​Irak’ta göstericilere karşı kullanılan gaz bombasına tepki

Bağdat’ta önceki gün göz yaşartıcı gaz bombasının dumanı arasında kalan bir gösterici (Reuters)
Bağdat’ta önceki gün göz yaşartıcı gaz bombasının dumanı arasında kalan bir gösterici (Reuters)
TT

​Irak’ta göstericilere karşı kullanılan gaz bombasına tepki

Bağdat’ta önceki gün göz yaşartıcı gaz bombasının dumanı arasında kalan bir gösterici (Reuters)
Bağdat’ta önceki gün göz yaşartıcı gaz bombasının dumanı arasında kalan bir gösterici (Reuters)

Irak’ın başkenti Bağdat ve diğer şehirlerde yaşanan gösteriler sırasında vatandaşların yaralanmasına ve hatta ölümüne neden olan göz yaşartıcı gaz bombaları ülke içinde ve dışında oldukça tepki çekiyor. Son olarak Cuma günü başına gaz kapsülü isabet eden bir genç kız hayatını kaybetti. Bu nedenle konuyu ele alan yerel ve uluslararası hukuk örgütleri bu kapsüllerin büyük boyutundan ve üretiminde kullanılan malzemelerin çeşidinden dolayı gösterileri dağıtmak için kullanıldığına şüpheyle yaklaşıyor.
Kimyasal Adil lakabı
Göstericiler, haftalardır kalabalığı dağıtmak için kullanılan gaz kapsüllerinden şikayet etmekte. Aktivistler tüm bu yaşananlardan Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı sıfatıyla Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’yi sorumlu tutuyor. Çoğu aktivist, Irak’ta 1980’li yıllarda Kürt köylerinin üzerine kimyasal bomba yağdırılması talimatını nedeniyle kendisine “Kimyasal Ali" adı verilen Ali Hasan el-Mecid'in lakabından esinlenerek Başbakan için “Kimyasal Adil” nitelemesini kullanmaya başladı.
Irak'ın eski Başbakanı ve Irak Minberi Topluluğu lideri İyad Allavi, dünkü açıklamasında, göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz bombasının kullanılmasını kınadı.
Irak Minberi Topluluğu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Şu an Tahrir Meydanı’nda reform talebiyle bulunan barışçıl göstericiler hakkında korkunç şeyler duyuyoruz. Aktarılan bilgilere göre, bu kapsüllerin içindeki zehirli maddeler yüzlerce göstericinin yaralanmasına ve ölümüne yol açtı. Bu kapsüllerin kullanılması talimatını veren yetkililerin halk karşı işlediği bu suç unutulmayacak. Halk, kendi saygınlığını hiçe sayan ve hakkını gasp edenleri yargılayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Uluslararası Af Örgütü’nün Cuma günü yayınladığı raporda, Irak'ın başkenti Bağdat'ta devam eden gösteriler sırasında 5 göstericinin, kafasına isabet eden göz yaşartıcı bomba ile hayatını kaybettiği aktarıldı. Açıklamada, normal göz yaşartıcı gaz bombalarından 10 kat daha ağır olan bu benzeri görülmemiş gazların durdurulması gerektiği vurgulandı.
Raporda, Iraklı göstericilere karşı kullanılan gaz kapsüllerinin ‘polisin gösterileri dağıtma hedefiyle kullandığı türden değil, askeri amaçlarla kullanılan bir tür olduğu” belirtiliyor.
Irak yönetimi Af Örgütü’nün iddialarına karşı henüz resmi bir açıklama yapmadı.
Gaz bombaları yüzlerce kişiyi yaraladı
Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı aktivist Haydar İbrahim, “Ben bomba uzmanı değilim ancak geçtiğimiz son haftalarda Tahrir Meydanı ve diğer meydanlarda yaşananlar rapordaki bilgileri teyit ediyor. Bu cehennemvari gaz bombaları nedeniyle çok zor anlar yaşadık. Daha da garip olan şu ki, güvenlik güçleri bu gaz kapsüllerini boş alana atmak yerine doğrudan göstericileri hedef alıyordu” ifadelerini kullandı.
İbrahim, “Gaz bombaları nedeniyle boğulma tehlikesi geçiren yüzlerce yaralı gördüm. Bizzat kendim, merhum aktivist Safa es-Serray’ı hastaneye götürdüm. Başına isabet eden kapsül nedeniyle önce hayatını kaybetti” diye konuştu.
Bomba avcıları
Gaz bombası meselesi Tahrir Meydanı’ndaki gençler arasında bir kahramanlık öyküsüne dönüştü. Zira kendilerine ‘bomba avcıları’ ismi veren bazı gençler, gaz bombalarının üzerini ıslak havlularla örterek imha ediyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Muhammed Mudil, “Göstericiler çeşitli ilkel yollarla gaz bombalarını imha etmekte ustalaştı. Bazen gazdan etkilenen kişinin yüzüne pepsi veya kola dökerek, bazen su ile maya karışımını kullanarak, bazen başlarına tencere koyarak, bazen de meydanda dağıtılan maske ve kaskları kullanarak korunmaya çalışıyorlar” dedi.



İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'daki "büyük bir silah tüccarının" ortadan kaldırıldığını duyurdu

İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)
İsrail'in geçen pazartesi günü Güney Lübnan'daki Nebatiye kentine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımdan (AP)

İsrail ordusu bugün, bugün, Baalbek (doğu Lübnan) şehrine düzenlediği saldırıda, Suriye'de İsrail'e saldırı düzenlemeyi planlayan terörist hücrelerini Lübnan'dan yöneten büyük bir silah tüccarı ve tedarikçisi olan Hüseyin Seyfo Şerif adlı teröristi etkisiz hale getirdiğini duyurdu. İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü, "X" platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Teröristin faaliyetleri, İsrail ve Lübnan arasındaki mutabakatları ihlal etmektedir. Zira İsrail Savunma Kuvvetleri, İsrail Devleti'ne yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edecektir" dedi.

Baalbek şehrinde İsrail insansız hava aracının (İHA) dün akşam bir aracı hedef alması sonucu iki kişi hayatını kaybetti. Şarku’l Avsat’ın Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı’ndan aktardığına göre İsrail İHA’sı Baalbek'in el-Asira semtinde bir aracı hedef alarak iki sivili öldürdü. Halk Sağlığı Bakanlığı'na bağlı Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi yaptığı açıklamada, "İsrailli düşmanın Baalbek şehrinde bir araca düzenlediği saldırıda ilk etapta iki şehit verildiğini" duyurdu.


İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 saat içinde 99 Filistinli öldürüldü

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenazeleri (Reuters)

Filistin Haber Ajansı (WAFA), tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 99 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. WAFA’nın haberine göre ölenlerden 77'si Gazze Şeridi'nin kuzeyinde hayatını kaybetti.

Hastanelere ulaşan ölü sayısı şöyle: "Şifa Hastanesi'nde 48, Ehli Arap (Baptist) Hastanesi'nde 20, Kudüs Hastanesi'nde 6, Saraya Hastanesi'nde 3, Avda Hastanesi'nde 3, Mescid-i Aksa Şehitleri Hastanesi'nde 1, Nasır Hastanesi'nde ise 18 ölü” bulunmakta.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar, İsrail'in Gazze Şeridi'nde çeşitli bölgeleri hedef aldığını, bunlar arasında yerinden edilmiş kişilerin çadırları, evleri ve konut kulelerinin yanı sıra sivillerin toplanma alanları ve yardım bekleyen insanların da bulunduğunu bildirdi.


İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in çağrı cihazlarını patlatmasının üzerinden bir yıl geçti… Lübnanlılar iyileşme yolculuklarına devam ediyor

Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarından biri olan 27 yaşındaki Zeyneb Mustarah... Beyrut, 15 Eylül 2025 (Reuters)

Zeyneb Mustarah, Beyrut'ta bir etkinlik planlama şirketi işletiyordu. Ancak geçen yıl İsrail'in Lübnan'da bubi tuzaklı çağrı cihazlarını patlatması sonucu yüzünden ve sağ elinden yaralandı. Zeyneb, eli ve gözlerinin sağlığına kavuşması için çok sayıda ameliyat geçirdi.

17 Eylül 2024'te, Hizbullah'ın üyeleri tarafından taşınan binlerce çağrı cihazı aynı anda patladı, bir gün sonra da diğer kablosuz cihazlar (telsizler) patladı.

Patlamalarda 39 kişi öldü ve 3 bin 400'den fazla kişi yaralandı. Yaralananlar arasında patlama anında cihazların yakınında bulunan ve İran destekli örgütün mensubu olmayan çocuklar ve siviller de vardı.

Şu anda 27 yaşında olan Zeyneb de yaralananlar arasındaydı.

Zeyneb, Reuters'a verdiği demeçte, evden çalışırken akrabalarından birine ait çağrı cihazının mesaj almış gibi bip sesi çıkardığını, ardından dokunmadan patladığını söyledi. Bilincini kaybetmemiş olsa da yüzünde ve elinde ağır yaralanmalar meydana geldi.

Şok edici bir saldırı

Zeyneb geçtiğimiz yıl 14 ameliyat geçirdi ve önünde halen yedi estetik ameliyatı var. Zeyneb, sağ el parmaklarını ve görme yetisinin yüzde 90'ını kaybetti.

Zeyneb, “Görme yetim sadece yüzde 10 olduğu için artık iç mimarlık okuyamam. Allah izin verirse, gelecek yıl kendime uygun üniversite bölümlerine bakacağız, böylece okula devam edebileceğim. Ama kesinlikle oturup hiçbir şey yapmadan durmayacağım” ifadelerini kullandı.

Çağrı cihazları ve telsizlerin patlaması, İsrail ile Hizbullah arasında yıkıcı bir savaşı tetikledi ve bu da Lübnan'ın geniş alanlarının tahrip olmasına yol açtı.

Patlamalardan iki ay sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü, başbakanın saldırıya yeşil ışık yaktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail, Hizbullah tarafından satın alınan binlerce çağrı cihazının içine, küçük ama yüksek patlayıcılı fünyeler sakladı.

Bu cihazlar, Hizbullah mensupları tarafından taşınıyordu.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, patlamaları ‘şok edici’ olarak nitelendirerek, siviller üzerindeki etkisinin ‘kabul edilemez’ olduğunu vurguladı.

Volker Türk, cihazları kimin taşıdığını veya nerede bulunduğunu kesin olarak bilmeden binlerce kişiyi aynı anda hedef almanın, ‘uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğini’ bildirdi.

Yaralanan sağlık çalışanları

Hizbullah'ın er-Resulu’l A'zam Hastanesi'nin mühendislik ve tıbbi ekipman müdürü 34 yaşındaki Muhammed Nasıruddin, çağrı cihazları patladığı sırada kendi cihazını cebinde taşıyordu. Nasıruddin, bu cihazı, hastanede gerekli olan bakım işlerine erişimi kolaylaştırmak için kullandığını söyledi.

17 Eylül'de, oğlunun okulunun ilk günü olduğu için eşiyle telefonda konuştu. Birkaç dakika sonra, taşıdığı çağrı cihazı patladı.

Patlama sonucu sol gözünü ve sol el parmaklarını kaybetti, kafatasına şarapnel parçaları saplandı. İki hafta komada kaldı. Nasıruddin halen yüz ameliyatları geçiriyor.

Uyandığında, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail'in düzenlediği saldırılarda öldürüldüğünü öğrendi. Bu olay, Hizbullah ve destekçileri için bir dönüm noktası oldu.

Ancak Nasıruddin, oğlu onu bu halde görene kadar tek bir damla gözyaşı dökmedi.

O şöyle dedi: “Gözümü ve parmaklarımı kaybettim ama ağlamadım... Hissettiğim tek üzüntü, oğlumun babasının durumunun böyle olmasını nasıl kabullenebildiğiydi.”

Lübnan Meclisi Milletvekili ve göz cerrahı Elias Jradi, çağrı cihazı patlamalarının kurbanlarına onlarca ameliyat yaptı ve bazı vakaların ömür boyu tedavi gerektireceğini söyledi.

Reuters'a konuşan Jradi şu ifadeleri kullandı: “Çoğu bu yıl birkaç ameliyat daha geçirmeli. Çoğu ömür boyu takip gerektiriyor… Tedavinin belirli bir noktada sona ereceğini sanmıyorum; devam edecek. Her vaka insani bir vakaydı, özellikle de size ‘Bize ne oldu?’ diye soran çocuklar veya kadınlarla karşı karşıya kaldığımızda... Onlara cevap veremiyorsunuz.”