Rabıta Genel Sekreteri el-İsa'dan Rus Ortodoks Kilisesi'ne tarihi ziyaret

Rabıta Genel Sekreteri el-İsa'dan Rus Ortodoks Kilisesi'ne tarihi ziyaret
TT

Rabıta Genel Sekreteri el-İsa'dan Rus Ortodoks Kilisesi'ne tarihi ziyaret

Rabıta Genel Sekreteri el-İsa'dan Rus Ortodoks Kilisesi'ne tarihi ziyaret

Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Dr. Muhammed bin Abdulkerim el-İsa, Rusya’nın başkenti Moskova'daki Rus Ortodoks Kilisesi'ne yaptığı tarihi ziyarette, Rus Ortodoks Patriği Kirill ile bir araya geldi.
Önde gelen dini liderlerin katıldığı toplantıda birçok konuda görüş alışverişinde bulunuldu.
Patrik Kirill, görüşmede yaptığı konuşmada, Rabıta’nın oynadığı önemli rolü vurgulayarak, “Asya ve Afrika’da birçok muhtaç kişiye el uzatıyorsunuz. Bunu çok takdir ediyoruz. Rabıta’nın faaliyetlerine kişisel katkınız, Hristiyan dünyasında bilinip, takdir ediliyor. Bildiğiniz gibi, Ortodoks Kilisesi, İslam toplumları ile mükemmel bir ilişkiye sahiptir. Rus tarihi, Müslümanlar ile herhangi bir savaş ya da anlaşmazlık görmedi. Ortodoks Hristiyanları ve Müslümanlar, Doğu medeniyetine ait olduğu için aramızda çok sayıda benzerlik var” dedi.
Kötülük iradesinin her zaman Müslümanlar ve Hristiyanlar arasındaki sevgi ve şefkat ilişkisini sabote etmeye çalıştığını vurgulayan Patrik Kirill, terör ve radikalizmin dinsel zihniyetle ilişkilendirilemeyeceğini ifade etti.
Patrik Kirill, “Ortodoks Kilisesi, diyalog ve barışa yönelik tüm katkıları destekliyor ve bu toplantıdan sonra gelecekte dünyada barış ve adalet kurulması konusunda daha fazla işbirliği yapacağımızı umuyorum” ifadelerini kullandı.
Rabıta Genel Sekreteri el-İsa ise, “Ortodoks Kilisesi'nin insani ve ahlaki çabalarının yanında, İslam dinine olan adil duygularını takdir ediyoruz. Terörün dine sahip olmadığı ve İslam ile ilişkilendirilemeyeceğine ilişkin tanımınız için teşekkür ederiz.  Bahsettiğiniz gibi birçok ortak noktamız var. Doğu kültüründe görülen insani ve ahlaki değerlerimiz bir. Herkes ile sevgi ve uyum ilişkisi kuran insani ve ahlaki çabalarınıza verdiğimiz desteği teyit ederek, bu iletişimden memnuniyet duyuyoruz” şeklinde bir konuşma yaptı.
Söz konusu görüşmenin ardından, El-İsa ve Patrik Kirill’in huzurunda, Rus Ortodoks Kilisesi ve Rabıta arasında işbirliğini öngören bir anlaşma imzalandı.
Dini kurumların uluslararası meseleler ve çatışmaları çözmedeki rolünün yanı sıra farklı dinlere mensup olanların arasındaki diyaloğun önemine odaklanan anlaşma, Müslümanlar ve Hristiyanların barışçıl ve yapıcı şekilde bir arada yaşamasının teşvik edilmesi, radikalizm ve nefretin reddedilmesi, medeniyetler ve kültürler arasında yakınlaşma, barış kültürünün yayılması konularında işbirliğini öngörüyor.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.