Brigitte Macron'un G7'de giydiği kıyafetlerin maliyeti ne kadar?

Brigitte Macron'un G7'de giydiği kıyafetlerin maliyeti ne kadar?
TT

Brigitte Macron'un G7'de giydiği kıyafetlerin maliyeti ne kadar?

Brigitte Macron'un G7'de giydiği kıyafetlerin maliyeti ne kadar?

Geçtiğimiz hafta sonu G7 Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Fransa’da liderlerin eşlerinin giydikleri kıyafetlerde merak edilen konular arasındaydı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un eşi Brigitte Macron farklı görüntüsü ile dikkat çeken ilk isimlerdendi.
Dail Maily gazetesine göre, Brigitte’nin G7 Zirvesi sırasında kıyafetlerin toplam değeri 14 bin 500 sterlin ( 17 bin dolar).Gazetenin haberine göre, Fransız  First Lady’in giydiği kıyafetlerin bir çoğu Fransız Louis Vuitton markasına ait.
66 yaşındaki Brigitte Macron, Fransa’nın güneybatısında Biarritz’de gerçekleşen zirve sırasında giydiği kıyafetlerle fotoğrafçıların dikkati çekti. Brigitte şık ve klasik kıyafetleri tercih etti.
Özel sipariş (Haute Couture) ceket ve iki elbisenin de bulunduğu kıyafetler arasında 575 sterlin değerindeki Louis Vuitton marka ayakkabı ve 675 sterlin değerindeki topuklu ayakkabılar yer aldı.
G7 Zirvesi’nin ikinci günü akşam yemeğinde parlak gümüş bir elbise tercih eden Bayan Macron, gümüş detayları olan beyaz ayakkabısı ile şık görünüm sağladı. Daily Express’e göre, Brigitte saat ve aksesuarları ile şıklığına şıklık kattı.
Gazete,  Brigitte Macron’un yaklaşık 12 yıl önce evlendiği Fransa Cumhurbaşkanı ile zirve boyunca  zarif Fransız tarzını sunduğunu öne sürdü.
Birgtte Macron, İngiltere, Kanada, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD liderlerinin eşleri ile yapılan toplantıda kırmızı elbisesi ile göz kamaştırdı.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters