​Trump’ın azil sürecine ilişkin 5 soru

Trump geçtiğimiz cumartesi günü Beyaz Saray’dan ayrılırken (Reuters)
Trump geçtiğimiz cumartesi günü Beyaz Saray’dan ayrılırken (Reuters)
TT

​Trump’ın azil sürecine ilişkin 5 soru

Trump geçtiğimiz cumartesi günü Beyaz Saray’dan ayrılırken (Reuters)
Trump geçtiğimiz cumartesi günü Beyaz Saray’dan ayrılırken (Reuters)

ABD'de, Demokratlar tarafından ‘görevini kötüye kullanmak’ ve ‘yabancı bir ülkenin ABD’nin iç işlerine müdahalesini talep etmek’ ile suçlanan Başkan Donald Trump'ın azledilmesine yönelik Eylül ayında başlayan ve kapalı olarak yürütülen oturumlar dün ilk kez kamuya açık şekilde yapıldı.
ABD Başkanı’nın azledilmesine yönelik hedefler, prosedürler ve bu sürecin başarılı olma şansına ilişkin yapılan değerlendirme şöyle:
1-Azletme süreci ve aşamaları
Bir ABD başkanının görevinden azledilmesi, Kongre’de başkanı adalete teslim etmek için temel oluşturabilecek suçlamalarla başlıyor.
ABD Anayasası’na göre, başkan ‘ihanet, rüşvet ve başka bir suç veya kabahatte bulunma’ suçlarından en az biri ile itham edilirse görevden alınabilir.
Temsilciler Meclisi ve Senato olmak üzere iki kanattan oluşan ABD Kongresi üzerinden ilerleyen azil süreci iki aşamaya ayrılıyor.
İlk aşamada, Temsilciler Meclisi, salt çoğunluğa (üyelerin yarısından bir fazla oyla) ulaşılması halinde azil talebini kabul ediyor.
İkinci aşamada ise süreç yargılamanın yapılması için bir üst kanat Senato’ya taşınıyor.
Ancak yargılama esnasında başkan görevde kalmıyor ve bu aşamada, ABD Başkanı’nın azledilmesi için Senato’da üçte ikilik çoğunluk sağlanması gerekiyor. Bu, ABD tarihinde henüz gerçekleşmedi.
2-Trump aleyhindeki suçlamalar neler?
ABD Başkanı, özel siyasi çıkarlarını desteklemek için görevini kötüye kullanma ve yabancı bir hükümeti ABD seçimlerine müdahale etmeye davet etmekle suçlanıyor.
Demokratlar, Trump’ın, 2020 başkanlık seçimlerinde rakibi olan eski Başkan Yardımcısı Joe Biden hakkında soruşturma başlatması için Ukrayna'ya baskı yaptığından şüpheleniyor.
Trump’ın, Ukrayna’ya baskı aracı olarak kullandığı iddia edilen Kiev’e yönelik 400 milyon dolarlık askeri yardım askıya alınmış görünüyor.
Beyaz Saray’ın, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile 25 Temmuz’da yaptığı telefon görüşmesine dair yayınladığı kısa nota göre Trump, Zelenskiy’den Biden ve oğlu hakkında soruşturma açılmasını istedi.
Söz konusu telefon görüşmesi, ABD idaresi ve istihbarat servislerindeki yetkililerin şüphesini artırdı. Merkezi İstihbarat Teşkilatı’ndan (CIA) bir muhbir konuyu yetkilileri ile paylaştı ve skandal patlak verdi.
3-Trump’ın azledilme şansı nedir?
Senato’daki Cumhuriyetçiler Başkan’a bağlı kaldığı sürece bunun gerçekleşme şansı çok az.
Demokratlar, Trump’ın azledilmesi için bu yılın sonuna kadar Temsilciler Meclisi’nde oy kullanmak istiyor.
Demokratların Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip olması nedeniyle buna garanti gözüyle bakılıyor.
Ancak davanın daha sonra Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senato’ya gönderilmesiyle azletme sürecinin son bulması bekleniyor.
4-Azil süreci başarılı olursa Trump’ın koltuğunu kim doldurur?
Trump’ın, Senato'daki Cumhuriyetçilerin desteğini kaybetmesi ve üçte iki çoğunluğun azledilmesi lehine oy kullanması halinde (en zayıf senaryo ve tarihsel bir emsal olur) ABD Anayasası’na göre başkan yardımcısı Mike Pence’in Trump’ın yerini alması gerekiyor.
Pence’in ABD Başkanlığını devralmaması halinde, Trump’ın azledilmesiyle boşalan başkanlık koltuğuna oturacak kişinin şu isimlerden biri olacağı düşünülüyor:
-Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi
-Senato Adalet Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Chuck Grassley
-Dışişleri Bakanı Cumhuriyetçi Mike Pompeo
-Hazine Bakanı Cumhuriyetçi Steven Mnuchin
-Savunma Bakanı Cumhuriyetçi Mark Esper
-Adalet Bakanı Cumhuriyetçi William Barr
-İçişleri Bakanı Cumhuriyetçi David Bernhardt
5-ABD’de başkan azil süreçleri
Şimdiye kadar hiçbir ABD başkanı Temsilciler Meclisi ve Senato tarafından görevden alınmadı.
Trump, hakkında azil süreci başlatılan dödüncü ABD Başkanı oldu.
Azil sürecine maruz kalan ilk ABD Başkanı Andrew Johnson’dı. Johnson 1968’de Senato’da aklanarak görevini sürdürdü.
1974’te ise başkan Richard Nixon ‘Watergate Skandalı’ndan dolayı suçlanarak, hakkında azil süreci başlatıldı. Azledileceğini anlayan Nixon istifa etti. 
Hakkında 1998’de azil süreci başlatılan Bill Clinton ise Johnson gibi beraat ederek görevinde kaldı.



Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.


Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
TT

Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, geçen hafta Sydney’in Bondi sahilinde Yahudi bir bayram kutlaması sırasında meydana gelen ve 15 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının ardından, ülkenin güvenlik mimarisinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu. Albanese, emniyet ve istihbarat birimlerinin yetkilerinden işbirliği düzenlerine kadar tüm unsurlarının kapsamlı bir incelemeden geçirileceğini söyledi.

Albanese, bugün yaptığı açıklamada, eski Avustralya istihbarat örgütü başkanlarından birinin yöneteceği incelemenin; federal polis ve istihbarat birimlerinin “Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için gerekli yetkilere, yapılara, prosedürlere ve işbirliği düzenlemelerine sahip olup olmadığını” değerlendireceğini söyledi.

Saldırı sonrasında, silah ruhsatı değerlendirme süreçleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımında ciddi açıkların bulunduğu ortaya çıkmıştı.

fvg
Bondi Pavilion’da güvenlik birimleri, 14 Aralık’taki saldırının kurbanları ve yaralılarını anmak için düzenlenecek tören öncesi konukları aramadan geçiriyor (AP)

Başbakan Albanese, açıklamasında, “Geçen pazar günü DEAŞ’tan ilham alınarak gerçekleştirilen vahşi eylem, ülkemizdeki güvenlik ortamının hızla değiştiğini gösteriyor. Güvenlik kurumlarımızın, bu duruma en güçlü şekilde yanıt verebilecek kapasitede olması gerekiyor” dedi.

İncelemenin Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Albanese ayrıca bugün Sydney ve Melbourne’de düzenlenen göçmen karşıtı yürüyüşleri kınadı. Başbakan, “Geçen pazar günü yaşanan antisemitik terör saldırısının ardından toplumu bölmeyi amaçlayan bu yürüyüşlere ülkemizde yer yok. Yapılmamalı ve katılım sağlanmamalıdır” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre öğle saatlerinde Sydney’deki yürüyüşte yaklaşık 50 kişinin bulunduğu görüldü.

Albanese, güvenlik incelemesinin; federal güvenlik ve istihbarat kurumlarının halkı korumak için gerekli yetki ve kapasitelere sahip olup olmadığını ortaya koyacağını belirterek, raporun Nisan ayında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

Bugün, Sydney’in ünlü Bondi sahilinde iki saldırganın kalabalığa ateş açarak 15 kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı saldırının üzerinden bir hafta geçti.


Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
TT

Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)

Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.

Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.

Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.