanlıların karşı karşıya kaldığı birçok temel sorunu çözebileceğini söyledi. Naffa, bu sorunlar kapsamında özellikle de sanayi üzerindeki olumlu etkisinin yanı sıra başkentten uzak bölgelerde yaşayanlara, kırsal kalkınmaya, şehir ve köylerin birbirlerine açılmasına, insanların ekonomik ve toplumsal açıdan büyük ölçüde birbirleriyle bağlanmasına fayda sağlayacağını vurguladı.
Rakamlar, Lübnan’daki otomobil ve araç sayısının yaklaşık 1,8 milyon olduğunu gösteriyor. İstatistiklere göre başkent Beyrut’a günlük olarak yaklaşık 500 bin araç giriyor ve bu durum da şehirde yoğun bir trafiğe yol açıyor.
Sektörün sağlaması gereken istihdam fırsatlarına da değinen Naffa ayrıca, trenlerin Lübnan’da faaliyet gösterdiği sırada yaklaşık 2 bin 800 demiryolu çalışanı olduğunu söyleyerek, bu nedenle bugün bu sektörün yeniden canlandırılması halinde sayısının daha da fazla olacağına dikkati çekti. Carlos Naffa, Train/ Train kuruluşunun uzman ve mühendislerle işbirliği halinde üzerinde çalıştığı bir projeden de söz etti. Naffa, söz konusu projenin, Bekaa, Trablusşam ve Güney Lübnan’daki istasyonları Suriye, Ürdün, Irak ve komşu ülkelerin istasyonlarına bağlayacağını ifade etti.
Yetkili, çalışmaların durdurulduğu tüm yılların ardından demiryollarını ve ortak taşımacılık sektörünü canlandırma projesinin sadece ciddi bir siyasi ve hükümet kararına ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Naffa ayrıca, Train/Train kuruluşunun, İtalya ve Almanya gibi projenin finansmanına katkı sağlayabilecek birçok büyükelçiliğin kapısını çaldığını da belirtti.



Financial Times: Trump ile Şi arasındaki yaklaşan toplantı fentanil ticareti ve akışına odaklanacak

ABD Başkanı Donald Trump ile Çinli mevkidaşı Şi Cinping arasında daha önce yapılan bir görüşme (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ile Çinli mevkidaşı Şi Cinping arasında daha önce yapılan bir görüşme (Arşiv- Reuters)
TT

Financial Times: Trump ile Şi arasındaki yaklaşan toplantı fentanil ticareti ve akışına odaklanacak

ABD Başkanı Donald Trump ile Çinli mevkidaşı Şi Cinping arasında daha önce yapılan bir görüşme (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ile Çinli mevkidaşı Şi Cinping arasında daha önce yapılan bir görüşme (Arşiv- Reuters)

Financial Times gazetesinin dünkü haberine göre Çin, ABD Başkanı Donald Trump'ı Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile Pekin'de yapılacak zirveye resmen davet etti, ancak Beyaz Saray'dan henüz bir yanıt gelmedi. Çünkü iki ülke arasında fentanil ticareti ve akışı konusunda hâlâ çok büyük farklar var.

Gazete, bilgili kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD ile Çin arasındaki görüşmelerde yeterli ilerleme kaydedilememesinin Pekin'de zirve yapılma ihtimalini azalttığını, Trump ile Şi'nin ekim ayında Güney Kore'de düzenlenecek Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) forumunda daha az dikkat çeken bir görüşme yapma olasılığını artırdığını belirtti.


Çin'de Tesla'ya kritik yasak

Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
TT

Çin'de Tesla'ya kritik yasak

Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)
Tesla Model S'in kapı kolu (Wikimedia Commons)

Yerel haberlere göre Çinli düzenleyiciler, Tesla'nın geliştirdiği gizli kapı kollarına sektör genelinde yasak getirmeyi düşünüyor.

İlk olarak Mingjing Pro medya kuruluşu tarafından duyurulan bu önlemler, gömme tasarımla ilgili arıza oranları ve güvenlik sorunları hakkındaki endişeleri takip ediyor.

Yeni kısıtlamalar yürürlüğe girerse, Çin'de satılan tüm yeni araçlar Temmuz 2027'den itibaren mekanik kollara sahip olmak zorunda kalacak. Tesla'nın gelirinin beşte birinden fazlasının geçen yıl Çin'den gelmesi, ABD'li firma için bu özelliğin tamamen yeniden tasarlanması anlamına gelebilir.

Tesla, yenilikçi kol tasarımını ilk olarak 2012'de lüks Model S serisinde kullandı ve o zamandan beri birçok elektrikli araç üreticisi de bu kolların versiyonlarını benimsedi.

Bu kollar genellikle araç kilidi açıldığında araç kapısından çıkıyor ve araç hareket halindeyken tekrar içeri giriyor.

Wired'ın 2018  tarihli haberine göre yöneticilerin ilk itirazlarına rağmen Tesla patronu Elon Musk, müşterilere "geleceğin bir parçası oldukları" hissini vermek için otomatik kapı kollarının aracın tasarımına entegre edilmesinde ısrarcı oldu.

Otomobil üreticileri, gizli kapı kollarının yalnızca şık bir tasarım sağlamakla kalmayıp aynı zamanda yüksek hızlarda sürtünmeyi de azalttığını iddia ediyor.

Çinli medya organının haberinde, aerodinamikteki iyileştirmelerin minimum düzeyde olduğu ancak güvenlik sorunlarının önemli ölçüde arttığı belirtiliyor.

Bir elektrikli araç üreticisinden alınan veriler, kapı kolu arızalarının onarımların yüzde 12'sini oluşturduğunu gösteriyor.

Ayrıca, elektrikli kapı kollarının kısa devre yaparak yolcuları araçlarda mahsur bıraktığına dair birkaç haber de var.

Bu tür olaylar, onları kurtarma ekipleri için olası bir engel haline getiriyor. Çin Sigorta Otomotiv Teknolojisi Araştırma Enstitüsü (C-IASI) tarafından yapılan testler, elektronik kapı kollarının yandan çarpma sonrası yüzde 33 oranında arızalandığını gösteriyor.

Mekanik kapı kollarında bu türden arıza oranıysa yüzde 2.

Bazı Tesla kullanıcıları, kapı kolları donduğunda kapılarını açamadıkları için duydukları hayal kırıklığını da dile getiriyor.

The Independent, cevap hakkı için Tesla'yla iletişime geçti.

Independent Türkçe


Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
TT

Ons altın, tarihinde ilk kez 3 bin 600 doları aştı

Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)
Sidney'deki EBC rafinerisinde eritme kalıplarından çıkarılan altın külçeler (AFP)

Altın fiyatı bugün tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak ons başına 3.600,46 dolara çıktı. Bu artış, geçen hafta beklentilerin altında kalan istihdam verilerinin ardından Fed'in bu ay faiz indirimi yapacağına dair beklentilerin artmasından kaynaklandı.

Spot altın, saat 01:21'de ons başına 3.586,81 dolardan işlem görüyordu. Altın, cuma günü 3.599,89 dolar ile rekor seviyeye yükselmişti.

Aralık teslimi ABD altın vadeli işlemleri yüzde 0,7 düşüşle 3.626,10 dolara geriledi.

Capital.com analisti Kyle Rodda, “Ana faktör, ABD istihdam verileri ve eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimi beklentisi. Bu ihtimal düşük olsa da istihdam verileri öncesindeki durumdan temel bir değişiklik anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Rodda, “Genel olarak, tüm faktörler şu anda altın fiyatını yukarı çekiyor. Bu haftaki sürpriz enflasyon verilerine rağmen, 3 bin 600 dolar seviyesinin iyi bir şekilde test edileceğini göreceğiz” dedi.

Geçtiğimiz ağustos ayında ABD'de istihdam artışı keskin bir şekilde zayıfladı ve işsizlik oranı yüzde 4,3 ile neredeyse dört yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, işgücü piyasasının zayıfladığını teyit ediyor ve Fed'in önümüzdeki hafta faiz indirimi yapma olasılığını güçlendiriyor.

CME Group'un FedWatch aracına göre, altın fiyatı şu anda bu ay 25 baz puanlık bir indirim beklentisini yansıtıyor ve yüzde 8 olasılıkla 50 baz puanlık daha büyük bir indirim bekleniyor.

Düşük faiz oranları, altın tutmanın fırsat maliyetini azaltır ve doları zayıflatır, bu da diğer para birimlerini elinde bulunduran yatırımcılar için altını daha ucuz hale getirir.

Şimdi gözler, Fed'in beklenen faiz indiriminin boyutu hakkında daha fazla netlik sağlayabilecek olan perşembe günkü ABD enflasyon raporuna çevrildi.

Altın, zayıf dolar, merkez bankalarının alımları, para politikasındaki gevşeme ve hâkim jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisiyle 2024'te yüzde 27 değer kazandıktan sonra, bu yıl şimdiye kadar yüzde 37 değer kazandı.

Çin Halk Bankası, geçtiğimiz ağustos ayında altın rezervlerini artırarak, değerli metali on ay üst üste satın almaya devam etti.

Bu arada altın yatırımcıları 2 Eylül'de sona eren haftada net uzun pozisyonlarını 20.740 kontrat artırarak 168.862 kontrata çıkardı.

Gümüşün spot fiyatı ise yüzde 0,5 düşüşle ons başına 40,75 dolara gerilerken, platin yüzde 0,1 artışla 1.374,35 dolara yükseldi. Paladyum ise 1.109,71 dolarda sabit kaldı.