Yunanistan’da Miçotakis Başbakanlık görevini Çipras’tan devraldı

Miçotakis ve eşi dün başkent Atina’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen yemin törenine böyle geldiler (Reuters)
Miçotakis ve eşi dün başkent Atina’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen yemin törenine böyle geldiler (Reuters)
TT

Yunanistan’da Miçotakis Başbakanlık görevini Çipras’tan devraldı

Miçotakis ve eşi dün başkent Atina’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen yemin törenine böyle geldiler (Reuters)
Miçotakis ve eşi dün başkent Atina’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen yemin törenine böyle geldiler (Reuters)

Yunanistan’da muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi (ND) erken genel seçimlerden zaferle çıkarken partinin lideri Kiriakos Miçotakis dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan törenle yemin ederek başbakanlığı devraldı. Böylece ülkedeki solcu Başbakan Aleksis Çipras dönemi kapanmış oldu.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre yeni Başbakan, devlet ile Ortodoks Kilisesi arasında bir ayrım yapmayan Yunan geleneğine uygun olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan dini törenle Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos’un huzurunda yemin ederek görevi devraldı. 51 yaşındaki Miçotakis, törenin yapıldığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na karısı ve üç çocuğuyla birlikte geldi.
Miçotakis, partisinin erken genel seçimlerde kazandığı zaferin ardından “Bu sadece Yunanistan için değil, Avrupa için de bir zaferdir” ifadelerini kullandı. İşadamlarına yakın bir reformist olan Miçotakis, ND’nin Yunanistan parlamentosundaki 300 sandalyeden 158'ini alarak kazandığı “net çoğunluktan” duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Yunanistan’ın yeni başbakanı Miçotakis, “CNBC” kanalına verdiği röportajda, bu seçimlerin “Yunanistan’daki değişime yönelik güçlü bir mesaj” olduğunu söyledi. Yunan halkının 10 yıldır devam eden ekonomik krizin ardından istediği değişiklikleri gerçekleştirme sözü verdi. Öte yandan yeni Başbakan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun şu andaki Başkanı Jean Claude Juncker'in tebriklerini kabul etti.
Yunanistan’da tanınmış bir siyasetçi aileden gelen ve eski bir başbakanın oğlu olan Kiriakos Miçotakis, ND liderliğini devraldıktan üç yıl sonra dün başbakan oldu. Oyların yaklaşık yüzde 40'ını kazanan muhafazakar Başbakan, oyların yüzde 31,5’ini alan solcu SYRIZA partisinin lideri Başbakan Çipras’tan görevi resmen devraldı.
Yunanistan’ın 150 yıllık demokrasi tarihinin en genç başbakanı olan Çipras ise, Pazar günü aldığı yenilginin ardından çalışmalarını muhalefet saflarında yürütmeye devam edeceğini söyledi. Bununla birlikte SYRIZA partisi daha önce parlamentoda kazandığı 144 sandalyenin 86’sını elinde tutmayı başardı.
Yunan basınının solcu kesimi, SYRIZA partisinin yıkılmadığını ve solun halen ayakta olduğunu, yenilgiye rağmen muhalefet kanadında güçlü bir şekilde yer aldığını vurguladılar. Çipras’ın geçmiş yıllardaki başarılarına rağmen yenilgisinin ardındaki nedenlerin belki de bu başarılar olabileceğini yazdılar.
Çipras’ın ilk başarısı ülkeyi mali krizden çıkarmaktı. Ancak bunu yapabilmek için aldığı sert tasarruf tedbirleri ve hükümetin politikaları orta sınıfın yükünü daha da ağırlaştırdı. Hükümetin orta sınıfa zengin sınıfındanmış gibi davranması, yoksulluğa neden olan yükler yüklemesi Yunanların kızmasına ve sırtlarını Çipras’a çevirmelerine neden oldu.
İkinci başarısı ise resmi adı "Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya" olan komşu ülkenin adının “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” olarak değiştirilmesi anlaşmasını imzalamaktı. Ancak bu gelişme Yunanlıların büyük bir kısmının Çipras ve partisini “hain” olarak nitelendirmesine neden oldu.  Çünkü Yunanların büyük bir bölümü, komşu ülkenin adını, sadece Yunanistan için geleneksel bir isim olarak gördükleri “Makedonya” kelimesini içermesine karşı çıkıyorlardı.
Altın Şafak Partisi oyların sadece yüzde 3’ünü alabildi
Pazar günü yapılan genel seçim sonuçlarının sürprizlerinden biri de aşırı sağcı Altın Şafak Partisi’nin büyük oranda oy kaybetmesiydi. Altın Şafak Partisi oyların sadece yüzde 3’ünü alabildi. Diğer bir sürpriz ise parlamentoya iki yeni partinin girmesi oldu. Bunlar, Yunanistan'ın eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’in lideri olduğu “MERA 25” partisi ve gazeteci Kiriakos Velopoulos liderliğindeki Yunan Çözümü partisiydi. Seçimlerden üçüncülükle çıkan PASOK'un (Sosyalist) omurgasını oluşturduğu KINAL (Değişim Hareketi) 22 sandalye kazanırken, Komünist Parti (KKE) 15 sandalye ile dördüncü sırada yer aldı. Yunan Çözümü partisi 10, MERA 25 ise 9 sandalye kazandı.
Çipras’ın reformları hakkında yorum yapan yeni başbakan, destekçilerine “acı bir dönemi geride bıraktıklarını” söyledi. Ülkenin onurunu ve umutlarını yeniden artırma sözü veren Miçotakis, seçimleri Yunanistan’ı 10 yıldır devam eden ekonomik krizden çıkaracağı vaadiyle kazandı. McKinsey Şirketi’nin Londra ofisi eski danışmanlarından olan Miçotakis, Andonis Samaras hükümetinde (2012-2014) İdari Reform Bakanlığı görevini üstlenmişti.
Yunanistan’ın eski başbakanlarından Konstandinos Miçotakis’in oğlu ve Harvard Üniversitesi mezunu olan Miçotakis, aşırı sağcı Altın Şafak Partisi’nin meclise girebilmek için gereken “yüzde 3” barajını geçememesinden duyduğu memnuniyetini dile getirdi. Önceki parlamentoda 18 milletvekili tarafından temsil edilen neo-nazi eğilimli partinin liderleri cinayet ve suç örgütü kurma suçlamalarından dolayı dört yıldır yargılanıyorlar.



Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın seçkin üniversitelerle mücadelesinin başlamasından sadece birkaç gün sonra, federal göçmenlik görevlileri mart ayında New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki yurdunda Filistinli öğrenci Mahmud Halil'i gözaltına aldı.

Trump yönetimi, Filistinlileri destekleyen diğer yabancı öğrencileri gözaltına alarak ve Halil'in en önde gelen aktivistlerinden biri olduğu Filistin yanlısı öğrenci protesto hareketine tanık olan Columbia, Harvard ve diğer özel eğitim kurumlarına verilen milyarlarca dolarlık araştırma hibelerini iptal ederek mücadelesini artırırken, Halil üç aydan fazla bir süre Louisiana kırsalındaki bir gözaltı merkezinde tutuldu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre 30 yaşındaki Halil, “Soykırıma karşı durduğum için hiç pişman değilim… Doğru olanı savunduğum için, yani savaşa karşı çıktığım ve şiddete son verilmesi çağrısında bulunduğum için pişman değilim” ifadelerini kullandı.

Halil, hükümetin kendisini susturmaya çalıştığına ama aksine bunun kendisine daha geniş bir platform sağladığına inanıyor.

Halil serbest bırakıldıktan sonra New York'a döndüğünde havaalanında Trump'ın siyasi muhaliflerinden Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez tarafından karşılandı. Gözaltına alındığı için doğumunu kaçırdığı eşi ve küçük oğluyla buluştuğu sırada destekçileri Filistin bayrakları salladı.

İki gün sonra Columbia Üniversitesi'nin Manhattan kampüsü yakınlarındaki katedralin merdivenlerinde düzenlenen bir mitingin yıldızı oldu ve burada üniversite yetkililerini eleştirdi.

Geçtiğimiz hafta, 2025 New York Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde Demokrat Parti ön seçimini kazanan Filistin yanlısı Zohran Mamdani ile birlikte coşkulu kalabalığın karşısına çıktı.

Halil şunları söyledi: “Bu durumda olmayı ben seçmedim; Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) seçti... Bunun elbette hayatım üzerinde büyük bir etkisi oldu. Dürüst olmak gerekirse halen yeni gerçekliğim üzerine düşünmeye çalışıyorum.”

Mayıs ayındaki mezuniyet törenine katılamayan Halil gözaltından işsiz olarak çıktı. Uluslararası bir yardım kuruluşunun siyasi danışman olarak çalışması için yaptığı teklifi geri çektiğini söyledi.

Hükümet temyiz başvurusunu kazanıp onu tekrar gözaltına alabilir. Bu nedenle Halil önceliğinin oğlu ve diş hekimi eşiyle mümkün olduğunca çok zaman geçirmek olduğunu ifade etti.

Suriye'deki bir Filistin mülteci kampında doğan Halil'in eşi Dr. Nur Abdullah ABD vatandaşı. Halil'e geçen yıl ABD'de kalıcı oturma izni verildi.

Yüksek lisans öğrencisi olarak 2022 yılında New York'a taşındı ve Columbia Üniversitesi yönetimi ile üniversitenin İsrail ordusunu destekleyen silah üreticileri ve diğer şirketlere yaptığı yatırımlara son vermesini talep ederek kampüs parkında eylem yapan protestocular arasındaki başlıca öğrenci müzakerecilerinden biri oldu.

Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

Halil herhangi bir suçla itham edilmedi. Ancak ABD hükümeti geniş kapsamlı bir göçmenlik yasasına dayanarak onun ve diğer bazı Filistin yanlısı uluslararası öğrencilerin ‘yasal ancak tartışmalı’ konuşmalarının ABD'nin dış politika çıkarlarına zarar verebileceği gerekçesiyle sınır dışı edilmeleri gerektiğini savundu.

Davaya bakan federal yargıç, Trump yönetiminin Halil'i sınır dışı etmek için öne sürdüğü temel gerekçenin, ifade özgürlüğü haklarının anayasaya aykırı bir şekilde ihlal edilmesi olduğuna hükmetti. Hükümet karara itiraz ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Abigail Jackson sorulara cevaben şunları söyledi: “Bu ifade özgürlüğü ile ilgili değil, Hamas teröristlerini desteklemek ve kampüsleri güvensiz hale getiren ve Yahudi öğrencileri taciz eden kitlesel protestolar düzenlemek için ABD'de bulunma hakkı olmayan kişilerle ilgili.”

Columbia Üniversitesi'nin politikasına meydan okuma

Halil, antisemitizm bahanesini kınadı ve Yahudi öğrencileri protesto hareketinin ‘ayrılmaz bir parçası’ olarak tanımladı. Hükümetin, Trump'ın Amerikan karşıtı, Marksist ve ‘radikal sol’ ideolojilerin hâkim olduğunu söylediği Amerikan yüksek öğretimini yeniden şekillendirmek için ‘antisemitizmi’ bahane olarak kullandığını söyledi.

Trump yönetimi Columbia'ya ve diğer üniversitelere, çoğunlukla biyomedikal araştırmalar için verilen federal hibe parasının, hükümet kimi kabul ettikleri, işe aldıkları ve ne öğrettikleri konusunda daha fazla denetime sahip olmadıkça devam etmeyeceğini bildirdi ve ‘daha fazla entelektüel çeşitlilik’ çağrısında bulundu.

Harvard'ın aksine Columbia Üniversitesi, hükümetin hibeleri aniden iptal etmesine itiraz etmedi ve Trump yönetiminin protestolarla ilgili kuralların sıkılaştırılması yönündeki bazı taleplerini, finansmanın yeniden başlatılmasına yönelik müzakerelerin ön koşulu olarak kabul etti.

Halil, Columbia'nın eylemlerini yürek parçalayıcı olarak nitelendirdi. Halil, “Columbia, yükseköğretim kurumlarının nasıl yönetildiğine dair her ayrıntıya müdahale etmesine izin vererek kurumu Trump yönetimine teslim etti” dedi.

Columbia Üniversitesi yönetimi, müzakereler devam ederken akademik özerkliği korumanın ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtti.

Columbia Üniversitesi Sözcüsü Virginia L. Abrams, üniversite yetkililerinin Halil'in nitelendirmesine ‘kesinlikle katılmadıklarını’ ifade etti.

Abrams yaptığı açıklamada, “Columbia Üniversitesi, Halil de dahil olmak üzere, öğrencilerin güçlü bir şekilde inandıkları konularda konuşma hakkını tanır... Ancak üniversitenin, kampüsteki herkesin ayrımcılık ve tacizden uzak bir kampüs topluluğuna katılabilmesini sağlamak için kurallarına ve politikalarına uyması da önemlidir” ifadelerini kullandı.

Halil, Columbia ve Trump'ın hedefindeki diğer üniversiteleri öğrencilerine kulak vermeye çağırdı.

Halil sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Öğrenciler, bu kampüsün insan hakları ve uluslararası hukuka nasıl uyabileceğine ve tüm öğrencileri nasıl kapsayabileceğine dair net bir plan sundular... Meselelerin neresinde dururlarsa dursunlar herkes kendini eşit hissedecek... Üniversite yönetimi öğrencileri dinlemek yerine siyasi baskıya boyun eğmeyi tercih ediyor.”