Cezayir: Barış Toplumu Hareketi, cumhurbaşkanlığı yarışında

Cezayir: Barış Toplumu Hareketi, cumhurbaşkanlığı yarışında
TT

Cezayir: Barış Toplumu Hareketi, cumhurbaşkanlığı yarışında

Cezayir: Barış Toplumu Hareketi, cumhurbaşkanlığı yarışında

Cezayir’in en büyük muhalefet partilerinden biri olan İslamcı çizgideki  Barış Toplumu Hareketi (MSP), 12 Aralık’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday çıkaracağına dikkati çekti. Aynı şekilde çok sayıda üniversite öğrencisi de 17 Eylül’de “köklü değişiklikler” talep ederek sokaklara akın etti.
MSP, 17 Eylül’de liderliklerinde düzenlenen bir toplantının ardından yayınladığı bildiride, “Cezayir’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri; özgürlüklerin ve demokrasinin geleceğini garanti altına almak, halk taleplerini kalkınma ve toplumsal politikalara dönüştürmek, ekonomik krize son vermek, vatandaşların yaşamlarını iyileştirmek ve ülkenin kalkınmasını sağlamak için gerekli bir koridordur” ifadelerine yer verdi.
Bildiride, seçimlerin “yönetimin ve devletin çeşitli kurumlarının, gizli ve kamusal alanda, seçim öncesi ya da  sırasında olsun tüm seçim süreçlerinde tarafsızlığı başta olmak üzere hükümetin ayrılması ve medya özgürlüklerinin sağlanması gibi” etkilerini ele almadan krizi bastırmak amacıyla şeklen bir uygulama olmadığı belirtildi.
Ay sonuna kadar yapılması beklenen bir toplantıda, partinin cumhurbaşkanlığında yer alıp almayacağına dair Şura Konseyi tarafından net kararın verileceği ifade edildi.
İslami partinin siyasi koşullar ve medya özgürlükleri hususundaki ifadeleri; yönetimin muhalif partilerin faaliyetlerine yönelik kısıtlamaları ve medya organlarına rejim karşıtı gösterilere yer vermemesi için yapılan geniş çaplı baskıları da içerdi. Yapılan açıklamada ayrıca, Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in muhaliflere yönelik “ihanet ve şüpheli yabancı organların istihdamı” suçlamalarına da değinildi.
Öte yandan eski Başbakan Ali Benflis liderliğindeki “Özgürlüklerin Öncüleri” ve eski Bakan Abdul Kadir bin Karine liderliğindeki İslami Ulusal Bina Hareketi de seçimlerde yer alacaklarını açıkladı. Başta Kültür ve Demokrasi Mitingi ve Sosyalist Kuvvetler Cephesi olmak üzere muhalefetteki bazı partiler ise seçimleri boykot edeceklerini belirtti.
Aynı şekilde başkent Cezayir, ülkenin doğusundaki Konstantin ve batısındaki Vahran şehirleri 17 Eylül’de çok sayıda üniversite öğrencisi tarafından düzenlenen kitlesel gösterilere tanık oldu. Gösterilerde, “çetele" şeklinde tanımladıkları eski Cumhurbaşkanı Buteflika kadrolarının tarafından cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesi” protesto edildi. Bu çerçevede protesto gösterileri sırasında “Hepimizi hapse atsanız da seçimlere izin vermeyeceğiz” sloganı da atıldı. Eylemciler ayrıca, ordu tarafından çeşitli suçlamalarla hapse atılan halk hareketi sembolleriyle dayanışma içerisinde olduklarını haykırdı. Avukatlar sendikası da ülkenin bazı bölgelerinde, “davaların adil olmayacağı” gerekçesiyle halk hareketinden gözaltına alınmış isimlere yönelik adli soruşturmaları boykot ettiklerini duyurdu.
Diğer taraftan Enformasyon Bakanı ve hükümet sözcüsü Hassan Rabihi, 17 Eylül’de kamu ve özel sektörlerdeki basın organlarının, ülkenin yüksek çıkarlarını yerine getirmek üzere demokratik cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçişte güvenilir olduğunu açıkladı. Rabihi, hükümetin, medeni bir tartışma ve olumlu öneri yöntemi olarak diyaloğu temel alıp, yeni bir dönemin yapı taşlarını koyduğunu vurguladı.



"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
TT

"Yaşayanların Mezarlığı" İsrail'in mahkumlara yönelik işkencelerini gözler önüne seriyor

İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).
İsrail'in ateşkes anlaşması kapsamında teslim ettiği kimliği belirsiz Filistinlilerin cenazeleri dün Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Belah'ta toprağa verildi (AP).

Şarku'l Avsat'ın İsrail'in Sde Teiman hapishanesindeki eski Filistinli tutuklulardan elde ettiği iki ifade, buradaki tutukluların vahşi tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli işkence ve zulümlere maruz kaldığını ortaya koydu.

İsrail tarafından gizlilikle korunan ve Necef çölündeki bir askeri üssün içinde bulunan hapishane, İsrail askerlerinin bir Filistinli tutukluya fiziksel ve cinsel istismarda bulunduğunu gösteren bir videonun sızdırılmasının ardından inceleme altına alındı.

Filistinli gazeteci Şadi Ebu Sido, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, "yaşayanların mezarlığı" olarak adlandırdığı gözaltında tutulduğu süre boyunca, İsrail askerlerinin Filistinli tutuklulara gülerek ve video çekerek polis köpeği saldırısına öncülük ettiğine tanık olduğunu söyledi. "Çok korktuk" diye ekledi.

Ebu Sido, Sde Teiman hapishanesinde yaklaşık 19 ay tutuldu ve geçen ay bir tutuklu değişimiyle serbest bırakıldıktan sonra Gazze Şeridi'ne döndü.

Bir diğer yürek burkan hikaye ise Aralık 2023 sonlarında bacağı kesildikten sonra tedavi gördüğü sırada Kemal Advan Hastanesi'nde tutuklanan Filistinli Mahmud Ebu Foul'dan geliyor. Geçen aya kadar Sde Teiman Hapishanesi'nde kaldı. Ebu Foul, hapishanede işkence gördüğünü ve bilincini kaybedene kadar yaklaşık iki saat boyunca kafasına darbe aldığını vurguladı. "Uyandığımda görme yetimi tamamen kaybettiğimi fark ettim" dedi.


BM’den Sudan’daki savaşın kontrolden çıkmaya başladığı uyarısı

Çad'ın Adre kentinde, Darfur'daki çatışmalardan kaçan Sudanlılar için kurulan geçici barınakların havadan görünümü (Reuters)
Çad'ın Adre kentinde, Darfur'daki çatışmalardan kaçan Sudanlılar için kurulan geçici barınakların havadan görünümü (Reuters)
TT

BM’den Sudan’daki savaşın kontrolden çıkmaya başladığı uyarısı

Çad'ın Adre kentinde, Darfur'daki çatışmalardan kaçan Sudanlılar için kurulan geçici barınakların havadan görünümü (Reuters)
Çad'ın Adre kentinde, Darfur'daki çatışmalardan kaçan Sudanlılar için kurulan geçici barınakların havadan görünümü (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM), Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir’in kontrolünü ele geçirmesi ve Kuzey Kordofan eyaletindeki şehirlerde gerginlik ve şiddetin tırmanması üzerine ‘Sudan'daki savaşın kontrolden çıkmaya başladığı’ uyarısında bulundu.

Sudan'daki çatışan taraflar ordu ve HDK ABD, Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) oluşturduğu Dörtlü'nün ateşkes önerisini tamamen göz ardı ederek Kuzey Kordofan eyaletinde güçlerini harekete geçirdi.

Sudan ordusu tarafından kontrol edilen Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Ubeyd, dün stratejik öneme sahip bu şehri ele geçirmeye çalışan HDK tarafından gerçekleştirildiği düşünülen kanlı bir saldırıya sahne oldu. BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'ne göre bir cenaze törenine katılan kişileri hedef alan saldırıda yaklaşık 40 kişi öldü, diğerleri ise yaralandı.

BM Genel Sekreteri António Guterres dün yaptığı açıklamada Sudan'daki ‘korkunç krizin kontrolden çıktığını’ belirterek, ‘durumun her geçen gün kötüleştiğini’ söyledi. BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi de ‘Kordofan bölgesindeki güvenlik durumunun kötüleşmeye devam ettiğini’ belirtti.

Kaynaklar, son iki hafta içinde bölgede, özellikle Ubeyd şehrinin doğusu ve güneyinde ordu ve HDK’ya ait araçların sayısının arttığını bildirdi.


Hamas: Refah'taki bir tünelde mahsur kalan Hamas üyelerinin güvenli geçişine ilişkin arabulucularla görüşmeler sürüyor

İsrail ordusu, Gazze'de kontrol ettiği bölgelerle Hamas'ın kontrol ettiği bölgeleri ayırmak için ‘sarı hat’ çizdi (AFP)
İsrail ordusu, Gazze'de kontrol ettiği bölgelerle Hamas'ın kontrol ettiği bölgeleri ayırmak için ‘sarı hat’ çizdi (AFP)
TT

Hamas: Refah'taki bir tünelde mahsur kalan Hamas üyelerinin güvenli geçişine ilişkin arabulucularla görüşmeler sürüyor

İsrail ordusu, Gazze'de kontrol ettiği bölgelerle Hamas'ın kontrol ettiği bölgeleri ayırmak için ‘sarı hat’ çizdi (AFP)
İsrail ordusu, Gazze'de kontrol ettiği bölgelerle Hamas'ın kontrol ettiği bölgeleri ayırmak için ‘sarı hat’ çizdi (AFP)

Hamas Hareketi’nden bir kaynak dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin Refah şehrinde bir tünelde mahsur kalan Hamas üyelerinin güvenli olarak çıkışını sağlamak için arabulucularla müzakerelerin sürdüğünü söyledi.

Gazze'den yayın yapan El-Aksa televizyonuna konuşan kaynak, İşgalci İsrail’in Refah’ta tünelde mahsur kalan direnişçilerin ayrılmasına izin verileceği yönünde medyaya bilgi sızdırarak halkı yanıltmaya çalıştığını belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios'a konuşan Amerikalı ve İsrailli yetkililer, ABD'nin Hamas üyelerine İsrail’in Gazze'de kontrol ettiği bölgelerden Hamas’ın kontrolündeki bölgelere güvenli geçiş imkanı sunduğunu açıkladı.

İsrail basınına göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi günü, rehinelerin cesetlerini geri almak ve İsrail ordusunun sarı hattın İsrail tarafındaki konumunu güçlendirmek için Refah'ta yeraltında ‘mahsur kalan’ yaklaşık 200 Hamas üyesinin güvenli geçişine izin verilmesini görüştü, ancak henüz bir karar alınmadı.

Başbakan Netanyahu’nun bu adımı değerlendirdiği, ancak hükümet bakanlarının eleştirileri üzerine vazgeçtiği yönündeki haberlerin ortaya çıkmasının ardından üç siyasi kaynak böyle bir bilgi paylaştı.

Netanyahu’nun ofisi, Hamas üyelerinin tünellerden çıkarılması karşılığında başka İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesi konusunda Hamas ile ‘anlaşma’ yapıldığı iddialarını yalanladı.

İsrailli bir yetkili daha önce yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun ‘200 Hamas üyesine güvenli geçiş izni vermeyeceğini’ söyledi. İsrail gazetesi The Times of Israel'e göre bu açıklama, İsrail'in tünellerde saklanan silahlı militanlara İsrail kontrolündeki Refah bölgesinden Hamas'ın kontrolündeki Gazze bölgesine güvenli geçiş izni vermeyi düşündüğü yönündeki haberlerin ardından yapıldı.

İsrail televizyon kanalı Kanal 12, Hamas üyelerinin silahlarını teslim etmeyi kabul etmeleri halinde İsrail'in onlara güvenli geçiş izni vereceğini bildirdi. İsrail ordusundaki kaynaklar, Hamas'ın daha fazla rehine cesedini teslim etmesi halinde tünellerdeki Hamas üyelerinin, Hamas’ın kontrolündeki bölgelere geçişine izin verileceğini söyledi.

İsrailli yetkili, Başbakan Netanyahu’nun Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin askerden arındırılması konusundaki tutumunda kararlı olduğunu vurguladı.