Filistinliler, geleneksel kıyafet günlerini kutluyor

Filistinliler, geleneksel kıyafet günlerini kutluyor
TT

Filistinliler, geleneksel kıyafet günlerini kutluyor

Filistinliler, geleneksel kıyafet günlerini kutluyor

“Kıyafetini giy var mı senin gibisi?”
Her yıl 25 Temmuz Arap Kültür Günü’ne denk gelen Filistin Kıyafet Günü’nü anmak için onlarca Filistinli, bu sloganla işlemeli geleneksel kıyafetleriyle sokaklara çıkıyor. Bu günün hikayesi, İsraillilerin İsrail’in milli giysileri olarak Filistin kıyafetini giymesi sonrasında 5 yıl önce bir grup aktivistin bir karşı kampanya düzenlemeye karar vermesiyle başladı.
Independent Arabia'dan Phantina Sholi'nin haberine göre Filistin Kıyafet Günü girişimcilerinden Lana Hicazi, yaptığı açıklamada, kampanyanın her yıl her bölgede etkinlik düzenlemek üzere sosyal paylaşım sitesi “Facebook” üzerinden davetiye dağıttığını belirtti. Ana etkinlikler, Ramallah ve el-Bireh şehirlerinde, ana caddelerin birinde, kent merkezinin açık meydanlarında gerçekleşiyor. Yürüyüş boyunca kına ve şarkılar gibi birçok kültürel miras da vatandaşlarla birlikte sokaklarda sergileniyor.
Filistin miras arşivinin zenginleştirilmesi
Hicazi, tüm bu faaliyetlerin hedefinin, Filistin kıyafeti ve halk şarkılarıyla ilgili bilgi, fotoğraf ve video arşivini zenginleştirmek, İsrail’in miras hırsızlığını ve uluslararası ansiklopedilerde İsrail adına kaydedilmeye çalışılan girişimleri durdurmak olduğunu ifade etti. 2015 yılında Tel Aviv kentinde beyaz ve siyah renkli Filistin puşisi ile bir defile gerçekleşti. Bu durum, Filistinlilerin tasarımcılara saldırmasına neden oldu. İsrail, 1993 yılında da “Beytüllahim yerel kıyafetini” Dünya Ansiklopedisi’nin 4. cildine kaydettirdi. Ancak 2007 yılında, en az 40 bin dolar değerindeki, işlemeli en ağır Filistin kıyafetini “Guinness Dünya Rekorları” kitabına sokmayı başaran Filistinlilerin baskısıyla bu kayıt iptal edildi.
“Filistin Mirası Yardımlaşma Derneği’nin” faaliyetleri sokak faaliyetleriyle sınırlı değil. Aynı şekilde yıl boyunca birçok eğitim ve tur faaliyeti de düzenleniyor. Bu çerçevede gönüllü vatandaşlar, bölgeler arası kıyafet kültürü ve farklılıklar hususunda eğitici nitelikte seminerler düzenlemek için okullara gidiyor. Düzenlenen turlar ise genellikle İsrail’in uygulamalarıyla bağlantılı olarak gerçekleştiriliyor.
Lana Hicazi, Filistin mirasını çalma girişimleri kapsamında çevre, mimari ve din çerçevesindeki İsrail ihlalleriyle bağlantılı olarak bu yıl geleneksel kıyafetlerle ıris haynei çiçeğine (Filistin’in geleneksel çiçeği) ve Ramazan ayında Kudüs şehrine ziyaret düzenlendiğini belirtti.
Filistin Kültür Bakanlığı, Filistin mirasını korumak ve bu mirasın İsrail tarafından çalınmasını engellemek için bu elbiseleri UNESCO’da tescilletmeyi amaçlıyor. Filistin Kıyafeti Birliği de bu fikri sürdürmek, bu girişim için özel konferanslar düzenlemek üzere mekan bulmanın yanı sıra etkinliklerde kullanılmaları amacıyla daha fazla kıyafet sağlanmasına destek olmak için bir destek kolu olarak faaliyet yürütüyor.
Kıyafetler arasındaki büyük farklar
Filistin, yüzölçümünün küçük olmasına rağmen çok çeşitli kıyafetlere sahip. Güneyden yani Beerşeba ve Gazze Şeridi’nden başlanıldığında kadın elbiselerinin, çöl iklimi dolayısıyla, baş örtüleriyle birlikte geniş kollu ve koyu renkli olduğu görülüyor.
Askalan'da kıyafetler pembe renkli çizgilerle süsleniyor. El-Halil ve Ramallah’taki kıyafetler de (dikiş makinesi kullanılmadan) beyaz ve siyah keten kumaşlardan yapılırken, nakış ve süsleme bakımından zengin. Başörtüsü Ramallah’ta “el-vikaye” olarak isimlendirilirken, üzerine “el-hırka” (çaput) denilen bir bez parçası koyuluyor. Ancak el-Halil’de “el-Irakiyye” olarak adlandırılan başörtüsünün üzerine “el-ğıdfe” isimli bir bez parçası koyuluyor.
Filistin’de kuzey şehirlere doğru gidilirken nakış işi de azalıyor. Eski Suriye’den kalma beyaz- kırmızı renkli ipekten yapılmış kemerler kullanılıyor. Kıyafetler neredeyse tek bir kumaştan yapılmış gibi. Nablus’ta ise nakış görmek mümkün. Köylerdeki kıyafetlerde çiçek resimleri bulunuyor. Nablus’ta kadınlar mutlu oldukları durumlarda parlak renkli kıyafetler giyerken, keder zamanlarında da rengi maviye dönmüş kıyafetler tercih ediyor.
Eski ve yeni arasında Filistin kıyafeti
Modern zamanda pazarlarda gezerseniz, el yapımıyla değil, çoğunlukla dikiş makinelerinin kullanıldığı kırmızı renkli Filistin kıyafeti bulursunuz. Fiyatlarının, elle dokunan ve işlenen kıyafetlerin fiyatlarından daha düşük olduğu biliniyor. Ancak bu durum, bu mesleğin öldüğü anlamına da gelmiyor. Ramallah’taki Kafr Malik köyünden Enam Tarşan adlı Filistinli kadın, 33 yıldır başta elbise olmak üzere Filistin nakışı alanında çalışıyor. Beytüllahim’in ünlü kıyafeti ve çok sayıda renkli kumaştan oluşan “el-Melek” kıyafeti, dikiş yapılmadan önce şekiller elle çizilip ipekle işleniyor. Enam, söz konusu elbise hakkında geçmiş dönemlerde işlemlerin iki hafta kadar sürdüğünü ifade etti. Halihazırda ise yapılan güzelleştirmelerden dolayı işlemlerin 20 ila 30 gün sürdüğünü belirten Enam Tarşan, bu kıyafetin genellikle düğünlerde ve kınalarda giyildiğine dikkati çekti.
Bazıları açısından bu modernlik, rahatsız edici. Zira bir kesim, eskiden kalma el yapımı kıyafetlerin daha güzel ve daha uzun ömürlü olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde bazıları da bu mirasın geri dönüşünü teşvik etmek amacıyla bu kıyafetleri günlük yaşamlarında da giymeye devam ediyor.
Ancak bir başka kesim, modernitenin gerekli ve önemli olduğunu savunuyor. Ancak kıyafetler, güzelliklerine rağmen günlük yaşam için değil, belirli günler için hazırlanıyor. Bu sebeple sokakta söz konusu kıyafetlerden giymiş bir genç kız görüldüğü zaman insanlar şaşkınlıklarını gizleyemiyor.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.