Kraliçe saraya temizlikçi arıyor

11. yüzyıldan bu yana İngiliz kraliyet ailesine ev sahipliği yapan Windsor Sarayı, geçmişte büyük savaşlar atlatmış bir kale (AFP)
11. yüzyıldan bu yana İngiliz kraliyet ailesine ev sahipliği yapan Windsor Sarayı, geçmişte büyük savaşlar atlatmış bir kale (AFP)
TT

Kraliçe saraya temizlikçi arıyor

11. yüzyıldan bu yana İngiliz kraliyet ailesine ev sahipliği yapan Windsor Sarayı, geçmişte büyük savaşlar atlatmış bir kale (AFP)
11. yüzyıldan bu yana İngiliz kraliyet ailesine ev sahipliği yapan Windsor Sarayı, geçmişte büyük savaşlar atlatmış bir kale (AFP)

Kraliyet ailesi, Buckingham Sarayı’nın internet sitesinde yayımlanan ilanda, Windsor Sarayı’nda çalışacak bir temizlikçi aradığını duyurdu. 
Sussex düşesi ve düküyle kraliçeye bağlı olacak temizlikçinin görevi, “inanılmaz bir ortamda olağanüstü bir hizmet vermek” diye tanımlandı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre işe alınacak kişi, özel etkinlikler ve davetlere yardımcı olmanın yanı sıra iç mekanın ve eşyaların temizliğinden de sorumlu tutuldu. Pazartesiden pazara kadar haftada 30 saat çalışacak temizlikçinin yıllık maaşıysa yıllık 14 bin 742 sterlin (yaklaşık 110 bin TL) olarak belirlendi.
“Ekip ruhunun” ve “profesyonelliğin” vurgulandığı ilanda şu ifadeler yer aldı:
Gereken şey, işbirliği ve ekip ruhu. Ayrıca, inanılmaz bir ortamda olağanüstü hizmet sunmak. İşte kraliyet ailesi için çalışmayı böyle farklı kılan şey.
York ailesi için yaklaşık 4 yıl boyunca özel sekreterlik yapan James Upsher, ilana başvuracak kişilere bazı tavsiyeler verdi.
Dailymail’e konuşan Upsher, bu sarayda çalışmanın hayalleri nasıl süslediğine dair klişe sözler söylememek gerektiğini belirtti.
Upsher’e göre Windsor sarayında çalışacak kişi, İngiliz Milletler Topluluğuna ve Birleşik Krallık’a bağlılığını vurgulamalı, saray camiasıyla ortak değerleri paylaştığını göstermeli ve en önemlisi de dışarıda, kraliyet ailesine dair ketum davranmalı.



Aspirinin tahtı sallantıda: Daha etkilisi bulundu

Stent yerleştirilmiş hastalardan akut koroner sendrom tanısı almışlara farklı gruplar incelendi (Pixabay)
Stent yerleştirilmiş hastalardan akut koroner sendrom tanısı almışlara farklı gruplar incelendi (Pixabay)
TT

Aspirinin tahtı sallantıda: Daha etkilisi bulundu

Stent yerleştirilmiş hastalardan akut koroner sendrom tanısı almışlara farklı gruplar incelendi (Pixabay)
Stent yerleştirilmiş hastalardan akut koroner sendrom tanısı almışlara farklı gruplar incelendi (Pixabay)

Kanı sulandırıcı etkisi nedeniyle onlarca yıldır düşük dozlarda tüketilmesi tavsiye edilen asprinin tahtı sallantıda.

Yaygın kullanılan bir başka ilacın kalp krizi ve felce karşı aspirinden daha etkili olduğu tespit edildi. Klopidogrel adlı bu ilaç, ek bir risk de taşımıyor.

Araştırmanın sonuçları hem hakemli tıp dergisi Lancet'te yayımlanan makalede hem de Madrid'de düzenlenen Avrupa Kardiyoloji Derneği kongresinde açıklandı.  

ABD, Avustralya, Birleşik Krallık, İsviçre ve Japonya gibi farklı ülkelerden bilim insanları, klopidogrelin asprinden "üstün" olduğu sonucuna vardıklarını ve daha geniş çapta kullanılması gerektiğini bildirdi. 

Guardian, bu keşfin dünyadaki sağlık yönergelerinin değişmesine neden olabileceğini belirtti.

Yeni bulgulara göre, klopidogrel kullananların beyne ve kalbe giden damarlarla ilgili büyük bir sorun yaşama riski yüzde 14 daha az.

29 bine yakın koroner arter hastasının yer aldığı 7 farklı deneyin verilerinin kullanıldığı kapsamlı analiz, bu ilacın ciddi kanama riskini artırmadığını da ortaya koydu. 

Dünya çapında 300 milyonu aşkın kişinin muzdarip olduğu koroner arter hastalığı, en yaygın kalp rahatsızlığı konumunda. 

Bu hastalık, kalp kasını besleyen koroner damarlarda kolesterol birikintileri ya da plakların yol açtığı daralma ve tıkanmadan kaynaklanıyor. 

Koroner arter daraldığında ya da tıkandığında bu damarlar kalbe yeterli kan, oksijen ve besin sağlayamıyor ve bunun sonucunda kan akımı azalıyor ya da tamamen kesiliyor.

Independent Türkçe, Guardian, Newsweek


Yarım asır sonra yeniden: 50 yıllık başyapıt yeni filmlere diş geçirdi

1976'da üç dalda Oscar kazanan Jaws'ın başrolünde, polis şefi Martin Brody'yi canlandıran Roy Scheider yer alıyor (Universal Pictures)
1976'da üç dalda Oscar kazanan Jaws'ın başrolünde, polis şefi Martin Brody'yi canlandıran Roy Scheider yer alıyor (Universal Pictures)
TT

Yarım asır sonra yeniden: 50 yıllık başyapıt yeni filmlere diş geçirdi

1976'da üç dalda Oscar kazanan Jaws'ın başrolünde, polis şefi Martin Brody'yi canlandıran Roy Scheider yer alıyor (Universal Pictures)
1976'da üç dalda Oscar kazanan Jaws'ın başrolünde, polis şefi Martin Brody'yi canlandıran Roy Scheider yer alıyor (Universal Pictures)

Steven Spielberg'ün kült klasiği Jaws, 50. yıldönümü kutlamaları kapsamında sinemalara geri döndü. Oscar ödüllü yönetmeni kariyerinin zirvesine taşıyan film, 1975'te vizyona girdiğinde hem yaz dönemine damgasını vurmuş hem de tüm zamanların en büyük gişe başarılarından biri haline gelmişti.

"Ötesine geçilemez"

Aradan yarım asır geçmesine rağmen Jaws'ın sinema üzerindeki etkisi hâlâ tartışılmaz. Denis Villeneuve ve M. Night Shyamalan gibi pek çok çağdaş yönetmene ilham veren yapım, sinemaseverlerin de favorisi olmaya devam ediyor. Quentin Tarantino da yıllar boyunca Jaws'a olan hayranlığını defalarca dile getirdi. 2022'de katıldığı ReelBlend podcast'inde, "Tüm zamanların en iyi filmi" sorulduğunda şu yanıtı vermişti:

Bence Jaws şimdiye kadar yapılmış en iyi film. Belki en iyi 'sinema eseri' değil ama kesinlikle en iyi film. Yanına yaklaşabilen başka yapımlar olabilir ama bir film olarak Jaws'ın ötesine geçilemez.

Aronofsky'nin yeni filmiyle başa baş

50. yıl özel gösterimleri kapsamında ABD'de 3 bin 200 salonda vizyona giren Jaws'ın, her eylülün ilk pazartesi günü kutlanan İşçi Bayramı'nın 4 günlük tatil periyodunda yaklaşık 10 milyon dolar hasılat elde etmesi bekleniyor. Bu rakamlarla Darren Aronofsky'nin beklenen yeni filmi Suçüstü'yle (Caught Stealing) başa baş bir yarış sergiledi.

Başrolünde Elvis'teki çıkışıyla dikkat çeken Oscar adayı Austin Butler'ın oynadığı Suçüstü de ilk hafta sonunda Jaws gibi 10 milyon dolara yaklaşacak. Ancak filmin 40 milyon dolarlık prodüksiyon bütçesinin yalnızca dörtte birini karşılayabildiği görülüyor.

Öte yandan, yaz gişe sezonu genel olarak güçlü ama "mütevazı" bir şekilde kapandı. Geçen yılki 3,6 milyar dolarlık toplam gelire yakın bir rakama ulaşıldı. Hiçbir film bu yaz ABD'de 500 milyon dolar barajını aşamadı. 

Sezonun öne çıkan yapımlarından biri, yönetmen Zach Cregger'ın imzasını taşıyan korku filmi Silahlar (Weapons) oldu. Film, 4. haftasında 12 milyon dolar hasılat elde ederek yeniden zirveye oturdu. ABD'deki toplam gişesi ise yaklaşık 135 milyon dolara ulaştı.

Jaws, 1975'te gösterime girdiğinde 480 milyon dolarlık küresel gişeyle hasılat rekortmeni olmuş, bu unvanı 1977'de 775 milyon dolar kazanan Yıldız Savaşları'na (Star Wars) bırakmıştı.

Independent Türkçe, Variety, Collider, Forbes, CBR.com, ReelBlend


Jude Law, Putin rolünde: 11 dakika 42 saniyelik alkış tufanı

The Wizard of the Kremlin'de Jude Law'a (solda), Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine), The Batman ve Tutsak'la (Prisoners) tanınan 41 yaşındaki Paul Dano (sağda) eşlik ediyor (Gaumont)
The Wizard of the Kremlin'de Jude Law'a (solda), Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine), The Batman ve Tutsak'la (Prisoners) tanınan 41 yaşındaki Paul Dano (sağda) eşlik ediyor (Gaumont)
TT

Jude Law, Putin rolünde: 11 dakika 42 saniyelik alkış tufanı

The Wizard of the Kremlin'de Jude Law'a (solda), Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine), The Batman ve Tutsak'la (Prisoners) tanınan 41 yaşındaki Paul Dano (sağda) eşlik ediyor (Gaumont)
The Wizard of the Kremlin'de Jude Law'a (solda), Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine), The Batman ve Tutsak'la (Prisoners) tanınan 41 yaşındaki Paul Dano (sağda) eşlik ediyor (Gaumont)

Fransız sinemasının usta ismi Olivier Assayas, Venedik Film Festivali'nin yarışma bölümüne The Wizard of the Kremlin'le geri döndü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 1990'lardaki yükselişine perde arkasından yön veren kurnaz siyasi danışmanını merkezine alan film, prömiyerini Lido'da yaptı ve 11 dakika 42 saniye boyunca ayakta alkışlandı.

Yazar ve yönetmen Assayas, salondaki coşkulu alkışları başrol oyuncuları Jude Law, Paul Dano ve Alicia Vikander'la birlikte selamladı.

Filmde Paul Dano, eski sanatçı ve realite şov yapımcısı Vadim Baranov'a hayat veriyor. Baranov, sürpriz bir şekilde eski KGB ajanı Putin'in siyasi yükselişinde kilit isim haline geliyor. Jude Law, Putin'i canlandırırken Alicia Vikander, Baranov'un bohem özgürlükle güç ve zenginlik arzusu arasında gidip gelen eşi Ksenia'yı oynuyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Will Keen, Jeffrey Wright ve Tom Sturridge de yer alıyor.

1990'ların başında, Sovyetler Birliği'nin son yıllarında geçen film, Giuliano da Empoli'nin 2022'de yayımlanan aynı adlı romanından uyarlandı. Kurmaca bir hikayeye dayansa da Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sürerken taşıdığı güncel göndermelerle öne çıkıyor. Filmde Putin, Rusya Federasyonu'nda hızla yükselen, gelecek vaat eden bir siyasetçi olarak resmediliyor.

Assayas, filmin duyurusu sırasında şunları söylemişti:

Modern siyasetin tehlikeli akıntılarında yol alan insanların tutkularının ötesinde, tarihin şekillenişine dair güçlü bir sinemasal bakış sunuyoruz. Bu bir dram, bu bir aksiyon; aynı zamanda dünyamızı en garip ve en sarsıcı şekillerde dönüştüren kaosu anlamlandırma çabası.

Assayas en son 2019'da Penélope Cruz, Edgar Ramírez, Ana de Armas ve Gael García Bernal'ın rol aldığı casus draması Wasp Network'le Venedik'te yer almıştı. Jude Law ise geçen yıl festivalde, 1980'lerde bir FBI ajanının bir beyaz üstünlükçü örgütü soruşturmasını konu alan Düzen'le (The Order) boy göstermişti.

Independent Türkçe, Variety, Deadline